Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Yargı Bedrettin Dalan ilk kez savunma yapacak

        Serdar KULAKSIZ - İSTANBUL

        Türk yargısından kaçmadığını savunan Dalan, "Hz Muhammed gibi ülkemi terk etmek hicret etmek zorunda kaldım" dedi. Savunmasının ardından Dalan'ın mal varlığı üzerindeki tedbiri kaldıran mahkeme, yurt dışına çıkış yasağı getirdi.

        AYLIK GELİRİ 8 BİN 500 TL

        İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dün görülen duruşmada hazır bulunan Dalan, mühendis olduğunu ve aylık 8 bin 500 TL geliri bulunduğunu söyledi. 1.5 saat süren savunmasına "Yüce Türk Milleti'nin mahkemesinde bulunmaktan büyük şeref duyarım" diyerek başlayan Dalan, Ergenekon diye adlandırılan davanın, Türk mahkemeleriyle alakası olmadığını ileri sürdü. Dalan, "Büyük Ortadoğu Projesi kapsamında dışarıdan gelen baskılarla açıldığını biliyordum. Bu projeyi Türkiye'de en iyi bilen iki kişiden biri olduğum için ‘bu dava bana dokunur' diyerek yurt dışına gittim. Hicret ettim. Hz. Muhammed gibi ülkemi terk etmek hicret etmek zorunda kaldım" dedi.

        KUMPAS VE FACİA

        Davanın çok büyük bir kumpas ve facia olduğunu belirten Dalan, "Öyle bir kumpasa alet olan hukukçular, yavaş yavaş hukukun karşısına çıkıyorlar. Allah'a inandığım gibi Türk hukukuna inanıyorum. Bu davaya Ergenekon adını takanlarda Türk hukukun adaletinin pençesinden kendini kurtaramayacaklar" dedi.

        TARİHE KARŞI SUÇTUR

        Davaya Ergenekon demenin Türk tarihine karşı suç olduğunu kaydeden Dalan, "Türk milletinin kutsalı ile oynayarak Ergenekon ismini terör örgütüne takmak yok etmekten başka bir şey değildir" dedi.

        IZDIRABINI ÇEKİYORUM

        Ergenekon Davası'nın Ortadoğu'yu şekillendirmek isteyen Büyük Ortadoğu Projesi'nin küçük bir parçası olduğunu ifade eden Dalan, "30 yıldır bu projenin ızdırabını çekiyorum. Keşke bilmeseydim. Bu projenin temel unsurlarının Türklüğü, İslamlığı yok etmek olduğunu mahkeme araştırsın" dedi. Bu projeye çok erken günlerde şahit olduğunu kaydeden Dalan, "1985'den itibaren rahmetli Turgut ağabeyle aramızda çatışamaya başladık. Kime anlatsam, ‘Türkiye ve Türklük büyük tehlikede' diye herkes bana deli gözüyle baktı. Maalesef bugün haklı çıktım. Keşke deli olsaydım da haklı çıkmasaydım" diye konuştu.

        BU DAVANIN MAĞDURUYUM

        Kendisine yüklenecek en son vasfın darbe olduğunu, darbeci olarak hitap edilemeyecek tek kişinin de kendisi olduğunu savunan Dalan, "Bu davanın mağduruyum" dedi.

        GUANTANAMO HUKUKU

        İddianameyi 'absürd şeyler yazmışlar' diyerek, eleştiren Dalan, "Almanya'nın en büyük hukukçusu inceledi, ‘Bu Türk hukuku, Alman hukuku, Amerikan hukuku değil. Guantanamo hukuku' dedi. ‘Guantanamo hukuku nedir?' diye sorduğumda ‘Düşman hukuku... Bunu sizinkiler bilmez, hazırlayanlara iyi öğretmişler' dedi. Benim ülkemin hakimleri böyle olmamalıydı. Kumpasın içindeydiler. Zavallıydılar" diye konuştu.

        KENDİ ÜLKEME GİREMEDİM

        Almanya'nın kendisine misafir pasaportunu verdiğini, dünyanın her yerinde özgürce gezdiğini ancak sadece Türkiye'ye giremediğini kaydeden Dalan, "Türk yargısından asla kaçmadım ama bir şeyi kesin olarak biliyorum Ergenekon dava değil, siyasi bir komplodur" dedi.

        BUNA ÇOK ÜZÜLDÜM

        Kendisine kaçak denilmesine çok üzüldüğünü ifade eden Dalan, şunları kaydetti:"Kaçak değildim. Kendimi koruma hakkımı kullandım. Suçum olsa boynumu ipe teslim ederim. Bu ülkenin bölünmesine hangi birimiz razı oluruz. Bu proje Büyük Ortadoğu projesinin küçük bir parçasıdır. Büyük resmi görürseniz benim gibi uyuyamazsınız"

        MALUM ÖRGÜTÜ KURDULAR

        Türk milletini koyunlaştırmaya çalışanlara karşı düşünen insan yetiştirmek için İstek Vakfı ve Yeditepe Üniversitesi'ni kurduğunu ifade eden Dalan, "Atatürk ilkeleri doğrultusunda çocuk yetiştirmek için 30 yıldır faaliyet gösteriyor. Yüzbin çocuk yetiştirdim. Hiçbiri Dalancı olmadı. Dalan'ın uydusu olmadı. Ama başkaları gibi değil, başkaları devletten destek alarak kendilerine bağlı malum örgütü kurdular. O örgütten yetişen bazıları hakim ve savcı oldular. O hakim ve savcılar da gereğini yaptılar. Çünkü yapması gereken buydu. Yaptılar. Benim bu anlattığım komplo değil. Anlattıklarım kırmızı kitaba girdi. Bunları anlattım diye suçlu oldum ve hatta Ergenekon'un lideri oldum" dedi.

        ERGENEKON DİYE BİR ÖRGÜT YOK

        Ergenekon diye bir örgütün olmadığını söyleyen Dalan, "Var ise örgüt tüm dünyadaki Türklerdir. Kurucusu Oğuz Kağandır. En son lideri ise Atatürk'tür. Eğer böyle bir örgütün lideri denilirse gurur duyarım" şeklinde konuştu.

        VEBALİ SIRTINA KALMIŞTIR

        MİT, Emniyet Genel Müdürlüğü, jandarma ve askeri istihbaratın ‘böyle bir örgüt yok' dediğini kaydeden Dalan, "Ancak ne hikmetse o savcı böyle bir örgütün varlığına inanmış insanları yakalayıp yakalayıp hapse atmış. İnsanlar canından olmuş. Bunların vebali de sırtında kalmıştır" diye konuştu.

        MİLLİ SİYASET BELGESİNE GİRDİ

        Hiçbir şekilde darbeye müsaade etmeyeceğini ve darbe olduğunu görse tankın üstüne kendisinin gideceğini söyleyen Dalan, "Ülkem ciddi tehlike altındaydı. Kimse bunu görmüyordu. Bu işte sadece paralel yok. PKK'da bu işin bir parçasıdır. Ülkemizin başına tıpkı Kuzey Irak'ta askerlerimizin başına çuval geçirdikleri gibi daha büyük bir çuval geçirilmiştir. Allah'a şükür birazcık da olsa devlet bunu gördü. Milli Siyaset Belgesi'ne girdi" dedi.

        HOCADAN AF DİLE

        Büyük oğluna 4 yıl önce, ‘hakimleri-savcıları büyük hoca yönetiyor. Git ondan baban adına af dile' denildiğini öne süren Dalan, "Eğer oraya gidersen dönüş biletini yırt, dönersen de soyadını değiştir' dedim. Bir baba için çok zor. Bana bu acıları yaşattılar" dedi.

        BİAT İSTEDİLER

        Almanya'da yanına gelen bir kişinin, "Senin işi çözdük. Kızımı, üniversitenin mütevelli heyetine al bu iş çözülecek. Dosya kapanacak ve Türkiye'ye döneceksin" dediğini öne süren Dalan, "İsteseydim 3,5 yıl önce dönerdim. Kahraman olarak dönerdim. Sadece kızı üniversitedeki mütevelli heyetine almam yeterliydi. Amaç biat etmekti. Gelen kişi biatçıydı. Benden de biat istediler. Bir tek Allah'a biat ederim" dedi.

        TUVALET KAĞIDI OLAMAZ

        Dava dosyasının dosya değil tuvalet kağıdı bile olamayacağını belirten Dalan, geri dönmesine baskı yapmak amacıyla mal varlığına el konulduğunu söyledi.

        TEK O KİTABI ALDILAR

        1998'de yazdığı "Türkiye'de İrtica ve Cemaat Kuşatmasında Eğitim" isimli kitabı, 4 bin kitap arasından suç unsuru olarak alıp götürdülerini kaydeden Dalan, "O benim şeref belgem. Eğer o kitap suç ise Milli Güvenlik Kurulu'nun hepsi suç işledi. Bir ülkede hakim-savcılara emir veren bir insan varsa gerçek terörist odur. Beraatimi istemiyorum ama Ergenekon isminin bu davaya verilmesinin sembolikte olsa yasaklanmasını istiyorum" dedi.

        YURTDIŞINA ÇIKIŞ YASAĞI KONULDU

        Mahkeme, Dalan'ın mal varlığı üzerindeki tedbiri savunmasının alınmış olması nedeniyle kaldırdı. Ayrıca yurt dışına çıkış yasağı koydu. Ergenekon ana davasının Yargıtay'dan dönmesinin beklenmesine karar vererek, duruşmayı erteledi.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ