Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Politika Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan FETÖ tepkisi: Dost demeye dilim varmıyor, müttefik bildiğimiz ülkeler...

        Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Canını kurtarmak için bir tas çorba için kapılarına gelenleri kovanlar, darbecilere ve azılı teröristlere sahip çıkmaktadır. 'Dost' demeye dilim varmıyor ama en azından müttefik bildiğimiz ülkelere yakıştıramadığımız bu tablo karşısında elbette üzülüyoruz." dedi.

        Erdoğan, ABD'ye de seslenerek, "ABD'yi güçlü, kararlı bir şekilde yanımızda görmek istiyoruz. Yeni başkan Trump'la karşılıklı diyaloğu hızlandıracağımıza inanıyorum" ifadelerini kullandı.

        Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde Büyükelçiler Konferansı'nda konuştu.Erdoğan'ın konuşmasının satırbaşları şöyle:

        "Binlerce yıllık devlet geleneğine sahip devletimiz için, cumhuriyetin 100. yılı bir mihenk taşıdır. İnşallah 2023 aynı zamanda bizi 2053 ve 2071 vizyonumuza taşıyacak bir sıçrama noktası olacaktır.

        "15 TEMMUZ EN BÜYÜK İHANETTİR"

        Geçtiğimiz yıl yine bu konferasta FETÖ'ye ayrı bir yer vermiştim. Bu şer şebekesinin bir ihanet çizgisine sahip olduğunu ifade etmiştim. 15 Temmuz gecesi yaşananlar endişeleri teyit etmiş, bizi haklı çıkarmıştır. 15 Temmuz darbe girişimi elbette tarihimizde devlete ve millete yapılmış ilk ihanet değildir. Fakat hedefleri, uygulayıcıları ve sonuçları itibariyle bu darbe girişimi, en sinsi, en pervasız, en büyük ihanettir. 'Himmet, hizmet, diyalog ve eğitim' diyerek, devletimiz içinde örgütlenen, takiye yaparak kendini gizleyen, milletimizin malını, mülkünü, evlatlarını gasp eden bu çete, tarihimizin en alçak terör eylemini gerçekleştirmiştir. 15 Temmuz gecesi kadını erkeği, genci yaşlısı tüm Türkiye adeta şaha kalktı. Milletimiz iradesine, hükümetine, devletine sahip çıktı.İddianameler tamamlandıkça hem ihanetin büyüklüğünü, hem milletin mücadelesini daha iyi anlıyor ve görüyoruz. Ben şahsen böyle bir aziz milletin evladı olduğum için bununla şeref duyuyorum.

        "TURNUSOL KAĞIDI OLDU"

        15 Temmuz, nasıl içeride hainler ile vatan aşıklarını ayırmış, ayrıştırmışsa, dışarıda da aynı görevi icra etti. Bu hadise, dostlarımız ve müttefiklerimiz için de turnusol kağıdı oldu. Bunu çok açık, net gördük. Onyıllardır bize insan hakları, özgürlük dersi verenler bekle-gör politikası izlemiştir. Kara gün dostluğunu ilan eden belli ülkerin dışında, destek mesajları darbe girişimi başarısız olduktan sonra gelmeye başlamıştır. Burada empati eksikliğinden bahsetmiyorum, kayıtsızlıktan, umursamazlıktan, darbenin başarılı olmasını ummaktan bahsediyorum.

        "DOST DEMEYE DİLİM VARMIYOR AMA EN AZINDAN MÜTTEFİK BİLDİĞİMİZ..."

        Aynı ikircikli tavır, darbeciler karşısında aldığımız yasal tedbirler konusunda da devam ediyor. Gözü yaşlı çocuklar, yüreği dağlanmış analar hiçbir şekilde gündeme gelmiyor. Bizim yaşadığımız hadiselerin onda birine dahi maruz kalmayanların aldığı önlemler ortadayken, OHAL ve diğer tedbirler bu çevreler tarafından insafsızca eleştiriliyor. Darbeciler, FETÖ üyeleri, eli kanlı katiller kimi Avrupa ülkelerinde mağdur gibi karşılanmak, kol kanat gerilmektedir. Sığınma hakkı, Suriyeli masumlardan, Arakanlı mazlumlardan, Afganistanlı, Afrikalı gariplerden esirgenirken FETÖ'cü ve PKK'lı teröristlere altın tepside sunuluyor. Canını kurtarmak için bir tas çorba için kapılarına gelenleri kovanlar, darbecilere ve azılı teröristlere sahip çıkmaktadır. 'Dost' demeye dilim varmıyor ama en azından müttefik bildiğimiz ülkelere yakıştıramadığımız bu tablo karşısında elbette üzülüyoruz. Bakıyorsunuz şu anda ülkemizde kara listede olup kaçan FETÖ terör örgütünün mensubu, Amerika'da bir üniversiteye rektör olarak atanabiliyor. Bu ne menem iştir, bu nasıl bir şeydir? Avrupa değerlerinin ayaklar altına alınmasını kabullenemiyorum.

        "ASLA PES ETMEYECEĞİZ"

        17-25 Aralık'tan itibaren son 3 yıldır hayata geçirdiğimiz tebirler sayesinde FETÖ ile mücadelede belli mesafe kat etmiştik. 15 Temmuz'dan sonra kamuda FETÖ ile irtibatlı kişileri büyük ölçüde temizledik. 6 ülkede FETÖ okulları kapatıldı. 2 ülkede el konuldu. 7 ülkede ise Türkiye Maarif Vakfı'na devredildi. Sinsi bir kanser hücresi gibi içimizde büyüyen, son 25 yıldır dünyayı bir ahtapot gibi saran böyle bir örgütle mücadele muhakkak kolay değildir. Bu mücadele, uzun zaman ve mesai alacaktır ama biz asla pes etmeyecek, rehavete kapılmayacağız. FETÖ'nün manipülasyonlarına karşı daima mütekayyüz olacağız.

        Sadece Charter Schollardan yılda 500 milyon dolar devşiriyor. Bu belli merkezlere dağıtılıyor. PKK, Asala, FETÖ'cüler el ele eylem yapıyorlar. Bu yapının Dışişlerine de sirayet ettiğini biliyorum. Personel sayınız azalsa da mücadeleyi özveriyle yürüttüğünüz için teşekkür ediyorum. Siz gayret gösterdikçe bizden de gereken desteği göreceksiniz. Bu belayı devletimizin ve milletimizin başından defedeceğiz.

        TERÖRLE MÜCADELE

        Bir yandan FETÖ ile cebelleşirken diğer yandan da bölücü örgütle, DEAŞ'la ve DHKP-C ile mücadele ediyoruz. Bu terör örgütlerinin amacı, ülkemizi inanç ve etnik köken üzerinden bir çatışmanın içine çekmektir. Toplumumuzun farklı kesimlerini hedef aldıkları saldırılarla bu örgütler, Suriye ve Irak'taki ateşi ülkemize taşımaya çalışıyorlar. Misafirlerimizi hunharca katlederek ülkemizi bilhassa turizm yönünden yaralamak istiyorlar. Tüm gayretlerine rağmen, tüm pervasızlıklarına rağmen, medya, siyaset, akademi içindeki bazı kendini bilmezlerden aldıkları açık desteğe rağmen hamdolsun şimdiye kadar bunu başaramadılar.

        İSLAMOFOBİ: ATEŞLE OYNAMAKTIR

        Birileri DEAŞ'ın terörü üzerinden İslam düşmanlığı yapıyor. Kimi Batılı siyasetçiler bu istismara sarılmış durumdalar. Avrupalı insanlarımızın ibadethane, işyerlerine yönelik saldırıların arttığına şahit oluyoruz. Açık ve net söylüyorum bunun adı ateşle oynamaktır. Kültürel ırkçılık, endişelerimizi ciddi olarak artırmaktadır. Tüm dünyada barış ve huzurun idamesi için bu çok tehlikelidir.

        İslam karşıtlığı ve kültürel ırkçılıkla mücadelede Türk toplumu yalnız değildir. İslam düşmanlığı ve yabancı karşıtlığını devletimizin öncelikli gündemine aldık. Dünyanın her yerinde ülkemize ve vatandaşlarımıza karşı şiddeti, terörü ve nefreti teşvik ve ittifak eden ülkelere karşı sivil toplum mücadelesini yürütmeliyiz.

        DEAŞ'LA MÜCADELE

        DEAŞ'a karşı kurulan uluslararası koalisyonun ataleti ibretliktir. Son dönemde DEAŞ ile mücadele konusunda, maalesef müttefiklerimizin ve koalisyon odaklarının sınıfta kaldıklarını ifade etmek istiyorum. Güney sınırımız boyunca bir terör koridorunun veya terör örgütlerinin yuvalandığı kurtarılmış bölgelerin oluşmasına asla izin vermeyeceğiz. Milli güvenliğimizi ilgilendiren konularda masada ve sahada olmaya kesinlikle devam edeceğiz. Öte yandan, Irak'taki gelişmelere de kayıtsız kalmadık, kalmıyoruz ve kalmayacağız.

        DIŞ POLİTİKA

        Dış politikamızı dar kalıplara, bekle görlere mahkum edemeyiz. Önce tedbir sonra tevekkül diyerek önlem almalı, devrede kalmalı, aktif çaba göstermeliyiz. Türkiye'nin diplomatik ağının dünyanın en geniş 6'ncı ağı olarak konumlandırdık. 'Dünya 5'ten büyüktür' diyerek küresel sistemin acilen onarılması için uyarılarımızı dile getiriyoruz.

        Rusya ve İran'la Moskova'da düzenlediğimiz toplantı ve diğer görüşmelerle Astana sürecinin zeminini hazırladık. Şu an devam eden ateşkes, kırılgan olmasına, pek çok ihlallerle karşılaşılmasına rağmen, çok önemli bir fırsat penceresidir. Uzun bir dönemden sonra Suriye'de siyasi süreç aracılığıyla barışın sağlanması noktasında bir umut belirmiştir. Bunun heba edilmemesi için çalışmaya devam edeceğiz.

        AB VE ABD İLE İLİŞKİLER

        Dünya 5'ten büyüktür, Avrupa da AB'den büyüktür. AB üyeliğine verdiğimiz öncelik değişmemiştir. Stratejik bir tercihtir. Birliğin ülkemize yönelik tutarsızlığına eyvallah demeyiz. Adımlar iki taraftan atılırsa anlamlı olur. Avrupalı muhataplarımızın ipe un sermekten vazgeçmesi gerekiyor. AB, tarafından getirilen zirve önerisini de olumlu buluyorum.

        ABD ile ilişkilerimiz ziyadesiyle hassas bir dönemden geçiyor. DEAŞ, FETÖ ve bölücü örgütlerden gelen tehditlere karşı ABD'yi güçlü, kararlı bir şekilde yanımızda görmek istiyoruz. Yeni başkan Trump'la karşılıklı diyaloğu hızlandıracağımıza inanıyorum.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ