Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Soma davasının dördüncü duruşmasında sağ kurtulanlar konuştu

        Soma'daki maden faciasına ilişkin 8'i tutuklu 46 sanığın yargılandığı davanın dördüncü duruşması başladı.

        Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi Duruşma Salonu'ndaki duruşmada faciadan sağ kurtulan işçilerin ifadesinin alınmasına devam edildi.

        Tutuklu sanıkların mahkeme salonundaki yerini alışı sırasında bazı şehit madenci yakınları "vicdanınız yok mu" diye bağırdı, pet şişe fırlattı.

        Mahkeme Başkanı Aytaç Ballı, madenci ailelerini uyardı. Sanık avukatlarından Kadir Çekin, kendilerine sık sık müdahale edildiğini belirterek, bu nedenle gerekirse salonun boşaltılması talebinde bulundu. Bunun üzerine duruşmayı izleyen aileler, tepki gösterdi.

        Soma'daki faciadan sağ kurtulan işçilerden Arif Dudu, ifadesinde yaklaşık 5 yıldır madende çalıştığını, olaydan sonra maden işçiliğini bıraktığını söyledi. Madende dinamit sandıkçısı olarak çalıştığını, olay günü de madende bulunduğunu anlatan Dudu, saat 15.45 gibi vardiya bitiminde yukarı çıkmak üzere yola çıktıklarında kendilerine "patlama var" dendiğini ifade etti.

        "MÜFETTİŞLERİN GELECEĞİNİ BİLİYORLARDI"

        Dudu, nefeslik denen bölümden çıkmayı düşündüklerini, orada yoğun duman olduğu için çıkmalarına izin verilmediğini kaydederek, daha önce de küçük bir trafo patlaması olduğu için benzer bir durum olduğunu sandıklarını, aralarında şakalaştıklarını aktardı.

        Geç vakitlere kadar beklediklerini, bu sırada bazı arkadaşlarının bayıldığını söyleyen Dudu, mahkeme heyetinin sorularına da yanıtlayarak, şunları söyledi:

        "Bu sırada gaz maskemin altı alev topu gibi olmuştu, çok ısınmıştı. Maskem 10-15 dakika çalıştı. 5 yıl içinde kullandığım ikinci maskemdi, bakımı yapılmıştı. Maden içinde yanan bir yer görmedim. Sadece duman vardı.

        Soma Eynez madenine geçtikten sonra 1-2 gün eğitim gördük, seminer salonunda da bilgilendirmeler oldu, 10-15 dakika anlattılar, sonra 'kağıtları imzalayın' dediler. Acil durumlarda neler yapmamız gerektiğini öğretmediler. Tatbikat da yapılmadı. Başımızda Ahmet Şengül vardı, taşeron. Daha fazla çalışmamızı söylüyordu. Fazla mesai yapmıyorduk ama mesai saatlerinden daha fazla iş yapmamız isteniyordu. Müfettişlerin geleceğini önceden biliyorlardı. Ana yolları temizliyorlardı. 'Bugün müfettiş gelecek herkes ona göre ayağını denk alsın' deniyordu."

        Dudu, ifadesinin ardından şikayetçi olmadığını söyledi. Tutuklu sanıklar, Dudu'nun cevaplaması için sorular sordu. Müşteki avukatları ve şehit madencilerin yakınları, sanıkların soru sorma şeklini eleştirerek sorunun mahkeme heyetine sorulması, heyetin de tanığa yönlendirmesi gerektiğini ifade etti. Bu sırada müşteki ve sanık avukatları arasında kısa süreli tartışma yaşandı.

        "OCAKTA HİÇ KÖMÜR YANGINI OLMADI"

        Tanık işçilerden Fazlı Baraş da faciada yaşamını yitiren Mehmet Efe'nin havalandırma kapaklarını açması sayesinde hayatlarının kurtulduğunu, aksi halde can kaybının daha fazla olabileceğini söyledi.

        Ocakta "hazırlık bölümü - A0 panosunda" görev yaptığını belirten Baraş, dumanı hisseder hissetmez maskesini taktığını, bazı işçilerin ise panik yaparak maskelerini takamadığını ifade etti. Baraş, ifadesinde şunları söyledi:

        "Celal Bayar Üniversitesi'nde, 'maden bölgesinde iş güvenliği ve madencilik' konusunda eğitim aldık. Ocakta hiç kömür yangını olmadı. Ocakta sıcaklık vardı, terliyorduk ama riskli biri durum yoktu. Risk görsem zaten ben de çalışmazdım. Biz kömür çıkarmıyorduk, ilerleme bölümünde de baskı yapan olmadı. Diğer vardiyadaki arkadaşlara genellikle yolda karşılaşıp görevi devrederdik."

        Baraş, şikayetçi olmadığını kaydetti.

        RAPORA GÖRE YANMA YANMA YOK

        Sanık avukatlarından Yusuf Koçyiğit, duruşmada Afyon Kocatepe Üniversitesi Teknoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi (TUAM) kömür analiz laboratuvar sonuçlarına ilişkin raporu sundu.

        İddianamenin bilirkişi raporuna göre facianın ana temelini "U3 ve C panosu topuğunun kendiliğinden kızışmaya başlaması" ifadesinin oluşturduğunu belirten Koçyiğit, Afyon Kocatepe Üniversitesinde yaptırılan bilimsel mütalaanın iddianamenin ana noktasını bertaraf ettiğini savundu.

        Koçyiğit, "Bu topuğun uzun süreden beri yandığı, belirtilerini karbonmonoksit ve ısı olarak göstermesine rağmen yetkililerce dikkate alınmadığı iddiasına ilişkin bilimsel bir rapor hazırlandı. Raporda topuğun bir parçasının dahi yanmadığı belirtiliyor" diye konuştu.

        Maden Yüksek Mühendisi Prof. Dr. Ali Sarıışık imzalı, 12 Ekim 2015 tarihli Soma Eynez işletmesinde bulunan U3 bölgesi ve C panosu topuk kısmında bırakılan, topuk kömüründe kendiliğinden yanma olup olmadığının araştırılması raporunda, sondaj karot numune değerlerine yer verilerek, şunlar ifade edildi:

        "Nefeslik bölgesindeki sondaj karot loglarında yanmamış ağaç kırıntı-parçasına, yanmamış plastik boru parçalarına rastlanmıştır. Nefeslikte yapılan NFS1 nolu sondaj ve NFS2 nolu sondaj kömür karot numunelerinin Afyon Kocatepe Üniversitesi Teknoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi kömür analiz laboratuvarında analizleri yaptırılmıştır. Bu kömür analiz sonuçlarına göre kömürde yanmanın olmadığı, bu sondaj verilerine göre sondajlar ile incelenen alandaki kömürün orjinal olduğu anlaşılmaktadır."

        Mahkeme heyeti duruşmaya ara verdi. Salon çıkışında bazı işçilerin aileleri, tanık işçi Fazlı Baraş'a doğruları söylemediğini iddia ederek, tepki gösterdi.

        MİLLETVEKİLLERİ AÇIKLAMA YAPTI

        Öte yandan duruşma salonu çıkışında gazetecilere açıklama yapan HDP İzmir Milletvekili Müslüm Doğan, görgü tanıklarının ifadelerini dinlediklerini, iş sağlığı ve güvenliği anlamında hiçbir önlemin alınmadığını gördüklerini belirtti.

        Doğan, "Çok ilginçtir, şirket avukatları görgü tanıklarının ifade ettiği konuları çarpıtmak, görgü tanığını zorlamak amacıyla saçma sapan sorular sordu. Buradaki esas mesele iş sağlığı ve güvenliği anlamında hiçbir tedbirin alınmadığı, ölçümlerin yapılmadığı, gazlarla ilgili ölçüm cihazlarının olmadığı. Özellikle görgü tanığı bir dinamit kutusunu taşıyor ve zaman zaman da başka işlerde çalıştırıldığı ortaya çıkıyor" diye konuştu.

        CHP Manisa Milletvekili Tur Yıldız Biçer ise ilk ifadelerinde şikayetçi olduklarını beyan eden müştekilerin birçoğunun ifadelerini değiştirdiğini söyleyerek, "Bunların neden bu noktaya geldikleriyle ilgili aslında elimizde çok net bilgiler var, işçiler baskı görüyor" dedi.

        AA

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ