Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Politika Başbakan Davutoğlu'ndan Demirtaş'a "Tahir Elçi" yanıtı

        HABERTURK.COM

        Başbakan Ahmet Davutoğlu, resmi ilk yurtdışı ziyaretini yaptığı Kıbrıs'a gitmeden önce Esenboğa Havalimanı'nda açıklamalar yaptı. Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi'nin öldürülmesi hakkında konuşan Davutoğlu, olay yeri incelemelerin tamamlanmak üzere olduğunu söylerken, HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın sözlerine de sert tepki gösterdi.

        Davutoğlu Kıbrıs ziyareti öncesi yaptığı açıklamada, Türkiye'nin Kıbrıs'la olan ilişkilerini değerlendirerek, "Türkiye-KKTC ilişkileri iki ülke ilişkilierinden daha ileri bir ilişkidir. BM başta olmak üzere burad yoğunlaşan görüşmeler olmak üzere ağırlığını hissettirmelidir. KKTC çok sğalıklı bir demokrasi ve ekonomik kalkınmasını sürdüren bir performans sergilemiştir. Geleceğe daha umutla bakan bir geleceğe sahiptir. Su aktarımı ise Türkiye'nin adaya bakış tarzını ortaya koyan bir adımdır. Doğu Akdeniz'in bir refah bölgesi olması önem taşımaktadır. Şu anda tek olumlu seyreden müzakere Kıbrıs müzakeresidir. Neredeyse yarım asırı geçen süreçte umarım sona ulaşırız" dedi.

        TAHİR ELÇİ'NİN ÖLDÜRÜLMESİ

        Davutoğlu, gazetecilerin Tahir Elçi'nin öldürülmesi hakkında yönelttiği sorular üzerine şu açıklamayı yaptı:

        "Tahir Elçi'nin öldürülmesi konusunda sonuçların en şeffaf şekilde paylaşılacağını açıkladım. Olayın aydınlatılması konusunda emniyetimiz yoğun bir çaba içinde. Eğer bu olayın aydınlatılması isteniyorsa neden başsavcımıza, baro temsilcilerimize saldırılar yapılıyor? Olay günü yaptığımız toplantıda derhal olay yeri incelemesi talimatı verdik, roketle saldırılar gerçekleştirildi. Baro temsilcilerine de saldırılar yapıldı. Tüm bunlar herkesin gözü önünde oluyor. Suçluluları ortaya çıkarmaya çalışırken, bunu araştırmaya çalışırken, oradaki ekiplere saldıranlar bu cinayetin gerçek failidir. Sırf o bölgeye dönük olarak, operasyonla girmek istemedik. Sayın Demirtaş'a sormak lazım, hangi belge var da bu kanaati ortaya atıyor? Eğer Demirtaş'ın söyleyecek bir sözü varsa, olay yerine giden başsavcı, baro başkanlarına yapılan saldırılar hakkında konuşmalı. Teröristlerin yanında olarak ulaşacağı tek yer Tahir Elçi'yi öldürenlerin yanında olmaktır.İslami gelenekle üstüne örtülen örtüyü kaldırıp, PKK paçavrasını örtenlerden hesap sorardı. Biz sükuneti sağlamaya çalışırken onlar saldırılarını yoğunlaştırıyor. Gerekiyorsa o mübarek mahalleye girilecek, halkımızı rahatsız edenlerden, Tahir Elçi'yi katledenlerden hesap sorulacak. Olay yeri inceleme heyetimiz büyük ölçüde çalışmalarını tamamlamıştır."

        RUSYA GERİLİMİ

        Hatay sınırında Su-24 tipi Rus uçağının F16'larca düşürülmesinin ardından yaşananları değerlendiren Başbakan Davutoğlu, Türkiye'nin gerilimden yana olmadığını hatırlatarak, "komşuluk ilişkileri" vurgusu yaptı. Davutoğlu şunları söyledi:

        "Türkiye hiçbir zaman gerilimin, çatışmanın tarafı olmak istemez. Bu olayda da Türkiye defansif bir şekilde kendi havasahasını savunmuştur. Türk uçakları Rus havasahasını ihlal etmedi. İhlal edilen Türk havasahasıdır. Havasahamızı ihlal eden uçaklara göz yummak sorumlu bir davranış değildir. Olayın hemen ardından Rusya'ya çağrıda bulunarak, detaylı bilgi verildi. Yanıbaşımızda bir savaş cereyan ederken, havasahamızın ihlaline müsaade edemezdik. Tekrar ilişkilerimizin normal hale getirilmesi sağlanabilir. Bunun yerine suçlamalarla, ithamlarla Türk havasahası ihlalini örtmek mümkün değil. Suriye krizi, bir Türk-Rus, Rus-NATO krizi değildir. Türkiye-Suriye sınırı aynı zamanda NATO sınırı olduğu için NATO da devriye girmiştir. Müttefik ülkelerle yakın temas içindeyiz. DEAŞ'ın sınırımızında temizlenmesi için çalışmalar devam edecektir. Umarım provakatif adımlar atılmaz. Türkiye'nin kendi sınırlarını koruma çalışmalarından şüphe edilmemelidir. İlişkilerimizin normale dönmesi için diplamatik, askeri iletişim kanallarımızı açalım. Komşuluk kaderimiz değişmeyecektir, bunun gereğini yerine getirmeliyiz. Oturup masa başında konuşmalıyız. Bundan sonra da bu iletişim kanallarını açık tutmak, soğukkanlı bir davranış gerekli. Her iki tarafın da kaybedeceği bir zemin açılmamalıdır. Hiç kimse de Türkiye'den de taviz vermesini bekleyemez."

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ