Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem 3. Sayfa Sinem Kılıç Suruç saldırısını anlattı: Arkadaşımın et parçaları üzerimdeydi

        HABERTÜRK GAZETE / Ümran AVCI

        Şanlıurfa Suruç’taki bombalı saldırı, ölenlerden her birinin ailesinden bir parça eksiltti. Kılıç Ailesi’nde ise kayıp 2 kişiydi.

        HDP Parti Meclisi Üyesi Ferdane Kılıç, oğlu Nartan’la birlikte patlamada can verdi. Geride eşini ve oğlunu kaybeden Metin Kılıç ile saldırıdan yaralı kurtulan, annesi ve kardeşini kaybeden Sinem Kılıç kaldı. 24 yaşındaki ağabeyi Nartan Kılıç gibi Kosova’da inşaat mühendisliği okuyan Sinem Kılıç, Suruç’a gidişlerini şöyle anlatıyor: “Annem, sanırım annelik içgüdüsüyle ‘Acaba gitmeseniz mi, okulla ilgili problem çıkar’ demişti. ‘Sen de gel’ deyince, ‘Tamam içim rahat edecek, yanınızda olayım’ dedi. Otobüs yolculuğumuz çok güzeldi. Amacımız sınırı geçmekti. Sınırın karşı tarafındaki bir Çerkez taburu ile görüşmek, görüşemezsek bile sınırdan uzaktan da olsa birbirimizi selamlamak istiyorduk.” Saldırı anında yaşadıklarını Sinem Kılıç, şu sözlerle dile getiriyor: “Patlamadan hemen önceydi. Annemle yan yana duruyordum. Pankartın hemen arkasında arkadaşlar, onların arkasında da biz vardık. Nartan karşı tarafta fotoğraf çekiyordu. Annemden konuşma yapmasını istedim. Annem yürüyünce ben de arkasından birkaç adım attım. Binanın camları döküldü. Etraftan insanlar fırlamaya başladı. Etraftan et parçaları geliyordu. Beni çektiler ‘Kaç’ diye. Yanan insanlar vardı. Annem yüzüstü yatıyordu. Tekrar anneme baktım, anneme sarılan birisi vardı. Aynı Nartan’ın kıyafetleri vardı üzerinde. Belki de abimdi, emin değilim. Arkadaşlarıma, ‘Bakamayacağım annem galiba yerde yatıyor’ dedim.”

        Yaşadıklarıyla ilgili psikiyatr ile konuştuğunu belirten Sinem Kılıç, “Otururken birkaç kare sürekli beynimde. Kafamı yere eğdiğim an, insanların fırlama anı, sonra arkaya baktığımda herkesin yerde yattığı, çimenlerin yandığı, insanların yandığı an... Birisi paramparçaydı. Herhalde eylemciydi o. Her yerimize etler geldi. O çok etkiliyor insanı. ‘Üstümdeki parçalar benim arkadaşımın’ diyorsun. O gün giydiklerimi atmadım, yıkadım ayırdım. Ondan sonra elleyemedim bile” dedi.

        ‘KIZIM AĞLIYORDU’

        Metin Kılıç ise 27 yıllık can yoldaşını, eşini kaybetmiş. Kızının patlamadan kurtulmasıyla teselli buluyor. Eşiyle 27 yıl dolu dolu yaşadıklarını söyleyen Kılıç, şöyle konuşuyor:

        “Yoldaşlığı da evimizi de hayatı da paylaştık. En son terminalden yolcu etmiştim onları. Kızım patlama sonrası beni aradığında, sesi gülmeyle ağlama arasındaydı. Eşim ‘Kobani’ye geçtiklerinde güvenlik problemi olur mu?’ diye anaç duyguyla hareket etti. ‘Onlara sahip çıkarım’ düşüncesi vardı. Ama maalesef böyle bir şey oldu. Ferdane’yi Abhaz, Nartan’ı Adige bayrağıyla defnettik. Kafkasya’dan gelen arkadaşların getirdiği anavatan toprağını da serptik.”

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ