Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Güvenlik Fırat Kalkanı'nda El Bab merkezin yüzde 40'ı ele geçirildi

        Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) destekli Özgür Suriye Ordusu (ÖSO), Suriye'nin kuzeyindeki Bab ilçe merkezinin yüzde 40'ını ele geçirdi. ÖSO, kentin güneyindeki ilerlemesiyle de Esed güçlerinin ilçeye girişini engelledi.

        El Bab'daki AA muhabirlerinden alınan bilgiye göre, TSK ve ÖSO güçleri, kentin batısı ve güneyinde ilerlemeye devam ediyor.

        Kent merkezine batıdan giren TSK ve ÖSO, güneydoğudaki Zemzem mahallesinde Zemzem Cami, spor merkezi, Baas Partisi binası, Hikme Hastanesi, pazar ve depolar bölgelerini ele geçirdi.

        Böylece, ÖSO, geçen hafta ele geçirdiği merkeze hakim Şeyh Akil ve diğer bazı tepelerle birlikte merkezin yaklaşık 1,5 kilometre içine girmiş oldu.

        Güney yönünden de Gençlik Merkezi, Büyük Fırın bölgeleri ve buğday siloları ile araba hurdalığını ele geçiren ÖSO, Tadif beldesine giden kavşağa ulaştı.

        Batıdan ve güneybatıdan Bab-Halep yoluna uzanan ÖSO, AA'nın yaptığı alan hesaplamasına göre, halihazırda kuzey, batı ve doğudan kuşattığı Bab ilçe merkezinin yaklaşık yüzde 40'ında hakim durumda.

        Fırat Kalkanı unsurları, ilçe merkezine hızla girmek yerine, teröristlerin direnişini kırmak için Bab'ın çevresini kuşatma yolunu seçmişti. Böylelikle sivil kayıpların da önüne geçilmesi amaçlanıyor.

        REJİMİN BAB YOLU KESİLDİ

        ÖSO'nun Tadif Kavşağı'nı almasıyla, kentin güneyinden ilerleyen Esed rejimi güçlerinin Bab'a yönelmesi engellenmiş oldu.

        Rusya'nın kentin güneyindeki DEAŞ hedeflerini vurarak Esed güçlerinin 20 Ocak'tan bu yana kente doğru ilerlemesini sağlamıştı. Rejim güçlerinin önündeki ilk hedef, Bab'ın en büyük beldesi Tadif'ti.

        Tadif'in güney kesiminde bulunan rejim güçleri henüz beldenin merkezine giremedi. Rusya Savunma Bakanlığı ise rejim güçlerinin beldeyi ele geçirdiğini duyurmuştu.

        HAREKATTA BİN 927 KİLOMETREKARE ARINDIRILDI

        TSK ve ÖSO'nun Türkiye sınırından Suriye içlerine ilerleyişi 35,1 kilometre derinliğe ulaşmış bulunuyor. 24 Ağustos'tan bu yana bin 927 kilometrekarelik alan terör örgütleri DEAŞ ve PYD/PKK'dan temizlendi.

        TSK'dan yapılan açıklamada, Fırat Kalkanı Harekatı'nın 174'üncü gününde 51 DEAŞ hedefine yönelik hava harekatı düzenlenerek barınma maksatlı kullanılan 51 bina imha edildiği bildirilmişti.

        Bab merkezde tüm yönlerden kuşatmaya giren DEAŞ'ın, bölgeden çekilmek istemesi durumunda, Rakka yönünde Halep'in doğu kırsalına çekilebileceği dar bir koridor bulunuyor.

        Harita

        YENİ HEDEF MÜNBİÇ

        Suriye'nin Münbiç kenti, güvenli bölge oluşturulması ve terör örgütü PKK/PYD'nin kantonları birleştirme hedefinin engellenmesi açısından kritik önem taşıyor.

        Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) destekli Özgür Suriye Ordusu (ÖSO), Fırat Kalkanı Harekatı'nın 174'üncü gününde terör örgütü DEAŞ'ın kontrolündeki El Bab şehrinin önemli bir bölümünü denetimi altına aldı.

        Türkiye, DEAŞ ile mücadelede uluslararası koalisyondan destek alamasa da Fırat Kalkanı Harekatı ile terörle mücadelede tek başına büyük bir mücadele örneği ortaya koydu. Harekatın ilk gününde Cerablus'u özgürleştiren TSK destekli ÖSO güçleri, Azez hattında güvenliği sağladıktan sonra güneyde yaklaşık 35 kilometre ilerledi.

        DEAŞ açısından büyük öneme sahip El Bab'ın bu anlamda kontrol altına alınması gerekiyordu. Bubi tuzakları, bomba yüklü araç, Esed rejiminden ele geçirdiği tank ve Batı menşeli zırh delici gelişmiş silahlarla TSK ve ÖSO'yu durdurmaya çalışan DEAŞ, geçen sürede bulunduğu mevzileri terk etmek zorunda kaldı.

        Münbiç, terör örgütünün sözde kanton adı verilen 3 bölgeyi birleştirme hedefi açısından stratejik bir konumda bulunuyor

        DEAŞ'IN SURİYE'DEKİ İZLERİ SİLİNİYOR

        Bab'ın kurtarılması, DEAŞ ile mücadelede bir son anlamı da taşımıyor çünkü örgüt, Suriye ve Irak koridorunda hala etkinliğini sürdürüyor. Dolayısıyla Fırat Kalkanı Herakatı, DEAŞ'ın Suriye'deki izinin silinmesi açısından da büyük önem taşıyor.

        Öte yandan Fırat Kalkanı Herakatı'nın diğer bir önemi de PKK/PYD'nin Suriye'nin kuzeyinde ele geçirdiği bölgeleri birleştirme hayalini önlemesi. Bu açıdan Münbiç, terör örgütünün sözde kanton adı verilen 3 bölgeyi birleştirme hedefi açısından stratejik bir konumda bulunuyor. Hem Suriye'nin kuzeyinin terörden tamamen arındırılması hem de PKK/PYD'nin doğudan Afrin'e geçişine izin verilmemesi adına Fırat Kalkanı Harekatı'ndaki güçlü iradenin devamına işaret ediyor.

        Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) Dış Politika Araştırmacısı Can Acun, Türkiye'nin, 15 Temmuz darbe girişiminin hemen ardından milli unsurlarla TSK'yı yeniden dizayn ederek tarihinin en büyük sınır ötesi harekatlarından birine imza attığını söyledi.

        Fırat Kalkanı olarak adlandırılan bu sınır ötesi harekatta temel olarak sınırların güvence altına alınmasının amaçlandığını vurgulayan Acun, şöyle konuştu:

        "Bu harekat, yakın coğrafyada terör örgütlerini bir tehdit olmaktan çıkartmak, bir güvenli bölge oluşturarak bölgedeki insani krizi bir nebzede olsa azaltmak amacını taşımaktaydı. Kendi içinde çeşitli merhaleler barındıran harekatta önce Cerablus ve çevresi ardından ise Azez-Cerablus arasındaki hat terörden arındırılarak sınır güvenliği sağlanmış oldu. Ardından güneye Bab'a doğru derinlemesine inildi, nihayetinde burası da özgürleştirilmek üzere ancak Bab kentinin de DEAŞ'tan temizlenmesi yukarıda ifade ettiğimiz Fırat Kalkanı Harekatı'nın tüm hedeflerinin realize edilmesine yeterli olmayacaktır. PKK'nın Suriye örgütlenmesi PYD-YPG'nin sahip olduğu kantonların birleştirilmesinin tamamen önüne geçebilmek ve yaklaşık 5 bin kilometrekarelik bir alanda güvenli bölge oluşturulabilmesi adına Münbiç kentinin de terörden tamamen temizlenmesi hayati öneme sahiptir."

        Acun, Türkiye'nin, uluslararası müttefiklerinden terörle mücadele konusunda yeterli desteği göremediğine işaret etti.

        "KANTONLARI BİRLEŞTİRME HAYALİ YOK EDİLDİ"

        Fırat Kalkanı Harekatı'nın PKK-PYD'nin kantonlarını doğrudan birleştirme hayallerini tamamen yok ettiğini anlatan Acun, "Ancak terör örgütü hala Münbiç'ten Bab'ın güneyine rejimin elinde bulundurduğu bölgeler üzerinden Afrin'e giden bir hat oluşturma şansına sahip. Bu ihtimalin de bertaraf edilebilmesi adına en azından ilk aşamada Münbiç'ten de örgütün tamamen sökülüp atılması gerekmektedir. Ardından hem Afrin hem de Fırat'ın doğu yakasındaki terör bölgelerinin elimine edilmesi Türkiye'nin ulusal güvenliği adına önem arz etmektedir." ifadelerini kullandı.

        Türkiye'nin güçlü bir devlet olarak "dost ve düşmana" teröre destek vermenin bedelini göstermek zorunda olduğunu kaydeden Acun, "Bu anlamda askeri ve istihbari kabiliyetlerini artırmaya devam etmek durumundadır. Türkiye ayrıca ilişkilerini çeşitlendirmeli hem Batı blokuyla hemde Asya'da ve Ortadoğu'daki önemli ülkelerle eş zamanlı angajmanlar içerisinde olmak zorundadır. Trump dönemiyle birlikte mevcut uluslararası liberal düzenin adım adım dağılmakta olduğunu görüyoruz. Türkiye kendi iç bütünlüğünü muhafaza ederek güçlü bir liderlikle devlet aygıtlarını yeni döneme hazırlamalıdır." diye konuştu.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ