Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem "Dijital deliller yanlış eve yerleştirilmiş"

        Sedef ŞENKAL DEMİR / İSTANBUL

        İstanbul Askeri Casusluk Davası'na bakan Anadolu 5. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Selçuk Kaya'nın 29 Ocak günü "Bu davanın adı bana göre ‘Askeri casusluk' değil ‘Dijital terör' davası olmalıydı diyerek açıkladığı tüm sanıklar hakkındaki beraat kararı ardından gerekçeli karar da bir o kadar sert oldu. 17 günde tamamlanan ve 639 sayfadan oluşan gerekçeli kararda mahkeme heyetinin en sert değerlendirme, fuhuş iddialarına en büyük dayanak olan ve İbrahim Sezer'i bir numaralı sanık yapan polis memurlarının, iletişim tespit tutanaklarında kasıtlı olarak ‘Eşme' kelimesini ‘Vika' olarak değiştirmeleri hususunda geldi.

        "İDDİANAMEYİ HAZIRLAYAN SAVCININ KASTI SORGULANMALIDIR"

        İbrahim Sezer'in yaptığı telefon görüşmesinde "Ben 10'dan sonra Birsen'in yanına Eşme'ye uğrarım" cümlesini, "Ya şimdi Cuma günü zaten sabahleyin 6'da buradar çıkıyorum. 9'da Adapazarı'ndayım ben 10'dan sonra Vİka'nın yanına uğrarım" diye değiştiren Haşim Güral ile Sezai Akgün adlı iki polis hakkında 2012 yılında görevlerini kötüye kullanmak suçundan dava açıldığı belirtilen gerekçeli kararda, bu resmi yazıların dosyaya girmesine rağmen iddianameye sanık İbrahim Sezer'in vika isimli fuhuş çetesi lideri ile görüştüğünü yazıp iddia edilmesinin anlaşılır bir durum olmadığı belirtildi. Kararda bunu yapan savcının kastının sorgulanması gerektiği de belirtildi.

        "SAVCI AVUKATLARDAN EVRAK SAKLAMIŞTIR"

        Gerekçeli kararda sanıklardan TÜBİTAK eski Başkanı Yücel Çipli'nin bilgisayarından ele geçirilen dokümanların son kaydedildiği tarih olan 13 Ağustos 2009'da Çipli'nin istirahatli olduğu ve bu tarihte kuruma giriş çıkış yapmadığı yönündeki raporun kendisine ulaşmasına rağmen savcının bu raporu emanete göndererek avukatlardan bu yazıyı sakladığı da belirtildi. Aynı yazıda sanık Merdan Metin'e ait bilgisayarda ele geçirilen suça konu belgenin son kaybedilme günü olan 18 Ağustos 2007 tarihinin de Cumartesi gününe denk geldiği ve o gün Metin'in kurumda olmadığının da belirtildiğine dikkat çekildi.

        Davayı hukuksal boyutta etkileyecek bu yazının dosya arasına konmayıp soruşturma savcısı tarafından emanete kayıt edilip sanıklar ve avukatlarının erişimine sunulmamasının da anlaşılır bir durum olmadığı belirtildi.

        "EMNİYET, JANDARMA VE MİT'İN BİLMEDİĞİNİ MAİL SAHİBİ NEREDEN BİLİYOR"

        İstanbul Askeri Casusluk davasının başlamasına neden olan olayın 28 Nisan 2010 günü yurt dışından gönderilen e-mail ihbarı olduğuna dikkat çekilen gerekçeli kararda mevcut dijital delilerin dışında sanıklara atılı suçun ispatına dair somut her hangi bir delilin dosyada bulunmadığı belirtildi.

        Mahkeme gerekçeli kararında soruşturmanın yurt dışından kim ya da kimler tarafından gönderildiği belli olmayan bir e-mail ihbarıyla başladığına dikkat çekerek, "Poyrazköy, Amirallere suiksat, Kafes Eylem Planı gibi davalarda da aynı yöntem kullanılmıştır. Kim ya da kimler olduğu tespit edilemeyen sahte hesaplardan atılan bu e-maillerle genelde ahlaken sorgulanacak ve toplumda ahlaksız olarak görülen iddialarla soruşturmalar başlatılmıştır.

        Ülkemizin emniyet, jandarma ve milli istihbarat teşkilatı ile diğer yetkili kurumların haberdar olmadıkları, suç isnatlarının yurtdışından sahte e-mail ile sahte hesaplardan tespit edilemeyen şahıslar tarafından yapılması bu suçların onlar tarafından bilinmesinin hayatın olağan akışı ile uyumlu bulunmamıştır. İhbarı yapanların belli bir yapı adına hareket ettiğine dair mahkememizce kuşkuları arttırmıştır" denildi.

        "DİJİTALLER YANLIŞ KİŞİNİN EVİNE YERLEŞTİRİLMİŞTİR"

        Haklarında beraat kararı verilen 58 sanık arasında emekli Tuğamiral Şafak Yürekli, emekli albay İbrahim Sezen ve eski TÜBİTAK Güvenlik Daire Başkanı Yücel Çipli'ninde bulunduğu davanın gerekçeli kararında mahkemenin "Belli Bir Yapı" olarak işaret ettiği kişilerin davaya dayanak olan dijitalleri yanlış kişinin evine yerleştirdikleri de belirtildi. Emniyete yapılan e ihbarda Emrah Karaca'nın adı geçmesine rağmen Emrah Küçükakça'nın evinde arama yapılan suça konu dijitallerin ele geçirildiği belirtilen gerekçeli kararda, yanlış şahsın evinde yapılan aramada ihbar ve arama kararında adı geçen Emrah Karaca'nın da adının geçtiği dijital materyallerin bulunmasının hayatın olağan akışına aykırı bulunduğuna dikkat çekildi. Mahkeme bu durumun görevlilerin önceden planlama yaptıklarının göstergesi olduğu da ifade edildi.

        SANIKLAR ARASINDA GÖRÜŞME YOK, FUHUŞ YAPTIRILAN BİR KADIN YOK, ŞİKAYETÇİ YOK"

        İddianamede sanıkların hücre yapılanması şeklinde örgütlendiklerinin belirtildiğine dikkat çekilen gerekçeli kararda, yapılan yargılamada TSK, TÜBİTAK, HAVELSAN, GES Komutanlığında oluşturulan bu hücrelerde görev alan sanıkların bir birini tanıdıklarına, telefon görüşmesi yaptıkları ve bir araya geldiklerine dair fiziki takip, elektronik imza, kamera görüntüleri gibi somut ve ispat edilebilir herhangi bir delilin de dosyada bulunmadığı belirtildi. Bunun da hayatın olağan akışına aykırı olduğunu belirten mahkeme çıkar amaçlı suç işlemek üzere kurulan örgütün üyelerinin her hangi bir yabancı ülke veya ajanlarla görüşmelerinin tespit edilemediğine de dikkat çekti.

        Davaya konu olan görüntülerdeki kişilerin bir tanesinin bile şantaja maruz kaldığını bildirip şikayetçi olmadığı belirtilen gerekçeli kararda, yine dosya kapsamında hiçbir askeri personelin kendisine ait verileri kullanarak şantaj yapıldığı, terfisinin engellendiği, tehdit edildiğini ya da menfaat sağlandığını ifade etmediği de belirtildi. Davada hiçbir şikayetçinin bulunmaması da hayatın olağan akışına uygun görülmedi.

        Mahkeme gerekçeli kararın sonunda sırf dijital delilerde adları geçti diye atılı suçları işledikleri söyleminin mümkün bulunmadığını belirterek adli tıp kurumu tarafından güvenilir bulunmayan dijital verilerin bulunduğu sanıkların tüm suçlardan beraatine karar verilmesi gerektiği kanaatine vardı.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ