Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem İstanbul Bahçelievler Belediye Başkanı HABERTÜRK'e konuştu

        Esra BOĞAZLIYAN/ GAZETE HABERTÜRK

        Üçüncü döneminiz... On iki yılın bir değerlendirmesini yapacak olursanız Osman Develioğlu ne yaptı Bahçelievler’e? Nasıl bir imza attı?

        Göreve geldiğim zaman, eski başkan bana görevi teslim ederken ‘Bizim topluca bir yerde bin metrekare arsamız yok’ demişti. Çok şaşırmıştım ama baktım doğru. Biz ne yapabiliriz diye düşündük ilk göreve geldiğimiz 2004’te. Bol bol arazi satın almaya karar verdik. Bunların üzerine bizim tesis yapmamız gerekiyordu. Eksiklerin ne olduğunu ortaya koyduk. Mesela Bahçelievler’de belediye hiçbir okulun bahçesine spor salonu yapmamıştı. Yaklaşık yirmi civarı okulun bahçesine kapalı spor salonu yaptık. Bunun yarısını İBB, yarısını Bahçelievler Belediyesi yaptı. Şimdi bizim yaptığımız tesisleri gündüz okullar kullanıyor, akşamları ve hafta sonları da hocalar gönderiyoruz ve bölge halkı kullanıyor. Göreve geldiğimizde yedi sağlık ocağı yapılmıştı. Bu sayıyı beş yılda on yediye çıkardık. Göreve geldiğimizde bir tane bile açık ya da kapalı otopark yoktu. Yedi tane yaptık. Yerimiz olmadığı için ne yapabiliriz diye düşündük. Üstünü kullandığımız bazı yerlerin altını kullanmaya karar verdik. Çünkü yeraltı boş ve atıl. Burası 700 bine yakın nüfusu olan bir şehir. Yan yana binaların yoğunlukta olduğu bir yer.

        Bahçelievler’in en önemli sorunlarından biri de bina stokunun çoğunlukla bitişik nizam olması mi? Özellikle Kocasinan, Şirinevler gibi bölgelerde nefes alacak alan yok...

        Hepsi öyle evet. Bir tek Bahçelievler Mahallesi bizim planlı bölgemiz. Diğer yerlerin emsali yüksek. Parkların, meydan olarak gördüğümüz yerlerin, bahçelerin altını otopark yapalım dedik. Onları yapıyoruz. Otopark yaptığımız yerlerde mutlaka katın bir ya da iki tanesini kat yüksekliğini fazla bırakarak bölgede eğer varsa pazarı oraya taşıyoruz. Bu kadar yoğun bir yerde, yarın afet olursa bu merkezleri afet toplanım merkezi olarak düşünüyoruz. Hem binaları muhkem yapıyoruz hem de yer ihtiyaçlarını görebilecekleri alanları biraz fazla yapıyoruz.

        Bahçelievler’in tek ferah bölgesi Ünverdi ve civarı sanırım...

        O bölge biraz daha rahat bir yerdir. Binaların konumu güzel yerleştirilmiş ama çevreye yeşil alan çok az bırakılmış. Binaların kendi alanında var. Biz orada göreve geldikten sonra 250 metrekare bir arsa aradık. Sağlık ocağı yapmak istedik ama böyle bir alan bulamadık. Bizim en prestijli bölgemiz orası. Dairelerin en pahalı olduğu yer orası. Ucuz olan yer Kocasinan’dır.

        Ama şimdi Kocasinan’da da bir kabuk değişimi var...

        Tabiri caizse o günün şartlarında bizim varoşumuz gibiydi. Sokakları çamurdu, millet evden işe çift ayakkabı kullanıyordu. Biz göreve başladığımızda ‘Buranın çehresini değiştireceğiz’ demiştik. Şu anda prestijli bölgelerimizden biri oldu orası. Birkaç yıl önce bir çalışma yapılmış, İstanbul’da 938 mahalle içinde en çok kıymetlenen mahalleleri sıralanmıştı. Birinci sırada Şirinevler, ikinci sırada Kocasinan Mahallesi vardı. İlk göreve geldiğimizde Tavukçu Deresi diye bir sorunumuz vardı. Dere taştı ve üç çocuğumuz hayatını kaybetti. Biz bunu çözeceğiz dedik. Şu an o bölgenin çehresi değişti ve büyük istimlaklar yapıldı. 400 civarı daire alınıp yıkıldı ve iklim değişti.

        ‘PATRONVATANDAŞ’

        “Biz insanı merkeze koyduk. Kendi personelimizle yapılan toplantılarda bunun altını çiziyorum. ‘Bahçelievler’de yaşayan halk olmazsa hiçbirimize ihtiyaç yok. Patron halk o zaman, patronunuzu bilin’ diyorum.”

        Tavukçu Deresi’nin çevresi göç alan da bir bölge ve yoğunluk da fazla...

        Bahçelievler Türkiye’nin mozaiği. Yaklaşık %1 nüfusun olduğu bir yer. Türkiye’de ne görüyorsanız Bahçelievler’de onu görürsünüz. 780 bin kilometrekareye bakın ne varsa onlardan burada da var. Sosyo-kültürel yapı itibarıyla Türkiye’de uçurum neyse, burada da o. Herkesin sorununun çözülmesi gerektiğine inanıyorum. Biz Bahçelievler’de yaşayan yaklaşık 780 bin insanın bir tanesini bile kenara koymuyoruz. Hepsinden bir değerlendirme alıyoruz. Bir tane bile havuzlu salonumuz yoktu ama şu an beş, altı tane oldu. Havuz lüks bir branş ve bu yüzden tenkit edildim. Buraya lüks denildi. ‘Ne lüks varsa onun en iyisini Bahçelievler’e kazandıracağız’ dedik ve on iki yıldır görevi böyle götürüyoruz. Her zaman daha iyiye ulaşmak gibi bir felsefemiz var. Göreve geldiğimizde yirmi spor salonu, parklarda bahçelerde spor aletleri gibi hizmetlere yöneldik. İstanbul’a ilk kez park ve bahçelerdeki spor aletlerini biz sunduk. Bahçelievler’de 2004 yılı itibarıyla 800 lisanslı sporcu vardı. İstanbul 11’incisiydi. Üç yıl sonra bu sayı 20 bine çıktı, şimdi lisanslı sporcu sayımız 54 bin ve 1. sıradayız. Çocuklarımız Türkiye’nin birçok yerinde Bahçelievler’i temsilen Türkiye şampiyonalarına gidiyor. Sporu önemsiyoruz. Küçük yaşta çocuklar spor yaparsa hem vücut gelişimleri çok iyi olur hem de kötü alışkanlıklardan kurtulurlar.

        Son dönemlerde spor hizmetleriniz öne çıkıyor. Hatta ‘Gençsel dönüşüm yapıyoruz’ diye bir sloganınız da var...

        Ben spora çok önem veriyorum çünkü çocuklarımızın geleceğini kurtarmaya önem veriyorum. Bu yüzden gençsel dönüşüm diyoruz. Bir takımımız olsun, Türkiye şampiyonu olsun, Avrupa’da başarılar elde etsin diye bakmıyorum. Tabii ki onları da yapsın ama ben altyapıda çocukların küçük yaşta spora alışıp spor yapıp daha sonra yükselmelerini sağlamaya çalışıyorum. Altyapıyı oluşturmaya çalışıyorum. Önceden insanlar yürüyüş yapmazlarmış. Mesela parklarda vatandaşlar cimnastik yaptı. Hocaları çağırdık ve spor yaptırdık. Yaşlı amcalar, dedeler gelip spor yapıyor. Sporu bir yaşam biçimi haline getirmeye çalışıyoruz. Sporu yapıyoruz ama kültürel olarak ne yapılır? Kültür merkezlerimizin sayısını artırdık. Necip Fazıl Salonumuz vardı 285 koltuk kapasiteli. Ayda iki kez kullanılıyordu. Orayı düzenledik ve her gün kullanmaya başladık. Yetmedi bir tane daha yaptık. Başka yerlere de yaptık. Kocasinan’dan Yenibosna’ya kadar.

        ‘VAATLERIMIN HEPSINI YAPTIM’

        “Bahçelievler’de göreve gelirken verdiğim sözlerin hepsini yerini getirdim. İki yıl önce de vaat ettiğim her şeyi yaptım. Şimdi Siyavuşpaşa Kasrı’nın restorasyonunu yapacağız, Anıtlar Kurulu’ndan gelmediği için yapamadık.”

        TAVUKÇU DERESİ’NİN ÜSTÜNE HAVARAY

        “İncirli’den gelip, bizden geçip Beylikdüzü’ne bağlanan bir metro projesi var. Bunun yanı sıra Yenibosna’dan gelip buradan geçip İkitelli’ye giden bir metro daha var. Ünverdi’de Bağcılar Caddesi var, onun altından bir metro çalışması da var. Şu anda karar aşamasında olan bir çalışma daha var ki Tavukçu Deresi’nin üzerinden havaray geçmesi düşünülüyor.”

        ‘ŞİRİNEVLER BİR YILA BİTER’

        “Şirinevler’deki minibüs duraklarını yerin altına alma projemiz var, bir sene içinde biter. Yeraltını kullanmamız lazım. Yerin üstünü daha fazla kullanamayız.”

        ‘10 YILDA 5 BIN BINA DÖNÜŞTÜ’

        “Bahçelievler’de 20 bin bina, 200 bin bağımsız bölüm var. 29 bin binadan 5 bini dönüştü diyebiliriz. Önemli olan burada yasada belirtildiği gibi binaların depreme karşı sağlamlaştırılması. Buralar bir iki katlı yerler olsa sil baştan yaparsınız mesela Güvercintepe’de olabiliyor bu. Eyüp’te olabiliyor. Yeni bir şehir oluşturuyorsunuz çünkü iki katlı binalar var. Bize dönecek olursanız mesela Sivavuşpaşa’da on katlı binalar var. Bahçelievler’in her yeri kendi içinde sorunları olan bölgeler. Şirinevler’in de on yıl önceki halini hatırlayın. İnanılmaz bir koku vardı, dereden kaynaklanan. Şu anda yok çünkü dere ıslah edildi. Hemen yokuşun inişinde istimlak çalışmaları var ve ufak bir meydan yapılacak. Belediyemizin başkanlık binasının hemen altına Bahçehan diye bir projemiz var. Başkanlık binası yıkılacak ve altına tesislerimizi koyacağız. Biz yaptığımız her projeye otoparkı da ekliyoruz. Şirinevler’de emlak değerleri İstanbul birincisi oldu. En pahalı yer değil ama kendi içinde en çok pirim yapan yer olmuş.”

        '4. SINIFLARIN BEDEN DERSİ HAVUZDA YAPILIYOR'

        “Vatandaşın spor salonlarına, yüzme salonlarına yürüme mesafesinde olması gerektiğini düşünüyoruz. Şimdi bir işe giriştik, bunun örneklerini yurtdışında çok görüyoruz. İlkokul dördüncü sınıf öğrencilerinin beden eğitimi derslerini yüzme havuzunda yaptırıyoruz. Araba yolluyoruz, çocukları ve öğretmenleri onlara özel yaptırdığımız havuzlara getiriyoruz. Çocuklar eğitimlerini alıyorlar. Diğer derslerine aracımızla yetiştiriyoruz. Ailelere herhangi bir maddi külfet yüklemiyoruz. Yüzme bilmeyen kalmasın mantığındayız. Bilgi evleri yoktu Bahçelievler’de. Şu anda on civarı bilgi evimiz var ve otuz bine yakın çocuk derslerini yapıyor. Bundan beş yıl önce belediyemizi inceleyen müfettişler yeşilin iki buçuk katı arttığını belirtti.”

        SINIF MEVCUDU 77'DEN 30'A DÜŞTÜ

        “Görevegeldiğimizde ilköğretimdeki ortalama sınıf mevcudu 77 kişiydi. İstanbul’da üçüncü sıradaydık kalabalıklık olarak. Sultanbeyli bir, Esenler iki, biz üçüncüydük. Şu anda bu ortalama 30’a indi. Olmaz denen işlerden birini daha başardık mesela. Bizim görev alanımız değildi, Sağlık Bakanlığı’nın alanıydı. Dolaşırken bölgeleri herkesin hastane istediğini gördüm. Bahçelievler’de hastane milli politika olmuş. Sağlık akanlığı’na söylüyoruz yer yok yapamayız diyor. Biz planda bir yer bulduk ve alalım dedik. Satın aldık ve bakanlığa bildirdik ama bize o bölge yetmez dediler. Bir o kadar daha lazım dediler. Yan taraftaki alanı da planlı sağlık alanı diyerek almaya başladık. Projesini biz yaptık. İl Özel İdaresi’ne de maliyeti üstlendirdik. Şu anda çok güzel bir hastanemiz oldu.”

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ