Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Politika Kılıçdaroğlu'ndan Davutoğlu'na 10 maddelik anayasa çağrısı

        HABERTURK.COM

        CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, yeni anayasa çalışmaları için kurulan mutabakat komisyonuna "Türkiye'yi darbe hukukundan arındırma komisyonu" adını önererek 10 madde ile yeni anayasa için şartlarını açıkladı. Konuşmasına Dünya Sigarayı Bırakma Günü nedeniyle sigara bırakma çağrısı ve Bahçeli'ye geçmiş olsun dilekleriyle başlayan Kılıçdaroğlu, şu mesajları verdi:

        "YÜRÜLÜKTE OLAN DARBE ANAYASASI DEĞİL"

        Diyorlar ki anayasa değişsin. Türkiye yeni bir anayasa arayışına girdi. 34 yıl geçti aradan, 84 maddesi değişti. Kimisini gönülü olarak, kimisini AB'ye giriyoruz, birinci sınıf demokrasiye ihtiyacımız var gerekçesiyle değiştirdik. Ama yürürülükte olan anayasa darbe anayasası değil. Temel maddeleri büyük ölçüde değişti. Anayasa maddeleri değişti de Türkiye'ye özgürlükçü demokrasi mi geldi. İngiltere'yi ele alalım, yazılı anayasa yok. Kimse 'Sizde anayasa yok' demiyorlar. 'Siz demokrasinin beşiğisiniz' diyorlar. Demek ki sorun sadece ve sadece anayasa sorunu değil.

        Biz anayasa konusunda, demokrasi konusunda teşhisi doğru koymadık. Sandık ki anayasa değişince her şey değişecek. Olay sadece anayasa sorunu değil, darbe hukuku sorunudur. Darbeciler darbe yaptıktan sonra kendilerine özgü hukuk geliştirdiler.

        "ADI 'TÜRKİYE'Yİ DARBE HUKUKUNDAN ARINDIRMA KOMİSYONU' OLSUN"

        Toplanacak komisyona uzlaşma komisyonu denilmesini kabul etmiyorum. Türkiye'yi darbe hukukundan arındırma komisyonu olması gerektiğini söylüyorum. Bu komisyon bir olayı da test edecek. Düne kadar 'CHP darbecidir' diyorlardı. Şimdi sadece ve sadece biz darbeye karşı en büyük bedeller ödemiş, genel başkanları hapse atılmış partinin genel başkanı olarak söylüyorum. Samimi olarak darbeye karşıysanız bizim söylediklerimizi yaparsınız. Darbe hukukundan Türkiye'yi arındıralım. Varsanız hep beraber çalışalım.

        "ELİ SOPALI DEVLET İSTEMİYORUZ"

        Sayın Davutoğlu'na açık ve net çağrı yapıyorum. Bir... Elinde sopa olan devlet istemiyoruz. Böyle bir devlet darbe dönemlerinin yarattığı bir devlettir. Gel diyorum, komisyon kuruldu, Türkiye'yi darbe hukukundan arındıracağız.

        Halkı düşünen devlet aynı zamanda saydam devlet demektir. Bir devlet vatandaşına hesap veriyorsa o devlette demokrasi var demektir. Eğer vergi veriyorsak vatandaşın çıkarlarını devlet korumalıdır. Elinde sopa olan değil, vatandaşına hizmet eden, hizmet ederken de hesap veren bir devlet olmalıdır. Sayın Davutoğlu'na çağrım, saydam bir devlet istiyorsan bizim gönlümüz açık.

        İkinci çağrım, siyasi partiler yasası... Yüzde 10 barajı başka hangi ülkede var? Siyasi partiler yasasını değiştirelim. Ön seçimi zorunlu kılalım. Bütün partiler yapsın bunu. Milli irade diyoruz. Vatandaş gönlünden geçen vekili mi seçiyor? Vatandaşın önüne konulan adaylara oy veriliyor. Biz bunun için darbe hukuku diyoruz. Biz milletin vekilini lider değil, millet seçmeli diyoruz.

        Üçüncü kuralımız... Yargının bağımsızlığı kuralı... Sayın Davutoğlu'na sordum, 'sizin görev yapmanızı engelleyen bir hüküm var mı' diye, 'Yok' dedi. Yargının bağımsızlığı konusunda açık çek veriyoruz. İsterse hukuk fakültelerinden başlayabiliriz. Dört yıllık hukuk fakültesi olmaz. Hakim olmak, avukat olmak o kadar kolay mı?

        Dört.. Düşünce özgürlüğü. Bu yasalar değişmediği sürece anayasada bir engel yok. Düşünceyi açıklama özgürlüğü evrensel bir kuraldır. Düşüncelerimizi özgürce tartışamayacaksak nasıl bir araya geleceğiz.

        Beş, medya özgürlüğü. Darbe anayasasının 28. maddesi, 'Basın hürdür, sansür edilemez' diyor. Yeni anayasada yasaklanacak mı? Hayır, aynısı yazılacak. Darbeyi güçlendiren yasalar nedeniyle basın bugün hür değil. Biz özgürlükçü demokrasiyi savunuyoruz. Darbe yasalarından yana tavır alanlar asıl darbecilerdir. Kaldı ki, daha garip bir şey var. Doğru haber yaptı diye gazeteciler içeri atılıyor.

        Altıncı konu, sosyal devlet. Vatandaşlar vahşi kapitalizme emanet edilemez. Türkiye Cumhuriyeti'nde kimse kendisini sahipsiz hissetmesin. Örgütlü toplumdur sosyal devlet. Toplumun zayıf kesimlerine devlet destek olmalı. Aile sigortasını getirelim. Sosyal devlet vatandaşını koruyacak.

        Yedi... Bir ülkeyi dünyada saygın kılan unsurlardan biri o ülkenin üniversiteleridir. O ülkenin üniversiteleri bilgi üretiyorsa kimse korkmasın. Bilgi mi üretiyor bizim üniversiteler? ne engel buna? YÖK var, kaldıralım. Üniversitelerin üzerindeki baskıyı kaldıralım. Gel, mali özerklik verelim. Kendi çocuklarımıza neden güvenmiyoruz. Buna engel olan darbeci zihniyeti savunan siyasi iradedir.

        Sekiz... Yasama, yürütmenin arka bahçesi şu anda. Bu tabloyu sağlayan da 12 Eylül. Parlamentoyu güçlü hale getirmeliyiz. Parlamento yürütme organının telkiniyle yolsuzluk dosyalarını kapatıyor. Nasıl güveneceğim? Bu yasama organının itibar kaybıdır. Açık ve net çağrıda bulunuyorum, bu tabloyu yaratan darbe hukukunu ortadan kaldıralım.

        Dokuz... Din ve vicdan özgürlüğü. Ortadoğu'daki kavgaların temel nedeni, inancın, kimliğin ve yaşam tarzının siyasi aktörler tarafından acımasızca kullanılmasıdır. Bu kurala da inanıyorlarsa yasalarda düzenlemeleri getirelim.

        Onuncu kuralımız... İçtüzük değişikliği. İktidar partisinin gücünü kırmak için değişikliği yapalım. Araştırma komisyonu için meclisin dörtte birinin oyu yeterli olsun. Parlamenter sistemimiz daha güçlü olacak.

        "ŞEHİTLERİN KANLARI YAKALARINDA"

        Her gün şehitlerimiz geliyor. AKP iktidar olduğunda Türkiye'de terör sorunu var mıydı? Hangi iktidarlar döneminde terör örgütü palazlandı? Son 14 yılda... Terör örgütü ile masaya oturan iktidar kimdi? Siz kalkıyorsunuz, koskoca Türkiye Cumhuriyeti'ni gayri meşru bir örgütle muhatap ediyorsunuz. Terör örgütü şehirlerde silahları depolarkan onlara dokunulmaması için talimat veren kimdi? 'PKK bizi kandırdı' diyen kimdi? Sen çocuk musun, devleti yönetiyorsun. PKK seni kandırıyorsa sen zaten bu ülkeyi yönetemezsin ki! Terör örgütü vergi daireleri kurdu, mahkemeler kurdu, asker alma daireleri kurdu bunlarda tık yok. Şimdi bedelini bu ülkenin garip şehitleri ödüyor. O şehitlerin kanları bunların yakalarındadır. Ceza hukukunda bunun karşılığı terör örgütüne yardım ve yataklık yapmaktır. Adalet ve Kalkınma Partisi'nin yöneticileri terör örgütüne yardım ve yataklı yapmışlardır. Eminim buna da dava açacaklardır. Açmazsanız namertsiniz.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ