Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Politika Şanlıurfa ve Mardin’de oy sonucunu ekonomi, terör ve aşiretler belirler

        Muharrem SARIKAYA / GAZETE HABERTÜRK

        Fotoğraflar: Veysi İPEK

        ‘Peygamberler şehri’ Şanlıurfa ve ‘çok kültürlülüğün başkenti’ Mardin’de, 1 Kasım Milletvekili Genel Seçimi HDP ile AK Parti arasında geçeceğe benziyor. Şanlıurfalı seçmen, “Suruç katliamı ekonomik olarak bizi bitirdi. Esnaf siftah yapamaz duruma geldi” diyor. Dikkat çekense 2007’ye kadar aşiretlerin gücünü bölgede kırmak için çaba gösteren siyasetin, tekrar aşiretlere, ağalara teslim olması. Şanlıurfa ve Mardin’de aşiret oyları yine önemli etken...

        Geçen seçim bu şehirde sabrın sonunda gelecek umudun beklentisi vardı... Peygamberler şehri Şanlıurfa’da peygamber sabrı tükenmiş, umudunu bir başka bahara ötelemiş; çaresiz beklentiye girmiş. Yas, yasak ve yaşam mücadelesi, geçen seçim şehirde öne çıkan Suriyeliler ve elektrik sorununu geride bırakmış. Siyaset de iki kutuplu halinden kurtulamamış. Şehre seçim havası sinmediği gibi herkes geçim ve can derdine düşmüş.

        ‘SURUÇ KATLİAMI BİTİRDİ BİZİ’

        Balıklıgöl’e giden yol üzerinde tezgâhında taze fıstık satan Said Mardinli de bunlardan biri... Çatışma nedeniyle kente gelen turist sayısında azalma olduğuna dikkat çeken Mardinli, “Yetmezmiş gibi gelen de burada yürümesin diye kaldırımları çay ocaklarına kiraladılar. Camiden yola verilir de yoldan camiye verilmez, çünkü orası cemaatindir” diye sitem etti.

        Tarihi çarşıya girdiğimizde 3 ay öncesine oranla bomboştu. Oğulları İbrahim ve Ali Taşkın ile yöresel kıyafetler satan Mehmet Taşkın da çatışma ortamına girilmiş olmasının ticareti büyük oranda etkilediğini belirtip ekledi: “3 ay önce mal almak için gelip tek tek seçen adam parayı yollamış, ‘Sen seç gönder’ diyor. Sanıyor ki burası Teksas herkes birbirini vuruyor. Bir Suruç katliamı bizi bitirdi.”

        Çay bahçesinde, aşiretlerini belirleyen başlarındaki yöresel poşuları içinde sohbet eden Emin Yahşi, Seyfettin Yatsın ve Seydi Aleni de ticaretin durmasının kendilerini etkilediğini, işsizliği artırdığını dile getirdi. Emin Yahşi, “Suriyeliler de elde kalan işi kaptı” diye yakındı. Tütün satıcısı İbrahim Durgun, oğlu Reşat ile dükkânını işleten Mehmet Yücel’in tepkisi de benzer oldu.

        Tarihi çarşı önünde Adıyaman’daki tarlasında yetiştirip, kurutup doğradığı tütünü satmak için şehre gelen Fethi Avcı da müşteri yokluğundan yakındı, “Eskiden sabah getirirdim, öğleye kadar satar giderdim. İkindi oldu siftah yok” dedi. Kebap dükkânı işleten Murat Bağdiken’in teşhisiyse başkaydı: “Şanlıurfa’ya sahip çıkacak yok. Bir Suruç olayı bitirdi bizi...” Balıklıgöl kıyısında karşılaştığım Halfetili öğretmen Mehmet Düdüklü ve Enes Tokatlı da kente hâkim olan korku ve endişeden söz etti.

        ‘SURUÇ FM’ KEYFİ

        Sınırı delik deşik olan, Suriye’den IŞİD, PKK veya diğer örgütlerin rahatlıkla girip çıktığı Şanlıurfa’ya korku sinmişti. Oysa bu korkuya neden olduğunu ileri sürdükleri Suruç çok daha sakindi. Başında tecrübeli yayıncı Arif Faraç’ın bulunduğu Suruç FM’den şarkı isteyip keyfine bakıyor. Nitekim Suruç Kaymakamı Abdullah Çiftçi de patlama öncesi ve sonrasında ilçede herhangi bir olayın olmadığını anımsattı. Çiftçi, AB ülkelerinin 100 bin kişiyi, bin dereden su getirerek almak istediği bir ortamda, Kobani bölgesindeki çatışma sırasında ilçe halkının 240 bin kişiyi evinde 3 ay barındırdığını, 35 bininin de ilçede hayatına devam ettiğini söyledi.

        Birbirlerine benzerliği ile dikkat çeken Suruçlu yem satıcısı kardeşler Şükrü Öngör ile Emin Öngör “Biz ikiz değiliz” derken, oğlu Abdülkadir Öngör, 50 kilo hayvan yeminin 46 liraya çıktığını, alım gücü olmayan çiftçinin hayvancılıktan uzaklaştığını belirtti.

        ÇOK ETNİSİTELİ, ÇOK KÜLTÜRLÜ MARDİN KİMSESİZ KALMIŞ

        Gittiğimizde seçmen sayısı yüksek olan Nusaybin’in de arasında bulunduğu 3 ilçesinde sokağa çıkma yasağı vardı. Mardin’i muhteşem fotoğrafları ile dünyaya tanıtan ünlü gazeteci Adnan Avuka ile dolaştığımız caddede Kürt, Arap, Türk, Yezidi, Süryani, Nusayri hangi etnik kökenden olursa olsun hepsinin yakınması benzerdi: “Hendekten, kepenk kapatmaktan bıktık, çatışma başladı, barış bozuldu, turist gitti, siftah bitti...”

        ‘Artukbey’ markasını yaratan, İstanbul’da şube açan Necmettin Başboğa ve kardeşleri de benzer yakınmada bulundu. Gümüş telkari işi yapan Adil Oruk, bir zamanlar ayda 500 kilo satarken, 5 ayda yarım kilo satamadığını belirtti. Gümüş işi yapan Riva Ezilmez, sabun satan Funda Aksan ve Adnan Yeşilmen de benzer sıkıntıları anlatırken, durumu en iyi özetleyen Şam tatlısı satan Selahattin Yavuz’un şu cümlesiydi: “İnsanların ağız tadı kalmamış ki benim satışım büyük oranda düşmüş, onlarınki mi artacak?”

        AK PARTİ 2’NCİYİ KOVALIYOR HDP 5’İ KORUMAYA ÇALIŞIYOR

        Geçen seçim 6 milletvekilinden 5’ini alan HDP’nin Mardin’deki gücü, terör örgütü PKK’nın gençlik örgütlenmesi YDG-H’nin eylemleri nedeniyle düşmüş, sokağa çıkma yasağı gideni geri çevirmeye başlamış. Şanlıurfa gibi burada da Arap seçmenin etkin olduğu Midyat, Artuklu ilçelerinde oy düşmesinden söz ediliyor. Erozyonun, liste başı Arap kökenli Mithat Sancar’ın uğraşısıyla engellenebileceği ileri sürülüyor.

        Ancak, HDP’nin en büyük korkusu seçime katılımın düşecek olması, bunun da kent merkezli seçmene sahip olan AK Parti’ye yaraması. Bu durumda bile geçen seçim oyların yüzde 73.2’sini alan HDP’nin 4’ü koruyacağı, AK Parti’nin de 1 olan vekil sayısını adayın da etkisiyle 2’ye çıkarabileceğine vurgu yapılıyor.

        BURADA HAYAT AKMIYOR

        AK Parti’nin bu beklentisi, listede ikinci sıraya konulan, Yargıtay hapis cezasını onayınca yerine kızı Ceyda Bölünmez’i koyan Süleyman Bölünmez’in ekonomik ve siyasi gücüne bağlalıyor. Mardin’de de diğer iki partinin şansı bulunmuyor. 3 ay önce cıvıltılarla dolu olan kent ve ilçeleri, bugün boşluk içinde kalmanın sıkıntısını yaşıyor. Barışın, kardeşliğin, çok kültürlülüğün birlikte yaşadığı Mardin’de hayat akmıyor.

        AK PARTİ’NİN ÇELİK’İ YARIN: DİYARBAKIR

        ŞANLIURFA’da bu seçim de 7 Haziran’da olduğu gibi AK Parti ile HDP arasında yaşanıyor. Diğer partilerin bir milletvekili çıkarmasına bu seçimde de şans tanınmıyor. Faruk Çelik’i 2011 seçiminde Bursa’dan getirip liste başı yapan AK Parti, bu seçimde de kendisini zorla da olsa ikna edip aynı sırayı verdi. Listede kendisinden sonrasını belirleme hakkını da talebi doğrultusunda Çelik’e bıraktı.

        Yoğun çalışan, özel reklam filmi hazırlatan Çelik’in hedefi, 7’ye inen milletvekili sayısını 2011’deki seviyesi olan 10 vekile çıkarmak. HÜDA PAR’ın AK Parti lehine çekilmesi, Arap kökenli seçmenin HDP’den uzaklaşması, İbrahim Tatlıses’in de bağımsız adaylıktan vazgeçmesiyle oyların AK Parti’ye kayacağı düşüncesi hâkim. Ancak bütün bunların AK Parti’ye en fazla bir milletvekili kazandıracağına vurgu yapılıyor. Kentte 2011 ve yerel seçim öncesi yapılan vaatlerinin büyük bölümünün gerçekleşmemiş olduğuna dikkat çekiliyor. Sokağa çıkma yasağı ve güvenlikli bölge uygulamalarına seçmenin göstereceği tepkinin de bir vekil kaybettirme ihtimalini doğurduğunun altı çiziliyor.

        CHP ÖZÜNE DÖNDÜ

        Geçen seçim Bucak Aşireti’nden Murat Ali Bucak’ı aday gösteren CHP ise bu seçimde özkaynağına dönmüş, aşiret gücü de olan eski milletvekili Mehmet Vedat Melik’i birinci sıraya yerleştirmiş. MHP’nin CHP’den bin oy fazla aldığı kentte Melik’in aradan sıyrılıp bir milletvekilliğini kapma olanağından bahsediliyor. Ancak aşırı muhafazakâr eğilimli kentte bunun bu seçimde de gerçekleşmesi zor görünüyor.

        MHP BİR VEKİL DERDİNDE

        Geçen seçim 4 bin oy alan MHP’den İbrahim Özyavuz’un umudu, listesinin ağırlığını oluşturan Arap kökenli seçmenden gelecek oylar. Geçen seçim 6 bin oyla kaybettiği bir vekilliği bu kez yakalayacağına inanıyor.

        Ancak AK Parti’nin, MHP yönetimine dönük propagandası ve Faruk Çelik’in ülkücü kökenden gelen bir isim olması nedeniyle AK Parti, MHP’li seçmenden ciddi oy alıyor. Ayrıca, “2023’te Lozan Antlaşması’nın süresi doluyor, üzerimizdeki esaret bitecek, petrol, doğalgaz kuyuları açılacak, ülke zenginleşecek” yönündeki propaganda ile milliyetçi seçmen AK Parti’ye çekiliyor.

        HDP’NİN HEDEFİ

        Liste başına yine Osman Baydemir’i koyan HDP, 5 olan milletvekili sayısını bir artırmak için 6’ncı sırasına 1977’de CHP milletvekili olan, eski HEP Genel Başkanı Feridun Yazar’ı koymuş. Ancak mahalle aralarındaki hendekler, çocuk yaştaki gençlerin kepenk kapattırma gücü halkı bıktırmış.

        HDP’nin kaygısı kırsaldaki seçmenin sandığa gitmemesi nedeniyle oy oranında düşme yaşanması.

        Dikkat çekense bölgenin diğer illerindeki gibi 2007’ye kadar aşiretlerin gücünü bölgede kırmak için çaba gösteren siyasetin, tekrar aşiretlere, ağalara teslim olması.

        YARIN: DİYARBAKIR VE BATMANLI SEÇMEN NE DİYOR? ‘ÖZ YÖNETİM’ İLANI VE ÇATIŞMA ORTAMI SEÇMENİ NASIL ETKİLİYOR?

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ