Başbakan Yıldırım: Malta ne kadar güvenliyse İstanbul da o kadar güvenli
Başbakan Binali Yıldırım, Malta'da açıklamalarda bulunurken AB'nin Türkiye ile ilişkilerini yeniden ele alması gerektiğini dile getirdi
Başbakan Binali Yıldırım, Türkiye-Maltaİş Forumu'ndakonuştu.
İşte Yıldırım'ın açıklamaları;
"İyi bir iş ortamı var. İklim her bakımdan müsait. Gerek Malta, gerek Türk işadamlarını karşılıklı iş yapma konusunda daha fazla gayret göstermelerini bekliyorum. Burada seçim bölgemden de, İzmir'den de işadamları var. İzmir-Malta ilişkilerinin geçmiş bir hikayesi de var.Dolayısıyla Malta'dan İzmir'e geçmiş tarihlerde yerleşmiş ve orada hayatını sürdürmüş Maltalılar var. Bunlar bizim aramızdaki ilişkilerin gelişmesine katkı sağlayan değerlerimiz"
"Küresel kriz dünyada devam ederkenTürkiye projeleri birer birer gerçekleştirdi. Dünyanın ortasından demiryolu geçen en geniş köprüsünü yaptık, geçtiğimiz ay da Avrasya Tüneli'ni hizmete aldık. Marmaray ikinci sıraya düştü, Avrasya birinciliği aldı. Denizin 156 metre altından geçen bir tünel. Malta ana adayla diğer adayı birleştirme niyeti var. Dolayısıylabizim AvrasyaTüneli'nebenzeyen bir tünel yapabiliriz, hızımızı alamazsak Türkiye'ye kadar devam edebiliriz."
"Kıbrıs'a boruyla su götürüyoruz.Akdeniz'in dibinden 135 kilometre mesafeye Antalya Manavgat'tan su taşıdık. Kısacası tabii ki ihtiyaçlar sınırsız, kaynaklar sınırlı. Bu sınırsız ihtiyaçları, sınırlı kaynaklarla görebilmek kolay değil. Genel bütçe imkanları her zaman yeterli olmuyor. Bu yüzden geliştirdiğimiz yap işlet devret modeli sayesinde Türkiye'nin ertelemekte olduğu projeleri birer birer hayata geçirdik."
"MALTA NE KADAR GÜVENLİYSE İSTANBUL DA O KADAR GÜVENLİ"
"Bu tecrübelerin hepsini paylaşabiliriz. Birlikte iş yapabiliriz. Turizm alanında ilişkilerimizinhızlı gelişeceğine eminim. Zaman zaman ülkeler güvenlik ve terör sıralaması yaparak turizmin belirli yerlerden başka yerlere kaymasını sağlamaya çalışıyorlar. Malta ne kadar güvenliyse İstanbul da o kadar güvenli. Dünyada terörden korunanhiçbir yer. Bunu yaşayarak gördük."
"Dil öğrenimi anlamında çok büyük bir potansiyel var.25 milyon öğrencimiz var ama merak etmeyin hepsini aynı anda gönderemeyiz. Biraz orada, biraz burada, biraz öğreticiler Türkiye'ye gelecek. Böylece Avrupa Birlği'ne girmeden önce bu lisan mevzusunu da halletmiş olacağız. Nasıl olsa daha çok vaktimiz var. Acelemiz yok. Hayat devam ediyor. Biz işimize bakalım. Karşılıklı yatırımları arttıralım."
"AB esasen yaşadığımız şartlar altında gelecek vizyonun gözden geçirmesi gerekiyor. İngiltere neden çıkmaya çalışıyor? Başka ülkelerin ne gibi bakışaçıları var. Bunları sağlıklı değerlendirmek ve Türkiye ile ilişkileri yeniden ele almak lazım. AB'ye yük olmak değil, yük paylaşmak için girmek istiyoruz. Gümrük Birliği'nin güncellenmesi konusunda dönem başkanlığınızda vereceğiniz destek için teşekkür ediyoruz. Yeni iki fasıl da sizin başkanlık döneminizde açmayı düşünüyoruz"
"Malta başından beri hiçbir şart olmadan Türkiye'nin AB'ye girmesi yönündekararlı duruşunuortaya koymuştur. Ülkemiz Suriye'de, Irak'ta, etrafta yaşanansavaşlar nedeniyle göç baskısı altında. 3 milyonun üzerinde mülteciyi ağırlıyoruz. Onlara ev sahipliği yapıyoruz. Türkiye'nin katlandığı bu fedakarlığı AB daha iyi değerlendirmesini ve yük paylaşımına gayret göstermesini bekliyoruz. AB'de söylemden eyleme geçiş hızlıolmuyor.Sizin de söyleyeceğiniz şeyler vardır"
