Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Lüks oto kaçakçılığına dava

        Yurt dışında tescil kaydı olan kullanılmış lüks araçları satın alıp sıfır kilometre araç gibi göstererek düzenledikleri sahte belgelerle ithalatını gerçekleştirip bazı iş adamları ile siyasetçilere satan 7 kişi hakkında, 6 yıldan 24 yıl 3 aya kadar hapis talebi ile dava açıldı.

        Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, HDP Mersin Milletvekili Dengir Mir Mehmet Fırat, eski milletvekilleri Abdullah Çalışkan, Ömer Vehbi Hatipoğlu'nun da arasında bulunduğu 179 kişi mağdur, Metin A, Mehmet Hakan Ö, Turan T, Yılmaz T, Hakkı G, Günay A, Mehmet P. şüpheli olarak yer aldı.

        İddianamenin değerlendirme ve sonuç bölümünde, Türkiye'de bulunan ithalatçı firmaların özellikle Almanya'da faaliyet gösteren galericiler aracılığıyla araç alarak ithalat işlemlerini gerçekleştirdikleri belirtildi.

        Firmaların araçları daha ucuza mal etmek için bazı yöntemler geliştirdiklerinin tespit edildiği bildirilen iddianamede, yurt dışında üretici firma tarafından iç pazara arz edilen, tescil kaydı olan, kullanılmış araçları satın alıp, sıfır araç gibi göstererek düzenledikleri sahte belgelerle ithalatlarını gerçekleştirdikleri kaydedildi.

        Araçları Türkiye'ye getirirken daha az vergi ödemek amacıyla, çift fatura kullanıldığı, Alman gümrüğüne her 2 faturanın da ibraz edildiği ifade edilen iddianamede, ancak aracın ithalatını gerçekleştirirken faturanın düşük olanının Gümrük Müdürlüğü'ne beyan edildiği belirtildi.

        Bu şekilde eksik KDV ve ÖTV ödeyerek menfaat temin etmek suretiyle devleti zarara uğratıldığı ileri sürülen iddianamede, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı müfettişleri tarafından düzenlenen soruşturma raporuna da yer verildi.

        146 LÜKS ARACA EL KONULDU

        İddianamedeki rapora göre, şüphelilerin, 5607 Sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunun "eşyayı, sahte belge kullanmak suretiyle gümrük vergileri kısmen veya tamamen ödenmeksizin Türkiye'ye ithal etmek" suçunu oluşturduğu ve olayın mağdurunun Gümrük İdaresi olduğu savunuldu.

        Şüphelilerin eylemlerini 2007-2010 arasında gerçekleştirdiği bildirilen iddianamede, Hakkı G, Yılmaz T, Mehmet Hakan Ö. ve Mehmet P'in gümrük müşaviri olarak suça konu gümrük beyannameleri düzenlemeleri nedeniyle ithalatçı firma sahipleri ve ithalat işlemlerini birlikte gerçekleştiren diğer şüpheliler ile Gümrük Kaçakçılığı suçunu işlediği anlatıldı.

        Şüphelilerin suç örgütü kapsamında 183 lüks aracı yasal olmayan yollardan Türkiye'ye getirip 359 bin 904 avro 60 sent eksik KDV ödeyerek devleti zarara uğrattığı ve haksız ekonomik kazanç elde ettikleri savunulan iddianamede, 146 araca el konulduğu bildirildi.

        "EKONOMİK ÇIKAR AMAÇLI KURULAN SUÇ ÖRGÜTÜ"

        Ekonomik çıkar amaçlı kurulan suç örgütünde, Metin A'nın örgütün lideri, Günay A. ile Turan T'nin yöneticileri, Yılmaz T, Hakkı G, Mehmet Hakan Ö. ve Mehmet P'nin üyeleri oldukları öne sürülen iddianamede, şüphelilerin yapmış oldukları eylemlerde belirli bir sistematik ve hiyerarşik yapı içerisinde hareket ettiklerinin değerlendirildiği belirtildi.

        Yurt dışından alınan araçların düşük fatura bedellerinin banka yoluyla havale edildiği kaydedilen iddianamede, aradaki farkın ise ya elden verildiği ya da satıcı firma yetkilisinin özel hesap numarasına herhangi bir açıklama yapılmadan gönderildiği belirtildi.

        Lüks 183 aracın yasal olmayan yollardan Türkiye'ye getirilerek devletin 14 milyon avro zarara uğratılarak haksız ekonomik kazanç elde edildiği savunulan iddianamede, şüphelilerin, "kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği", "5607 Sayılı Yasaya muhalefet etmek, eşyayı, aldatıcı işlem ve davranışlarla gümrük vergileri kısmen veya tamamen ödenmeksizin ülkeye sokmak", "suç işlemek amacıyla örgüt kurma", "kurulan suç örgütüne üye olma" suçlarından 6 yıldan 24 yıl 3 aya kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.

        Davanın görülmesine Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesinde önümüzdeki günlerde başlanacak.

        "ARABALAR RESMİ YOLLARLA ALINMIŞ"

        Müştekilerin avukatlarından Hüseyin Denli, araçların müştekiler tarafından resmi yollarla alındığını savunarak, "Arabalar resmi yollarla alınmış, ruhsatları var. Bütün ödemeler olumlu yönde var. Hepsi resmi. Her bir bireyin araba alması gibi onlar da arabaya sahip olmuşlar. Birden soruşturma dosyasıyla sulh ceza hakimliğinin kararıyla arabalara el konuldu. Bu el konulma kararına itiraz ettik. El koyma kararının kaldırılmasını istiyoruz" ifadelerini kullandı.

        Araçların iade edilmesi gerektiğini iddia eden Denli, bu yönde mahkemelerin emsal kararları olduğunu öne sürdü.

        AA

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ