Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Kandilli’de “depremi uydudan takip” dönemi başlıyor

        Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Haluk Özener, “Kullanacağımız GNSS (Global Navigation Satellite System) ve son dönem teknolojiler ile faylar üzerindeki enerji birikimini yüksek duyarlıkla belirleyebilecek ve nerede, ne büyüklükte bir deprem olabileceğini daha doğru olarak tahmin edebileceğiz” dedi.

        Türkiye’nin en önemli bilimsel merkezlerinden biri olan Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü’nün 147 yıllık tarihinde ilk kez seçimle göreve getirilen yeni müdürü Prof. Dr. Haluk Özener ev sahipliğinde bir basın toplantısı düzenlendi. Toplantıda konuşan Prof. Dr. Haluk Özener “Türkiye deprem tehlikesinin saptanması ve olası bir depremin önceden tahmini konusunda yeni bir döneme girecek. Geçen yıl İstanbul Kalkınma Ajansı desteği ile dünyada sadece birkaç ülkede bulunan strainmetreleri İstanbul çevresine yerleştirdik. Yine, Colorado Üniversitesi (ABD) ile işbirliği kapsamında Marmara Bölgesi’nin doğusuna kripmetre kurulumu yaptık. Kullanacağımız son dönem strainmetre, kripmetre gibi teknolojiler ve GNSS teknolojisi ile faylar üzerindeki enerji birikimini yüksek duyarlıklı belirleyebilecek ve nerede, ne büyüklükte bir deprem olabileceğini daha doğru olarak tahmin edebileceğiz” şeklinde konuştu.

        Türkiye’nin deprem riskleri uydu teknolojileriyle de izlenecek

        Deprem tehlikesinin saptanması ve olası bir depremin yerinin önceden tahmini amacı ile GNSS ölçme teknikleri kullanacaklarını ifade eden Prof. Dr. Özener, bu sistemle aktif fayların üzerindeki enerji birikimlerini saptayacak ve buna bağlı olarak da deprem tehlikesini ortaya çıkaracaklarını söyledi. GNSS noktalarından oluşan ağların yardımıyla lokal hareketlerin belirlenmesi yoluna gideceklerini ifade eden Özener, “Uydularla yer kabuğu hareketlerinin büyüklüğünü, yönünü, zaman içindeki değişimlerini belirleyecek, enerji birikimini test edecek ve bu bilgilerle nerede, ne büyüklükte bir deprem potansiyeli olduğunu olasılıklarını hesaplayacağız” dedi.

        Depremin tehlikesini oluşturan temel parametrelerini biz belirleyeceğiz

        Hedeflerinin deprem tehlikesini oluşturan enerji birikimi gibi temel parametreleri belirlemek olduğunu söyleyen Prof. Haluk Özener, “Önümüzdeki dönemde yer bilimlerinin farklı ölçme yöntemlerinin de sisteme

        dâhil edilebileceği bir Kandilli olacağız. Jeodezi birikimimizi kullanarak deprem olmadan önce depremin büyüklüğünü ve lokasyonunu tahmin edeceğiz. Sismolojinin yanı sıra jeodezi bilimi yardımıyla depremi oluşturan mekanizmaları çok yönlü olarak takip edeceğiz” şeklinde konuştu.

        Yeni dönemde hedeflerinin özellikle Marmara’da her bir sismoloji istasyonunun yanına sürekli ölçüm yapan bir GNSS istasyonu ilave etmek olduğunu belirten Prof. Dr. Haluk Özener “GNSS alıcıları ile yerkabuğu hareketlerini gerçek zamanlı olarak her an izleme şansımız var. Dolayısıyla, GNSS aletini bir sismometre gibi

        kullanma şansımız da var. İlave olarak, bir büyük deprem olduğunda sismometre aletleri satüre olurken (veri alamazken), GNSS alıcıları böyle bir handikap taşımıyor. Son yıllarda ortaya çıkan GNSS sismolojisi de bu sebeple yaygınlaşıyor” dedi.

        Bölgesel Tsunami merkezi olacağız

        Geçtiğimiz yıl hizmete giren Bölgesel Deprem ve Tsunami İzleme-Değerlendirme Merkezi’yle tsunami uyarısı konusunda bölgesel merkez olma hedefine de yaklaştıklarını ifade eden Prof. Haluk Özener konu hakkında şunları söyledi; “Türkiye’nin üç tarafının denizlerle çevrili olması nedeniyle tsunami afetine karşı hazırlıklı olunması gerekiyor. Marmara’da bir tsunami uyarısı verildiğinde tsunami dalgasının kıyılara ulaşması dakikalar mertebesinde gerçekleşeceğinden, alınacak tedbirlerle oluşabilecek zararları indirgemek ve olası can kayıplarını önlemek mümkün olabilecektir. Bu kapsamda deprem ve tsunami İçin yüksek güvenlikli bir merkeze ihtiyaç duyduk. Bölgesel Deprem ve Tsunami İzleme-Değerlendirme Merkezi ile olası bir tsunamide erken uyarı için önemli bir adım attık. Bölgesel Deprem ve Tsunami İzleme-Değerlendirme Merkezi bir kurum projesi değil, Türkiye projesidir. Bu proje ülkemizi bölgesel tsunami merkezi haline getirecektir”.

        Türkiye, deprem tehlikesinin saptanması ve olası bir depremin önceden tahmini konusunda yeni bir döneme giriyor. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Haluk Özener, “Kullanacağımız GNSS (Global Navigation Satellite System) ve son dönem teknolojiler ile faylar üzerindeki enerji birikimini yüksek duyarlıkla belirleyebilecek ve nerede, ne büyüklükte bir deprem olabileceğini daha doğru olarak tahmin edebileceğiz” dedi.

        Türkiye’nin en önemli bilimsel merkezlerinden biri olan Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü’nün 147 yıllık tarihinde ilk kez seçimle göreve getirilen yeni müdürü Prof. Dr. Haluk Özener ev sahipliğinde bir basın toplantısı düzenlendi. Toplantıda konuşan Prof. Dr. Haluk Özener “Türkiye deprem tehlikesinin saptanması ve olası bir depremin önceden tahmini konusunda yeni bir döneme girecek. Geçen yıl İstanbul Kalkınma Ajansı desteği ile dünyada sadece birkaç ülkede bulunan strainmetreleri İstanbul çevresine yerleştirdik. Yine, Colorado Üniversitesi (ABD) ile işbirliği kapsamında Marmara Bölgesi’nin doğusuna kripmetre kurulumu yaptık. Kullanacağımız son dönem strainmetre, kripmetre gibi teknolojiler ve GNSS teknolojisi ile faylar üzerindeki enerji birikimini yüksek duyarlıklı belirleyebilecek ve nerede, ne büyüklükte bir deprem olabileceğini daha doğru olarak tahmin edebileceğiz” şeklinde konuştu.

        Türkiye’nin deprem riskleri uydu teknolojileriyle de izlenecek

        Deprem tehlikesinin saptanması ve olası bir depremin yerinin önceden tahmini amacı ile GNSS ölçme teknikleri kullanacaklarını ifade eden Prof. Dr. Özener, bu sistemle aktif fayların üzerindeki enerji birikimlerini saptayacak ve buna bağlı olarak da deprem tehlikesini ortaya çıkaracaklarını söyledi. GNSS noktalarından oluşan ağların yardımıyla lokal hareketlerin belirlenmesi yoluna gideceklerini ifade eden Özener, “Uydularla yer kabuğu hareketlerinin büyüklüğünü, yönünü, zaman içindeki değişimlerini belirleyecek, enerji birikimini test edecek ve bu bilgilerle nerede, ne büyüklükte bir deprem potansiyeli olduğunu olasılıklarını hesaplayacağız” dedi.

        Depremin tehlikesini oluşturan temel parametrelerini biz belirleyeceğiz

        Hedeflerinin deprem tehlikesini oluşturan enerji birikimi gibi temel parametreleri belirlemek olduğunu söyleyen Prof. Haluk Özener, “Önümüzdeki dönemde yer bilimlerinin farklı ölçme yöntemlerinin de sisteme

        dâhil edilebileceği bir Kandilli olacağız. Jeodezi birikimimizi kullanarak deprem olmadan önce depremin büyüklüğünü ve lokasyonunu tahmin edeceğiz. Sismolojinin yanı sıra jeodezi bilimi yardımıyla depremi oluşturan mekanizmaları çok yönlü olarak takip edeceğiz” şeklinde konuştu.

        Yeni dönemde hedeflerinin özellikle Marmara’da her bir sismoloji istasyonunun yanına sürekli ölçüm yapan bir GNSS istasyonu ilave etmek olduğunu belirten Prof. Dr. Haluk Özener “GNSS alıcıları ile yerkabuğu hareketlerini gerçek zamanlı olarak her an izleme şansımız var. Dolayısıyla, GNSS aletini bir sismometre gibi

        kullanma şansımız da var. İlave olarak, bir büyük deprem olduğunda sismometre aletleri satüre olurken (veri alamazken), GNSS alıcıları böyle bir handikap taşımıyor. Son yıllarda ortaya çıkan GNSS sismolojisi de bu sebeple yaygınlaşıyor” dedi.

        Bölgesel Tsunami merkezi olacağız

        Geçtiğimiz yıl hizmete giren Bölgesel Deprem ve Tsunami İzleme-Değerlendirme Merkezi’yle tsunami uyarısı konusunda bölgesel merkez olma hedefine de yaklaştıklarını ifade eden Prof. Haluk Özener konu hakkında şunları söyledi; “Türkiye’nin üç tarafının denizlerle çevrili olması nedeniyle tsunami afetine karşı hazırlıklı olunması gerekiyor. Marmara’da bir tsunami uyarısı verildiğinde tsunami dalgasının kıyılara ulaşması dakikalar mertebesinde gerçekleşeceğinden, alınacak tedbirlerle oluşabilecek zararları indirgemek ve olası can kayıplarını önlemek mümkün olabilecektir. Bu kapsamda deprem ve tsunami İçin yüksek güvenlikli bir merkeze ihtiyaç duyduk. Bölgesel Deprem ve Tsunami İzleme-Değerlendirme Merkezi ile olası bir tsunamide erken uyarı için önemli bir adım attık. Bölgesel Deprem ve Tsunami İzleme-Değerlendirme Merkezi bir kurum projesi değil, Türkiye projesidir. Bu proje ülkemizi bölgesel tsunami merkezi haline getirecektir”.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ