Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Köy okulunda düzenlenen ‘Bitlis Kids’e yardım yağdı

        Cemal DOĞAN / Onur ŞAHANOĞLU / GAZETE HABERTÜRK

        Ankara’da anne ve babası boşandıktan sonra velâyetini alan babası Ömer Deniz’in Polatlı’daki ailesinin yanında yaşamını sürdüren ilkokul 1’inci sınıf öğrencisi Şevval Deniz (7), 6 Mayıs 2012 tarihinde aşırı süratli ve alkollü olan Hayati Ü.’nün kullandığı aracın çarpması sonucu hayatını kaybetti. Bu acı olay Deniz Ailesi’ni derinden sarsarken, sürücü Hayati Ü. Polatlı 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yargılandı ve ‘asli kusurlu’ görülerek 4 yıl 2 ay hapis cezasına çarptırıldı.

        AİLE 40 BİN TL TAZMİNAT KAZANDI

        Almanya’da gurbetçi olan baba Ömer Deniz ile Şevval’i yanlarına alan dedesi Abdurrahim ve babannesi Güzel Deniz, maddi ve manevi tazminat davası açtı. Davaya bakan Polatlı 1. Asliye Hukuk Mahkemesi, davada Şevval’in ailesini haklı bularak sürücü hakkında 40 bin TL maddi ve manevi tazminat cezası verdi.

        ‘ÇİKOLATASINI BAŞKA ÇOCUKLAR YESİN’

        Kazandıkları tazminatın tek kuruşuna dokunmayan küçük Şevval’in ailesi, paranın tamamının yoksullara ve Suriyeli çocuklara harcanmasını istedi. Baba Ömer Deniz, yardım malzemelerinin dağıtımı sırasında ön planda görünmekten kaçındı. Yardımların dağıtımını üstlenen ailenin avukatı Erdoğan Fırat, gıda, giyecek ve oyuncak paketlerini, başkent sokaklarında tespit ettiği Suriyeli çocuklara ve ailelerine dağıttı.

        Çocuk Esirgeme Kurumu yurtlarındaki çocuklara da yardım malzemelerini dağıtan Avukat Fırat, HABERTÜRK’e “Babası, ‘Artık Şevval çok sevdiği çikolatayı yiyemeyecek, onun yerine başka çocuklar yesin’ diyerek böyle bir karar aldı” dedi. Avukat Fırat, paranın bir kısmını da okul yapmak isteyen bir vakfa bağışladıklarını söyledi.

        'BİTLİS KİDS'E YARDIM YAĞDI

        Bitlis’in Güroymak İlçesi’ne bağlı Yamaç Köyü’nde, Şehit Er Ethem Öztürk İlkokulu’nda öğretmenlik yapan Hülya Hani (23), öğrencileriyle ‘Bitlis Kids’ adında bir defile düzenledi. Sınıfta gerçekleşen defileyi videoya çekerek sosyal paylaşım sitesine koyan Hülya Öğretmen, önce Türkiye, ardındansa dünyanın dikkatini çekti. Videoyu sosyal medyada gören İskoçya, İsveç, ABD, Dubai ve Kıbrıs’tan birçok yardımsever, Hülya Öğretmen’e ulaşıp öğrencilere yardım etmek istediğini söyledi. Kısa sürede okula ulaşan yardımlar öğrencilere dağıtılırken, artan yardımlar da başka köy okullarına gönderildi. Sömestr tatilinde İstanbul’a giden Hülya Öğretmen, yüz binlerce ‘tık’ alan ‘Bitlis Kids’ videosunu ve köydeki öğretmenlik hikâyesini HABERTÜRK’e anlattı.

        ‘KONTROL BENDE ÇOCUKLAR’

        Diyarbakır’da doğduğunu ve ilkokul 3’e kadar burada okuduğunu söyleyen Hani, “3’üncü sınıftayken bir işadamı birçok oyuncak, Kızılay da bot ve kıyafetler göndermişti. O gün çok mutlu olmuştuk. Şimdi bunları yapıyor olmamla bir alakası var mıdır bilmiyorum ama oradaki çocukları çok iyi anlıyorum. Eylülde atamam oldu. Atanmadan önce derdim ki: ‘Beni bir köye gönderecekler, orada bir eşeğe bineceğim ve köye gideceğim.’ Atamam Bitlis’e çıktı, bir hevesle gittim. Baktım eşekle gidilmiyor, ‘Hülya’ dedim. ‘Durum sandığından daha iyi.’ Sonra Yamaç Köyü’ne geldim. Okula bakıp kollarımı açtım, ‘Kontrol bende çocuklar’ dedim... Öyle başladı Bitlis maceramız, inşallah da hiç bitmez” dedi.

        ‘HAYALLER PARİS, HAYATLAR BİTLİS’

        ‘Bitlis Kids’ videosunun anlık bir fikir olduğunu belirten Hani, şöyle konuştu: “Evde bir giyim firmasının reklamını izledim. Çocuklar çok güzel giyinmişti. Okuldaki çocuklarımı düşündüm ve ‘Hayaller Paris, hayatlar Bitlis’ dedim. Öğrencilerimin birçoğunun ikinci kıyafeti bile yoktu. O videoyu ‘yardım edilsin’ diye çekmedim ama inanılmaz biçimde her yerden mesajlar gelmeye başladı. İskoçya, İsveç, Kıbrıs, Dubai hatta ABD’den bile yığınla yardım mesajı aldım. Okula kamyon kamyon kıyafetler geldi. Çocukların o anki mutluluğunu anlatamam. Kıyafetleri hemen giydirdim. Yardımlar sürünce Anadolu’daki diğer köy okullarına yönlendirdim. İyi ki o reklamı izlemişim.”

        ‘ONLARI AZİZ SANCAR GİBİ GÖRMEK İSTİYORUM’

        “Her çocuk eşit haklara sahiptir” diyen Hülya Öğretmen, şöyle konuştu: “Çocukların köydeki tüm sosyal hayatı öğretmenlerdir. Başka hiçbir şeyleri yok. Çocuklarımın İstanbul, İzmir, Ankara ya da diğer şehirlerdeki çocuklardan en ufak eksiği olmasını istemiyorum. Bütün çabam, gayretim bundan. Hayatımda Beethoven dinlemedim ama çocuklarım dinlesin istiyorum ve her sabah dinliyoruz. Beraber Zeki Müren şarkıları söylüyoruz. Sürekli video ve fotoğraf çekiyoruz. Kendilerini telefonda görmeyi inanılmaz seviyorlar. Bir köyde öğretmenseniz o çocuklar için her şeysiniz. Onların hepsini Aziz Sancar gibi pırıl pırıl görmek istiyorum.”

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ