Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Politika CHP Genel Başkanı Yardımcısı Öztürk Yılmaz: Artık Esed, AKP için tekrar Esadlaşıyor

        CHP Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz, "Artık Esed, AKP için tekrar Esad'laşıyor. Moskova'daki toplantı bunun tescil edilmesidir. Türkiye'nin, Moskova'daki toplantıyla, Suriye konusunda ABD ile değil Rusya ile birlikte çalışma eğiliminde olduğunu ortaya koydu." dedi.

        Yılmaz, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, Halep'ten muhaliflerin çıkartılmasıyla birlikte Suriye'de denklemin ciddi manada değiştiğini, artık Esad yönetiminin, batıda İdlib dışındaki bütün illerin kontrolünü ele geçirdiğini ve batı Suriye'de büyük bir güvenli hat oluşturduğunu belirtti.

        Türkiye'nin Suriye konusundaki dış politikasında da ciddi bir değişikliğin meydana geldiğini öne süren Yılmaz, Hükümetin, Halep'teki tahliyelerin ne kadar başarılı olduğunu anlatmaya çalışarak, muhaliflerin yenilgisini örtmek istediğini savundu.

        Yılmaz, "Halep'te, AKP'nin desteklediği muhalifler yenildi. Akabinde Rus Büyükelçisine burada yapılan çirkin, alçak saldırı Türkiye'nin elini Suriye'de iyice zayıflattı ve Moskova'daki üçlü görüşmede, Türkiye, Suriye konusunda 5-6 yıldır direttiği, AKP Hükümetinin direttiği tezinden vazgeçti." diye konuştu.

        Artık Suriye'ye yönelik önceliğin bir rejim değişikliği olmadığının, orada varılan kararlardan biri olduğu iddia eden Yılmaz, şöyle devam etti:

        "Amacın terörle mücadele olacağına işaret edildi. Esasen baktığımız zaman çok ciddi bir değişiklik var. Amacın rejim değişikliği olmadığının kayda geçirilmesi şu anlama geliyor. Rejim değişikliğinden kasıt esasen Esad'ın gönderilmesiydi. Artık Esed, AKP için tekrar Esad'laşıyor. Moskova'daki toplantı bunun tescil edilmesidir. Bu Hükümetin, Suriye politikası baştan aşağı yanlıştı ve onun ceremesini çekiyoruz. Şehitlerle çekiyoruz, Suriye'nin ufalanmasıyla, parçalanmasıyla çekiyoruz, Suriye'deki kentlerin yıkılmasıyla ve büyük bir insanlık trajedisiyle bunun ceremesini çekiyoruz."

        Yılmaz, Türkiye'nin, Moskova'daki toplantıyla, Suriye konusunda ABD ile değil Rusya ile birlikte çalışma eğiliminde olduğunu ortaya koyduğunu vurguladı.

        Türkiye'de 3 milyona yakın mültecinin bulunduğunu hatırlatan Yılmaz, yeni mültecilerin Türkiye'ye gelmesiyle birlikte güvenlik sorunlarının da artacağına dikkati çekti.

        Suriye'nin toprak bütünlüğünü esas alan ve rejim değişikliğini ön şart olarak dayatmayan bir anlayışı önceden beri dillendirdiklerini anlatan Yılmaz, "Maalesef Halep'teki muhaliflerin yenilgisi, Rus Büyükelçisine dönük saldırı, Türkiye'nin üzerine psikolojik gölge düşürdü Moskova'da ve Türkiye'nin elini iyice zayıflattı. Dolayısıyla Türkiye, AKP, bütün beylik laflarına rağmen tezlerini terk etti ve Moskova'yla aynı çizgiye geldi." diye konuştu.

        Bundan sonra ABD'nin, DEAŞ'a karşı savaştırarak meşruluk kazandırmayı ve devletleştirmeyi amaçladığı PYD'yi kullanmaktan başka stratejisinin kalmadığını belirten Yılmaz, yeni ABD yönetiminin bu çizgide devam etmesinin, mevcut sorunların devamına neden olacağını kaydetti.

        Fırat Kalkanı Harekatı'nın, Suriye'nin toprak bütünlüğüyle ilgili bir temele oturtulmasıyla, siyasi kazanca dönüşebileceğine dikkati çeken Yılmaz, operasyonun bu ülkenin toprak bütünlüğü açısından Şam yönetimiyle bir zemine oturtulması gerektiğini bildirdi.

        Türkiye'nin Suriye'deki operasyonunda ÖSO'nun doğru dürüst mücadele yapmadığını ve işin çoğununun Türk askerlerinin üzerinde olduğunu savunan Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:

        "Dolayısıyla buradaki cihatçıları Türkiye'de tutmadan o bölgeye sevk etmek gerekiyor. Madem Türkiye onları kontrol ediyor, madem Halep'teki anlaşmayı Türkiye üzerinden yaptılar, madem Türkiye onları eğitti, donattı. Orada yenildi bunlar. O zaman onları çekip Türkiye'de tutmadan Fırat Kalkanı Operasyonu'na göndermesi gerekir. Bizim askerimizin en az zararla oradan kurtulması gerekir. Astana'da başlayacak görüşmelerde Fırat Kalkanı Operasyonu'yla ilgili Esad yönetimiyle bir şekilde kanal oluşturup IŞİD'e karşı mücadele konusunda bir birlik sağlayamazsak ve Halep'ten İdlib'e gelen güçleri o bölgeye sevk edemezsek esasen bu süreci de çökertmiş oluruz. Viyana süreci çökmüştü, şimdi Astana'da başlayacak süreç de esasen çöker, işe yaramaz."

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ