Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem İşte sınır ötesi operasyonla ilgili MGK’da konuşulanlar

        Murat GÜRGEN / Umut TÜTÜNCÜ /HT GAZETE

        ‘Suriye’ye sınır ötesi operasyon’ seçeneği önceki gün Milli Güvenlik Kurulu’nda (MGK) ayrıntılı biçimde değerlendirildi. Yapılan risk değerlendirmeleri sonrasında, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) sınır ötesine geçmesinin ‘son seçenek’ olarak elde tutulacağı, bu süre içinde ABD, Rusya ve İran ile diplomatik temasların hız kazanacağı öğrenildi. Bu dönemde Esad rejimiyle de dolaylı yollardan diyalog kurulabileceği belirtildi.

        55 BİN ASKER, 500 ZIRHLI ARAÇ BÖLGEYE KAYDIRILDI

        TSK’nın bölgede tüm hazırlıklarını tamamladığı, hazırlıkların, mevcut durumun sürdürülmesi gerektiğinde sınır ötesine geçilmesini de kapsadığı belirtiliyor. Yaklaşık 55 bin asker, diğer bir deyişle Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na bağlı birliklerin yüzde 15’i sınır bölgesine kaydırıldı. Kara Kuvvetleri’nin tank ve diğer zırhlı araçlarının yaklaşık 500’ü bölgede göreve hazır bekliyor. Bundan daha fazla asker ve zırhlı aracın bölgeye çekilmesi ise mümkün değil.

        SINIRDA ‘GÜVENLİ BÖLGE’ OLASILIĞI ÖN PLANA ÇIKMADI

        Ankara’nın sınır ötesi operasyon için 2 kırmızı çizgisi var. Bunların ilki Suriye’de demografik yapıyı bozmaya ve etnik temizliğe girilmesi. İkincisiyse bölgesel dengeleri bozacak gelişmeler yaşanması. Yapılan değerlendirmelerde, sınır boyunca uzanacak bir ‘güvenli bölge’ oluşturulmasının ön plana çıkmadığı belirtildi.

        HEDEF CERABLUS OLACAK

        TSK’nın sınır ötesine harekâta başlamasına karar verilirse, operasyon Fırat Nehri’nin batı yakasında halen IŞİD kontrolündeki Cerablus Bölgesi’ne düzenlenecek. Böylece hem IŞİD’e karşı mücadeleye katkı verilmiş olacak hem de PYD’nin Irak’tan Akdeniz’e kadar sınır hattı boyunca koridor oluşturması engellenecek. TSK’nın Cerablus Bölgesi’ne 5-15 kilometre kadar girebileceği, bunun için 2-4 tugay (10-20 bin asker) gücün kullanılması gerektiği belirtildi.

        ‘TÜRKİYE BATAKLIĞA SAPLANIR’

        Uluslararası Güv. ve Stra. Uzm. Ercan ÇİTLİOĞLU: Askeri operasyonun mutlaka siyasi bir hedefi olmalı. Suriye’ye olası bir müdahalenin siyasi hedefi IŞİD ile mücadele mi, PYD’nin sınır boyunca oluşturduğu koridorun engellenmesi mi, yoksa her ikisi de mi? Siyasi hedefin net olarak ortaya konulduğunu değerlendirmiyorum. IŞİD meselesiyle yola çıkarak PYD koridorunun engellenmesi örtülü bir hedef gibi görünüyor. Bu durumda oraya girecek olan birliklerimizin karşısında iki düşman olacaktır. İster istemez hem girilen bölgede sıcak çatışmaya hem de PYD ve IŞİD’in Türkiye’deki unsurları vasıtasıyla ülke içinde terör eylemlerine neden olacaktır. Bunların maliyetinin ne olacağının iyi hesaplanması gerekir. İran’ın ve Rusya’nın tavrı ne olacak? PYD’ye destek veren, sempati besleyen Avrupa ve ABD’nin tavrı ne olacak? Esad rejiminin tavrı ne olacak? Esad hava unsurlarını kullanıyor. Bu Türkiye’nin bataklığa saplanması anlamına gelir. Askeri müdahalenin Türkiye’nin yararına olduğunu düşünmüyorum.

        ‘CERABLUS’A GİRMEYİ DÜNYAYA İZAH EDEBİLİRİZ’

        E. Korgeneral Erdoğan KARAKUŞ: Gelişmeler bizi son noktaya getirdi, sıkıştırdı. Daha önce yapılacak bir harekâtın Esad’a karşı yapılması gerekiyordu. Artık IŞİD ve PYD’ye karşı yapılacağı için hukuki oluyor ve Suriye’nin egemenliğiyle ilgili sorun yaratmıyor. Bu nedenle Esad da yatkın. Çünkü kuzey sınırı PYD’nin eline geçerse, İsrail’e de koridor açılması söz konusu olacak. Bu Esad’ın işine gelmez. O nedenle Esad da PYD’nin ilerlemesini istemiyor. Rusya ve İran da aynı şekilde bakıyor. Koalisyonun yardımlarıyla, IŞİD’in elindeki 100 kilometrelik alan PYD’nin eline geçerse, bundan İran ve Rusya rahatsız olacak. Türkiye, Esad, Rusya ve İran’la anlaşarak harekât icra ederse, hem hukuki olur hem de Suriye’nin egemenliğini zedelemez, uluslararası sorun yaratmaz. ABD ile İsrail de kusura bakmasın. Koridor kurularak Türkiye’nin tehdit edilmesi kabul edilemez. Süleyman Şah Türbesi’ni terk etmemiz bize güç kaybettirdi.

        ANKARA’NIN AZAZ HASSASİYETİ

        Türkiye’nin Suriye sınırındaki IŞİD tehdidinin ve çatışmaların artmasının ardından Ankara’da ardı ardına güvenlik toplantıları yapılıyor. Öncüpınar Sınır Kapısı’na 5 kilometre uzaklıkta, Kilis ile Halep arasındaki en kritik nokta sayılan Azaz kenti Türkiye için büyük önem taşıyor. Özgür Suriye Ordusu kontrolündeki 100 bin kişilik Azaz’da, Arap ve Türkmenler yoğunlukta. Azaz’ın IŞİD’in eline geçmesi, ‘Halep’in kurtarılması operasyonu’nun sonu anlamına geliyor ve yüz binlerce mültecinin Türkiye sınırına yığılmasını getiriyor. Edinilen bilgilere göre; PYD ve IŞİD’i tehdit olarak gören Ankara’nın önceliği Azaz’ın IŞİD’in eline geçmemesi. Bunun için Özgür Suriye Ordusu’na havadan destek verilmesi planlanıyor.

        DIŞ BASINDA TÜRKİYE

        DAILY MAIL: TÜRKİYE SURİYE’YE 20 BİN ASKER GÖRDEREBİLİR

        İngiliz Daily Mail Gazetesi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Suriye’nin kuzeyinde yeni bir devlet kurulmasına izin verilmeyecek” sözleri ve MGK toplantısına ilişkin haberinde, Türkiye’nin Suriye sınırında 20 bin askerle, 20 kilometrelik bir tampon bölge oluşturmaya hazırlandığını iddia etti.

        TELEGRAPH: TÜRKİYE CUMA GÜNÜ SURİYE’YE GİREBİLİR

        İngiltere’nin Daily Telegraph Gazetesi, Türkiye’nin cuma günü Suriye’ye askeri müdahale başlatabileceğini ve sınıra 18 bin asker göndermek için hazırlanma talimatı verildiğini yazdı. Ordunun 60 mil uzunluğunda, 20 mil derinliğinde bir alanı kontrol altına alacağını, bu alan içinde Cerablus ile Azaz’ın olduğunu belirtti.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ