Islak imza kumpası iddianamesi tamamlandı

Emekli Albay, CHP İstanbul Milletvekili Dursun Çiçek'e, Ergenekon davasında delil olarak kabul edilen "İrtica ile Mücadele Eylem Planı'' belgesinde ıslak imzası bulunduğu iddiasıyla kumpas kurulduğuna ilişkin yürütülen soruşturma, 15'i tutuklu 18 kişi hakkında iddianame hazırlandı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Terör ve Örgütlü suçlardan sorumlu Başsavcı Vekili İsmail Uçar tarafından onaylanan iddianame İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesi'ne sunuldu.Mahkeme heyetinin, 15 gün içerisinde iddianamenin kabulü veya reddi yönünde bir karar vermesi bekleniyor.

GENELKURMAY ŞİKAYETÇİ, İLKER BAŞBUĞ MÜŞTEKİ

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu Cumhuriyet Savcısı Bülent Başar ve Cumhuriyet Başsavcı Vekili Zafer Koç tarafından hazırlanan 141 sayfalık iddianamede, Genelkurmay Başkanlığı şikayetçi, Genelkurmay eski Başkanı İlker Başbuğ, CHP İstanbul Milletvekili Dursun Çiçek ve avukat Serdar Öztürk müşteki yer aldı.

15'İ TUTUKLU 18 ŞÜPHELİ

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu tarafından başlatılan ''Islak imza"da kumpas soruşturması kapsamında, Adli Tıp Kurumu eski Başkanı Doç. Dr. Haluk İnce, adli tıp uzmanları Lokman Başer, Eyüp Kandemir, Mehmet Akın, Gürol Berber, Ahmet Bülent Özata ve İsmail Çakır, fizikçi belge inceleme uzmanı Nazmiye Aktaş, belge inceleme mühendisi Özlem Karslı, belge inceleme uzmanı Kemal Çakır, 3. Emniyet Müdürü Hakan Kaymak, 4. Sınıf emniyet müdürü İbrahim Savaş Uğurlu, emniyet amiri Ahmet Mesut Mudu, Jandarma Kriminal Daire Başkanı Salih Sala ve Jandarma astsubay Ali Arabacı FETÖ üyesi olmak ve gerçeğe aykırı bilirkişili yapmak suçundan tutuklanmıştı. Jandarma Kriminal eski Daire Başkanı emekli albay Burhanettin Cihangiroğlu ile emekli öğretim üyesi Hüseyin Bülent Üner ise yurtdışına çıkış yasağı kararı verilerek, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştı.

DURSUN ÇİÇEK'TEN AÇIKLAMA

Soruşturmanın tamamlanmasının ardından HABERTURK.COM'a değerlendirmelerde bulunan Çiçek, "2009 yılında FETÖ dediğimiz yapının hakim ve savcıları bilirkişiler üzerinden bizim imzamız gibi işlem yaptılar" dedi. Bilirkişilere daha fazla sorumluluk yükleyen düzenlemenin getirildiğini anımsatan Çiçek, "Sorumluların yargılanması ve en ağır cezaları almaları için iddia makamının yanında yer alacağız" diye konuştu.

ADLİ TIP KURUMU'NDA FETÖ YAPILANMASI

İddianamede, Adli Tıp Kurumu Başkanı eski Başkanı Doç. Dr. Haluk İnce'nin görev yaptığı dönemde FETÖ/PDY yapılanmasının Adli Tıp Kurumunda en üst seviyeye ulaştığı belirtilerek, "Aynı kurumda çalışan bir kısım personel ile gizli tanık beyanlarına göre kendisinin de bu örgütlenmenin içerisinde yer aldığı, söz konusu imza incelemeleri yapılmadan önce soruşturma savcısı ile kurumda görüştüğü, Fizik İhtisas Dairesinde belgeyi inceleyecek heyetin oluşturulmasına yönelik mevzuata uygun olmayan görevlendirmeler yaptığı, belgenin incelenmesi ve rapor verilmesi sırasında uzmanları etki altına aldığı ve heyeti yönlendirdiği, örgütün amaçladığı şekilde iki ayrı rapor tanzim edilmesini sağladığı" belirtildi.

"FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütünün kadrolaşmak için en fazla önem verdiği kurumların başında Adli Tıp Kurumu Başkanlığı'nın geldiği iddianamede, şu değerlendirme yapıldı: "Örgütün kurulduğu ilk günden bu yana, 'devlet içinde örgütlenme' zihniyetine sahip olması nedeniyle ,özellikle TSK, Emniyet, Yargı, MİT, TÜBİTAK, Adli Tıp Kurumu, Kriminal laboratuvarları ve bürokrasideki örgütlenmesi sayesinde amaçlarını gerçekleştirmeye yönelik birçok yasadışı eylemi, kamu kurumlarında ve idarelerde kadrolaştırdığı mensupları aracılığı ile ve "kamu görevini ifa görünümü" altında gizleyerek gerçekleştirdiği anlaşılmaktadır" değerlendirmesi yapıldı.

Doç. Dr. Haluk İnce, 13 Nisan 2009 'da Adli Tıp Kurumu başkanlığına atanmış, 4 Haziran 2013 'e kadar Adli Tıp Kurumu Başkanlığı yapmıştı.

Veli SARIBOĞA/İSTANBUL