Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Güvenlik Yalçın Akdoğan: Türkiye'ye insanlık dersi vermek kimsenin haddine değil

        YENİ KAMP YAPILIYOR

        Sınırda incemeler yapan Başbakan Yardımcısı Akdoğan Öncüpınar Sınır Kapısı önünde yaptığı açıklamalarda şunları söyledi: Bu son hafta içerisinde yeni bir göç dalgası yaşandı. Özellikle, Rusya'nın bombardımanları sonucu 35-40 bin kişi Türkiye sınırına doğru akın etti. Bu kişiler kamplara yerleştirilmiş durumda. Sınırın öte tarafında 9 kamp mevcut. Son gelenler dahil bu kamplarda yaklaşık 100 bin kişi kalıyor. Bunların ihtiyaçları da sınırın bu tarafında olanlara ne yapılıyorsa aynı şekilde onların da ihtiyaçları karşılanıyor. Yeni kurulacak kampla birlikte Suriye'deki kamp sayısı 10'a çıkmış olacak.

        'KİMSENİN HADDİ DEĞİL'

        Zaman zaman 'Türkiye sınırını açsın', 'Niye bunları almıyor' şeklinde eleştiriler geliyor. Türkiye açık kapı politikasını devam ettiriyor ve bugüne kadar 3 milyon insanı alırken birileri dediği için almadık. Türkiye kendi ahlaki ve vicdani duruşu sebebiyle, bu insanlara kucağını açmıştır. Bu yüzden kimsenin Türkiye'ye insanlık dersi vermek gibi haddi olamaz. Ortada büyük bir insani kriz var. Türkiye bu süreçte hep yalnız bırakılmıştır. Ortadaki insani trajediye duyarsız kalmayan ülke Türkiye'dir. Türkiye kucağını açmıştır ama yalnız bırakılmıştır. Ölümden kaçan, hayatı tehlikede olan kim varsa herkese kucağımızı da kapımızı da açıyoruz. Türkiye'ye bu sorunla tek başına mücadele ederken, en ufak katkısı olmayan ülkeler, şimdi 'Türkiye sınırını açsın' gibi bir takım yaklaşımlar içerisine giriyor. Bunlar doğru değil."

        'KASITLI GÖÇ DALGASI YARATILIYOR'

        Ancak bazen karşı tarafta Türkiye zorda kalsın diye göç dalgaları oluşturulabiliyor. Yani bombardımanlar, terör örgütüne falan değil sivil halka yönelik bombalar yağdırılıyor, okullar hastaneler vuruluyor. Türkiye zor durumda kalsın diye göç dalgaları oluşturuluyor. Veya da Suriye'nin demografik yapısı değişsin diye kendi kontrollerinde homojen bir yapı oluşması için bir takım operasyonlar gerçekleştirilebiliyor. Yani bizim de bu süreçte insanları alırken karşı da oynanan oyuna alet olmamamız gerekiyor.

        'KENDİLERİNE DOKUNUNCA İLGİLENMEYE BAŞLADILAR

        Şimdi Türkiye'ye akıl verenler, önce siz kalbinizi ve gönlünüzü bu insanlara açın. Bu insanlarla ilgilenin. Son dönemlerde sorun kendilerine dokunmaya başlayınca meseleyle ilgilenmeye başlayan ülkeler olduğunu görüyoruz. Burada uluslararası dayanışma şart. Bu sorunla baş edebilmek için önce uluslararası dayanışma ve yardımlaşmayla Türkiye'ye destek olunmalıdır. İkincisi sınırın karşı tarafında bu kitlenin tutulması önem taşıyor. Bu hem göç dalgasının batıya gitmemesinden de önemli. Türkiye'nin sınırın karşı tarafında mümkünse bir sivil yerleşim alanı, bir insani yardım hattı oluşması gerek. Özellikle sınırla Azez arasındaki 8 kilometrelik bu hatta insanların yerleştirilmesi önem taşıyor diye düşünüyorum.

        KÖTÜ SENARYO

        Artık bu mesele kısa vadede çözülmeyecek gibi göründüğü için orta vadeli planlamalar ile yapısal tedbirler geliştirmemiz gerekiyor. Bu yüzden Sayın Başbakanımızın talimatıyla strateji belgesi hazırlıyoruz. Burada yeni göç dalgalarının yaşanmaması için ayrıca diplomatik bir çaba da lazım. Yani eğer bombardımanlar ve katliamlar devam ederse insanların üzerine ölüm yağdırılırsa o zaman yeni göç dalgaları olacak demektir. Bunu durdurmanın yolu da Esed rejimi ve işbirlikçisi Rusya başta olmak üzere bunlara 'dur' demekten geçiyor. Diplomatik olarak 'dur' denmezse, ölümler devam ederse yeni göç dalgaları da devam edecek demektir. Şu anda sınırın hemen karşısında 100 bin insan var. Azez'de de 100 bin kişi daha yaşıyor. Yani kötü senaryoda 100 ila 150 bin arasında insanın Türkiye'ye gelme ihtimalidir. Daha kötü senaryo ise 600 binin üzerinde insanın Türkiye'ye gelme riskidir. Eğer yeni bir göç dalgası yaşanırsa bu Avrupa'yı da vurur."

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ