Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Politika Numan Kurtulmuş: 28 Şubat postmodern falan değil, dört dörtlük darbelerden birisi

        Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş Manisa'da katıldığı panelde "28 Şubat postmodern falan değildir, dört dörtlük darbelerden birisidir, en hain darbe teşebbüslerinden birisidir. 27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül, bunlar siyasi sonuçları olan darbelerdir. Ama 28 Şubat sadece siyasi sonuçları değil, sosyolojik sonuçları elde etmek üzere yapılmış darbedir. Türkiye'nin sosyolojisini değiştirmek için yapılmış bir darbedir" dedi.

        Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Manisa Büyükşehir Belediyesi Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen ve eşi Prof. Dr. Sevgi Kurtulmuş'un da konuşmacı olduğu "28 Şubat'tan 15 Temmuz'a Darbeler ve FETÖ İhaneti" konulu panele katıldı. 28 Şubat'ın 1960 darbesi gibi bir "had bildirme operasyonu" olduğunu belirten Kurtulmuş, darbelerin esas nedenlerinden birinin de sistemin yapısı olduğunu ifade ederek "Sistem vesayetçi bir sistemdir. 1960 darbecilerinin ortaya koyduğu Anayasa ile 80 darbesinden sonra ortaya konulan 82 Anayasası da vesayetçidir. Sandık ortada, ne oy çıkarsa çıksın aslında milleti yönetecek bürokratik oligarşiyi anayasanın içine yerleştirmişlerdir" dedi.

        Parti kapatmaları ve siyasilerin yasaklanmasına değinen Kurtulmuş "Bu anlamda cumhurbaşkanlığı mekanizması sistemi kontrol eden bir mekanizma haline dönüştürüldü. Türkiye'de eğer siyasetin bir takım bürokratik, oligarşik mekanizmalarla kontrolü ve siyasetteki çift başlılık olmasaydı birçok darbenin alt yapısı hazırlanmış olmayacaktı. 1975 yılında Cumhurbaşkanı Korutürk ile Demirel arasında kim genelkurmay başkanı olacak tartışması olmasaydı, işin içinden çıkamıyorlar Kenan Paşa'yı Genelkurmay Başkanı yaptılar, Kenan Paşa 12 Eylül'ün yolunun taşlarını döşedi. Siyasi irade tek irade olarak bir Genelkurmay Başkanı belirleseydi Türkiye'de 12 Eylül zemini hazırlanmış olmayacaktı" diye konuştu.

        YAZICIOĞLU İLE DİYALOĞUNU ANLATTI

        28 Şubat öncesinde de siyasi iradenin parçalanmış olduğunu, milletin oylarıyla seçilen Refah Partisi'ne egemen güçlerin hiçbir unsurunun iktidarı vermek istemediğini belirten Kurtulmuş, helikopter kazasında yaşamını yitiren BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ile aralarında geçen diyaloğu şöyle anlattı:

        "Saadet Partisi Genel Başkanı olduğum zaman Muhsin Bey hayırlı olsuna geldi. 28 Şubat'ı anlattı. Onun ağzından söylüyorum, 'Biz Refah Partisi'ne dışarıdan destek vereceğimizi söylüyoruz. Bizim ülkücü camiadan biri odama geldi. önce hoş-beş, arkasından başladı beni tehdit etmeye. 'Refah Partisi'ni desteklemeyin, desteklerseniz şu olur falan' diye üst perdeden konuşmaya başladı. Son olarak şunu söylemişler, 'Muhsin sen bilmiyorsun, artık adamı 2 kilometre öteden sırtından vuruyorlar.' Muhsin Bey 'Tepem attı, masamın önüne gittim, kravatından tuttum, 'bana bak, git sana kim bunları söylediyse onlara söyle, biz adamı 2 kilometreden sırtından değil 10 santimetreden alnından vuruyoruz' dedi. Onun söylediği şeyi Halisdemir kardeşimiz Özel Kuvvetler'de 10 santimden darbeciyi yıkarak milletin bütün intikamını almış oldu."

        "28 ŞUBAT POSTMODERN DEĞİL, DÖRT DÖRTLÜK DARBELERDEN BİRİSİDİR"

        Türkiye'deki vesayet odaklarının istemediklerini iktidara getirmemek için büyük gayret sarfettiğini dile getiren Kurtulmuş, "28 Şubat postmodern falan değildir, dört dörtlük darbelerden birisidir, en hain darbe teşebbüslerinden birisidir. 27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül, bunlar siyasi sonuçları olan darbelerdir. Ama 28 Şubat sadece siyasi sonuçları değil, sosyolojik sonuçları elde etmek üzere yapılmış darbedir. Türkiye'nin sosyolojisini değiştirmek için yapılmış bir darbedir. 28 Şubat'ın doğduran doğruya Türkiye sosyolojisine yaptığı iki sembolik alan vardır. Birisi başörtüsüne karşı yapılan bir darbedir. Başörtülülerin okumaması, kamu görevlerinin içinde olmaması, siyasette olmaması için yapılmış bir müdahaledir. Ecevit'in Mecliste 'şu kadına haddini bildirin' dediği şey aslında tam böyle bir zihin dünyasının sonucudur. İkincisi ise imam hatip liselerinin Türkiye'de etkili olmasını önlemek için yapılmış bir darbedir. Yani miletin büyük çoğunluğunun yine sosyolojik olarak güçlü bir noktaya gelmesini önlemek için yapılmış bir darbedir. 28 Şubat etkileri çok kuvvetli olmuş, uzun sürmüştür" diye konuştu.

        "DEVLETİN İÇİNDEN ARINDIRACAĞIZ"

        15 Temmuz'un, Anadolu topraklarının gördüğü en büyük ihanet hareketi olduğunu söyleyen Kurtulmuş "15 Temmuz'da o kanlar boşuna dökülmedi. 15 Temmuz'daki o büyük mücadelenin sonucu olarak, bu hain adamlar ve o hainlerin arkasındaki bütün çeteler deşifre oldu, şimdi devletin içinden temizleniyorlar. Hiçbir yerde FETÖ'nün artıklarına müsaade etmeyeceğiz, onlara bu memlekette, yaptıklarının hesabını soracağız. Avrupalılar bizim yaptığımıza ‘arındırma' diyor. Biz de bu insanları devletin içerisinden arındıracağız. Hem ihanet edeceksin, hem devletin imkanları ile büyüyeceksin... Bu ihanetin bedelini ödeyecekler" dedi.

        "FETÖ'CÜ HAİNLER OLSAYDI FIRAT KALKANI GERÇEKLEŞMEYEBİLİRDİ"

        FETÖ mensuplarının temizlenmesinin silahlı kuvvetlerin daha kabiliyetli bir hale gelmesine vesile olduğunu söyleyen Kurtulmuş, "Bugün başarıyla tamamlanan El Bab Operasyonu, Fırat Kalkanı Operasyonu, eğer FETÖ'cü hainler bunun içerisinde olsaydı Allah bilir gerçekleşmeyebilirdi. Bir taraftan ordunun temizlenmesi ve kendisine gelmesi, diğer taraftan da Türk Silahlı Kuvvetlerimizde kuvvet komutanlarının Milli Savunma Bakanlığı'na, Jandarma Genel Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı'nın İçişleri Bakanlığı'na bağlanması asla mümkün olmazdı" diye konuştu.

        "DARBE SAVAR"

        Kurtulmuş, 16 Nisan'daki referanduma değinip mevcut sistemin dört temel hastalığı olduğunu söyleyip "vesayetçi yapı, çift başlılık, siyasi istikrarsızlık, ekonomik istikrarsızlık" olarak sıraladı. Kurtulmuş, "Türkiye'de tek parti iktidarı olduğu zaman ekonomik istikrar sağlanıyor. Hesap ortada. İnşallah bu sistemin hastalıklarından kurtulacağız" dedi. Türkiye'deki siyasi krizlerin, ülkeyi zaman zaman darbelere sürüklediğini söyleyen Kurtulmuş 16 Nisan'da "Evet" diyerek onaylayacağı anayasa değişikliği paketinin aynı zamanda "darbe savar" olduğunu ifade etti.

        Ahmet ÜNSAL/MANİSA

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ