Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Tunceli Milletvekili Erol meclisteki ilk gününü yazdı

        Tuncelihalkına karşı yaşamı boyunca sonsuz ve tarifsiz minnettarlığının devam edeceğini ifade eden milletvekili Gürsel Erol’un kaleme aldığı yazı şöyle:

        “Yemin töreni için ilk defa Meclis Genel Kurulu’na girdiğimde yüreğimi müthiş bir duygu ve heyecan sardı.Her ne kadar bulunduğu ortama uyum sağlayan ve sakin davranmasını bilen biri olsam da o gün yaşadığım yoğun duygu ve heyecanı bir türlü yenemiyordum.

        Bu duygu yoğunluğunu yenemememin nedeni babamdı.

        Biz altı kardeşiz, tabii ki bir babanın çocukları arasında ayrım yapması mümkün değildir.Ama benimle babam arasında farklı bir bağ vardı. Genç yaşta siyasette önemli görevler almıştım; babam her süreçte benim hem babam, sırdaşım, akıl hocam, hem de arkadaşım olmuştu. Babam kırk günlükken babası Manisa’da askerlik görevini yaparken şehit olmuş ve babasının kokusunu hiç almadan yetim kalmıştı. Dedesi oğlunun emaneti olarak gördüğü torununu yanına alarak büyütmüş ve çocuklarının içinde babama ayrı bir önem verip onu Köy Enstitüsü’nde okutarak öğretmen olmasını sağlamıştı.

        Babam yaşadığı her gün hayatında hiç görmediği babasını, arkadaşlarıyla yaptığı sohbetler ile tanıdığı kadar bize anlatırdı ve onun hayattaki en büyük isteği babasının kayıp olan mezarını bulmaktı.

        Ne yazık ki tüm araştırmalara rağmen mezarı bulamamıştı.

        Benimle ilgili de genç yaşta siyasette ve iş hayatında başarılı olmamdan gurur duyduğunu hissettiğim halde bunu hiç belli etmez, her zaman daha başarılı olmam için beni sürekli eleştirir ve yönlendirirdi.

        Genel Kurul salonuna girdiğimde eşim ve kardeşlerim yemin törenini seyretmek için misafir locasındalardı, annem ise heyecandan gelememiş yemin törenimi evde televizyondan seyretmişti.

        Genel Kurul salonunda CHP Milletvekilleri’nin hemen hemen hepsi Tunceli’deki seçim başarımızdan dolayı beni kutluyorlardı.Yemin töreni başladığında yanımda babamın yakın dostu olan Ali Hadi Emre’nin oğlu İstanbul Milletvekili Zeynel Emre vardı. Zeynel ile sohbet ederken ‘’babam da burada yemin törenimi izlemek için geldi,’’ dediği anda içimde kontrol edemediğim duygular fırtına koparmaya başladı. Zeynel Emre’nin babası ve babamın yakın dostu olan Ali Hadi Abi’nin yaşadığı gururu ve mutluluğu keşke benim babam da yaşayabilseydi diye düşünüyor, gözlerim doluyor fakat bunu çevreme belli etmemek için büyük bir çaba harcıyordum.

        Heyecanlıydım.

        Çünkü yirmi sekiz yıllık bir parti geçmişim olduğu ve partide üstlendiğim tüm görevleri başarıyla yaptığım halde ilk defa milletvekili olmuştum.

        Tunceli adaylığımla ilgili büyük iddialarda ve söylemlerde bulunmuştum. 7 Haziran seçim sonuçlarını Tunceli’de CHP açısından umutsuzluğun başlangıcı olmuştu.

        Ama ben 7 Haziran seçimi öncesindeki iddialarımı ve söylemlerimi ısrarla devam ettirdim. "Tunceli’de önseçim yapılırsa aday olurum ve ben bu seçimi alırım," diyerek çok büyük bir sorumluluk üstleniyordum.

        Genel Başkanımız benim bu söylemlerimi önemseyerek 1 Kasım seçimlerine yönelik yalnızca Tunceli’de önseçim kararı aldı. Ben de artık iddiamı gerçekleştirme fırsatını yakalamıştım.Bu fırsatı yalnızca Tunceli'deki iddialarımı gerçekleştirmek olarak değil; aynı zamanda benim partideki geçmişimi, siyaset yapma anlayışımı bilmeyen kişilerin hakkımda yanlış kanaatlerden kaynaklı düşüncelerini değiştirme şansı olarak da gördüm. Çünkü ben yaşamım boyunca tüm kazanımlarımı kavga vererek ve yaptığım işin doğruluğuna inanarak yapmış biriyim.

        Tunceli halkına karşı yaşamım boyunca sonsuz ve tarifsiz minnettarlığım devam edecektir. Çünkü bu halk tüm baskılara rağmen bana inanıp CHP’ye oy vererek benim milletvekili seçilmemi sağladı.Meclis Genel Kurul salonuna girerken ve yemin töreni boyunca yaşadığım gururun en büyük nedeni Tunceli halkının bana olan güveniydi. Heyecanım çok büyüktü.

        Şimdi sıra bende.

        Tunceli doğasıyla, toprağıyla, insanıyla tarih boyunca travma yaşamış bir kent.Bu coğrafyaya ve insanlara karşı vicdani, tarihi, ahlaki ve siyasi sorumluluğumun bilincindeyim.Beni tanıyan tanımayan herkesin bilmesini istediğim kendimle ilgili şu gerçeği ifade etmek isterim.

        Siyasete başladığım ilk günden bu güne kadar siyaset yapma anlayışım ve tarzım "birşey olmak yerine partim ve halkım için birşeyler yapabilmek" arzusu üzerine kurulmuştur.Zaman zaman haksız eleştirilerle karşı karşıya kaldım ama inandığım, güvendiğim dostluklara bedeli ne olursa olsun asla ihanet etmedim,kimseyi arkasından vurmadım.Beni tanıyan herkes bilir ki dostluğu da düşmanlığı da mertçe yapan biriyim.

        Milletvekili olmamı önemsiyorum çünkü Tunceli halkı beni sahiplenerek bana hayatımın en büyük başarısını ve onurunu yaşattı.

        Tüm halkımın şunu bilmesini diliyorum, bana güvenen hiç kimseyi mahçup etmeden bu onurlu halkın sorunlarını çözmek, yöremin yaşadığı tüm sıkıntıları aşmak benim siyasi ve ahlaki sorumluluğumdur.

        Evet bu süreçle hayatımda yeni bir direniş ve mücadele hikayesi başladı. Bu hikaye Tunceli'ye , Tuncelili'ye sahip çıkma hikayesidir. Bu hikayemde yanımda olmanızı diler,saygılar sunarım.”

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ