Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Politika Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın darbe girişiminde yaşananları anlattı

        15 Temmuz'da gecesi darbe girişiminin yaşandığı geceyi anlatan Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, "Tahminimize göre darbe girişimiyaklaşık 5-6 saat önceye alınıyor. O sırada da herkes imkanı ölçüsünde, seferber olarakharekete geçti" dedi.

        Kalın, TSK'nın Savunma Bakanlığı'na bağlanması konusunun, konuşulan konulardan biri olduğunu söyledi.

        İbrahim Kalın'ın, darbe girişimi sırasında şehit olanvatandaşlardan bahsederken duygulanarak güçlükle konuştuğu da görüldü.

        Kalın'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle;

        'OHAL DÖNEMİNDE SEYAHAT, İFADE, TOPLANMA , GÖSTERİ ÖZGÜRLÜĞÜ NORMAL AKIŞINDA SEYREDECEK'

        Bu bir sıkı yönetim değil. Biz bir darbeyi durdurduk, bir askeri yönetimin kurulması söz konusu değildir. Seyahat, ifade, toplanma, gösteri özgürlüğü normal akışında devam edecek.

        O kadar abuk sabuk iddia var ki, banka hareketleri durdurulacakmış falan bunlara kimse itibar etmesin. Sokaklardaki demokrasi şöleni devam edecek.

        Neden buna ihtiyaç duyuldu? Savaş gibi durumlarda bir ülke bu belayı defetmek için...

        Darbe sonrası atılması gereken adımlar var. Bir başka darbe girişimi, kamikaze hareketine karşılık atılması gereken adımlar vardı.

        İKİNCİ BİR KALKIŞMA, SUİKAST İDDİALARINA YANIT

        Bunlardan her şey beklenir. Asker üniformalı teröristlerden her şey beklenir. Zihnen, ahlaken sapık bu adamlardan her şey beklenir. Açıklamalarında ifadelerinde gördünüz. Ta 89’da kendisine verilen sorularla alındığını, 25 yıldır bugüne hazırlandığını, verilen emirleri uyguladığını, ses dinleme cihazlarını kimlere verdiğini...

        Büyük bir darbe yediler. Bu FETÖ mensubu ister askeriye, emniyette, yargıda neredeyseler bununla ilgili zaten süreç vardı. Önemli kilit adamları yurtdışına kaçtılar. Şimdi son çare olarak bu darbeyi gündeme soktular, uyguladılar. Hamd olsun milletimiz büyük bir demokrasi, cesaret örneği göstererek demokrasisine sahip çıktı.

        "KÜLLİYE'NİN ÖNÜNDEKİ VATANDAŞLARA BOMBA ATTILAR"

        Elinde hiçbir şey olmayan insanların üzerine helikopterle bomba yağdırdılar. Komutanları rehin alınmaya başlanmış, sabah 6-7 sularında Cumhurbaşkanı Külliyesi’nin önündeki vatandaşlara bomba attılar. Orada mesela caminin önünde, sabah 6 sularında orada gezen sivil insanları bombaladılar. Orada şehidimiz var. Gözü dönmüş bu insanlardan her şey beklenir. Biz bütün tedbirleri aldık.

        "PKK'YA YAPMADIKLARINI VATANDAŞIMIZA YAPTILAR"

        Birinci kapıya önce iki tane tank geliyor. Girmeye çalışıyorlar, koruma ve vatandaşlar püskürtüyor. Tanklar durmuyorlar. Karşı taraftan 4 manga askerle geliyorlar. Artık ellerinde tüfeklerle, orayı esir alacaklar. Aynı şekilde vatandaşlar, bizim polis, koruma bir kısmını derdest ediyorlar, diğerleri de kaçıyor. Bunlar PKK’ya yapmadıklarını, bizim vatandaşlarımıza yaptı bu alçaklar.

        "OHAL YETERLİ OLMAZSA MECLİS BUNU 3 AY DAHA UZATABİLİR"

        OHAL 3 ay yeterli olursa devam edilir, olmazsa Meclis bunu 3 ay daha uzatabilir. Fransa’da bunu yaptı. Paris saldırısı oldu, 6 ay OHAL ilan ettiler, hükümet 3 aylık getirmiş, parlamento 6 ay dedi. Paris saldırı iğrenç bir terör saldırısıydı. OHAL ilan ettiler. Hiç kimse Fransa’da ekonomi çökecek, insan hakları sözleşmesi demedi. Belçika’da da OHAL ilan ettiler. Kimse Belçika’ya söyleyemediğini Türkiye’ye söylemesin. Ama bu darbecilerin kazınması için devlet ne gerekiyorsa onu yapacak.

        Fakat’la başlayan cümleler, hukuk kuralları içinde hareket etmeli gibi ifadeler… Hukuka karşı hareket ettiğimizi kim söylüyor? Bu millet şu anda bunun hesabının görülmesini istiyor. Hukuk dışı bir şey söz konusu değil.

        'ABD'DE POLİS VATANDAŞI ÖLDÜRÜYOR, KİMSEDEN SES ÇIKMIYOR'

        Son yıllarda batı medyasında, Türkiye’nin attığı her adımı karalayan bir trend var. Diktatörlük, otoriterlik vesaire... ABD’de bir saldırı oluyor, polis vatandaşı öldürüyor, kimseden ses çıkmıyor. Hamd olsun polisimiz böyle bir şey yapmıyor. Ama kamu düzenine dönük bir şey yapıldığında...

        Ferguson’da da yaptılar, OHAL ilan ettiler. Başka yerlerde de ilan ederler. Bunlara kamu düzeninin korunması olarak bakılırken, bizde söz konusu olduğunda işte özgürlükler ortadan kaldıracaklar gibi yorumlar yapılıyor. Bu açıkça çifte standarttır.

        "GÖZALTINA ALINANLAR CEZASI YOKSA AKLANIR, VARSA DA CEZALANDIRILIR"

        Sayılar meselesine gelince, 17-25 Aralık’tan beri zaten yürüyen bir süreç var. Bunun bir kısmı uyuyan hücre, bir kısmı destekçileri... Şimdi elimizdeki bilgiler belgeler çerçevesinde harekete geçildi. Burada hukuksuz bir askıya alma gözaltı söz konusu değil. Zaten bir yargı süreci var. Bu gözaltına alınanlar cezası yoksa aklanır, varsa da cezalandırılır.

        YENİ ÖNLEMLER

        Kapsamlı güvenlik tedbirleri yeniden gözden geçiriliyor ve bunlar uygulanmaya başlandı. Şu anda Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde de var, Meclis'te de var... Cumhurbaşkanımızın korunması çok önemli burada. Hamdolsun onunla ilgili arkadaşlarımız da gerekli tüm tedbirleri aldılar, almaya da devam ediyorlar.

        Muhafız alayı konusunu elbette güvenlik açısından bir daha değerlendireceğiz. Cumhurbaşkanımızın bazı düşünceleri olabilir bu konuyla ilgili. Onlar olgunlaştığı zaman zaten karar haline gelir ve paylaşırız.

        TSK'NIN SAVUNMA BAKANLIĞI'NA BAĞLANMASI GÜNDEMDE Mİ?

        Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Savunma Bakanlığı'na bağlanması, konuşulan konulardan biridir bu.

        Bu vesileyle şunu söyleyeyim; Bir kere TSK'nın içine sızmış FETÖ mensuplarıyla TSK'yı birbirinden net bir şekilde ayırmamız lazım. Elbette ordunun içine çöreklenmiş, sızmış bu grubun alçaklığı ve vatana ihaneti ortada. Bunların işledikleri cürümler, katliamlar ortada. Ama bunu Türk ordusunun tamamına teşmül etmek çok yanlış olur. Türk ordusu içerisinde bu vatana bağlı özveri ile görev yapan onbinler, yüzbinler var. Onları bunlardan net bir şekilde ayırmamız lazım. Netice itibari ile bu ordu bizim ordumuz. Ve bu orduya sahip çıkmak da bizim görevimiz. Eminim, biliyorum, komutanlar da bu yaşananlardan çok üzgün ve rahatsızlar. Bu konuyla ilgili idari, fikri, ne gerekiyorsa şu anda başlatıldı, sonuna kadar da inşallah gidilecek.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ