Balyoz'da bu kez tazminat mağduriyeti
Balyoz davasında beraat eden askerlerin açtığı tazminat davalarında bugüne kadar 13 mağdur, 7 milyon 700 bin TL tazminat kazandı. Emekli Korgeneral Engin Alan 3 yıl 8 aylık cezaevi süreci için 1 milyon 363 bin TL, 2 yıl tek kişilik hücrede kalan emekli Tümgeneral Atilla Özler ise 65 bin TL tazminat aldı
HAYATİ ARIGAN/İSTANBUL
Balyoz davasının 325 sanığı, beraat kararlarının onanmasının ardından “haksız yere tutuklanarak özgürlüklerinden mahrum kaldıklarını, mesleklerinin ellerinden alındığını, sağlıkları ile aile hayatlarını kaybettiklerini” bildirerek maddi-manevi tazminat davaları açmaya başladı.
Açılan ve karara bağlanan davalarda 1 milyon 363 bin 650 TL ile en yüksek tazminatı emekli Korgeneral Engin Alan aldı. 3 yıl 8 ay tutuklu kalan Alan için belirlenen tazminatın 63 bin 650 TL’si maddi, 1 milyon 300 bin TL’si ise manevi tazminat oldu.
ZEYBEKÇİ PAŞA’YA YOK
2 yıl cezaevinde tek kişilik hücrede kalan, daha sonra da emekliye sevk edilen “Zeybekçi Paşa” diye tanınan Hava Pilot Tümgeneral Atilla Özler’e ise açtığı 1 milyon TL’lik tazminat davasında İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesi 65 bin TL manevi tazminat ödenmesine karar verdi. Mahkeme, bu rakamın “hak, adalet ve nefaset ilkeleri gereğince yeterli olduğunu” bildirdi. Mahkeme, maddi tazminat talebini ise “Haksız hükümlülüğe ilişkin maddi tazminat koşulları oluşmadı” gerekçesiyle reddetti. Bin 27 gün tutuklu kalan emekli Tümgeneral Abdullah Dalay’a da İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, 3 bin TL maddi, 45 bin TL manevi olmak üzere 48 bin TL tazminat ödenmesine karar verdi. Gerekçesinde “Maddi kayıplarının hukuki dayanağı yok” diyen mahkeme, Dalay’ın terfi yetkisinin YAŞ üyelerinde olduğunu belirtti ve “İhmale dayalı bir zarardan bahsetmek mümkün olmayacaktır” dedi. 45 bin TL manevi tazminatla ilgili olarak da mahkeme, “Hakkaniyet ölçüsünü aşmaz, haksız zenginleşmeye yol açmaz, hak ve nefaset kurallarına uygun makul bir miktar” açıklamasını yaptı.
‘ASKERLİK KUTSALDIR’
Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi ise emekli Kurmay Albay Hüseyin Topuz’a 51 bin TL maddi, 800 bin TL manevi tazminat ödenmesine karar verdi. Mahkeme, 800 bin TL’lik manevi tazminat ile ilgili kıstaslarını “TSK bünyesinde yetişmiş kadronun pasifize edilmesi, yükselebilecekleri rütbelerin engellenmesi, kişi hakkındaki iddialar nedeniyle aile içi birtakım sıkıntılar meydana gelmesi, toplum içinde böyle bir eylemde bulunduğu iddia edilen kişiler konusunda olumsuz düşünceler oluşturarak bir algı meydana getirilmesi, bu suretle kişinin ve ailesinin şeref ve haysiyetiyle oynanarak kişide meydana gelen bedensel veya ruhsal acı elem ve ıstırap...” olarak sıraladı. Mahkeme kararında, Topuz’un “Türk milleti olarak kutsal sayılan askerlik görevini yürüttüğünü” ifade ederek, “Bu durum itibarının olumsuz yönde etkilenmesine neden olmuştur” dedi. Kurmay yarbay rütbesindeki bir kişinin duygularıyla oynandığı ve ruhsal varlığına saldırı düzenlendiği ifade edildi.
"TÜM DAVALARIN TUTARI 450 MİLYON TL'Yİ BULUR"
CHP Milletvekili Haluk Pekşen, emekli Hava Pilot Tümgeneral Atilla Özler’e verilen 65 bin TL tazminat kararını değerlendirdi.
Eski Hava Kuvvetleri Komutanı İbrahim Fırtına, emekli Tümgeneral Bülent Kocababuç ve emekli Albay Dursun Çiçek’in de aralarında bulunduğu 31 ismin talep ettiği tazminat miktarı toplam 40 milyon TL. Bu tutarın açılacak davalarla birlikte 450 milyon TL’yi bulması bekleniyor. Milletvekili seçilmeden önce 18 balyoz sanığının avukatlığını yürüten ve tazminat davalarını açan CHP Milletvekili Haluk Pekşen, emekli Hava Pilot Tümgeneral Atilla Özler’e verilen 65 bin TL tazminat kararı için şunları söyledi:
“Bu kararı veren o mahkeme heyetinin orada oturması hukuk adına üzüntü verici. Karar ne hukuki ne vicdani ne de ahlaki bir karar. Müvekkilin haksız tutuklandığı, içeride kaldığı süreden daha ağır bir karar. Yargıç vicdanıyla yasaları yorumluyor ve bir kanaat oluşturuyor. 65 bin TL’nin hangi vicdan ürünü olduğunu ben merak ediyorum. O yargıç bunu izah etmeli bence.”
‘MİKTAR SEMBOLİK’
48 bin TL tazminat ödenmesine karar verilen Tümgeneral Abdullah Dalay’ın avukatı Muzaffer Değirmenci de “Böylesi subjektif bir karar, mahkemenin kişi özgürlüğünün değerini yeterince anlayamadığını, empati yapamadığını göstermektedir. Ayrıca hâkimlerin devletçi yaklaşımı bu kararda etkili olmuştur. Söz konusu karar adil ve hakkaniyetli olmadığı gibi, AİHS ile Anayasa ve Yargıtay kararlarına da aykırıdır. Kararı temyiz ettik. Olumlu bir sonuç çıkmaz ise Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne gideceğiz” değerlendirmesini yaptı.
