Deniz Baykal: Kasım ayında seçim gözüküyor
Eski CHP Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal, Suriye tarafından askerlere ateş açılması ve Suruç'taki terör saldırısına ilişkin Meclis'in toplantıya çağrılarak durumun hemen değerlendirilmesi gerektiğini savundı
Baykal, CHP Muratpaşa İlçe Gençlik Komisyonu'nun Değirmenönü Kültür Merkezi'nde düzenlediği "Yaz Söyleşileri" etkinliğinde, Orta Doğu'da yaşanan olaylardan sonra artık parti hesaplarının bir tarafa bırakılıp, bir an önce ciddi bir hükümetin kurulması zorunluluğunun idrak edilmesi ve o doğrultuda adım atılması gerektiğini vurguladı.
Suruç'taki terör saldırısı ile Suriye tarafından askerlere ateş açılmasını değerlendiren Baykal, şöyle konuştu:
"Derhal yapılması gereken Meclis'in toplantıya çağrılması, durumun hemen değerlendirilmesi ve hükümet konusunda yeni bir sorumluluk duygusunun siyasi partilere egemen olmasıdır. 'Ben olmam da olmam, kurulacak hükümetin içinde yer almayı hiçbir şekilde kabul etmem' laflarının bırakılması, herkesin üzerine düşen sorumluluğu üstlenmeye hazır olduğunu ortaya koyması beklenir ve gerekir. Dünyanın herhangi bir yerinde bu manzara olsa, böyle bir tablo karşısında bu kadar böyle sorumsuzluk, duyarsızlık ve ilgisizlik kesinlikle kabul edilemez."
Baykal, son günlerde yaşanan olaylar karşısında kendisine, "Acaba siyasi kadro, hükümet konusuna daha iyi niyetli ve sonuç alıcı şekilde yaklaşacak mı?" sorusunu sorduğunu dile getirdi. "Ama şu ana kadar bir işaret görmedim" diyen Baykal, "Ancak umut kesilmez. İnşallah yarın ve yarından sonra bu noktada yeni bir sorumluluk duygusu ortaya çıkar. Yeni bir hükümet şekillenmesi sağlanır" ifadesine yer verdi.
Birilerinin hesabının Türkiye'de hükümet kurmak ve sorumluluk üstlenmek olmadığını öne süren Baykal, ülkeyi sahiplenmek ve son dönemde yaşanan olaylardan çekip çıkarmak gerektiğini söyledi.
Baykal, bazı siyasi partilerin kan üzerinden politika yaptığını ve bu durumun çok üzüntü verici olduğunu söyleyerek, şunları kaydetti:
"Öyle gözüküyor ki önümüzdeki Kasım ayında seçim var. Ya Anayasa'nın öngördüğü seçim hükümeti aracılığıyla ya da daha kestirmeden bir işbirliği modeli ile bir seçim var. 'Biz seçimimizi yaptık. Aradan 6 ay bile geçmedi. Şimdi ne oldu? Tekrar geliyorsunuz. Biz milli irade olarak hükmümüzü verdik. Niye gereğini yapmadınız da şimdi tekrar seçim diyorsunuz?' Bu soruyu vatandaşın kafasında canlandırıp, onun gereğini yaptırtmamız lazım. Bu seçimin, 7 Haziran'ın rövanşı olarak planlandığını, milletin iradesini iptal etmek için ve millete 'Yanlış yaptın' dedirtmek, attığı adımı geri aldırmak için planlanmış ve uygulanmış bir tuzak seçimi olduğunu net bir şekilde anlatmamız lazım."
AA
