Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Yargı FETÖ'nün ana darbe soruşturması tamamlandı

        İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin İstanbul'daki ''ana darbe soruşturması" tamamlandı.

        Soruşturma sonucunda FETÖ elebaşısı Fetullah Gülen ile 6 general, 17 subay olmak üzere 9'u firari 24 şüpheli hakkında hazırlanan iddianame, Başsavcılıkça onaylarak İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesine gönderildi.

        İstanbul'daki "Ana darbe iddianamesi"nde, FETÖ elebaşısı Fetullah Gülen ile "Yurtta Sulh Konseyi" İstanbul yapılanmasında yer aldığı belirtilen aralarında Tümgeneral Fethi Alpay, Tuğgeneral Mehmet Nail Yiğit, Tuğgeneral Özkan Aydoğdu, Tuğgeneral Eyyüp Gürler'in de bulunduğu 10 şüpheli hakkında, 92'şer kez ağırlaştırılmış müebbet ve 174'er yıla kadar hapis, diğer 13 şüpheli hakkında da en az 3'er kez olmak üzere ağırlaştırılmış müebbet ile 30 yıla kadar hapis cezası istendi.

        İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin İstanbul'daki "ana darbe soruşturması" sonucunda, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen, 6 general, 17 subay olmak üzere 9'u firari 15'i tutuklu 24 şüpheli hakkında iddianame hazırlandı.

        İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu savcılarından Can Tuncay tarafında yürütülen FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin İstanbul'daki ana darbe girişimi soruşturması tamamlandı.

        Soruşturma sonunda hazırlanan 351 sayfalık iddianamede, İstanbul genelinde şehit edilen 89 isim ''maktul'' sıfatıyla, olay tarihinde kaçırılmaya teşebbüs edilen 1. Ordu Komutanı Orgeneral Ümit Dündar, Deniz Harp Okulu Komutanı Mesut Özel, Deniz Harp Akademisi Komutanı Tayyar Ertem ve eşi Emel Ertem ile Harp Akademileri Komutanı Tahir Bekircioğlu müşteki, aralarında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da bulunduğu 89 kişi ile Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı, 65. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti, AK Parti İstanbul İl Başkanlığı, Doğan Şirketler Grubu Holding, Digitürk Genel Müdürlüğü, Casper Bilgisayarlar Sistemi Anonim Şirketi de ''suçtan zarar görenler'' sıfatıyla yer aldı.

        İddianamede, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen "1" numaralı şüpheli, Tuğgeneral Mehmet Nail Yiğit, Albay Ahmet Zeki Gerehan, Kurmay Albay Onur Özden, Kurmay Albay Rıfkı Keser, Kurmay Albay Uzay Şahin, Kurmay Yarbay İrfan Arat, Kurmay Yarbay Engin Durmaz ve Kurmay Binbaşı Mehmet Murat Çelebioğlu, hakkında yakalama kararı bulunan firari şüpheli olarak yer alıyor.

        İddianamede, 3. Kolordu Komutanı Korgeneral Erdal Öztürk, Tümgeneral Fethi Alpay, Tuğgeneral Eyyüp Gürler, Tuğgeneral Özkan Aydoğdu, Tuğgeneral Yüksel Durak, Kurmay Albay Ahmet Gümüş, Kurmay Albay Mehmet Kapan, Kurmay Albay Muzaffer Düzenli, Kurmay Albay Müslüm Kaya, Kurmay Albay Nebi Gazneli, Kurmay Albay Ömer Faruk Özköse, Kurmay Albay Sadık Cebeci, Kurmay Yarbay Şakir Çınar, Kurmay Yarbay Fatih Karakaya ve Kurmay Binbaşı Murat Yanık, tutuklu şüpheli olarak bulunuyor.

        Başsavcıvekili İsmail Uçar'ın onayladığı iddianame ile 72 klasör evrak da İstanbul 14 Ağır Ceza Mahkemesine gönderildi.

        Mahkeme heyetinin, 15 gün içinde iddianamenin kabulü veya reddi yönünde bir karar vermesi bekleniyor. İddianamenin kabulü halinde, ilerleyen günlerde şüphelilerin yargılanmasına başlanacak.

        İddianamede, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen hakkında, "Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs Etme", "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme", "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme", "bir suçu işleyememekten dolayı duyduğu infialle ve kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten öldürme", "tasarlayarak bir suçu işleyememekten dolayı duyduğu infialle kasten öldürme", "cebir kullanarak, silahla, birden fazla kişi tarafından birlikte, kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle, kamu görevinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle kişiyi hürriyetinden yoksun kılmaya teşebbüs etme, "cebir kullanmak suretiyle gece vakti, silahla, kamu görevinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle ve birden fazla kişi tarafından birlikte konut dokunulmazlığını ihlal etme", "silahlı terör örgütü kurmak", "kara ulaşım araçlarının alıkonulması", "hava ulaşım araçlarının alıkonulması", "gece vakti, cebir kullanmak suretiyle, silahla, birden fazla kişi tarafından birlikte ve kamu görevinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle işyeri dokunulmazlığını ihlal", "haberleşmenin engellenmesi", "işyeri dokunulmazlığını ihlal", "silahla, birden fazla kişi tarafından birlikte ve kamu görevinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle kamu hizmetlerinden yararlanma hakkının engellenmesi" ile "silahla, birden fazla kişi tarafından birlikte ve kamu görevinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle siyasi hakların kullanılmasının engellenmesi'' suçlarından 92 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 56 yıldan 174 yıla kadar hapis cezası istendi.

        Şüpheliler Tümgeneral Fethi Alpay, Tuğgeneral Mehmet Nail Yiğit, Tuğgeneral Özkan Aydoğdu, Tuğgeneral Eyyüp Gürler, Muzaffer Düzenli, Uzay Şahin, Onur Özden, Ahmet Zeki Gerehan, Mehmet Murat Çelebioğlu ve Murat Yanık'ın da aynı suçlardan ayrı ayrı 92 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 56 yıldan 174 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması istenen iddianamede, şüpheliler Engin Durmaz, Mehmet Kapan ve Fatih Karakaya hakkında 47 kez, şüpheli Sadık Cebeci hakkında 17 kez, şüpheliler Nebi Gazneli, Müslüm Kaya hakkında 6 kez, şüpheliler Şakir Çınar, Rıfkı Keser, İrfan Arat, Ömer Faruk Özköse, Ahmet Gümüş, Erdal Öztürk ve Yüksel Durak hakkında ise üçer kez ağırlaştırılmış müebbet ve ''silahlı terör örgütüne üye olmak'' suçundan 7,5 yıldan on beşer yıla kadar hapis cezası talep edildi.

        "YURTTA SULH KONSEYİ" İSTANBUL YAPILANMASI

        İddianamede, İstanbul'daki darbe girişimi faaliyetlerini, öncesinde yaptığı toplantılarla planlayan, görev dağılımı yapan, kontrol altına alınacak bölgeleri belirleyen veya girişim günü icrasında yönlendirici ve azmettirici vasıfta olup darbe girişimi kapsamında hakimiyet sağlanması için işlenen muhtelif suçlardan doğrudan / dolaylı fail sıfatıyla sorumlu olan "Yurtta Sulh Konseyi'' İstanbul yapılanmasının, Fethi Alpay, Mehmet Nail Yiğit, Özkan Aydoğdu, Eyyüp Gürler, Muzaffer Düzenli, Uzay Şahin, Onur Özden, Ahmet Zeki Gerehan, Mehmet Murat Çelebioğlu ve Murat Yanık isimli şüphelilerden oluştuğu vurgulandı.

        Kalkışma suçlarının yanında darbe girişimi sırasında işlenen ve sorumlu oldukları belli başlı suç konusu eylemlere ayrıntılı olarak yer verilen iddianamede, diğer 14 şüphelinin eylemlerinin ise Yurtta Sulh Konseyi İstanbul yapılanmasının eylemleriyle kuvvetli şekilde hukuki ve fiili bağlantısı olması nedeniyle soruşturmaya konu edildiği belirtildi.

        İddianamede, şöyle denildi:

        ''Konsey üyesi şüphelilerin İstanbul ilinde darbe girişimi faaliyetleri kapsamında darbeci askeri kanadın hakimiyetinin sağlanması amacıyla işlenen öldürme, öldürmeye teşebbüs, yaralama, hürriyeti tahdit, yağma, özel şahıslara ve kamuya ait mallara zarar verme suçlarının eylemleri üzerinde ortak hakimiyet sağlayan ve azmettiren konumunda sorumlu oldukları, darbe girişimi toplantılarına katılan ve aynı gerekçelerle terör örgütüyle aralarında süreklilik ve çeşitlilik arz edecek şekilde organik bağ bulunup örgüt üyesi konumunda bulunan diğer şüphelilerin ise faaliyet kapsamında darbeci askeri kanadın hakimiyetini sağlamak için emniyet altına almayla görevlendirilenlerin görevlendirildikleri bölgede sevk-idare ettikleri birliklerin işlediği ve kendilerinin azmettirdiği suçlardan, sayılanlar dışındaki konumda bulunan ve terör örgütüyle organik bağı tespit edilemeyen şüphelilerin ise darbe girişimi planlamasına ve olay günü girişimine genel olarak katılmalarından dolayı sorumlu olup eylemleri örgüt adına işledikleri, örgütün deşifresine yönelik beyan ve tespitlerden anlaşılacağı üzere görev ve rütbesi ne olursa olsun örgüt mensubu asker şahısların örgütsel tabirle 'şakirt' tabir edildikleri, örgütün sivil ve asker yönetici unsurlarının emrinde oldukları anlaşılmıştır."

        İLK KEZ ŞÜPHELİ OLARAK YER ALDI

        Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin 9'u firari, 15'i tutuklu olmak üzere 24 şüpheli hakkında hazırlanan İstanbul'daki "ana darbe iddianamesi"nde, diğer darbe girişimi iddianamelerinden farklı olarak terör örgütü elebaşı Fetullah Gülen'in ismi ilk kez "şüpheli" olarak yer aldı.

        İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu savcılarından Can Tuncay tarafından hazırlanan 351 sayfalık iddianamede, 15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili firari FETÖ elebaşı Gülen'in ismi ilk kez yer aldı ve birçok suçtan 92 kez ağırlaştırılmış müebbet ile 56 yıldan 174 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edilen Gülen, "1" numaralı şüpheli olarak gösterildi.

        "BAŞARISIZLIKLA SONUÇLANDI"

        FETÖ/PDY'nin, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içerisine diğer devlet kurumları gibi yıllar süren bir süreçte sızdığı belirtilen iddianamede, Türkiye için başlıca tehdit unsuru olan örgüt üyesi askerlerle bu askerleri yönlendirilen örgütün, 15 Temmuz'da "ağabey-imam" tabir edilen sivil unsurlar yönetiminde, mevcut anayasal demokratik düzeni hedef alan ve meşru hükümeti devirme amaçlı darbe girişimi gerçekleştirdiği hatırlatıldı.

        "Ancak darbe girişimi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çağrısı üzerine başta milletimizin ve güvenlik güçlerimizin demokrasiye sahip çıkarak, ferasetle dik duruşu ve karşı koyması neticesinde başarısızlıkla sonuçlanmıştır." denilen iddianamede, elebaşı Fetullah Gülen'in talimatlarıyla, devlet kurumlarına sızan kamu görevlisi görünümlü örgüt mensuplarının birkaç yıllık süreçte ülkede istikrarsızlık yaratarak, devletin tüm kademeleriyle ele geçirilip kendi mensuplarından olmayanların tasfiye edilmesi ve sonunda mevcut hükümeti devirme amacı doğrultusunda gerçekleştirdikleri eylemlere yer verildi.

        İstanbul'daki darbe girişimiyle ilgili istatistiki bilgilerin de yer aldığı iddianamede, askerlerin eylemleri sonucu 2'si asker, 5'i polis, 82'si sivil vatandaş olmak üzere toplam 89 kişinin hayatını kaybettiği, kolluk görevlileri dahil 719 kişiye karşı hedef gözetmeksizin silahla veya tankla ateş açılarak öldürülmelerine teşebbüs edildiği, eylemlerin yöneldiği mağdurlardan 685'inin yaralandığı, 34'ünün yara almadan kurtulduğu, 155 kişinin yaralama kastıyla gerçekleştirilen eylemlerin mağduru olduğu, kolluk görevlileri dahil 148 kişiye karşı yağma ve hürriyeti tahdit eylemi gerçekleştiği, 214 özel şahsa ait mal ile askeri kurumlara ait olanlar hariç 25 kamu malının zarar gördüğünün tespit edildiği bildirildi.

        "EYLEME GEÇİLMESİNİ SAĞLAYAN TERÖR ÖRGÜTÜ LİDERİ GÜLEN"

        Darbe sürecinde yurt genelinde ve İstanbul'da yaşanan olaylar, olayların değerlendirilmesi, darbeyi planlayan ve yönlendirilen FETÖ/PDY'nin yapısı ve işleyişi, terör örgütü niteliği, darbe girişiminin terör örgütünün bir eylemler dizisi olduğuna dair delillerin sıralandığı iddianamede, hukuki durumu eylemi gerçekleştiren asker şahısların eylemleriyle benzer olmasa da darbe planına bizzat onay verdikten sonra eyleme geçilmesini sağlayan terör örgütü lideri Fetullah Gülen'in hukuki durumu irdelendi.

        Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 9 Eylül 2016'da "darbe girişiminin talimatını verdiği" gerekçesiyle Gülen hakkında, geçici olarak tutuklanması istemiyle ABD yetkili makamlarına hitaben talepname yazısı ile delil ve tespitlere yer verilen iddianamede, ABD'de ikamet eden terör örgütü elebaşı Gülen'in, Türkiye'de işlenen birçok suçun yanı sıra 15 Temmuz'da gerçekleştirilen kanlı darbe teşebbüsünün talimatını veren kişi olması nedeniyle tutuklanması için arandığı ve 15 Temmuz'da TSK içinde değişik rütbelerde görev yapan askerler tarafından Gülen'in emir ve talimatları doğrultusunda silahlı bir askeri darbe teşebbüsünde bulunulduğu anımsatıldı.

        Etkin pişmanlıktan yararlanmak isteyen sanık ve gizli tanık beyanlarının da yer bulduğu iddianamede, "darbe" talimatını Fetullah Gülen'in verdiğine ilişkin anlatımlar sıralandı.

        Darbe girişimine katılan Tuğamiral Halil İbrahim Yıldız'ın,"darbe girişiminden önce 9 günlük bayram tatilinde Ankara'da bir kısım askerlerle birlikte darbe planlamasına ilişkin toplantı yaptıkları, bu toplantıya katılan FETÖ imamı Adil Öksüz'ün kendilerine, 'ben bu çalışmaları Amerika'ya gidip Gülen hocama sunacağım' dediği, darbe planlaması yapılan toplantıda darbeye karşı olan bir kısım generalleri rehin alma görevinin kendisine verildiği, kendisinin de darbe girişimi sırasında bu generallerden ikisini rehin aldığı" yönünde beyanda bulunduğu aktarılan iddianamede, Adil Öksüz'ün en son darbe planlarını Gülen'in onayına sunmak üzere 11 Temmuz 2016'da uçakla Amerika'ya seyahat ettiği, darbe gerçekleşmeden 2 gün önce 13 Temmuz'da Türkiye'ye döndüğü ve 16 Temmuz'da darbe girişiminin idaresinin yapıldığı Akıncılar Üssü'nde yakalandığı bilgisi verildi.

        "GÜLEN BİRİNCİ DERECEDEN SORUMLU"

        "Fetullah Gülen'in, Adil Öksüz aracılığı ile TSK'daki örgüt mensubu askerlere 15 Temmuz 2016'da darbe gerçekleştirmeleri konusunda talimat verdiği anlaşılmıştır." denilen iddianamede, FETÖ'nün yayın organı olarak faaliyette bulunan "www.herkul.org" adresinde kayıtlı video sitesinde, Gülen ile Adil Öksüz'ün birlikte görüntülerinin bulunduğu kaydedildi.

        Jandarmada albay rütbesiyle görev yapan Arif Kalkan'ın 14 Ağustos 2016'da verdiği ifadede, "askeri lise yıllarından itibaren FETÖ olarak tanınan örgütün içerisinde yer aldığı, bu örgütün lideri olan Gülen ile iki kez yüz yüze görüştüğü, askeri lise öğrencisiyken yaptığı bu görüşmelerden birisinde Gülen'in kendisine 'Baki' kod ismini verdiği, darbe öncesinde FETÖ üyesi askerlerle Ankara'da toplantı yaptıkları, kendisine Ankara Güvercinlik'te bulunan bir kısım generalleri rehin alarak darbe girişiminin merkezi olan Akıncılar Hava Üssü'ne götürme görevi verildiği, kendisine ve kendisi gibi Türk ordusunda görev yapan değişik rütbedeki darbeye katılan subaylara, Gülen'in Türkiye'de bulunan örgüt yöneticileri aracılığıyla talimatlar verdiği, kendilerinin de aldıkları bu talimatlar doğrultusunda hareket ederek, 15 Temmuz 2016 tarihinde darbe girişiminde bulundukları" yönünde beyanda bulunduğu belirtilen iddianamede, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'ın da mağdur olarak verdiği 19 Temmuz tarihli ifadesinde, "Darbeci askerler tarafından rehin alındıktan sonra, darbecilerin karargah olarak kullandıkları Akıncılar Hava Üssü'ne götürüldüğünde, FETÖ üyesi olan darbeci askerlerden Hakan Evrim'in kendisine, 'dilerseniz, sizi kanaat önderimiz Fetullah Gülen ile görüştürürüz' dediği" beyanı hatırlatıldı.

        Bu ifadelerden Gülen'in darbe teşebbüsünün yöneticisi olduğunun en güçlü şekilde anlaşıldığı vurgulanan iddianamede, "Tanık beyanları ve şüphelilerin itirafları incelendiğinde, darbe teşebbüsünün Gülen'in emir ve talimatları doğrultusunda hareket eden TSK içerisindeki FETÖ üyeleri tarafından gerçekleştirildiği, Türkiye'de darbe planlaması yapıldıktan sonra planlar onaylanmak üzere Amerika Birleşik Devletleri'nin Pensilvanya eyaletinde yaşayan Gülen'e götürüldüğü, kendisinin darbe planına onay verdikten sonra darbe girişiminde bulunulduğu, Gülen'in darbe teşebbüsünü gerçekleştiren ve sivil halkı katleden FETÖ lideri olarak hem darbe teşebbüsünden hem de sivillerin ölüm ve yaralamalarından birinci derecede sorumlu olduğu açıkça anlaşılmıştır." değerlendirmesi yapıldı.

        "COLARADO BÖLGE İMAMININ KRİPTOLOJİK ÇÖZÜMLEMESİ

        İddianamede, terör örgütünün muhtelif kademelerinde ülke geneli bölge imamlığı ve ABD'de muhtelif eyaletlerin bağlı olduğu "Colarodo bölge imamlığı" sıfatıyla yönetici olarak faaliyet gösteren, etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanan, örgüt ve faaliyetleri hakkında açıklamalarda bulunan Hasan Polat'ın ifadesine de yer verilerek, örgüt içerisinde kriptoloji sorumluluğu görevini yapmasından dolayı Gülen'in darbe girişimi öncesi ve sonrasında örgüt üyelerine hitaben yapmış olduğu bir kısım konuşmaların tespit edildiği ve Polat'a kriptolojik çözümleme yaptırıldığı bilgisi yer aldı.

        Polat'ın, Gülen'in konuşmalarının yer aldığı görüntü çözümlemelerine, iddianamede şöyle yer verildi:

        "Fetullah Gülen'in 'www.herkul.org' isimli internet sitesinde, 13 Haziran 2009 tarihli konuşması; 'Örgütün ideolojisi doğrultusunda hareket eden mensuplarına devletin kamu kurumlarına sızılması talimatı verdi.' 4 Şubat 2016 tarihli konuşması; '15 Temmuz'da tarihinde gerçekleştirilen darbe girişimi öncesinde örgütüne mensup bir kısım asker şahıslara darbe yapılması talimatı verdi, düşman gördüğü Türkiye Cumhuriyeti hükümetine karşı yapılan darbe girişimini 'düşmanını öldürme' şeklinde tanımladı, bu girişim esnasında ölenlerin şehit, yaralananların gazi olacağını beyan etti.' Yeşil-haki renkli cübbe giyerek yaptığı konuşması; 'Daha önceden haki renkli cüppe giydiğine hiç şahit olmadım. Konuşmasında örgütüne mensup asker şahıslara özellikli bir mesaj verdi.' 22 Temmuz 2016 tarihli konuşması; 'Darbe girişiminden sonra örgütünün ideolojisi doğrultusunda hareket eden örgüt mensuplarına karşı yürütülen soruşturmalarda yakalanan, gözaltına alınan ve tutuklananlara konuşmamaları, susmaları, örgütü deşifre etmemeleri talimatı verdi, ayrıca darbe girişimine karşı çıkan ve engelledikleri zannettiği şeklinde tanımladığı vatandaşlar için (ahmak) kelimesini kullanarak hakaret etti."

        Hasan Polat'ın yaptığı tespitlerde herhangi bir tereddüdü olmadığını da söylediği belirtilen iddianamede, Gülen'in yeşil-haki cübbeyle yaptığı konuşmayla ilgili, "Gülen'in, internet sitesinden bugüne kadarki yapmış olduğu sohbet yahut dini bir vaaz gibi görünen konuşmalarında belirtilen tarihteki konuşması hariç, hiçbir konuşmasında genel itibarıyla askeri birimlerin kullanmış oldukları haki-yeşil renkli cübbe giymediği ancak 15 Temmuz 2016 tarihindeki darbeye teşebbüs olaylarından kısa süre önce, 20 Mart 2016 tarihindeki sohbet yahut dini bir vaaz gibi görünen konuşmasında askeri kurumların kullanmış olduğu kıyafetlerde kullanılan haki-yeşil rengin kullanıldığı tespit edilmiştir." denildi.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ