Liselilere sosyal medya cezası getirilmesi doğru mu?
Artık sosyal medyada "milli-manevi değerlere, genel ahlak ve adaba uygun olmayan" paylaşımda bulunan öğrenciler de disipline sevk edilecek
Lütfi ERDOĞAN/ANKARA
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği’nde çok tartışılacak bir değişikliğe gitti.
Liselerdeki disiplin cezalarının kapsamına sosyal medya da dahil edildi. Buna göre, okulda çekilen fotoğraf ve videoları sosyal medyada paylaşan öğrenciler disipline sevk edilebilecek. Facebook ve Twitter gibi sosyal ağlardan arkadaşına hakaret eden öğrenciler, 1 ile 5 gün arasında okuldan uzaklaştırma cezası alacak.
Değişiklikle, uzaklaştırma cezası gerektiren hallere, “Milli ve manevi değerlere, genel ahlak ve adaba uygun olmayan, yanlış algı oluşturabilecek tutum ve davranışlarda bulunmak” maddesi de eklendi. Arkadaşına veya okul çalışanlarına söz ve davranışlarla sarkıntılık yapan, iftira atan ve bunları sosyal medya yoluyla paylaşan öğrenciler ise okuldan atılacak. Liselere getirilen ‘sosyal medya disiplinini’ eğitimcilere ve pedagoglara sorduk. Külliyen karşı çıkan ve öğrencilerin psikolojisini olumsuz etkileyeceğini söyleyen de var, yaklaşımı doğru bulup cezaların ağır olduğunu söyleyen de...
‘İptali için dava açacağız’
Eğitim-Sen Genel Başkanı Kamuran KARACA:
Öğrencilerin iletişim haklarına yeni bir kısıtlama getiriliyor. MEB, öğrencilerin tepkisini önlemeye çalışıyor. Örneğin TEOG sınavından sonra öğrencilerin sosyal medyada bazı tepkileri olmuştu, artık bunu engelleyecekler. Düzenleme, eleştirel ortama yeni bir müdahale anlamına geliyor. Bu çağda böyle bir baskı ve korkutma yöntemi olamaz. Herkes konuşmalı, hakkını aramalı, eleştirmeli. Gençliğin korkutularak okuldan uzaklaştırılması eğitim pedagojisi içinde kabul edilemez. Yönetmeliğin bu maddelerinin iptali istemiyle dava açacağız.
Psikiyatr-Uzman Pedagog Prof. Dr. Arif VERİMLİ:
‘Ceza değil, sosyal medya dersi verilmeli’
Cezalar ve tedbirler, her zaman sosyal gelişmelerin önüne geçmiştir. Burada da aynı durum söz konusu. Öğrenciye ceza vermekten ziyade, yaptığı yanlış bir şey varsa o gösterilmeli ve anlatılmalı kendisine. Eğitimle bunun önüne geçilebilir. Aksine, ceza yerine, okullara sosyal medya dersinin konulması gerekiyor. Bu tür cezalar öğrencileri korkutur ama caydırıcı olmaz. Yapacak olan yine yapar.
‘Değişikliği olumlu buluyorum’
Türk Eğitim Derneği Başkanı Selçuk PEHLİVANOĞLU:
Okullarda da karşılaşılıyor ki, bazı sosyal medya hesapları üzerinden paylaşılan fotoğraf ve belgeler kişisel haklara saldırı içeriyor. Son disiplin değişikliğini olumlu buluyorum. Ancak kesinlikle sınırları okul yönetimlerinin belirlemesi ve sıkı takip etmesi gerekiyor. Tabii bu, sosyal medyanın bir özgürlük alanı olmadığını göstermiyor. Ama sosyal medya da başkasının özgürlüğünü kısıtlamadığınız sürece özgürlük alanıdır.
Koç Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Çiğdem KAĞITÇIBAŞI:
Öğrenciye, cezalardan önce, sosyal medyada bu paylaşımların neden yapılmaması gerektiği anlatılmalı. Söz konusu paylaşımları yapan çocuğa okuldaki rehberlik öğretmenleri psikolojik destek vermeli ve olayın yanlışlığını anlatmalı. Bunlardan sonra eylemin tekrar yapılması halinde cezalar gündeme gelmeli. Ayrıca okuldan uzaklaştırma, okul değiştirme ve okuldan atma cezaları da çok yüksek. Öğrenci psikolojisini olumsuz etkiler.
