"Toplumu kucaklamaya devam edeceğiz"

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Deniz Baykal, kıyafeti ne olursa olsun insanların özgürce düşüncesini ortaya koymasından yana olduklarını belirterek, Biz, "Atatürk'le laiklikle sorunu olmayan herkese, siyasi görüşü bizimle birleştiği sürece kabul edeceğiz" dedi.

710 kişinin partisine katılımını gerçekleştirmek üzere Muğla'nın Milas ilçesine gelen CHP Lideri Baykal'ı Milas'ta bin 500'e yakın partili karşıladı. Baykal, aralarında eski DP'li Milas Belediyesi Meclis Üyesi Hüseyin Çomak'ın da bulunduğu bazı partililere CHP rozeti takarak kutladı.

VİDEO İÇİN TIKLAYIN

Milas'ta yaptığı konuşmasında yaşanan ekonomik krize değinen CHP Lideri Baykal, "Hani adam aşına gelir 10 bin dolar olmuştu. Ailede beş kişi varsa 50 bin dolar. Bu da yılda 65-70 bin YTL. Ayda beş milyar. Nereye gidiyor bu para. Hesabı öyle yapıyor Tayyip Bey. Milas'taki pamukçunun, esnafın hali iyi değil mi? Yoksa cambazlık mı yapılıyor? Hani Türkiye kalkındı da zengin oldu? Bunlar geldiğinde Türkiye'nin dış borcu 220 milyar dolardı. Şimdi ne kadar borcu var Türkiye'nin, ödendi 200'e mi düştü. 250 mi oldu? 300 mü oldu? 200 aldılar 280 ek dış bor yaptılar ve 500 oldu 500. kaç yılda yaptılar bu işi 6 yılda. Peki, Cumhuriyet tarihini gelmiş geçmiş bütün hükümetler Erbakan, Tansu Çiller, Mesut Yılmaz dahil tümünün yaptığı borçlar 220 milyar dolar. Bunlar altı yılda 280 milyar daha borç yaptı. Devletin borcu arttı. Vatandaşın sıkıntısı da arttı. Gençler iş bulamıyor. Tesisler gelir getiren ne varsa tümü satıldı. Bunu iyi niyetli bir tablo görmek mümkün mü? Türkiye'de en rahat hükümeti kurdular. Tek başına iktidar kurdular. İki dönem üst üste dünyada ferahlık varken başa geldiler. Şimdiki tablo bu" diye konuştu.

"Her türlü ayrımcılığı ret ediyoruz."

Çarşaflıların partiye katılımıyla ilgili rahatsızlık duyanlara da cevap veren Baykal, hiç kimsenin kıyafetinden ötürü rahatsızlık duymadıklarını dile getirdi. Kıyafeti ne olursa olsun insanların özgürce düşüncesini ortaya koymasından yana olduklarının altını çizen Baykal, şunları söylerdi: "Bizim gözümüzde herkes kıyafeti ne olursa olsun özgürce düşüncesini ortaya koyar ve biz de onlarla el ele veririz, birlikte çalışırız. Bu bakımdan her türlü ayrımcılığı reddediyoruz. Geçenlerde bir katılım töreni düzenledik. O katılım töreninde katılanların eşleri kardeşleri de oradalardı. Onların bazıları başörtülüydü. Çarşaflısı var. Türbanlısı var. Diyor ki; biz AK Parti'ye oy verdik. Ama AK Parti'nin gidişatını gördük. Bu gidişata bir dur demek gerektiğine inanıyoruz. Buna dur diyecek parti olarak da Cumhuriyet Halk Partisi'ni görüyoruz. Bu memleketin bir sağlam partisidir. Sizleri dinliyoruz. Sizleri izliyoruz. Söylediklerinizin samimi olduğuna inanıyoruz. Bunlara dur demenin yolunu da Cumhuriyet Halk Partisi'ne katılmakta buluyoruz. Şimdi biz Cumhuriyet Halk Partisi'ne katılacağız da bizim bu yanımızdaki hısım akrabanın başı örtülü diye hayır. Başınızı açın başınızı örtüsü değiştirin öyle Cumhuriyet Halk Partisi'ne katılın der misiniz demez misiniz diye sordular. Ben de dedim ki bir an bile tereddüt etmeden siz samimiyetle bu kararı aldıysanız başımızın üstünde ne olursa olsun memnuniyetle başımla beraber kabul ederim dedim. Türkiye 2 haftadan bu yana bunu konuşuyor. Bizim ilkelerimiz inançlarımız ortada. Biz laik demokratik cumhuriyete inanıyoruz. Ona yönelik ciddi tehlikenin olduğuna inanıyoruz. Bu hükümetin elinde fırsatını bulsa laik demokratik cumhuriyeti tahrip edeceğini de biliyoruz. Ona karşıda mücadeleyi verdik ve vermeye de devam ediyoruz. Ama biz bu mücadeleyi verirken bize destek olacak olan vatandaşlarımızı eğer siyasetleri bizimle aynı noktadaysa kıyafetlerini engel olarak çıkarmayı ret ediyoruz. Bunu anlayışımıza sığdırmıyoruz. Bizim gözümüzde herkes kıyafeti ne olursa olsun özgürce düşüncesini ortaya koyar ve biz de onlarla el ele veririz birlikte çalışırız. Bu bakımda her türlü ayrımcılığı ret ediyoruz. Kimseyi kıyafetiyle mahcup etmiyoruz. Kimseyi suçlamıyoruz. Yeter ki gerçekten bu memleketi sevsin. Yeter ki gerçekten anayasamızın laik cumhuriyet ilkesini içine sindirsin. Yeter ki gerçekten Mustafa Kemal Atatürk'e sahip çıksın. Bugün çok mutlu olduk. Bizlere güç verdiniz moral verdiniz sizin adınıza mücadele vermeye devam ediyoruz. Yalnız değilsiniz, görüyorum ki biz de yalnız değiliz. Partimize katılacak olan yeni kardeşlerimizi yürekten kutluyorum. Arkadaşlarımızın yakasına bu altı oklu Cumhuriyet Halk partisi rozetini hep birlikte takalım."

"Türkiye perişan bir noktada"

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, işsizliğin arttığını ve faizlerin yükseldiğini belirterek, piyasanın sıkıntılı bir noktaya sürüklendiğini söyledi.

Muğla programı kapsamında Bodrum ilçesini ziyaret eden Baykal, Milas-Bodrum Havaalanı'nda partililer tarafından sevinç gösterileri ve çiçeklerle karşılandı. Parti otobüsü ile Gümüşlük beldesine geçen Baykal, burada partisine katılanlara rozet taktı. CHP'li Gümüşlük Belediye Başkanı Mehmet Ülküm'ün beldede yapılan çalışmaları anlattığı konuşmasının ardından vatandaşlara seslenen CHP lideri Baykal, sözlerine "Böyle bir başkanım olduğu için iftihar ediyorum" diyerek başladı. Hükümete yüklenen Baykal,

"Hükümet her istediğini yapar halde. Engel yok güçlük yok. Sonuç? Sonuç, Türkiye perişan bir noktada. Ekonomik krize girildi. Ekonomik istikrar deniliyordu, istikrar allak bullak oldu. Önümüzdeki dönem ne olacak, herkes kaygı ile kuşku ile bakıyor. Ekonomi ciddi bir sıkıntının içine doğru giriyor. Tedbir alın dedik, tedbir almayı düşünmediler. Bize vurmaz bu kriz dediler. Teğet geçer dediler. Zirveyi döndü, inişe geçti dediler. Ama tam tersi kriz her geçen gün daha da farklı bir noktaya geliyor. Başka ülkeler bir araya gelip paketler yaptı. İkinci paketlerini yaptılar. Bizimkiler hala hiçbir düzenleme, hiçbir çalışma yapmış değil. Ekonomi sahipsiz, gelecek kaygılı, piyasa daraldı, işsizlik arttı, faizler yükseldi, piyasa sıkıntılı noktaya sürüklendi. Böyle bir tablonun içindeyiz. Ekonominin hali böyle" dedi.

İmralı'daki çalışmalrı eleştiren Baykal: "Kime hizmet ediyorsun?" diye iktidara yüklendi

Konuşmasında teröre de değinen Baykal, "Terörün hali ortada. Eskiden terörle güvenlik güçlerine saldırılar yaparlardı. Bombalar, mayınlar patlatırlar sonra kaçarlardı, gizli gizli terör yaparlardı. Şimdi artık bu bitti. Ülkenin belli coğrafyaları işgal altında. O coğrafyalarda istediklerini yapar hale geliyorlar. Hükümetin, devletin sözü geçmez hale geliyor.. Hükümet bu konular karşısında ne yapacağını bilemez bir halde. Şu ana kadar meydanı boş bıraktı, aciz, tedbir almıyor. Ciddi bir uygulama içinde değil. Teröre meydan bıraktı. Geçenlerde bir anladık, İmralı'daki Öcalan'a arkadaş getirmek üzere inşaat yapmaya çalışıyorlar. Bunlarla meşguller. Bunun haberi çıktığı anda şehit binbaşıyı toprağa verdik. Yani kime hizmet ediyorsun, ne için hizmet ediyorsun? Bir yandan da pazarlık yapmaya çalışıyorlar. Diyorlar ki 'Eğer bizim istediklerimizi yaptırırsan', kime PKK'ya, 'biz o zaman seni daha da rahatlatırız'. Böyle bir pazarlık düşünülebilir mi? Terör ile PKK'yla böyle bir pazarlığın içine devletin girmesi kabul edilebilir mi? Maalesef bunlara tanık oluyoruz. Bakın Ardahan'da dün çok daha acı bir manzara çıktı. Ortada devlet yok, ortada hukuk yok. Toplumsal çatışma ortamı çıkmaya başladı. Birbirlerine saldıran kesimler kendini gösterdi. Niye? Hukuku uygulayacak, duruma sahip çıkacak bir otorite maalesef orada yok. Bunlar çok tehlikeli gidişler. Bu gidiş bunların elinde geldi. Sıfır terörle Türkiye bunlara teslim edildi. Geldiğimiz noktada Türkiye'de terör artık belli coğrafyalarda borusunu öttürür hale geldi.

Halk birbirine düşürülür hale geldi. Hükümette bunları seyrediyor. Üzüntü verici bir manzara" diye konuştu.

"İktidar geldi, her türlü yolsuzlukları ortadan kaldıracağız, her türlü tedbiri alacağız dedi" diyen Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Yolsuzluklar kaldırıldı mı? Yolsuzlukların sonu alındı mı? Tedbir alındı mı? Bir Deniz Feneri ortaya çıktı. İnanılır gibi değil. Yani Almanya'da bir dernek kurulmuş. O dernek adına yardım derneği diye paralar toplanıyor. Parayı toplayanlar kim? Bunların yandaşları. Ne yapıyor o paraları? Alıyor buraya gönderiyor, birileriyle. İnsanlara yardım için mi harcanıyor? Hayır, televizyon kurmak için harcanıyor. Televizyon kurduruyor. O televizyonla hangi partiyi destekletiyor? İktidar partisini, AK Parti'yi.

Bugüne kadar kişiler yolsuzluk yapardı ama artık bu geride kaldı. Şimdi belli bir siyasi sistem yolsuzluk yapıyor. Sistemli yolsuzluk var artık. Bunun için yardım derneği kuruluyor. İnsanların iyi duygularla yaptıkları yardım paraları toplanıyor. Zekatlar toplanıyor. Fitreler toplanıyor. Vatandaşın fitresine, zekatına göz dikiyor, o toplanan paralarla geliyor burada televizyon kuruyor. O televizyonla siyasetini destekletiyor. Değerli arkadaşlarım bu anlayışın desteklenebilir bir tarafı kaldı mı artık Türkiye'de? Bunu değiştirmek zorundayız."

Herkesi kararlı gördüğünü ancak bu kararlılığın ortadan kaldırılmasına izin verilmemesi gerektiğini söyleyen CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, "Bu kararlılığı, kömür dağıtarak, bulgur dağıtarak, fasulye dağıtarak ortadan kaldırmalarına izin vermemeliyiz. Bu konuda vatandaşlarımızın sağduyusuna güveniyoruz. Elbette devlet bir yardım yapıyorsa o yardımı vatandaş alır. Çünkü o kimsenin cebinden çıkmıyor. Devletin bütçesinden, vatandaşın desteklediği milli bütçeden çıkıyor. Vatandaş alacak. Ama onu aldıktan sonra sakın ha oyunuzu, o size verilen paket karşısında değiştirmeye kalkmayın. Almak yanlış değildir, aldıktan sonra anlayışı değiştirmek yanlıştır" ifadelerini kullandı.

Baykal, konuşmasının ardından kendisine sevgi gösterisinde bulunan vatandaşlarla fotoğraf çektirirken, bazı vatandaşlara rozet taktı. Baykal, Gümüşlük'teki programın ardından Bodrum Belediyesi Binnaz Karakaya Spor Salonu'nun açılışını yapmak üzere Bodrum'a hareket etti. Bitez beldesinde bir mandalina bahçesinde üreticilerle sohbet eden Baykal, daha sonra Gümbet'e gelerek açılış kurdelesini kesti. Tesisleri gezen Baykal, sporcularla da sohbet etti. Spor salonu içerisinde hazırlanan programda halk oyunları gösterisini izleyen Baykal ve beraberindekilere keşkek ve ayran ikram edildi.

Yaptıkları çalışmaları anlatan Bodrum Belediye Başkanı Mazlum Ağan, konuşmasının ardından Baykal'a, üzerinde amfora kabarması olan bir tablo ile Atatürk resmi işlemeli küçük bir duvar halısı hediye etti.

İHA