Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Politika CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'ndan TBMM Başkanı İsmail Kahraman'a: Ya bu ilkelere inan, ya o koltuğu terk et

        HABERTURK.COM

        CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, TBMM Başkanı İsmail Kahraman'ın laiklik konusu hakkındaki sözleri hakkında çok sert konuştu. Kılıçdaroğlu, "Biz ne diyorduk, Anayasa'nın ilk 4 maddesi değiştirilemez diyorduk. Sayın Başkan'a demek istiyorum, ya bu ilkelere inan ya o koltuğu terk et" dedi. Başkanlık sistemi hakkında konuşan CHP lideri, "Sayın Başkan sakın unutma CHP parlamentoda olduğu sürece bu sistem asla gelemez" ifadeleni kullandı.

        Kilis'e düşen roketler hakkında hükümeti eleştiren Kılıçdaroğlu "Vatandaşın can ve mal güvenliğini sağlamak için vardır. Sen sağlayabiliyor musun, yapamıyorsan çekileceksin, gideceksin" diye konuştu.

        Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuştu.CHP liderinin konuşmasından satırbaşları şöyle:

        KİLİS'TE YAŞANANLAR

        "Şu anda en sorunlu kentlerimizin başında Kilis geliyor. Vatandaşlarımız ciddi huzursuz. 25 Nisan itibariyle 17 vatandaşımız hayatını kaybetti, yaralanan 60, hastanede tedavi gören sayısı çok daha fazla. Halk isyan etmek istiyor. Hükümetin bir önlemi var elektrikleri kesmek, interneti durdurmak. Ben düşünüyorum Kilis niye bu durumda? Otur elini vicdanına koy.

        Kilis'in nüfusu 90 bin 400. 150 bin Suriyeli var. Bir şehrin nüfusu yabancılar daha fazlaysa kültürel yozlaşma olabilir, isyan olabilir. O yüzden vatandaş soruyor 'Nerede bu devlet' diye. Soracaksın kardeşim, devlet burada ama hükümet yok. Bütün devletlerin istihbarat örgütleri orada cirit atıyor. Sınır tamamen açık, gidip-gelen kim belli değil. Bizim ambulanslar gidip alıyor getiriyor. IŞİD'lileri getiriyor. Kilisli tedavi göremiyor. Suriyelilere veriliyor, elbette verilsin ama bu tablo gösterilecek tablo değil. Aile kurumu derinden sarsılıyor, kadına şiddet artmış durumda. Suriyeliler işyeri açıyor, vergi kayıtları yok, sigorta ödemiyor. Kilisli nasıl rekabet edecek? Tek yapabileceği şey şikayet etmek. Yürüyüş yapmak istiyorlar ona da TOMA'larla müdahale ediyorlar. Bu vatandaş sorunlarını nerede anlatabilecek?

        KİLİS'TEKİ SORUNLAR

        Türkiye'de çiçek hastalığı bitmişti, Kilis'te çiçek hastalığı çıktı? Kim onlardan sorumlu? Devlet yerinde duruyor, 'hükümet nerede' diye soracaksın. Ev kiraları 2'ye 3'e katlandı. Kilis niye bu hale geldi? Durup dururken Suriye niye düşman ilan edildi? Bizim silah göndermemizin, Müslümanı Müslümana kırdırımanızın nedeni ne? Elini vicdanına koyup Kilisli kardeşlerim bu soruya cevap versin. Emevi Camisi'nde namaz kılacaklardı, Süleyman Şah Türbesi'ni kaçırmak zorunda kaldılar.

        3 saatte Şam'a gireceklerdi. Bırakın Şam'a girmeyi 2,7 milyon Suriyeli Türkiye'ye girdi. Böyle bir tablo olabilir mi? Bunun sorumlusu kim? 'Kimse Türkiye'nin gücünü test etmeye kalkmasın' diyorlardı. Kilis hedef alınıyor, bunların sesi çıkıyor mu? Karşıda IŞİD var, niye müdahale etmiyorlar? Devlet, hükümet niye vardır? Vatandaşın can ve mal güvenliğini sağlamak için vardır. Sen sağlayabiliyor musun, yapamıyorsan çekileceksin, gideceksin.

        DAEŞ'E SİLAH İDDİASI

        'Roket düştü' diyorlar. Sanki tesadüfen böyle bir düşme olmuş. Adam gözeterek silahını atıyor. AKP'nin bakanı da derhal Kilis'i terk ediyor, Kilisli nereye gitsin? Türkiye'de istihbarat yok. İstihbarat olsa Ankara'da, İstanbul'da bombalar patlayabilir mi? Kaotik durum varmış, bunun baş sorumlusu AKP hükümetidir. CHP iktidarında hiçbir ülke ile düşmanlık içinde olmayacağız. Ne Rusya, ne ABD, ne Suriye, ne Mısır'la... Yurtta barış, dünyada barış diyeceğiz.

        IŞİD'e ses çıkarmamalarının nedeni onlara silah göndermeleri. Türkeş, 'Yemin ederim, vallahi ve billahi o silahlar Türkmenlere gitmiyordu. Bilerek söylüyorum. İddia ederek söylüyorum. Bizim o bölgeyle irtibatımız var' diyor. El Nusra, El Kaide, IŞİD'e gidiyordu o silahlar.

        Yaşanan sorun, sadece Kilisililere zarar vermiyor, bütün Türkiye'ye zarar veriyor. Adana'da eylemler oldu. Patates üreticileri sokağa döküldü, 'para etmiyor' diyor. Sen yine üret, yine ek ama sakın AKP denen partiye bir daha oy verme. Rusya'ya marul göndermişler, Rusya geri göndermiş. Patlıcanı geri göndermişler. Hem bizim, hem o ülkeler lehine. Kavgadan kim ne kazanacak? Bütün dünyayı kendimize düşman ettik. Bütün dünya bu ülke yöneticileriyle dalga geçiyor.

        GAZZE'YE YARDIM

        2014'te Gazze yerle bir edildi. Evleri yakıldı, yıkıldı. Uluslararası toplum Gazze'nin onarımı için kampanya başlattı. Dünya Bankası'nın Filistin raporu açıklandı. Gazze'ye yardım yapan ülkeler 3,5 milyar dolarlık yardım taahhütünde bulunmuş. ABD, Kanada gibi ülkeler taahhütlerini yerine getirmiş, yerine getirmeyen ülkeler Ortadoğu ülkeleri ve Türkiye.

        KARAMAN OLAYI

        Karaman olayı sonuçlandı diye kimse düşünmesin. Peşini bırakmayacağız. Bu dosya kapanmaz. Takip edeceğiz. Bütün avukat arkadaşlarıma ve barolara sesleniyorum. O çocuklar bizim evlatlarımız. O çocuklara yapılan muameleyi asla unutmayacağız. O vakıf ve dernekleri de unutmayacağız. Unutursak insanlığımızdan utanmış oluruz.

        'Ensar'ın, KAİMDER'in ne kabahati var' diyorlar? Sen kaçak yurt açtın. O kaçak yurtlara çocukları yerleştirdiler. O çocukların hakkını, şerefini, namusunu, itibarını koruyamadınız. Bu vakfın vergi muafiyeti olamaz. Ne idüğü belirsiz adamları çalıştırdınız.

        Dünyanın bütün demoktarik ülkelerinde çocuklar korunur. Evrensel kuraldır. Sayın Milli Eğitim Bakanı, sevgili hocam, kaç tane yurt yaptın? 1 yurt bile yapmadın. Niçin yapmadın, bu karanlık ellere teslim edilsin diye. Sende vicdan, insanlık var mı?

        Ensar'ı savunan bir avukat var. 10 binin üzerinde böyle kaçak yurt var. 1 günde hepsi ortaya çıkabilir. Ensar'ı korumak için kendine göre kılıf hazırlıyor. Ensar doğrudan doğruya valiliğe başvuruyor. 25 bin lira da yardım yapılıyor. Şimdi 'Bu evler bize ait değil' diyorlar. Bütün bunlara hepimizin iyi dikkat etmesi lazım. Çocuklar bizim çocuklarımız. Bütün annelere sesleniyorum, size sözüm var. Bütün evlatlarınızı koruyacağım. Siz CHP iktidarında öğrenci yurdu sorununu çözeceğimize söz veriyorum. Vatandaşın verdiği vergiyi bu çocukların sorununu çözmek için kullanmayacaksan ne için kullanacaksın?

        ERGENEKON DAVASI

        Ergenekon Davası sonuçlandı, tam bir çöküştü. 'Masum insanların evlerini basıyorsunuz, yanlış yapıyorsunuz' dedik. 'Darbecisiniz' dediler. Yıllarca bu ülkeye hizmet eden subaylar, aydınlar, yazarlar hapislere tıkıldı. Adalet aradılar. Adalete olan inançları sarsıldı.

        Ergenekon sürecinde 100 bin telefon izlemeye alındı. 60 bin telefon dinlendi. 3 bin kişi hakkında tahkikat yapıldı. Ergenekon dosyası 64 milyon sayfayı aştı. 7 kişi ifade vermeden hayatını kaybetti. 7 kişi kanser nedeniyle hayatını kaybetti. 'Türkiye bağırsaklarını temizliyor, darbeciler yargılanacak' dediler. Türkan Saylan gibi bir kadının evini bastılar. Onu Nazi olarak suçladılar. Cüzzamı bitiren bir kadını. Evini bastılar onu da darbeci olarak suçladılar. İlker Başbuğ'u terör örgütü üyesi ve yöneticisi olarak suçladılar. Kasası var dediği kişinin Bağ-Kur'a 35 bin lira borcu vardı. Ailesi para bulamadı cenazesi için. 83 yaşındaki İlhan Selçuk'un evi basıldı. TRT'den önceden haber yaptılar. Fatih Hilmioğlu hapisteyken çocuğu öldü, evinde ağlamasına izin vermediler. Mehmet Haberal 4 yıl 4 ay hapis yattı. Mustafa Balbay 4 yıl 9 ay hapiste kaldı. Milletvekili seçildiler, 'Siz Ergenekoncusunuz' dediler. Antika ütfeği suikast silahı olarak dosyaya eklediler. Dolandırıcılıktan mahkum olan bir kişinin tanık olarak ifadesini aldılar. Ahmet Şık'ı basılmayan kitaptan hapse attılar. Bir Silivri edebiyatı oluştu. Önümüzdeki günde belki bu edebiyatın başka versiyonları da çıkacaktır. Bu olay AKP'nin Türkiye'ye yaptığı kumpas olayıdır.

        Başbakan kendi aracını savcıya tahsis etti. 'Ben bu davaların savcısıyım' dedi, şimdi niye konuşmuyorsun? 'Siz ne istediniz de vermedik' dedi. Savcıları, hakimleri, subayları, aydınlarını verdiniz. Sen bizim bilmediğimizin dışında neleri verdin? Harp Akademileri'nde 'Bu operasyonlarla şahsım başta olmak üzere, tüm ülkeyi yanlış yönlendirdiler. Aldatıldı. Kurumlarımız içinde örgütlenmiş bir yapının Türkiye'yi ele geçimek üzere bir kumpasa maruz kaldık' diyor. 'Bizi kandırdılar' diyor. Kim onları o göreve getirdi? Bunun muhasebesini yaptın mı? Masum bir insanı yıllarca hapiste tutacaksınız, özür dileyeceğinize 'Bizi kandırdılar'. Sen çocuk musun, devleti yönetiyorsunuz.

        ANAYASA KONUSU ve LAİKLİK TARTIŞMALARI

        Anayasa konusu yine tartışma konusu. TBMM Başkanı bir açıklama yapmış. İki şoförlü örnek güzel örnek. Biri korsan, diğer yasal şoför. Sen korsan şoföre izin vermek istiyosun. Sen parlamentonun hukukunun savunacaksın. Kim 'parlamento bekleme odasındadır' diye bilir? Bu Ergenekon kumpasını yapan kimdi? Gazetecileri hapse attıran kimdi? Medya özgürlüğünü yok eden kimdi? Buna ceberrut demeyeceğiz de ne diyeceğiz? Beyfendi bunları unutmuş, başkanlık sistemini nasıl getireceğiz onun telaşı içinde. Sayın Başkan sakın unutma CHP parlamentoda olduğu sürece bu sistem asla gelemez.

        Özrü kabahatinden büyük. 'Laik tarifi olmamalıdır' diyor. Emin olun, bunlar laikliğin ne olduğunu da bilmiyor. Laiklik bütün inançların güvencesidir. Laiklik din ve vicdan özgürlüğü demektir. Kim neye inanırsa... Devletin dini istismar etmemesi demektir. Devlet etnik kimlik ve inanç konusunda kör olmalıdır. Hangi inançtan olursa olsun devlet tüm vatandaşlarına eşit davranmak zorundadır. Toplumsal barışın en temel güvencesidir. Kavga yok, barış var. Ayrıştırmaya çalışıyorlar, iç kavgaya yöneldiler. Ortadoğu'da kan gövdeyi götürüyor, hala mı ders almadın? Laiklik dinin siyasete alet edilmemesidir. Din kutsal bir şeydir. Oraya siyaset kurumu müdahale edemez. Laiklik eşitliğin de güvencesidir. Her yurttaş eşittir. Laiklik insan olmaktır. İnsansana saygı duymaktır.

        Biz ne diyorduk, Anayasa'nın ilk 4 maddesi değiştirilemez diyorduk. Sayın Başkan'a demek istiyorum, ya bu ilkelere inan ya o koltuğu terk et!"

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ