Boğaziçi’yle Bering’in suyu birleşiyor!

Aslı ÖZTÜRK / HT GAZETE

Cemal Gülas’ın önderliğinde kurulan Zamanın Tanığı Ekibi “Asya Ekspedisyonu” projesini hayat geçirmek üzere, 21 Haziran Pazar günü saat 14.00’te Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi’nden yolcu ediliyor. İstanbul’dan başlayacak yolculukları yaklaşık 17 ay sürecek ve toplamda 12 ülke geçip, 40 bin kilometre yaptıktan sonra İstanbul’a geri dönecekler. Karavanla yapılacak yolculukta rota boyunca Asya’nın kültürel ve coğrafi değerlerini gözlemleyerek kayıt altına alacak ve bunu belgesel bir film, dizi ve kitap haline getirecekler. Amaçlarının diğer ülkelere “merhaba” diyerek kültürel geçirgenlikleri artırmak olduğunu söyleyen Zamanın Tanığı ekibi yolculuğa çıkarken İstanbul Boğazı’nın sularını şişelere doldurup Bering Boğazı’na götürecek ve oradan gelirken de Bering’ten doldurdukları suları İstanbul Boğazı’na dökecek. Yani bir kıtayı diğer kıtalardan ayıran dünyanın iki ucundaki suları temsili olarak bir araya getirmiş olacak. Projenin yönetmeni Cemal Gülas ile bugüne kadar benzeri yapılmamış olan Asya Ekspedisyonu projesinin detaylarını konuştuk.

Asya’ya olan ilginiz çok eskiye dayanıyor diye biliyorum...

Çocukluğumdan beri ilgileniyorum diyebilirim. Asya’ya ilk gittiğim dönemler daha Sovyetler Birliği dağılmamıştı. Normalde insanlar daha iyi hizmet alabilecekleri yerleri seçerken ben hiçbir hizmet alamayacağım Asya’yı seçtim. Bu bende bir tutkuya dönüştü. Daha önce de bu projeyi hayata geçirmek için çok girişimlerim oldu ama o günün şartlarıyla yapamadık. Bu sefer yola çıkıyoruz ve Türkiye “Asya Ekspedisyonu” ile ilk defa bu kadar donanımlı bir ekibi yurtdışına çıkararak, oralardan dokümanter bir deneyim bekiyor.

Rotanız nedir tam olarak?

Asya Kıtası’nın Batı ucundaki İstanbul Boğazı’ndan yola çıkıp, Doğu yönünde giderek Orta Asya’yı geçip, kıtanın Amerika kıtasıyla bağı olan Bering Boğazı’na ulaşacak ve buradan geri dönerek farklı bir rota üzerinden tekrar İstanbul’a ulaşacağız. Rotada toplam 12 ülke geçip, 40 bin kilometrenin üzerinde yol kat edeceğiz.

Bu projeyle amaçladığınız şey nedir?

Rota boyunca Asya’nın kültürel ve coğrafi değerlerini gözlemleyerek kayıt altına alacağız. Hem geleceğe miras bırakmak ve hem de günümüzde bu bölgeyi öğrenmeye yönelik ilgiyi artırmak istiyoruz. Asya ve Avrasya’da ortak tarihimiz açısından önemli yerleri, bölgeleri, anıtları görsel bir şölen halinde sunarak kalıcı bir kültürel proje ortaya koyacağız.

Nasıl bir belgesel çıkacak ortaya?

Öncelikle 40 bölümlük bir televizyon programı yapacağız. Belgeselde de ekibin yola çıkışı, insanlarla yüzleşmesi ve oradaki Orhun Kitabeleri, kule evlerde yaşayanlar gibi nesnesel şeylerin hikâyesi anlatılacak.

Yurtdışında da yayınlanacak mı bu proje?

Projenin, çok katmanlı, çokuluslu ve çok paydaşlı olması özelliği nedeniyle her yaştan ve her kesimden internet-sosyal medya kullanıcıları gibi geniş bir kitleye ulaşmasını hedefliyoruz. Belgesel sinema filmi ve belgesel dizi dışında, hazırlanacak olan Türkçe ve İngilizce prestij kitaplarıyla yurtiçi ve yurtdışında kültür ve sanat okurlarına da ulaşılacaktır. 4K görüntü teknolojisiyle hazırlanacak olan sinema filminin ulusal ve uluslararası dağıtımıyla birlikte yine yurtiçi ve yurtdışında geniş bir izleyiciye ulaştırılmasını hedefliyoruz.

‘Asya’yla bağımızı güçlendirecek’

Bu projenin Türkiye’nin bölgedeki imajına katkı sağlayacağına inanıyor musunuz?

Birbirini tanımayan iki insanın açılış cümlesi ‘Merhaba’dır. Toplumlar arasındaki merhaba da insanların birbirine kültürel ve sanatsal eylemlerle dokunmasıdır. Onların müziğinden bizim görselimize, bizim görselimizden onların müziğine insanların selamını birbirine taşımasıdır. Biz şimdi bu ülkelerle, insanlarıyla merhabalaşarak etkileşim sağlamaya çalışıyoruz. Bu bahsedilen ülkeler içinde nüfusu yirmi milyonu geçen bir tek Azerbaycan var. Onun dışındakiler küçük ve bunların üretimden tüketime bütün alışkanlıklarını diğer ülkeler belirliyor.

O bölgelere yatırım yaparak mı “Merhaba” demeliyiz yani?

Bugün Japonya’nın burada belki yirmi tane markası var. Toplumların birbirlerine yarattıkları ürün ve kültür ile geçirgenlik sağlaması çok önemli. Biz de bunu güçlendirme adına hareket ediyoruz çünkü bu ülkelerle tarihi kültürel bağlarımız var. Bugün bir Azeri ile Rus güreşse, Azeri’yi tutuyoruz Çünkü arada etnik bir bağ var. Demin de dediğim gibi bu proje bizim Asya’daki ülkelerle bağımızı güçlendirecek.

Zamanın Tanığı Ekibi

Cemal Gülas: Projenin yönetmeni ve fotoğrafçısı

Seçil İlkiz: Karavanın kullanımını sağlayacak ve montaj yapacak.

Mustafa Çelik: Kameraman

Sevcan Gülas ve Seyit Ömer Gülas: Projenin lojistiğiyle ilgilenecekler. Eldeki malzemeleri alıp götürecek ve karavana yenilerini getirecekler.