Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Metin Feyzioğlu: Siyasi ayağının örtbas edilmesini istemiyorum

        Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu,Teke Tek programında Fatih Altaylı'nın konuğu. Feyzioğlu, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

        CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN İLE GÖRÜŞMESİ

        "15 Temmuz'un ne olduğunu biliyoruz. Türk milleti iç savaşın kıyısından döndü. Ana muhalefet, MHP Yenikapı'ya gitti. Biz de o çerçevede Türkiye'ye destek olmak için gittik. Darbe gecesi saat 10 buçuk gibi bildiri yayınladık. Olayın magazin tarafında olanlar sadece gitti gitmedi bunun üzerinden konuşuyor. Gittik de ne dedik? Demişim ki Sayın Cumhurbaşkanı suçlu ile suçsuzu ayırmak için adil yargılama gerekir. Terör örgütleri ile mücadeleyi destekliyoruz ancak bu mücadele adil yargılama ile olur. Suçlu ve suçsuz sadece adil yargılama ile olur. İnsanlar ne ile suçlandıkları ile bilemezse bu adil olmaz. Ben bunları oturduğum yerden twet mi atsaydım yoksa Cumhurbaşkanın'na gidip mi anlatsaydım."

        "Türkiye Cumhuriyeti'nin varlığının korunması hukuk askıya alınarak olmaz dedik. Uyardık yıllarca kandırıldık dediniz. Bir daha uyarıyoruz dedik. Zaman içerisinde gördük ki darbe ile mücadele için OHAL bugün başka bir yapıya dönüşmüş durumda. İş darbe ile nmücadeleyi geçmiş. Bakanlar Kurulu Türkiye'yi yeniden şekillendiriyor."

        AMERİKA ZİYARETİ

        "Türkiye Barolar Birliği Başkanı olarak. Uluslararası Barolar Birliği ile görüşmeye gitti. Türkiye'de olanları anlattım. Bir senaryo mu neler oluyor anlamıyorlar. F tipi suç örgütünün Türkiye'ye nasıl yerleştiğini anlattık. Bu örgüt ile mücadelenin hukuk askıya alınarak yapılamayacağını anlattık. Yargının tarafsız ve bağımsız olması gerekiyor. Tüm dostlarımızdan bu konuda destek istedik. Ben ne hükümet tarafı ne de başka bir tarafa olarak anlattım. Ben olayı hukuk tarafından anlatırım. 36 Türkiye uzmanını davet ettiler. Ben de sunum yaptım. Soruları yanıtladım. Senatörlerle görüştük."

        FETÖ SORUŞTURMASI

        "Kim suçlandığı zaman kendini savunmak istemez? Arkadaşınız size küsse dur bi beni dinle dersiniz. Eğer sizi dinlemiyorsa bu durum kafasındakini sana dayatmaya yöneliktir. Bir insanı suçluyorsanız neyle suçladığınızı söylemeniz ve delileri sunmanız gerekir. Kitlesel soruşturmaları anlaıyoruz. MİT'ten gelen istihbarat raporların dışında delil var mı? By Lock suçu dosyada görülmesi gerekir. Dosyalar kapalı. Bir savcı seni suçluyor ama sana delilleri göstermiyor. Bu insan kendini nasıl savunur."

        "Bir torbaya herkesi atıp o torbayı karıştırmak mümkün mü? F tipi suç örgütü Ergenekon davalarında bunları yapmadı mı? OHAL bu dosyaların gizli tutulmasını haklı kılmıyor artık. 5 gün avukat ile görüşmek yasak. 30 gün boyunca hakimin önüne çıkarmıyorsunuz. İlkel bir uygulama var. Yakasına mikrofon takılıyor avukatın. Bu bi kabile hukukuna dönüştü. Kamera sizi çekiyor. Gardiyan başınızda bekliyor. İçeriye kanun kitabı kitabı sokulamıyor. Avukatlar orta çağda bile kitaplarına ulaşabiliyordu. Boş bir A4 kağıt sokabiliyorsunuz. Üzerine not alırsanız gardiyan neden not aldın diye soruyor. Sonra UYAP'a gönderiliyor bu belge. Avukatlık hizmeti yaptırmıyorlar."

        "220 tutuklu avukat var. Biz bu avukatların dosyalarını görmek istiyoruz. Diyorlar ki çözülecek sabredin. Artık buna tahammül kalmadı. Cumhurbaşkanı 'At izi it izine karıştı'dedi. Adalete eriişim hakkı sağlanmalı. Eğer adaleti sağlamazsanız 'At izi it izine karışır'. Eğer adil yargılama olmazsa yarın FETÖ meşruiyet kazanıp mağdur edebiyatı yapabilir."

        YARGILAMALARIN YENİLENMESİ

        "Şöyle bir şemaları vardı bunların ihaleyi hakkıyla kazanan kişiye kendine bağlı bir polis, hakim, savcı ile bu kişiyi ticari anlamda bitiriyorlardı. FETÖ'nün yaptığı yargılamaların yeniden gözden geçirilmesi gerekir. Yargılamanın yenilenmesi gerekiyor. Yargıyı emir komuta almayan hiç kimsenin telkininde olmayan bir hale sokmamız lazım. Yargının bağımsız olması lazım vatanını seven bunu istemeli. 15 Temmuz bu anlamda bir fırsat olabilirdi."

        KHK İLEOHAL

        "Rektör seçiminin OHAL ile ne ilgisi var? OHAL KHK'sı çıkarıp seçilmeyen birini pat diye atadınız. Bunun OHAL ile ilgisi yok. TBMM bombalandı 15 Temmuz'da. Bombalanan meclise kenetlenerek darbe yenildi. Şuanda meclisin çalıştırılmaması anlaşılamıyor. Her şeyi konuşarak, deneyerek çözmeliyiz. Bu 15 gün böyle bir hava vardı buhar oldu gitti. Niçin toplumu kutuplaştırıyorsunuz? Yanlış bunlar."

        "Anayasa mahkemesinin kaldıran bir KHK çıkarsa ne yapacak anayasa mahkemesi? Anayasa mahkemesinin tavrını göstermesi gerekiyordu. Avrupa Konseyi'nin kurucu üyesiyiz. Vatandaş Avrupa'ya giderim diyordu. Artık bunu diyemeyecek. AİHM'nin kararlarından mahrum kalacağız. Türkiye AİHM'nin kararlarını tanımazsa ve idam getirirse Avrupa Konseiy'nden atılırız"

        "OHAL'i eleştirmiyorum. OHAL ilan edildikten sonra devletin yeniden yapılandırılmasını eleştiriyorum. OHAL ile ilgisi olmayan şeyleri eleştiriyorum. Askeri hastanelerin kapatılması, rektör seçimleri gibi şeyleri eleştiriyorum. Kurumları korumak zorunda hükümet. Kurumları temizleyeceğiz. Bakanlıklara yerleştiler bakanlıkları kapattık mı? Neden Askeri Hastaneler ilk fırsatta kapatıldı?"

        İDAM CEZASI GERİ GELİR Mİ?

        "İdam cezası geriye dönük alınabilir mi? Böyle bir şey olamaz. Bu uygulanırsa kabileye döneriz. Soruşturması devam ettiği ve sürekli yeni deliller bulunduğunu iddia eden hakimler var. Bu öne sürülebilir. Bizim bildiğimiz hukukta olmaz. Kabile hukukunda olabilir"

        HDP'Lİ VEKİLLERİN TUTUKLANMASI

        "Bölücü terör örgütünün Türkiye'ye nelere mal olduğu ortada. Mayıs ayında dokunulmazlıkların kaldırılması gündeme geldiğinde söylemiştim. Sorun dokunulmazlıkların kaldırılması değil. Sorun dokunacak yargının bağımsız olup olmaması. Türkiye'de yargısal işlemi yapana güven yok. Görüntü şu. Yargı cumhurbaşkanının ve hükümetin etkisinde. Dolayısıyle siyasi kişi rakibini yargı eliyle tutuklattı görüntüsü veriyor."

        "Diken battığı yerden çıkra Önemli olan yargısal işlemleri kimin yaptığı. Dokunulmazlıklar kaldırılırken şunu söylemeliydi muhalaefet partileri. Herkesin dokunulmazlığı kaldırılsın. Ve hakim ve savcıların değiştirlmesi gerekiyordu. Yargının bağımsız olması gerekiyordu."

        DARBE KOMİSYONLA MI ÇÖZÜLECEK?

        "30 sene önceden başladılar. Mehmet Ağar'ı dinlediler. Bugün Hulusi Akar ile Hakan Fidan'ı dinlemeyen komisyon işlevsizdir.Hulusi Akar ile Hakan Fidan komisyona gitmek zorunda. Aksi takdirde bu komisyonun bir anlamı olmaz. Aytun Çıray'ın çalışmalarını takdir ediyorum."

        DARBE GİRİŞİMİNİN SİYASİ AYAĞI

        "Üzerimize bomba yarğdıranların siyasi ayağının örtbas edilmesini istemiyorum. Kime giderse gitsin hiç farketmez ben milletin üzerine bomba yağdıranların siyasi ayağının ortaya çıkarılmasını istiyorum. İktidarın bizim içimizde BY Lock kullanan kimse yoktur denmesini üzücü buldum. Bu örgüt bukelamun gibi her yere yerleşiyor. İktidar partisinde de mevcutlar."

        CUMHURİYET GAZETESİNE OPERASYON

        "Cumhuriyet gazetesi adını Atatürk'ün koyduğu bir gazete. Son döneminde ikinci Cumhuriyet dönemi diyorum. Çanakkale bayramını bile kutlamadı. Ancak elinizi vicdanınıza koyun. Manşetlerine koyduğu haberlerle terör örgütünün işine gelen haberler yayınlıyordu. Terör örgütün ile bağlantılı olduğuna dair bir somut delil varsa koyulmalı. Aksi takdirde basına müdahaledir. F tipi suç örgütü otursa napsak da saçmalasak da bu işi sulandırsak dese bu durum akıllarına gelmez. Biz kurumlarımızı korumak zorundayız. Basın özgürlüğüne ihtiyacımız var. Avukata ihtiyaç var. Avukatın savunma hakkına ihtiyaç var. Atatürk'ün şu sözüne yürekten bağlıyım "Umutsuz insanlar vardır ama umutsuz durumlar yoktur". Biraz sıkıntı çekeceğiz. Dilerim Cumhurbaşkanı şuanki durumun terör örgütlerine yaradığını görebilir."

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ