Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Politika Kılıçdaroğlu: Tıpış tıpış görev verecek

        CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Merkel gelmiş, yalvarıyorlar 'Bizi Avrupa Birliği'ne davet edin' diye. 'Orada zirve yaptığınızda bizi davet edin' diye. Siz hiç böyle bir tablo Türkiye'si gördünüz mü? Böyle bir tablo olabilir mi? 'Beni davet edin. Ne olursunuz bizi çağırın.' Bir ülkeyi bu konuma, devleti yönetenler getiremezler, getirmemeliler" dedi.

        Kılıçdaroğlu, seçim çalışmaları kapsamında İlkadım ve Atakum ilçelerinde halka hitap etti.

        İlkadım'da seçim koordinasyon merkezinin açılışına katılan Kılıçdaroğlu, Ankara'da yaşanan terör saldırısına değinerek, hükümeti önlem almamakla suçladı.

        Türkiye'nin PKK'nın yanı sıra DAEŞ ile de mücadele etmek zorunda kaldığını ifade eden Kılıçdaroğlu, "102 tane evladımız hayatını kaybetti. Düne kadar neredeydi bunlar. Telefonlarını dinlemişler, isimlerini saptamışlar, nerede olduklarını biliyorlar. Bomba patladıktan ve 102 vatandaşımız öldükten sonra önlem alıyorlar. Sen hükümet değil misin? Neden önlemi zamanında almadın? Çünkü onlar vatandaşı değil, ülkeyi değil, ceplerini düşünüyorlar. Size sözüm söz, bu ülkeye huzuru getireceğim, bu ülkeye barışı getireceğim, bu ülkeye kardeşliği getireceğim, bu ülkenin sokaklarında her vatandaş özgürce gezecek, çatık kaşlı değil, güler yüzle gezecek" diye konuştu.

        "İşsizlikle mücadele edeceğim. Fakirlikle mücadele edeceğim. 21 yüzyılın Türkiye'sinde hiçbir aile 'ben fakirim' demeyecek. Hiçbir ailenin geliri 720 liranın altında olmayacak, her aile huzur içinde olacak. Her evde kesinlikle tencere kaynayacak" diyen Kılıçdaroğlu, AK Parti hükümetinin 13 yıldır yurt sorununu çözemediğini ne sürdü.

        Gençlere yurt sorununu bir yılda bitirme sözü veren Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

        "13 yılda yapamadılar, bir yılda yapmazsam başbakanlığı bırakacağım, bu kadar açık, bu kadar net söylüyorum. Taşeron işçiliği bitireceğim. Asgari ücret net, vergisiz bin 500 lira olacak. Emekliler, hiç merak etmeyin. Verdiğim sözün kapı gibi arkasındayım. Noter senedim hala duruyor. Ramazan Bayramı'nda, Kurban Bayramı'nda birer maaş ikramiye alacaksınız.

        Sevgili anneler, çocuklarınızı rahatlıkla okula göndereceksiniz, tam gün eğitim olacak. Sabah gidecek akşam gelecek. Beslenme çantasına son. Çocuklarımız öğle yemeklerini okulda öğretmenleriyle ücretsiz yiyecek. Taşımalı eğitimi de bitireceğim. Nerede öğrenci varsa öğretmeni de orada olacak. Ferhat ile Şirin gibi öğretmenle öğrenciyi buluşturacağız. Anneler huzur içinde çocuklarını gönderecekler. Atanamayan öğretmen kavramı da kaldırılıyor ortadan, her öğretmen öğrencisiyle beraber olacak."

        Kılıçdaroğlu, şehitler geldiğini, gaziler olduğunu belirterek, "Gaziler protez alırken 50 yere başvuruyor, istediği protezi alamıyor. Aldığı zaman dünyanın parasını veriyor. Onu da değiştireceğiz inşallah, Başbakanlığa bağlı Şehitler ve Gaziler Yüksek Kurulu oluşturacağız. Gazilerimizi ve şehitlerimizi baş tacı yapacağız. Onların sayesinde bir aradayız. Onun için huzur içinde bir arada yaşayabiliyoruz" ifadelerini kullandı.

        4 YILDA TÜRKİYE'NİN SORUNLARINI ÇÖZECEĞİM

        Vatandaşları, "7 Haziran'da sandığa gittik, 1 Kasım'da tekrar neden sandığa gidiyoruz?" sorusunu sormaya davet eden Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

        "Niye bir daha gidiyoruz. Hangi gerekçeyle gidiyoruz? Nedeni şu; 'Saray dedi ki '400 milletvekili vermezsen verinceye kadar gideceğiz'. İster 400 de ister bin 400 de, vermeyeceğiz arkadaş, vermeyeceğiz. İşin özeti şu; bu kez sandığa giderken düşünerek gideceğiz. Cumhuriyeti oyluyoruz, cumhuriyeti. Demokrasiyi oyluyoruz. Ya demokrasiden yana ya baskıdan yana ya ekmekten yana ya da malı götürenlerden yana oy kullanacağız. O nedenle bu seçimler önemlidir. Her vatandaşın düşünmesi lazım. Eski alışkanlıklarımızı bir tarafa bırakalım. Eski algılarımızı bir tarafa bırakalım. Geçmişte Cumhuriyet Halk Partisi'ni eleştiren saygıdeğer vatandaşlarım olabilir. Hiçbir eleştiriyi gözardı etmiyorum. Her eleştiriyi kabul ediyorum ama şu noktaya geldik, Artık söz konusu vatansa gerisi teferruattır. Önce Türkiye."

        Kılıçdaroğlu, ülkeye huzuru ve barışı getireceklerini tekrarlayarak, şöyle devam etti:

        "Hiç kimsenin yaşam tarzını siyasete malzeme etmeyeceğiz, hiç kimsenin inancını siyasete malzeme etmeyeceğiz. Siyasetin konusu vatandaşın derdini çözmektir. 13 yıldır çözemediler, 13 yıldır milletin başına bela oldular. 2 milyon 200 bin Suriyeliyi getirdiler. Ne için getirdin kardeşim? Senin ne işin var Suriye'de? Ne işin var Mısır'da? Ne işin var Libya'da? Neden o ülkelerin içişlerini karıştırırsın? Dış politikayı bu hale getirdiler, turist gelmiyor. Çiftçi ürettiği ürünü ihraç edemiyor, ihracat düşüyor. Dolar aldı başını gidiyor. İşsizlik diz boyu. 13 yılda bu hale getirdiler. Ben öyle 13 yıl istemiyorum. Ben sizden 4 yıl için yetki istiyorum. 4 yılda Türkiye'nin sorunlarını çözeceğim."

        TIPIŞ TIPIŞ GÖREV VERECEK HİÇ MERAKLANMAYIN

        Türkiye'nin sorunlarına en güzel çözümleri üreten partinin CHP olduğunu savunan Kılıçdaroğlu, "Bize sayın Erdoğan görev vermedi. Efendim diyor 'sana neden görev vereyim?' Ben yetkiyi senden istemiyorum. Ben yetkiyi halktan alacağım, halktan. Hiç meraklanmayın. Tıpış tıpış görev verecek, hiç meraklanmayın. Yeter ki o yetkiyi bize versin. Hiç endişe etmeyin. Ben kişisel bir çıkar peşinde değilim. Çünkü aldığım aylık bana yetiyor. Çoluk çocuğumuzla mütevazı bir hayat sürüyoruz. Benim derdim bu ülkenin işsizi varsa benim derdim odur. Emekli geçinemiyorsa benim derdim odur. Esnaf siftah yapamıyorsa benim derdim odur. Her evde akşam tencere kaynamıyorsa benim derdim odur. Çocuklar yatağa aç giriyorsa benim derdim odur. Benim derdim Türkiye'nin derdidir" diye konuştu.

        Parlamentoda grubu bulunan 4 parti olduğunu hatırlatan Kılıçdaroğlu, şöyle dedi:

        "AK Parti Türkiye'yi nereye getirdi, hepimiz biliyoruz. Ne diyorlardı? 'İstikrar, istikrar istikrar', memlekette istikrar mı kaldı? İstikrar mı kaldı bu memlekette? İstikrar olsaydı dolar yükselir miydi? İstikrar olsaydı faiz yükselir miydi? İstikrar olsa işsizlik yine artar mıydı? İstikrar olsaydı bu ülkede 2 milyon 200 bin Suriyeli gelir miydi? Artık mevcut hükümet istikrarın değil, istikrarsızlığın kaynağıdır. Bunu unutmayın. Var olan hükümet istikrarın değil, istikrarsızlığın kaynağıdır. Çünkü bu hükümet kendisi sorundur, sorun çözemez. İkinci parti, o da sağ olsun, her şeye 'hayır' diyor. Her şeye hayır. Hayırsa neden seçime giriyorsun kardeşim, seçime girme o zaman. Her şeye 'hayır' denmez, biz ülkenin menfaatlerini düşünürüz. Bakın ne diyor, 'önce Türkiye'. Önce Türkiye'yi istiyoruz biz. Ülkemizi istiyoruz. Ülkemizin çıkarlarını savunuyoruz. Üçüncü parti denklem dışında. Geriye bir tek parti kalıyor, Cumhuriyet Halk Partisi. Türkiye'nin sorunlarını adam gibi çözecek parti, Cumhuriyet Halk Partisi. Hiçbir ayrım yapmayacağım. Oy versin vermesin. 78 milyon vatandaşı kucaklayacağım."

        MERKEL'İN TÜRKİYE ZİYARETİ

        Almanya Başbakanı Angela Merkel'in Türkiye ziyaretini de değerlendiren Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle tamamladı:

        "Şimdi Merkel gelmiş, yalvarıyorlar 'Bizi Avrupa Birliği'ne davet edin' diye. 'Orada zirve yaptığınızda bizi davet edin' diye. Siz hiç böyle bir tablo Türkiye'si gördünüz mü? Böyle bir tablo olabilir mi? 'Beni davet edin. Ne olursunuz bizi çağırın.' Bir ülkeyi bu konuma devleti yönetenler getiremezler, getirmemeliler. Saygınlığın varsa seni davet ederler. Seni davet etmiyorlarsa sen kendini zorla davet ettirmeyeceksin oraya. Türkiye'yi düşüneceksin sen. Türkiye'yi ne hale getirdiğinin farkında mısın sen. Avrupa Birliği ilerleme raporları açıklanmasın. Ne zaman açıklansın? Seçimlerden sonra açıklansın. Niçin? Foyamız meydana çıkacak diye."

        Kılıçdaroğlu, daha sonra seçim otobüsüyle Bafra'ya hareket etti.

        AA

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ