Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Numan Kurtulmuş: Büyük resmi görmeyenlerin Türkiye’ye ilişkin söyleyecek sözleri olamaz

        Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Anayasa Değişikliği Kanunu'na ilişkin, "Demokrasinin standartlarını düşürecek bir teklif değildir. Türkiye'de demokrasinin standartlarını daha güçlü bir hale getirecek, yasama vazifesini görecek, yasa çıkaracak, yürütme de kendi vazifesini görecektir." dedi.

        Kurtulmuş, TBMM'nin ev sahipliğinde, Kültür ve Turizm Bakanlığı katkılarıyla Radyo Televizyon Yayıncıları Meslek Birliği (RATEM) tarafından bir otelde düzenlenen "Büyük Medya Buluşması" etkinlikleri kapsamındaki "Medya ve Demokrasi" konulu toplantıda, çeşitli illerden gelen radyo ve televizyon temsilcileriyle bir araya geldi.

        Kurtulmuş, burada yaptığı konuşmada, 13 Şubat Dünya Radyocular Günü'nü kutladı, bu alanda faaliyetlerini sürdürenlere de başarılar diledi.

        "Türkiye'de çok sesli medyanın ne kadar önemli olduğunu 15 Temmuz gecesi gördük." ifadesini kullanan Kurtulmuş, önceki darbe teşebbüslerinde kamu yayıncısını eline geçirenlerin diledikleri şekilde bu kuruluşu darbenin borazanı haline getirebildiğini, bu sayede de sokakları istedikleri gibi şekillendirebildiklerini anlattı.

        O karanlık gecede medyanın önemli bir görevi yerine getirdiğine dikkati çeken Kurtulmuş, "Sayın Cumhurbaşkanımızın, medya kuruluşlarının yayınlarına katılarak bunun bir darbe teşebbüsü olduğunu ifade etmesi, Sayın Başbakanımızın, bizlerin medya kuruluşları üzerinden bu darbeye karşı duruşumuz, Türkiye'de darbenin kaderini, gidişatını değiştirmiş ve çok şükür millet o gece cesaretle Türkiye'yi uçurumun kenarından çekip almıştır. Bu vesileyle bir kere daha o gece demokrasiye destek veren bütün yayıncı kuruluşlarımıza, ulusal ölçekte yayın yapan televizyonlarımıza, yerel ölçekte yayı yapan televizyonlarımıza, radyolarımıza, internet sitelerimize, demokrasinin yanında duran bütün medya kuruluşlarımıza yürekten teşekkür ediyorum." diye konuştu.

        15 Temmuz'un bir dönüm noktası olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:

        "Türkiye böylece çok sesli bir medyaya sahip olmanın, demokrasiyi nasıl desteklediğini çok açık bir şekilde görmüştür. Biz de elimizden geldiğince, 'Medyanın gösterdiği bu duruşa karşı devlet olarak hükümet olarak ne yapabiliriz?' sorusundan hareketle önce RTÜK paylarının yüzde 3'ten 1,5'e indirilmesini kararlaştırdık, bunun faydası olduğu kanaatindeyim.

        Şimdi yerel medya üzerinde birtakım düzenlemeler üzerinde çalışıyoruz. Bu konuda sizlerin tekliflerini de dikkate alacağız. Basın İlan Kurumunun ücret tarifesinin yeniden düzenlenmesi önümüzde. Orada iyi bir ayarlama yapacağımızı ümit ediyorum. Bütün imkanlarıyla, bu sürede milletin, demokrasinin yanında durarak Türkiye'ye destek olan bütün yayıncı kuruluşlarımıza, bu imkanlardan istifade edebilmeleri için önlerini açmaya gayret edeceğiz."

        Kurtulmuş, Çamlıca Kulesinin de Türkiye için önemli bir adım, ülke yayıncılığı açısından dönüm noktası olacağını belirtti. Kulenin, mayıs ayında açılmasının planlandığını aktaran Kurtulmuş, açılışın ardından da özellikle radyo televizyon bakımından önemli bir adımın atılacağını dile getirdi.

        "MİLLET HER ZAMAN İRADESİNE SAHİP ÇIKMIŞTIR"

        Kurtulmuş, Türkiye'nin, demokrasisi olgunlaşmış bir ülke olarak yoluna devam ettiğini, 15 Temmuz'daki hain darbe teşebbüsünün Türkiye'nin önünü kesemediğini, bundan sonra da hiçbir antidemokratik teşebbüsün Türkiye'nin önünü kesemeyeceğini vurguladı.

        Türkiye demokrasisinin sürekli ileriye doğru giden bir ivme içerisinde olacağının altını çizen Kurtulmuş, bunlardan birisi olarak da 16 Nisan'daki referanduma işaret etti.

        Numan Kurtulmuş, şöyle konuştu:

        "Evet çıkar, hayır çıkar, millet karar verir. Milletin vereceği karar başımız, gözümüz üstünedir, bir kelime laf söylemeyiz. Herkesten de aynı olgunluğu bekleriz. Nihayetinde demokrasi, egemenliğin kayıtsız, şartsız millette olduğu bir rejimse, cumhuriyet, egemenlik hakkının millet eliyle kullanıldığı bir rejimse, dolayısıyla bunu daha ileriye götürmek, millete doğrudan doğruya söz hakkı tanımak, demokrasinin gereğidir.

        Tek başına bu halk oylamasının yapılıyor olması dahi Türkiye'nin geldiği noktayı göstermesi bakımından önemlidir. Eğer Türkiye bir Suriye, bir Mısır, bir Yemen, bir Libya olmadıysa, bu çok partili siyasi hayatımızdaki ve cumhuriyet tarihi boyunca yaşadıklarımıza rağmen Türkiye bugün demokratik bir ülke olarak ayakta duruyorsa bunun en temel nedenlerinin başında gelen, sandığın ortada olmasıdır. Sandık ortada olduğu için millet her zaman iradesine sahip çıkmıştır. Hatta öyle ki millet, sandıkta darbelerin sonuçlarını dahi değiştirerek yoluna devam etmiştir."

        "BU, BİR REJİM DEĞİŞİKLİĞİ DEĞİLDİR"

        16 Nisan'da güçlü ve büyük bir Türkiye için milletin "evet" diyerek yoluna devam edeceğini söyleyen Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, sözlerine şöyle devam etti:

        "Bu halk oylaması, nihayetinde dünyanın sonu değildir. Bir halk oylamasına gidiyoruz. Halkın temsilcileri TBMM'de 339 oyla 'evet' demiş ama anayasa değişikliğine yeterli bir oy değil, şimdi millete gidiliyor. Millet, kararını verecek. Dolayısıyla yapılan, cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi adı verilen bir hükümet sistemi değişikliğine gitmektir. Bu, bir rejim değişikliği değildir. Bu meseleyi bir rejim değişikliği olarak ortaya koymak, hakikatleri çarpıtmaktır. Eğer, 'Egemenliğin kaynağı millettir' diyorsak rejim tartışması da çoktan bitmiştir. Ümit ediyoruz ki millet burada olumlu bir adım atarak yoluna devam edecektir."

        "BÜYÜK RESMİ GÖREMEYENLERİN TÜRKİYE'YE İLİŞKİN SÖYLEYECEK SÖZLERİ OLAMAZ"

        Türkiye'nin, anayasa değişikliğini yeni tartışmadığına dikkati çeken Kurtulmuş, kendisini bildiğinden beri aynı tartışmanın olduğunu belirtti.

        Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, geçmiş dönemlerde rahmetli Özal'dan, rahmetli Demirel, rahmetli Türkeş, rahmetli Erbakan'a kadar bütün eski liderlerin başkanlık sistemi tartışmalarını ya da etkin bir yürütme mekanizması olarak bir yönetim değişikliği teklifini gündeme getirdiğini hatırlattı.

        Uzun yıllar tartışılan bu konunun nihayetinde gündeme geldiğini, şimdi milletten oy almaya gittiğini vurgulayan Kurtulmuş, değişikliğin Türkiye'ye kazandıracaklarının neler olacağını katılımcılara anlattı.

        Türkiye'nin de içinde bulunduğu coğrafyanın zor bir dönemden geçtiğine işaret eden Kurtulmuş, Türkiye'nin içerisinde de FETÖ denilen terör örgütü, çete bir eşkıya grubunun bulunduğunun altını çizdi.

        Bölgenin, büyük bir oluşumla karşı karşıya olduğunu ifade eden Kurtulmuş, şu değerlendirmeyi yaptı:

        "FETÖ niçin 15 Temmuz'da bir darbe teşebbüsünde bulundu ya da PKK Cizre'nin sokaklarına neden çukurlar kazdı, içerisine bombalar yerleştirdi? Niçin FETÖ'nün fedaisi, Rus Büyükelçi Karlov'a karşı suikast düzenledi? Bütün bunların hepsini tek tek olaylar olarak ele alıp incelersek, bunlardan bir çözüme ulaşmaya çalışırsak inanın ki labirentler içerisinde yolumuzu kaybederiz. Bunların her birisi çok önemlidir. Ancak esas büyük resmi görmek mecburiyetindeyiz. Büyük resim çok açıktır. Büyük resmi görmeyenlerin de Türkiye'ye ilişkin söyleyecek sözleri olamaz. Büyük resim, bir asır evvel sınırları suni bir şekilde bölünen bölge halklarının şimdi zihinlerinin ve gönüllerinin bölünmeye çalışılmasıdır."

        "İNŞALLAH TÜRKİYE, ÇOK DAHA GÜÇLÜ BİR ŞEKİLDE YOLUNA DEVAM EDECEK"

        Kurtulmuş, Ortadoğu'daki bölünmeye karşı duracak yegane ülkenin Türkiye olduğuna vurgu yaparak, bu yüzden Türkiye'nin ayaklarından bağlanmak, Türkiye'ye prangalar vurulmak istendiğini dile getirdi.

        Türkiye'nin, bölgede oynanan oyunu bozacağını belirten Kurtulmuş, "Türkiye, 15 Temmuz akşamında olduğu gibi büyük, güçlü Türkiye istikametinde yürüyüşüne devam edecektir." dedi.

        Türkiye'yi güçlendirmesini ümit ettikleri bir yönetim değişikliğini gündeme getirdiklerini anlatan Kurtulmuş, eski sistemin işlemediği alanlara ilişkin de bilgiler verdi.

        "Vesayetçi" olarak nitelediği eski sistemin Türkiye'nin önünü tıkadığını söyleyen Kurtulmuş, aynı zamanda da çift başlı bir sistem olduğuna vurgu yaptı.

        Mevcut sistemin siyasi ve ekonomik istikrarsızlığa yol açtığını ifade eden Numan Kurtulmuş, şunları kaydetti:

        "Ümit ediyorum ki bütün bu gündeme gelen değişikliklerle Türkiye, bir yerde sınıf atlayacak ve daha güçlü bir yönetim modeliyle yeni Türkiye, güçlü Türkiye istikametinde yoluna devam edecek. Bu bir rejim değişikliği değildir. Demokrasinin standartlarını düşürecek bir teklif değildir. Türkiye'de demokrasinin standartlarını daha güçlü bir hale getirecek, yasama vazifesini görecek, yasa çıkaracak, yürütme de kendi vazifesini görecektir. Sonuçta yürütmenin, yasamanın ve yargının tam manasıyla birbirinden bağımsız olduğu, erkler çatışması üzerine değil, erkler bağımsızlığı üzerine oturan bir sistemi inşallah hep beraber inşa edeceğiz. İnşallah bundan sonra Türkiye, bu bölgede kendisine karşı içeriden ve dışarıdan meydan okumaların hepsine çok daha güçlü bir şekilde cevap verecek. İnşallah Türkiye, bundan sonra çok daha güçlü bir şekilde yoluna devam edecek."

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ