Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Kanaltürk'ün yayını durduruldu

        Koza - İpek Grubu'na bağlı 22 şirkete kayyum atanmasının ardından grubun televizyon kanallarının yayınına bu sabah müdahale geldi. Kayyum heyeti, grubun medya şirketlerinin bulunduğu binaya polisin kilitli demir kapıları demir makaslarıyla kesmesiyle girdi. Bu sırada durumu protesto için bina önünde toplanan gruba polis TOMA ve biber gazı kullanarak müdahale etti, yaşanan arbedede bazı çalışanlar gözaltına alındı.

        Kayyumun yayının yapıldığı anakumanda odasına girmesi üzerine kanalın yayın yönetmeni Tarık Toros ve kayyum arasında tartışma yaşandı, tartışma canlı yayına yansırken yayın kesilerek ekranlara kamu spotu verildi.Kamu spotu öncesinde canlı yayınlanan tartışma esnasında Tarık Toros "Kanalın genel yayın müdürü benim. Neden kameranın arkasına geçiyorsunuz. Bu yayın devam edecek. Yayına müdahale edemezsiniz. Yayını yayın müdürü götürür" dedi. Bunun üzerine kayyum heyeti "Ben sizi görmeye geldim. Buyurun yukarı çıkalım" diye Toros'a yanıt verdi.

        Toros yine bu isteğe karşılık olarak şunları söyledi:"Yayına müdahale etmeyin. Titriniz nedir sizin? Arkadaşlar herkes işine baksın. Göreviniz nedir? Burası benim kanalım, ben bu kanalın genel müdürüyüm. Hangi hakla benim yayınımı durduruyorsunuz? Bu kanalın her dakikasının kontrolü benim. Yayına müdahale edemezsiniz. Kayyumun böyle bir yetkisi yok."

        Ümit Onal: "Benim burayı yönetmeme müsaade edin. Hiçbir kimseyle ilişki kuramadım. Mesai arkadaşlarım lütfen benimle gelir misiniz? Birlikte dışarı çıkacağız, sizlerle kol kola birlikte çıkalım. Bana yardımcı olun beraber çıkalım buradan."

        Tarık Toros: "Arkadaşlarım telefon etti, ana kumanda müdahale var dediler. Normal yayın akışına dönün dediler. Benden talimat almadan herhangi bir şey yapmayın dedim. Baktım içeride ismini kim olduğunu sordum, bir şey söyleyemeyen iki tane bey, sürekli arkadaşlarıma talimat veriyorlardı. Israrla buranın genel yayın yönetmeni benim dedim. Siz bu insanlara talimat veremezsiniz dedim. Israrla isimlerini, hangi yetkiyle hakkı kullanmaya çalıştıklarını, bu odaya girdiklerini... Bu oda bizim mahremimizdir, bu oda yayın kuruluşlarının beynidir. Bu odaya yayın yönetmeni müdürü ve operatörü arkadaşlarımın dışında genel yayın müdürü girer sadece. Kanalın genel yayın müdürü benim. Ne kanalıma ne Kanaltürk'e el konulmuştur. Kanaltürk'ün genel yayın yönetmeni Murat Uzun'dur, Bugün TV'nin genel yayın müdürü Tarık Toros'tur. Beni kimse engelleyemez. Kanalıma bir kayyum atanmış olabilir, aldığımız bilgi bir tebligat yok. Atanmış bir durum da yok. Yani şirketimize polis gücümüzle girilmesinden itibaren herhangi bir kağıt, imza yok. Bir defa devraldığınız şey yönetim olur. Yayın yönetmeni benim. Ama devraldığınız yönetimden aldığınız fiili bir durumla polisler nasıl girdiyse buraya, siz benim ana kumandama giriyorsunuz.

        Diyor ki "lütfen biraz nazik olun" Benim arkadaşlarım kelepçelendi, biber gazı sıkıldı. Sen burada nasıl çıktın kapıdan? Çünkü burada bulunma yetkin yok. Hangi yetkiyle içeridesin ki bana bunu da söylemiyorsun. Bana bir kağıt göster, "Bu kanalın genel yayın müdürü ben oldum" de. Sözlü olarak da yazılı olarak da söyleyemiyor. Ben şu anda yayın sorumlusu olarak bu durumun daha ne kadar devam edeceğini bilmiyorum."Kayyum yöneticilerinin anakumanda odasından ayrılmasının ardından, İpek Grubu medya şirketlerinin yayın müdürleri Kanaltürk-Bugün canlı yayınını bu odadan internet üzerinden sürdürüyor. Yayına bağlanan Koza İpek Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Akın İpek, "O odaya bugüne kadar ben bile inmedim. Bu yapılanların çok ağır hukuki karşılığı olur. Biz banka veya sigorta şirketi değiliz. Bize el konulamaz. Pazartesi günü gerekli itirazları yapacağız. Lütfen görevinizin başından ayrılmayın. Sizi görevden almaya hukuken yetkileri yok" diyerek çalışanlara seslendi.

        Bugün Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Erhan Başyurt ise kayyumların daha yemin ettiklerine dair bir belgenin avukatlarına sunulmadığını belirterek şunları söyledi:

        "Daha kayyum görevi almamış, kim oldukları belli olmadıkları insanlar yayın odasına girmiş. Bu kayyumlar göreve başlamadı henüz. Yemin ettiklerine dair belgeyi avukatlarımıza sunmadılar. Tebligat yapılmadı. Yönetim kurulu üyelerimiz tarafından görev teslim edilmedi. Şu an görevde değiller. Anayasayı çiğneyerek nasıl girdilerse, haneye tecavüz nasıl olduysa, şu anda sansürü uygulamaya çalışıyorlar. Anayasayı paspas ettiler .Bu kanalın sahibi, gazetenin sahibi Akın İpek'tir. Hiçbir yönetim kurulu üyemiz ne dün ne daha önce bizim yayınlarımıza müdahale etmemiştir. Akın bey de bu konuda en büyük özgürlüğü vermiştir" dedi.

        TARIK TOROS GÖREVDEN ALINDI

        Daha sonra Bugün TV Genel Yayın Yönetmeni Tarık Toros, polis eşliğinde binadan çıkarıldı. Tarık Toros el yazısıyla kendisine tebliğ edilen bir kağıtla görevden alındı.

        Toros Bugün TV yayın yönetmenliği görevinden alınmasından sonra binanın dışında bir açıklama yaptı. Toros, "Sizin derme çatma yazdığınız kağıtlarla bu iş olmaz. Keşke daha fazla yapabilseydim. Yapamadım daha. Siyaha düşen adam gider. Bizim daha söyleyecek çok sözümüz var. Kanunsuz bir işlem. Kanunsuz bir şekilde insanlar polis gücüyle çıkarılıp işten atıldı. Allah Türkiye’yi korusun. Bunlar en zor zamanlarımız olacak. Hepsi geçecek inşallah. Artık gidelim izninizle" dedi.

        ANKARA CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI'NIN KAYYUM ATAMA GEREKÇESİ

        Ankara 5. Sulh Ceza Hakimliği’nin Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının talebiyle Koza İpek Holding ve bünyesindeki şirketlere kayyum atanmasına karar verdiği açıklandı. Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) “Şirket yönetimi için kayyım tayini” başlıklı 133. maddesi kapsamında verilen karar öncesinde başsavcılık, mahkemeye bir talep yazısı yazdı. Yazıda Koza bünyesindeki şirketler ile Akın İpek’in ortaklığı bulunan şirketler ve evinde el konulan faturalar, defterler, dijital kayıtlar ile tüm belgeler üzerinde inceleme yapmak üzere, konusunda uzman üç kişinin bilirkişi olarak görevlendirildiği belirtildi. Bu bilirkişilerin hazırladığı raporda, İpek Grubu şirketleri için “Ortaklıklardaki kişilerin neredeyse tüm şirketlere hakim aynı kişilerden oluştuğu, kurumların aynı adreste oldukları, farklı adreslerdekilerinse Ankara Yenimahalle merkezindeki Smurfs Village yani Şirinler Köyü yönteminin uygulandığı adreste toplandıkları” saptaması yapıldı. “Çok önemli muhasebe sahtecilikleri ve hilelerin yapıldığı, kayıt dışı parasal girdinin organize şekilde bu kurumlarda olduğu” ifade edilen raporda, şunlar kaydedildi: “Çok yoğun ve fazla Smurfs Village (Şirinler Köyü) para hareketliliği olduğu, mali iz takibini kaldıracak şekilde iç içe geçmiş kurumsal belge hareketliliğinin olduğu ve bağış ve yardımlara dair hiçbir somut belge, dayanak ve uygunluğun olmadığı danışmanlık hizmetleri için gider pusulası düzenlenmek suretiyle para çıkışları yapıldığı, peçeleme ve muvazaa marifetiyle birçok işlem tesis edildiği ve örtülü kazanç sağlandığı, Vergi İdaresi vergi teknik raporlarının düzenlenmediği, sermaye piyasasını ilgilendiren hususlarda, ilgili kurulun hareket etmediği, MASAK’ın çalışma alanı kapsamında birçok karapara aklama eyleminin varlığının tespit edildiği, örgütsel amaçlara ulaşabilmek için muhalif kişilerle ilgili bilgi ve doküman hazırlandığı, tehdit unsuru olabilecek şahıs veya kurumlar için yazışmalar yapıldığı tespit edilmiştir.”

        Cumhuriyet Başsavcılığı’nın rapora dayanarak yazdığı talep yazısında, “Akın İpek’in ortaklığı bulunan, Koza Holding A.Ş. ve bağlı bulunduğu diğer şirketlerin, himmet adı altında toplanmış paraları, altın üretiminden kazanmış gibi göstererek, farklı isimler adı altında kurdukları paravan şirketler adına, çalıştıkları bankalar üzerinden kara para akladıkları, bunları, liderliğini Fetullah Gülen’in yaptığı FETÖ/PDY terör örgütüne aktarılmasını sağladıkları” iddia edildi.

        Bu kararın ardından Akın İpek, bugün yazılı bir basın açıklaması yaptı.

        AKIN İPEK TARAFINDAN KAYYUM KARARININ ARDIRDAN BUGÜN YAPILAN YAZILI AÇIKLAMA:

        Ankara Cumhuriyet savcılığı 27.10.2015 tarihinde grubumuza kayyum atama sebebini basına açıkladı.

        Havuz medyası 28.10.2015 tarihinde bu açıklamalardaki konuları manşetlerine taşıdı. Bu konular bilirkişi tarafından 15 gün içerisinde hazırlanmış bir rapora dayanıyor. MASAK veya Maliye'ye değil.

        BU BİLİRKİŞİ RAPORU TAMAMEN HAYAL MAHSULÜ, DELİ SAÇMASI, BİR İFTİRADIR.

        Şöyle ki;

        Devletin mali konuları araştımak için iki esas organı vardır:

        Birisi Maliye,

        Maliye Bakanlığı müfettişleri Koza Grubu'nun tüm şirketlerini en hassas şekilde yıllardır inceliyor. Son incelemeyi de bitirdi. Hiç bir suç unsuru tespit edilmedi.

        İkincisi MASAK.

        MASAK yaklaşık iki yıldan beri grubumuzu inceliyor.

        Tüm istenen bilgiler, belgeleri ile birlikte kendilerine teslim edildi. Eksik yok.

        Halka açık şirketlerde SPK,

        Sürekli inceliyor. Suç unsuru tespit edilmedi.

        Madencilik konusunda MİGEM,

        Tüm madencilik faaliyetlerini üretim dahil inceliyor ve suç unsuru tespit edilmedi.

        ULUSLARARASI AKREDİTE KURULUŞLAR

        PWC Mali Denetim,

        Uluslararası akredite kuruluş ve bilirkişi.

        Tüm muhasebe kayıtlarımızın doğru ve gerçek olduğunu onayladı.

        SRK,

        Madencilik rezerv miktarları tespitinde bilirkişi,

        Maden rezev ve kaynaklarımızın miktarlarının doğruluğunu onayladı.

        ALS analiz,

        Tüm maden analizlerimizin ölçümlerinde uluslararası akredite kuruluş.

        Yaptığımız maden analizlerinin doğruluğunu teyid ediyor.

        Yukardaki kurumlarda binlerce uzman görev yapmaktadır.

        Hepsinin uzmanlık alanı farklıdır ve tüm bu kurumlar yıllardır grubumuzu denetliyor. Tüm denetleme raporları Web'de ilan ediliyor, konularında uzman yatırımcılar tarafından inceleniyor.

        MASAK ve savcılığa tüm detayları ile teslim edildi.

        Yukarıdaki ilgili kamu kurumları, tüm bağımsız denetim şirketleri,

        Uluslararası akredite bağımsız şirket raporlarında da görüldüğü gibi,

        Grup şirketlerimizin;

        -Tüm muhasebe kayıtları doğru ve gerçeği yansıtmaktadır.

        -Grubumuza giren kaynağı belirsiz para yoktur.

        -Grubumuzun belirsiz ya da grup dışı harcaması yoktur.

        -Tüm maden rezerv ve maden kaynaklarımız doğru ve gerçektir.

        -Tüm maden rezerv ve maden üretimimiz uyumludur gerçektir.

        -Grubumuzdan yurt dışına gitmiş izah edilmeyen parası yoktur.

        -Grubumuza yurt dışından para girişi yoktur.

        -Grubumuz SPK bilgisi haricinde borsada hiç işlem yapmamıştır.

        -TÜM RESMİ KURUM VE ULUSLARARASI AKREDİTE KURULUŞLARIN RAPORLARI ORTADA İKEN.

        Mahkemenin atadığı bilirkişi, kendi ifadesi ile çok fazla evrak olduğundan tam inceleme yapamamış, fakat 15 gün içinde büyük kısmı uzmanlık alanına dahi girmeyen konularda, rastgele seçme yöntemi ile rapor hazırlamış, şunları tespit etmiş;

        Hileli muhasebe işlemleri yapıldığı, paralel muhasebe sistemi oluşturulduğu,

        Şirketlere kayıtdışı para girişleri olduğu, reel üretimle beyan edilen üretim arasında fark olduğu, KAP'a bildirilen altın üretim miktarı ile gerçekleşen üretim miktarının farklı olduğu, halen suç işlenmeye devam ettiği.

        BU TAMAMEN HAYAL MAHSULÜ, UYDURMA, DÜPEDÜZ İFTİRADIR.

        Bu uydurma raporu hazırlayanlar hakkında iftira ve suç uydurma dahil tüm yasal haklarımız kullanılacaktır.

        ŞİRKETİMİZDE POLİS TARAFINDAN YAPILAN ARAMA VE EL KOYMA TARAFLARCA TUTANAK ALTINA ALINMIŞTIR

        Bu tutanaklarda;

        Bulunmuş ya da el konulmuş altın yoktur. Himmet altını da yoktur. Himmet parası da yoktur.

        Şirketimiz ile ilgili herhangi bir himmet tablosu ya da yüzlerce himmet tabloları da yoktur.

        RAPORDA GEÇEN; Grubumun himmet parası topladığı, bu toplanan himmetlerin altın üretiminde kazanılmış gibi göstererek paravan şirketler aracılığı ile aklandığı, kendilerine ait vakıflara aktardıkları yalanı ise,

        HAYATIMDA DUYDUĞUM EN ALÇAKÇA İFTİRALARDAN BİRİSİDİR.

        AKIN İPEK

        KOZA İPEK GRUBU

        KOZA - İPEK GRUBU'NDA BU SÜRECE NASIL GELİNDİ?

        Akın İpek'e ait, Kanaltürk ve Bugün gazetesi'nin bağlı olduğu Koza İpek Medya Grubunun, Holding binasına 1 Eylül'de operasyon düzenlenmişti.Operasyonu MASAK ekipleri başlatmış, yaklaşık 100 Polis, holding merkezinde arama yapmıştı. MASAK'ın dört sayfalık bir arama emriyle baskınları başlattığı ifade edilmiş, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü soruşturma kapsamında Koza Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Akın İpek hakkında gözaltı kararı verilmişti.

        Soruşturmanın gerekçesi, terörün finansmanı, suç örgütü kurmak ve yönetmek olarak belirtilmişti.

        26 Ekim tarihinde ise Ankara 5. Sulh ceza hakimliği Akın İpekin yönetim kurulu aşkanı olduğu Koza İpek Grubu bünyesindeki 22 ayrı şirkete Kayyum atanmasına karar vermişti. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talebi üzerine alınan kararda kayyum atanan 22 şirket şöyle sıralanmıştı:

        Koza İpek Holding AŞ

        Koza Altın İşletmeleri AŞ

        Koza Anadolu Metal Madencilik İşletmeleri AŞ

        Özdemir Antimuan Madenleri AŞ

        İpek Doğal Enerji Kaynakları Araştırma ve Üretim AŞ

        Doğu Anadolu Maden Arama ve Sondaj AŞ

        Konaklı Metal Madencilik ve Sanayi AŞ

        Bugün Televizyonu ve Radyo Prodüksiyon AŞ

        Yaşam Televizyon ve Yayın Hizmetleri AŞ

        Koza Prodüksiyon ve Ticaret AŞ

        Rek-tur Reklam ve Pazarlama Ticaret Şirketi

        İpek Online Bilişim Hizmetleri Limited Şirketi

        Koza İpek Tedarik Danışmanlık Araç Kiralama Ticaret AŞ

        Az İpek Danışmanlık Proje Reklam ve Organizasyon İşleri Ticaret AŞ

        BBB İpek Danışmanlık Reklam ve Organizasyon Hizmetleri Ticaret AŞ

        ATP İNşaat ve Ticaret AŞ

        Koza İpek Basın ve Basın Sanayi Ticaret AŞ

        ATP Koxa Gıda Tarım ve Hayvancılık AŞ

        ATP Koza Turizm ve Seyahat Tişcaret AŞ

        ATP Havacılık ve Ticaret AŞ

        Koza İpek Sigorta Hizmetleri Aracılık AŞ

        Atlantik Eğitim Yayın Taş Bilgisayar Ticaret AŞ

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ