Selin Sayek Böke: Devlet meclisle inşa edilmiyor

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Selin Sayek Böke, Türkiye'nin sıcak gündemiyle ilgili partisinin görüşlerini Veyis Ateş'insunduğu Akılda Kalan programındaanlattı

İşte Selin Sayek Böke'nin açıklamaları;

"Bu topraklar gerçekten çok zengintopraklar.Farklı kültürlerle ama bir arada yaşabilme, farklılıkları farklılık olarak görmemek lüks olmamalı. Ona hayır demenin ihtiyacıydı benim yanıtım. Bana yapılmış olana yanıt verme ihtiyacı duymadım. Ben ne olduğumu biliyorum. Bu toprakların gerçek bir Türk çocuğuyum.Temsil ettiğim Türklüğe dair gurur ve onur duyuyorum. Bu gurur duymasına rağmen itilip kakılanların sesi olmalıyım.Bu yükümlülükle o açıklamayıyapmıştım. Bu tip bir ayrımcılık, saldırı, Türkiye'de herhangi bir vatandaşa devam ettikçe bu açıklamaları yapmaya devam edeceğim"

"SİYASET BENİM HAYATIMIN DOĞAL BİR PARÇASI"

"Annemin renkli ve yaratıcı bir yanı vardı. İnsanların hayatını iyileştirmek gibi bir yanı vardı. Bu da siyasetin amacı. Siyaseti kendi hayatında doğal yaşatan bir kadındı annem. Evin içinde yaşatmaasına fırsat veren bir babam vardı. Zaten bizim hayatımız hep başka insanların sorunlarına çare üretmeye çalışan anne ve babanın yanında, o çareyi birlikte ürettikleri insanlarla mücadele ederek geçti. Siyaset zaten benim hayatımın doğal bir parçası"

"HER GÜNÜN, HER ANIN BİR KIYMETİ VAR"

"Şanslı çocuklardan biriyim. Sevgisini doğal yaşatan anne ve babanın kızıyım.Annem ve babam doktor oldukları için hayatlarında hep çok insan vardı. Her insanı da özel hissettirecek kadar özenli ilişki kurarlardı. Kalabalıklar içinde büyük ama özen gösterilençocuklar olarak büyüdük. Özgüvenle büyüme şansına eriştik. Bu ilişkiyi çok özlüyorum.Annemi 59 yaşında kaybettik. Zorlu bir mücadelenin sonucunda kaybettik. Bize bir şey öğretti bu da. Çok kolay elinizden kayıp gidebiliyor. Her günün, her anın bir kıymeti var. Etrafınızdakilerle birlikte bir yaşam inşa ettiğinizi unutmamak gerekiyor. Yapılması zorunlu bir şey. Türkiye'nin şimdi içinde bulunduğu durumda siyasete büyük yükümlülük düşüyor"

"ÖNEMLİ BİR MİRAS DEVRALDIĞIMIZI DÜŞÜNÜYORUM"

"Siyaseti doğal bir şeygördüğüm için annem yokken daha net görüyorum. Önemli bir miras devraldığımızı düşünüyorum. Annemden ve babamdan bu mirasın önemli bir tarifi insan sevgisiydi. Önemli bir kısmı da bu sevgiyi bir işle somut alanda gerçekleştirme hedefiydi. Benim değer verdiğim kısmı o telaşsızlık kısmı.Zor ve ağır işler yapan insanlardı annem ve babam. Bir insanın hayatına dair ince detaylarda büyük şeylere sonuç olabilecek bir iş yapıyor. Ama her ikisi de eve geldiklerinde bizim anne ve babamız olduklarını hatırlatacak kadar yapmalarının müthiş bir şey olduğunu açıkçagörebiliyorum"

"Anı yaşamak çok önemli. Ne yapıyorsanız kendinizi ona vererek yapmak yaptığınız işin kalitesini arttıran müthiş bir şey. Çocuklarımla berabersem buna özen gösteriyorum. Onlarla olduğumu kendime de hatırlatarak vakit geçirmeyeçalışıyorum. Aksel ilkokula başladı. Isınma haftasıydı. Benim için orada osınıfta sıraya oturtmak çok önemliydi. Bizim orda olmamızdan duyduğu güven duygusunu hatırlıyorum. Ben o sabah 8 buçukta sırasına oturttum. 10 buçukta MYK'ya girmiştim. Her zamanki gibi siyasetin dinamiklerini konuşacak kadar MYK'nın içindeydim. Bunu yapmak gayret gerektiriyor."

"MÜZİKTEN ZEVK ALAN BİR DİNLEYİCİYİM"

"Müzikten müthiş zevk alan bir dinleyiciyim. Çalmaya da heves ettiğim için o sınavları denemeyi ben istemiştim. O sınavlarda bir şeyi yapma hevesi sebebiyle çalışarak, matematiksel kısmını çok rahatyaptım. Ancak doğal yetenek kısmıyla ilgili şüphem var. Dinlenmek istediğimde flütümü çalıyorum."

"MERT BUNU O KADAR DOĞAL YAPIYOR Kİ..."

"Mert'in hakkını yememeliyim. Her çalışan kadının hayatında bir zorluk var. Hayatın bütününü dengeleme yükümlülüğü kadınlarda çok daha ağır. Benim şansım bu yükü beraber paylaşan bir arkadaşla bunu yapıyor olmak. Mert bunu o kadar doğal yapıyor ki, ona sorsanız böyle demez.Aylin çok iyi bir arkadaştır. Yaratıcı yanı var. Matematiksel yanımı ortaya koydum, bende eksik olan yaratıcılık Aylin'de var. Onunla oyun oynamak çok keyifliydi. Aylin anneme çekmiş, matematiksel olarak babaya çekmişim. Doktor olabilecek malzeme yoktu"

"ALEX GİTTİĞİNDE ÜZÜLDÜM"

"Çocuklarım ve eşim çok koyu Fenerbahçeli olduğu için benim de bağlılık duymam gerekiyor. Babam Galatasaraylı. Alex gittiğindeüzüldüm. Severdim kendilerini.Hala seviyorum."

"HAYATIMIN EN İYİ HATASINI YAPIPI İKİNCİ TERCİHİME GİTTİM"

"Lisede insanın kendisini tanıyıp yön verecek mesleği seçmesi çok zor. Benin insana dair merakımı ve bunun matematiksel bakış açısıyla örtüşmesinden kariyer çıkabileceğini annem o kadar iyi okumuş ki, lise sona geldiğimde 'sen kararını ver ama çevremizdeki insanlarla konuşturalım' demişti. Sınava hazırlandığım kadar farklı mesleklerdeki insanlarla sohbet etme şansı buldum.Ben endüstri mühendisliğine karar vermiştim. Benim gibi matematiksel bakan tarafımın mühendislikle somutlaşabileceğini düşündüm. Komşumuzun da hayatını kıskanıyordum. Ben ilk tercih endüstri mühendisliği yazdım, ikiye ekonomiyi yazdım ve hayatımın en iyi hatasını yapıp ikinci tercihime girdim. Bir yanlışla ikinci tercihe girdim. Ekonomi dediğimiz şey hayatın her alanına dokunuyor ki meslek değil de düşünce tarzı olduğunu farkettim."

"TÜRKİYE'DE KADIN OLMAK ZOR"

"Türkiye'de kadın olmak zor. Çünkü kadına dair böyle düşünebilecek bir kesim olduğunu biliyoruz.Benim çevremde olmaması benim şansım. Mert'in bunu doğal bir biçimde hayat ortaklığışeklinde yaşıyor olması müthiş bir şey. Benim de hayalim bunu Türkiye gerçeğine dönüştürmek. Herkesin bu eşit şansa sahip olduğuTürkiye hayalim.Babam Hatay'lı. Annem de orayaaşık olmuş birisi. Orayı özel kılan şey şu. Hatay, hem demografik olarak, farklı zenginlikleri barındırması açısından müthiş bir toprak.Birçok açıdan eşitiz, ama birçok açıdan da eşitsiziz. Bu eşitsizlikleri birlikte yaşayarak görmüş biriydim.Hedef ütopik olmadığı zaman o gerçeğeulaşmak gerçek olmayacak. Küçük farklılıklarla büyüğü yaratmamız mümkün."

"LAİK DÜZENE DAİR ENDİŞEYİ DİLE GETİRMEM DE BU YÜZDEN"

"Eşitliği sağlamakla yükümlü kurumsal bir yapı var. Eşitliği sağlayabilmesi için farklılıklara kör olması gerekiyor. Bunu sağlayacak bir merci var, kamu düzeni var. Onların bize eşit gözle baktığını görebilmemiz için bazı şeylerim sembolizeedilmemesi gerekiyor. Polisler için yapılan başörtüsü uygulamasından kaygı ve endişe duyarız.Fırsat eşitliğininönüne engel olan şey sizin kimliğiniz olmamalı. Yoksa bireyin hakkı olarak bunun tartışılmadığı bir Türkiye'ye gelmiş olduğumuzu düşünüyorum. Laik düzene dair endişeyi dile getirmem de bu yüzden. Laiklik sistemibuna imkan veren şey."

"SADECE İYİ NİYET BEYANIYLA SİYASET YÜRÜTÜLEMEZ"

"Yaşadığınız şeyin ne olduğunu sürekli konuşarak değil ama yaşamınızda onu uygulayarak. Laikliği de ancak ve ancak böyle devreler geçirdikten sonra içselleştirmesi mümkün olacak. Artık içselleştirmemiz gerekiyor. Bu anlamda geç kalmışlık hissi var. Çok şey yaşadık zaten. Bu facia olduktan sonra 15Temmuz'da, bunu çözeceğiz diyerek çözümlerden bir tanesine polisin türban takmasına izin vermek meseleyi doğru anlamadığımızı gösteriyor. Bir arada yaşayacağız. Başka ülkelerden daha zengin kılan, farklı inançları bir Türkiye çatısı altında 90 küsür yıldır yaşatmış cumhuriyet olmasından kaynaklanıyor. Cumhuriyetin bu birlikte yaşamı mümkün kılan bütün özellikleriunutmamamız gerekiyor. 15 Temmuz bunu herkese hatırlatmalı. İyi niyet beyanlarından memnunum. Amasadece iyi niyet beyanıyla siyaset yürütülemez. Yetki alarak iktidara oturmuşsanız yaptığınız işlerle de bunu içselleştirdiğinizi Türkiye'ye kurduğunuz hayallerin bu temellerüzerine oturduğunu bize göstermeniz gerekiyor. "

"DEVLET MECLİSTE İNŞA EDİLMİYOR"

"15 Temmuz'un Türkiye'ye gösterdiği önemli bir şey vardı. İnancıyla değil, kimliği ile değil, işi yapabilme becerisiyle devlette çalışma imkanına erişmenin ne kadar önemli olduğuydu.Alnı secdeye değdiği için değil, sosyal demokrat diye tarif edildiği için değil o birikime sahip olduğu için imkanlara eşit erişebilirse o zaman laik bir devlet kurmuş oluruz. Devlet öyle bir harabe edilmiş ki, yeniden inşa ihtiyacı olduğu 15 Temmuz'da ortaya çıktı. Devlet yeniden inşa edilecekse, bunu yine aynı hataları tekrar edip dışlayıcı yaklaşımlarla yaparsak yine bunları tartışmak zorunda kalacağız. Endişem şu ki, 15 Temmuz gecesi bombalanmış 250 vatandaşı ölmüş Türkiye, o vatandaşların demokrasi çığlıklarını imzaladığı dökümana döktü. 4 parti beraber. Bunu ancak parlementer sistemiyle çözerek yaparız dedik. Ertesi sabah kalktık ne değişti? Bizi dışlayıcı siyaset, birbirini dinlemeyen siyasi partilerin sonucunun böyle darbeler olduğunu gördük. O parlementoda bütün siyasi partileri sürece dahil ederekdemokratikbir şekilde çözmekti. Meclisle inşa edilmiyor devlet. OHAL'le, KHK ile inşa ediyorlar.Bütün siyasi partiler darbe istemiyoruz dedi. Bu olağanüstü durumu olağanlaştırmayı demokratik biçimde yapmak gerekiyor. Daha çok iletişim var. Ama unutmayalım ki gerçek demokrasi parlamento içerisinde yapılır"

"İYİ NİYETİN ORTAYA KONULMASI DEMOKRASİNİN OLMAZSA OLMAZI"

"Barış için akadamisyenlerden görevine son verildi. Görevine son verilmeyenlere ise bakın işte ne yaptık diye tehdit edilir hale geldiler. Endişelerimiz bu somut göstergeler üzerinde oluşuyor. İyi niyetin ortaya koyulması zaten demokrasinin olmazsa olmazı. Ama sonuca giden somut adımlar olması gerekiyor."

"Cumhuriyet Halk Partisi, kökü olan ama kendisini her zamanyenileyen bir parti. CHP Türkiye'yi kurmuş olan, ve cumhuriyetindeğerlerini yaşatmaya görev edinmiş olan parti. Yeni bir CHP yok. CHP var ama biraz daha yaşı genç olanlar var, siyasi deneyimi az olanlar var. Türkiye Cumhuriyeti'nin özü için mücadele veren bir siyasi parti var. 90 küsür yıllık tarihi ile çok köklü bir parti"

"SİYASET KENDİNİ YENİLEYEBİLDİĞİ ZAMAN ÇÖZÜM ÜRETİR"

"Bir dünya düzeni var. Bu dünyadüzeninin ne olduğunu okumadan farklılıklarıgeliştmeniz mümkün değil. Bu ekonomi düzenini tarif eden yapı var. Dünya da zatentartışıyor. Bu gerçeği gözardı etmeden, sosyal devlet ve sosyal demokrasiyi içselleştirilmiş modelle Türkiye'ye eklenmesinden geçiyor. Profesyonel kariyerim akademisyenlikle sınırlı değil. Dünya bankası ve IMF'de ekonomistlik yapmakla geçti. Bunlar benim teknik donamımıa müthiş katkı sağlamış çok önemli deneyimlerdi. Benim çok önemsediğim deneyimlerdi. Orada teknik iktisatçı olarak çalıştım. Asla o kurumlarda kendime gelecek görmedim. Orada devam ettiğiniz zaman teknik iktisatçılıkla kalmanız mümkün değil. O işlerin teknokrat yanını severek girmiştim. Siyasete dökeceksem eğer kendi ülkemde yapmayı tercih ettiğim için bukurumlarda tekniksyen olarak çalışmayı seçtim. Türkiye'nin nasıl bir ekonomik yol haritasına ihtiyacı olduğunu tarif ederken bu deneyimlerden yararlanıyorum.Siyaset kendini yenileyebildiği zaman çözüm üretebilir. Gücü elindebulunduranlar eskiyi örnek aldığı için kutuplaştık. Bu tartışmayı özgüvenli şekildeyapabilmekten geçiyor."

"BENİM BÜYÜDÜĞÜM TÜRKİYE'DE BÖYLE DEĞİLDİ"

"Paketlerimizin eksik de olsa önemli bir kısmını iktidara taşımış olduk. CHP de bu açıdan müthiş bir krediyi hak ediyor. Bu kredi oya dönüşmedi.Çok önemli bir anket yayınlandı.Bilgi Üniversitesi'nin yaptığı anket. Kutuplaşma ile ilgili. Türkiye'de her 4 kişiden 3'ü kendisiyle oy vermeyen insanlarla aynı binada yaşamak istemiyor. Her 4 kişiden 3'ü kendisiyle aynı partiye oy vermemiş insanlarla işyapmış olmak istemiyor. Bugünün penceresinden bakarsak siyaset çok matematiksel bir şeye dönüşür. Siyaset duyguyla yapılan ve bir hayali ortaya koyup mücadele verilen bir alan. Bu kutuplaşma siyaset üzerinden mekanikleşmiş sonuçlar doğuruyor. Komşuyu, iş yapacağı insanı oy vereceği insana göre seçiyorlar. Benim büyüdüğümTürkiye'de böyle değildi. Bu kendi başına müthiş tehlikeli bir şey. Siyasi partiler de eğer kendilerini kimlikler, inançlarüzerinden tarif ederlerse böyle kendini dışa vuruyor. Türkiye siyaseti bununla birlikteetnik ve inanç kimliği üzerinden yürüten iktidar yapısı oldu.

"BUBİR SEÇİMDE DEĞİŞMEZ"

"CHP 7 Haziran'da Türkiyesiyasi tarihinde çok önemli bir şey yaptı. Orada bir dil değiştirdi.Siyaset o zamana kadar kimliklerüzerinden dil kullanıyordu. Kimliklerle ilgili değil, vatandaşın günlük hayatının sorunları olduğun vatandaşa anımsattık. Neye inanırsanız inanın, nasıl biryaşam tarzı seçerseniz seçin hepinizin ortak kaygısı var. Yarın bu masaya yemek koyabilecek miyim, ben ekonomik olarak rahat bir hayat yaşayabilecek miyim?Bu inancınız dan da kimliğinizden de bağımsız. Asgari ücret 1500 TL olsun derken bir sorun çözmüyorduk, Türkiye'ye siyasetin neolduğunu anımsatan bir kampyan da yürütüyorduk. Bunun oya dönüşmemiş olması siyasi dile açlığı göstermiyor değil. Bu bir seçimde değişmez."

"Meseleayrı düşünceler olmasından korkmak meselesi olmamalı. Ayrı düşünceler üzerinden ayrıştırmamalıyız. Bunu yapabilmenin yöntemi de ayrılıkların doğal olduğunu bilmekten geçer. Biz sorunun çözümünü farklı verebilmeliyiz. Bunu söylerken ayrıştırıcı yapmamayı da becerebilmek durumundayız. Farklı söylemekten çekinmediğimiz 15Temmuz sonrasındakendimizi kıymetli buluyoruz."

"BİRKAÇ AY ÖNCE SUR'A GİTTİK..."

"Siyasetin doğası da yeni fikir üretme ihtiyacı duyulan her zeminde eleştirebilme üzerine inşa edilmiştir. Bunuyapıyor olmanız değerlidir. Bundan birkaç ay önce partimizdeki değerli milletvekili arkadaşlarımızla Sur'a gittik. Çatışmaların yaşandığı dönemdi.Ne yaşandığını görmek ve çare olabileceğimiz sorunları orada çözelim diye gittik. CHP Türkyie coğrafyasının her yerine gidebiliyor. Bunun oyla okumasını değil de siyasetin esasında insana dokunarak yapıldığını anımsayarak bilmeliyiz.Zamanında oralardan oyalınmış. Bunun tekrar olabileceğini biliyoruz. Bunlar oya dönüşmek nihayetinde. Siyasipartiler iddia ortaya koyar.Biz hep neyin üzerine inşa ettiğimizi bilerek hareket etmek zorundayız. Orada inşa etmeye devam edebileceğimiz bir varlığımız var"

HABERTURK.COM