Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Politika Mersin’de AK Parti-MHP-HDP arasındaki oy savaşından CHP kârlı çıkıyor

        Muharrem SARIKAYA / GAZETE HABERTÜRK

        7 Haziran’daki seçim öncesi Mersinlilerin iki büyük derdi vardı: DEAŞ (IŞİD) ve DEDAŞ (Dicle Elektrik Dağıtım AŞ)...

        Biri vatandaşın işini, parkını, sokağını, caddesini kapmış; kira ve gıda fiyatını yükseltmişti. Diğeri ise uzun süren elektrik kesintileri dolayısıyla su verilemeyen tarlalarda ürünlerin yanmasına neden olmuştu.

        Ortaya çıkan yeni sorunlar karşısında bunlar önemsiz, hatta ‘devede kulak’ kalmış. Çatışmasızlık ortamının bitmesi, terörün artması, turistin tamamen buharlaşması, imalat sektörüne dayalı fabrikaların dövizdeki yükseliş dolayısıyla kapanması, başka iki sorunu öne koymuş: Terör ve ekonomi...

        Bu iki konunun ağırlığı, büyük göç almış şehirlerden biri olan ve 11 milletvekili bulunan Mersin’de daha çok hissediliyor. Arkadaşım Beycan Üçkardeş ile birçok ilçesini dolaştığımız, batı bölgesinde MHP’nin doğu bölgesinde ise HDP’nin ağırlıkta olduğu Mersin, 7 Haziran öncesinde HDP il binasının bombalanmasının ardından oluşan ortamdan çok daha gergin bugün.

        7 Haziran’da AK Parti, CHP ve MHP’ye 3’er, HDP’ye ise 2 milletvekili veren Mersin’deki gerginlik, AK Parti ile MHP ve HDP arasında çok daha yüksek. Mersin’de oy oranları birbirine yakın üç parti, ötekinden bir vekili almak, seçmen kapmak veya kaptırmamak için kıyasıya yarışıyor. Diğer partilerin aksine listesini değiştirmeyen CHP ise, 7 Haziran’da HDP’ye giden Kürt kökenli Alevilerin oylarıyla, AK Parti-MHP kapışmasından kaçan ulusalcı oyların geri dönüyor olmasının rahatlığı içinde yükseliyor. CHP 1 Kasım’da Mersin’de milletvekili sayısını 4’e çıkarmaya uğraşıyor. Eski bakan Fikri Sağlar’ın Mersinli olması, adayların ön seçimle gelmesi de CHP’nin toplumsal tabanını dinamik kılıyor. Hatta CHP seçmeni, parti teşkilatının önünde gidiyor ve bu sebeple olacak ki parti il yönetimini ‘mürebbiye’ gibi parmak sallayarak eleştiriyor.

        AK PARTİ MHP’DEN ALMAYA OYNUYOR

        Geçen seçimde uzun yıllar sonra ilk kez eski veya mevcut ‘ithal’ bir bakanı listesine koymayan, şehrin oy ambarı Tarsus’tan olan adayını listede geri sıraya bırakan AK Parti, 1 Kasım için listesini yeniledi. Üçüncü sıraya Tarsus’tan aday yerleştirdi. Geçmişte Kürşat Tüzmen’i, Zafer Çağlayan’ı Mersin’den ilk sırada aday gösteren AK Parti, 7 Haziran’da listesinde herhangi bir bakana yer vermemişti. Ancak 1 Kasım için, Karamanlı eski Ulaştırma Bakanı Lütfü Elvan’ı Mersin’de birinci sıraya koydu. 7 Haziran’da HDP’li adaylarla girdiği polemiklerle Kürt seçmen üzerinde etki yapan, hatta oylarını toplayan Muhsin Kızılkaya ise bu kez liste dışı kaldı.

        AK Parti, Mersin’de politikasını, güçlü olan MHP’li seçmen üzerine yoğunlaştırmış durumda. “Her şeye ‘Hayır’ diyen kişi” ifadesiyle eleştiri oklarını MHP Lideri Bahçeli’ye yöneltiyorlar ve bunun etkili olduğu da gözleniyor. AK Parti, 7 Haziran’da HDP’ye giden seçmeni ise “Çatışmasızlık ortamını bozdular, bize oy verin yeniden barış ortamını getirelim” söylemiyle etkileyip yanına çekmeye çalışıyor. Mersin’in ünlü tantuni zincirinin sahibinin AK Parti listesinden aday olması da, kentteki propaganda sürecinde karşılaşılabilecek ekonomik zorlukları ortadan kaldırmış. Ancak yine de bu çabalar geçen seçim Kızılkaya’nın gösterdiği etkiyi yaratmamış. Dahası, HDP seçmeni bölgedeki operasyonlar, güvenlik alanları uygulaması ve sokağa çıkma yasakları nedeniyle kenetlenmiş.

        MHP’NİN KARŞI SÖYLEM ATAĞI

        Aday listesini yenileyen MHP, Mersin’de 3 milletvekili çıkaracak kapasitesini koruyor. Bölgedeki çatışma ortamı da MHP’nin oylarını konsolide ediyor. Ancak MHP yönetimine dönük “Bahçeli elini taşın altına koyup koalisyona girseydi, bunlar yaşanmazdı” şeklindeki eleştiriler de, Mersinli seçmen üzerinde etki yaratıyor. MHP yönetimi bu olumsuz propagandayı dağıtmak için çaba gösteriyor. Bu da MHP ile AK Parti arasında ciddi gerilime, hatta bazen iki partinin konvoyları arasında kavgalara yol açıyor. Elinde tuttuğu Büyükşehir Belediyesi’nin yanında Tarsus, Silifke Anamur belediyelerinin hizmetleriyle kırsal alanda önemli etki oluşturan MHP, AK Parti yöneticilerinin “PKK çatışmasızlık ortamında silahlandı” söylemini de propaganda çalışmalarında öne çıkarıyor. MHP’nin alanda dile getirdiği “Biz Anayasa’nın 4 maddesini, onlar 4 bakanı korumak istedi”, “400 vekil verseydiniz bunlar olmazdı diyen Erdoğan değil miydi?”, “17/25 Aralık’ı unuttunuz mu?” söylemleri, AK Parti’nin oylarını ‘tırmalıyor.’ Eski Bakan Rüştü Kazım Yücelen’in geçen seçimde de listede olan ancak bu kez ön sırada yer alan oğlu Ali Yücelen’in özellikle Anamur ve Mut bölgesindeki cevval çalışmasının da MHP’ye oy getirdiğini söylemek lazım.

        HDP YERİNİ KORUR

        Mersin’de güçlü olan ve bir ilçe belediyesini de elinde tutan HDP ise liste başındaki Mehmet Mir Dengir Fırat ile kentteki durumunu koruyor, hatta AK Parti’den bir vekil almak için çaba gösteriyor. Bölgede çatışma ortamına dönülmesi, sokağa çıkma yasağı, HDP seçmenini birbirine kilitlediği gibi, önceki seçimde AK Parti’ye oy veren Kürt seçmeni de HDP’nin yanına çekiyor.

        HDP’nin Mersin’deki en önemli kozlarından biri de düzenli ve siyaset bilimi içinde çalışan, hemen her gün sokak gezip ev ziyaretlerinde bulunan parti teşkilatı. Eleştiri için en çok kullandıkları söylem de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “400 vekil verseydiniz bunlar olmazdı” ifadesi. Ekonomide yaşanan olumsuzluk da Mersin’i ciddi oranda etkilemiş, işsizliği artırmış, bu da HDP’ye yaramış.

        Mersin’in doğu bölgesinde çok daha ağırlıklı oy potansiyeline sahip olan HDP, geçen seçimde çıkardığı 2 milletvekilinin üzerine 1 eklemek, AK Parti ise HDP’nin 2 vekilinden 1’ini almak için çaba gösteriyor.

        İşin özeti Mersin’de gerilimli ve kıran kırana bir mücadele yaşanıyor. Her seçim partiler arası dengeyi koruyan, Türkiye’nin en kozmopolit kenti Mersin seçmeni, en küçük gelişmeye bile sert tepki veren gerilimli bir havada sandığa gidiyor.

        ‘GÖÇ NEDENİYLE PAHALILIK ARTTI’

        Türkiye’nin en kozmopolit kenti olan, tüm etnik ve dini yapılarla birlikte her ülkeden sığınmacıların yaşadığı Mersin’i en iyi anlatan yer, mezarlığı. Geçmişte kent mezarlığı her dinden ve etnik yapıdan insanların son durağı olurken, bugün belediyelerin en büyük uğraşlarından biri cenazeleri defin için başka illere, yani ‘memleketlerine’ göndermek. Bu da kentin halen ne denli göç aldığının göstergesi. Nitekim seyyar manavdan alışveriş yaptığı sırada rastladığımız Mersin’in yerlilerinden Muazzez Yaşar, son dönemde iyice artan göç nedeniyle hayatın pahalı hale geldiğinden yakınıyor. Akrabası Yonca Iğdır da, ekonomik durumun sandığı etkileyeceğini belirterek “Biz Arap uşağıyız, bu mahalleden CHP dışında oy çıkmaz” diyor. Seyyar manav Nuri Çetinkaya ve Sabit Demir de onları doğrularken, terörün birinci mesele haline gelmiş olmasının sıkıntıyı artırdığına dikkat çekiyor.

        ‘PARAN YOKSA AÇLIKTAN KORUNAMAZSIN’

        Sahilde de durum farksız. Balık avından yeni dönen Mehmet Uzer, yakıtın pahalı, balığın ucuz olmasından dertli. Marangoz arkadaşı ise “Paran yoksa açlıktan korunamazsın, paran varsa en azından başka kente kaçıp korunursun. Onun için birinci öncelik ekonomi” diyor.

        ‘GEÇİM ZORLAŞTI YETİŞTİREMİYORUZ’

        Kent merkezinde ayakkabı boyacılığı yapan Müslüm Şeremet, HDP’nin milletvekili sayısını 1 artıracağını ifade ediyor. Yanında sıralı ayakkabı boyayanların da aile fertleri olduğunu belirten Şeremet, “Geçim gittikçe zorlaştı, yetiştiremiyoruz” diyor. Tantuni aşçısı Murat Kızılay ise yaşananlardan AK Parti’ye destek vermeyen diğer partileri sorumlu tutuyor: “AK Parti tek başına iktidar olacak, Mersin’de vekil sayısını 2 artıracak.”

        ‘KENTTE SANATA İLGİ YENİDEN YÜKSELMELİ’

        Mersinli ünlü ressam Ahmet Yeşil, atölyesinde bir yandan yeni eserlerini gösterirken, diğer yandan Mersin siyasetini şöyle anlatıyor: “Şehirde son dönem gergin bir ortam var. Bir sergi salonu olmaması, kentin sanata ilgisinin azalması da gerginliğin nedenleri arasında. Kentte Mersinli sayısı da gittikçe azalıyor. Sanatın şehirde yeniden etkin hale gelmesi için önemli bir proje üzerinde çalışıyoruz.”

        YARIN: ADANA’DA İKİ ‘D’ NİN YERİNİ İKİ ‘T’ ALMIŞ

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ