İstanbul'un en meşhur sokak lezzetleri

Şimdi, İstanbul’u İstanbul yapan seyyar lezzetleri kaldırımlar üzerinde keşfetme zamanı...

Kahramanmaraş’tan İstanbul’a uzanan 30 yıllık bir hikâye. Babadan oğula geçen bir seyyar miras... Beyoğlu İstiklal Caddesi’ne yolu düşen herkesin uğraması gereken bir lezzet durağı Sabırtaşı İçli Köfte...

Aznavur Pasajı’nı geçtikten sonra Danışman Geçidi’nin hemen sırasında olan bu tezgâh, çok uzun yıllar Ali Topçuoğlu tarafından işletildi.

İstanbulluların müdavimi olduğu Sabırtaşı tezgahının sahibi 2009 yılında hayata veda edince, yerini oğlu Mustafa Topçuoğlu aldı. Leziz içli köftelerin sunulduğu tezgâhın önünde her daim uzun bir kuyruk görmeniz mümkün...

Özellikle 80’li ve 90’lı yıllarda neredeyse her mahallede olan poğaçacılar... Sıcak sıcak poğaçaların sadesi de olurdu peynirlisi de. Bu sokak lezzetinin eskilerde kaldığını sanmayın...

Sabahları Karaköy Namlı civarlarında el arabasında İstanbul’un en meşhur poğaçacısını bulabilirsiniz.

Tanesi 1 TL. Martılara simit atma klişesinin başrol oyuncusu, ‘hafif bir şeyler atıştırayım’ anlarının önemli yardımcısı, üstü susamlı çıtır çıtır simit.

Memur iskenderi diye adlandırılan simiti her köşe başında bulabilirsiniz. Ama Karaköy Simitçisi’nin tadı bambaşka...

Midye dolma İstanbul sokaklarında sık sık rastlanan lezzetlerden biri. Ancak ‘en meşhur’ deyince, adres tabii ki Beyoğlu Balık Pazarı’nın girişindeki seyyar tezgâh...

Türk mutfağının bir aralar yasaklı olmaya kadar varan yiyeceği kokoreç... Steril ortamlarda hazırlandığında birçok kişi için vazgeçilmez bir lezzet...

Kokoreç deyince ilk akla gelen yer kuşkusuz Silivrikapı. Akşam 20.00’den gece 04.00’e kadar açık tezgâhta kokoreçin tadına doyum olmaz.

Karaköy İskele Meydanı’ndaki balık ekmekçi. Evde balık kokusuna tahammül edemeyen ama balıksız yapamayanların, vakti olmayıp da balık yemek isteyenlerin adresi olan İstanbul’un en meşhur balık ekmekçisi Karaköy İskele Meydanı’nda.

Ekmek arası balık 6 TL, biraz ilerideki büfeden yanına bir içecek de alabilirsiniz.

Sokak lezzet duraklarından bir diğeri ise Eminönü’ndeki turşucu. Kavanozlara girmeden önce, mahalle aralarında, seyyar arabalarda ve küçük dükkânlarda satılıyordu.

Şimdilerde bu gelenek Eminönü’ndeki balık ekmekçilerin hemen yanındaki tezgâhlarda devam ediyor.

İMÇ önünde sabaha kadar nohutlu pilav
NOHuT pilav üzerine 50 kuruş fazla ödeyip tavuk pilav, yanında da ayran. İstanbul’un en meşhur pilavcısı, unkapanı’nda. İMÇ Çarşısı civarlarında akşamları açılan tezgâh, sabaha kadar çalışıyor...

Önünde uzun kuyrukların oluştuğu, bazen ünlü isimlerin uğradığı pilavcı, sokak lezzetlerinin olmazsa olmazı. İlgi öyle büyük ki, tezgâhın önündeki taburelerde genelde oturacak yer bulmak imkansız.

Eminönü’nde lokma yenir
İstanbul’un tarihi semti Eminönü’nde bir sokak lezzeti daha göze çarpıyor. Meşhur tarihi Eminönü balıkçılarının yanında küçük tezgâhıyla duran Osmanlı Lokmacısı...

Çocukluğundan beri lokma satışı yapan Davut Kırmızıgül, yaklaşık 7 yıldır Eminönü’nde bu tezgâhta satış yapıyor. Lokmaları kuru pak mayadan hazırlıyor, yardımcısı Yusuf Çoban da tepsiyle dolaşarak lokmaları turistlere sunuyor...

20 yıldır Taksim’in vazgeçilmezi Arnavut Ciğeri
Arnavutların ünlü yemeğini sokakta satan ustalar unda kızartılmış küp küp ciğeri soğan ve patatesiyle servis ediyor.

Sayıları çok az da olsa bu ustalar hâlâ varlığını sürdürüyor. İstanbul’un en meşhur ciğercisi ise, Taksim Talimhane’deki Mehmet usta...

1969’dan beri en lezzetli ciğerleri yapan, 20 yıldır da Talimhane’deki aynı noktada satış yapan Mehmet usta’nın seyyar arabasının önünde özellikle öğle saatlerinde uzun kuyruklar oluşuyor.