Faruk Çelik suikast girişimi iddiasını anlattı: İhbarlar emniyetten geldi

HABERTURK.COM

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, kendisine yönelik suikast tehditleri aldığını söyleyerek, "Gerekli ihbarlar aslında emniyetten geldi. Sosyal medyadaki yazışmaların tamamı emniyete yapılan ihbarın neticelendi, bize de ulaştı bu yazışmaların doğru olduğu ifade edildi" dedi. Kamudaki açığa almalarda titiz çalışmaların yürütüldüğünü kaydeden Çelik, "Kurunun yanındayaşın olmasını istemeyiz. Uzunca bir süredir ayrıntılı bir çalışma yapıldığını belirtmek istiyorum" dedi.

Çelik, FETÖ'nün darbe girişimini ve sonrasını HABERTÜRK TV'de Aysun Torun'a değerlendirdi.Çelik'in açıklamaları şöyle:

"Polatlı'da hasat bayramımız vardı. Çiftçilerimizle beraberiz. Üreticilerle birlikte hasadın bereketini konuşuyoruz. Gün boyu gerçekten güzel organizasyonlarla program gerçekleşti. Saat 21.00'e doğru ayrıldık. Ankara'ya doğru gelirken maalesef asker kisvesi altında, biz hasatla uğraşırken milleti haşat etmek için birilerinin plan yaptığını gördük.

Ankara'ya gelirken birçok yerden telefonlar almaya başladık. 'Ne oluyor' şeklinde sorular. Biz de sorumlu arkadaşlarımızla Milli Savunma Bakanlığı, MİT ile irtibat kurma gayretinde olduk. Ankara'ya yaklaşınca uçaklar görünce durumun çok farklı olduğunu, İstanbul'dan arkadaşlar tankların yolları kapatmaya başladığını birinci elden bilgileri alınca olayın başka bir şey olduğu, bir kalkışma olduğu noktasında bir kanaat oldu.

O gece eve gitmedim. İyi ki gitmemişiz, demek ki geniş planları varmış. Başka bir alana doğru çiftliğe doğru gitti araç. Orada helikopterler MİT ile ilgili ciddi tarama yaptıklarını gördük. Külliye'ye geldik. Orada bir hareketlenme gördük. Gölbaşında bir dostumuzun evine doğru gittik. Özel harekatın yakınında bir evdi. Bombalamalar başladı. Bombalamalarla iç içe 4-5 saat geçirdik.

MİT Müsteşarı ile görüşmedim. İlk gelen bilgi Genelkurmay'da bir çatışmanın olduğu ama kişisel bir şey olduğu bilgileri geldi. Daha sonra uçakların hareketliliği başka değerlendirmeleri getirdi. Bu bahsettiğim 21.45-22.00 sularında yaşadığımız tablo idi. Milletin uçaklarının devleti vurduğu bir tabloyu rüyanızda görseniz bile 'Ne gördüm' diye hayretler içinde kalkardınız.

Bazı yazışmalarda gerekli önlemleri aldıklarını ve evde olmadığını bildiklerini ifade eden yazışmalar var. Bunları gerçekten anlamlandırmak zor. Birçok darbe yaşadı bu ülke. Birçok antidemokratik uygulamalarda karşılaştı. Bizi vatansız bırakacak bir uygulamayı bir girişimi doğrusu aklımızdan bile geçiremezdik. Bunun ne yazık ki TSK kisvesi içinde yuvalanmış teröristler tarafından gerçekleştirilmesi üzüntümüzü kat be kat artırıyor.

SUİKAST GİRİŞİMİ

Gerekli ihbarlar aslında emniyetten geldi. Sosyal medyadaki yazışmaların tamamı emniyete yapılan ihbarın neticelendi, bize de ulaştı bu yazışmaların doğru olduğu ifade edildi.Ama kimler arasında olduğu araştırılıyor.

Bakanlık düzeyinde yaptığımız çalışmalar var. FETÖ ile ilgili titiz bir çalışma gerçekleştiriyoruz. 670 civarında kişinin ilişiği kesilmiş oluyor. Bu kişileri tespit etmek gerekiyor. Uzaklaştırılanlar içinde var mı, yok mu, onlar mı o konuda bizim bir kanaat yürütmemiz doğru değil. İlgililer çalışıyor. Çıkacak neticeye göre hareket edilecek.

NOKTA SUİKASTLER

Bizim bir endişemiz söz konusu değil. Suikastlar olabilir mi? Bu şekilde tankı millete doğrultanların her şeyi yapabileceğini düşünmemiz gerekiyor. Bunu yapanların her şeyi yapabilecekleri konusunda ben tereddüt duymuyorum. Cani, vahşice uygulamaları millete gösterdiler.

Ben doğrusu böyle darbe girişimi beklemiyordum. Aklımızın ucundan bile geçmediğini söyleyebilirim. İzmir'de cumhuriyet savcısının bu yapıyla ilgili yaptığı çalışmalar gündemdeydi. Askeri şura yaklaşıyordu orada bazı önlemlerin alınacağı, yüksek yargı ile ilgili düzenlemeler oldu. Oradaki tasfiye ile ilgili ciddi adımlar vardı. Bu çerçevede bir şeyler olabilir ama bu şekilde bir kalkışmayı hiç kimse düşünmemişti. Bu yapı FETÖ diye tabir edilen yapı bir boyutu ağırlıklı olarak ibadeti altta baskı oluşturuyor. Üst tabakası ticaret boyutunu oluşturuyor. Sayın Cumhurbaşkanımız ihanet boyutunun bunu kuşattığını söylüyordu. Hep ibadet ve ticaret boyutuyla halkın karşısına çıktılar.

İhanet boyutu konusunda belli kesimler tarafından çekince konuyordu. 15 Temmuz nasıl bir ihanet çetesi olduğunu açık ortaya koyan bir gece oldu. Bizim bu şekilde kalkışmayı tahmin edememiz ayrı bunların ihanet çetesi olduğunu bilmemiz ayrı şeydir. Milletimiz iyi eğitim alsınlar diye evlatlarını bunlara teslim ettiler. Bunlar eğitim yuvalarını mankurt yetiştirme adına kullandıklarını dünyaya gösterdiler.

Bu ve benzer örgütler aslında İslam dünyası içinde sokulmuş, İslam ile ilgisi olmayan ve İslam ile ilgili algıyı farklı göstermek için içimize sokulmuş virüsler olduğunu gösterdi. İslam barış dini. Bizim dinimizde öldürmek değil kalp kırmak bile büyük sorumluluk. FETÖ de nasıl bir cani örgüt olduğunu göstermesi açısından tamamen söylemleriyle eylemleri farklı, İslam algısını dünya insanlarına çok olumsuz bir şekilde göstermiş oldu.

"SAMİMİYET TESTİNDEN GEÇİYORLAR"

Kalkışma sıradan bir kalkışma değil. Bu planlı, programlı bir iş. Bunun baş sorumlusu da Fethullah Gülen olduğu çok net. Yıllardır yapmış olduğu, 40 yıllık bir geçmişi var. Bu hazırlığın neticesinde gelinen bir tablodur. Garip olan geçmişte Türkiye darbe dönemlerini yaşadı. Yaşarken mutlaka bir muhatap bu işin elebaşı olarak öne çıkıyor idi. Şimdi böyle bir görüntü ele verilemedi. Konu tümüyle yargıda. İfadelerde birçok gelişmeler var. Kimin önüne geleceği herkes tarafından merakla bekleniyor. İşin kaynağının ve ana unsurunun FETÖ ve Gülen ama buradaki uygulayıcıları boyutuyla kimin hangi görevleri üstlendiği konusu da kısa zamanda aydınlanacak.

Dış güçlerle ilgili çok şey söyleniyor ama terör örgütlerinin amaçlarına ulaşmak için her güçle imkanla aynı yatağa girecekleri inancı içindeyim. Dış güçle ilgili şimdi bir sınav zamanı diyelim ki bu konuyla ilgili belgeleri ilgili bakanlıklarımı Amerika'ya ulaştırdılar. Yapılan kalkışma çok net bir şekilde ortada. Kimlerin yaptığı sorgularla devam ediyor. Bu kadar net konuyla ilgili sözde dostlarımız bu tablonun neticesinde bu elebaşının teslimi ile ilgili bir adım atarlarsa dış değerlendirmekler çok farklı olabilir. Ama halen korumaya devam ederlerse var olan endişeler aleniyet kazanacak. Şimdi samimiyet testinden geçiliyor.

“SİYASİ BOYUTU YARGILAMALARDA ORTAYA ÇIKACAK”

Bu kalkışma ciddi bir plan program içinde. Siyasi boyutu ile ilgili neler hesaplanıyordu onlar da bu yargılamalarda ortaya çıkacak. 40 yıldan bahsediliyor. 22 hükümet geçmiş. Bülent Ulusu döneminden alın bugüne kadar 22 hükümet geçmiş. Bu hükümetlerin tümünde gerçek yönlerini gizleyerek devletin içnide büyük bir yapılanma içine girmiş. Kimi ibadet, kimi ticaret yönünü görmüş. İhanet yönünü gizlemeyi becerebilmişler.

“İHANETİ GÖRÜNCE DURUŞUMUZU ORTAYA KOYDUK”

Askeriye açısından, bürokrasi açısından işe bakarsanız, hatta 28 Şubat sürecinin bunların önünü nasıl açtığını ele alırsanız... Biliyorsunuz bunların okulunun önü ardına kadar açıldı. Her zaman ve zemin içinde kendilerine kapı aralayacak ortamlar oluşmuş. Ve uzun bir zaman içinde bu yapılanma gerçekleşmiş. AK Parti döneminde de bunların bir eğitim, ülkeye insan kaynaklarına dönük bir çalışma yapıyor anlayışı içinde adımlardı. Yoksa ihanet boyutu ortaya çıkmaya başlayınca biz duruşumuzu çok net bir şekilde ortaya koyduk ve gerekli önlemleri aldık. Uzun yıllardır elde ettikleri imkanların şu anda bertaraf edilmesi içinde de AK Parti olarak yoğun bir çalışma içindeydik.

Bakanlığımız bünyesinde 670 civarında açığa alma var. Sayı çok önemli değil. Mühim olan tespit edilen adreslerin doğru olması. 'Yanlış olmaz' demek doğru değil. Yaş - kuru meselesi mutlaka olacak. Sorun sıradan bir sorun değil. Büyük bir problemle karşı karşıya olduğumuzu bilmek gerekiyor. Hiçbir yaşın olmasını istemeyiz. Uzunca bir süredir ayrıntılı bir çalışma yapıldığını belirtmek istiyorum. Çok ciddi verilerin olduğunu belirtmek istiyorum, o veriler çerçevesinde adım attığımızı söyleyebilirim.

“CUMHURBAŞKANI CESARET VERDİ”

Vatandaşlarımıza teşekkür etmemiz gerekiyor. Geçmiş darbelerde vatandaşlar hesabını demokrasiye geçiş noktasında sordular. Menderes'i idam edenlere karşı millet Demirel'i başbakan yaptı. 28 Şubat'a karşı Tayyip Erdoğan'ı millet başbakan yaptı. Millet mutlaka hesabını görüyordu. Burada ise milletimiz darbecilerin işini birinci gece gördü. Osmanlı'nın küllerinden kurulmuş olan bir devlet. Bugün de böyle bir kalkışma karşısında birinci gece bu meseleyi halletme konusunda millet ayağa kalktı. Onlara bir kere teşekkür ediyoruz. İkincisi siyasi partiler. Bu dönemde çok sağlıklı bir duruş sergilediler. İlk dakikadan itibaren herkes açıklamalarını yaptı. Meclis Başkanı Meclis'e gitti. Cumhurbaşkanımız... Bakınız lider olmak başka bir şeydir. Hem cumhurbaşkanı hem lider olmak başka şeydir. Çatışmanın en yoğun olduğu yere doğru hareket etti. Milleti cesaretlendiren bir lider İstanbul'a geliyor. Dolayısıyla cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu bu asil davranış bir bütünlük arz etti ve bütünlük demokrasimizin ne kadar güçlendiğini göstermesi açısından son derece önemli.