Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Yargı Cumhurbaşkanı Erdoğan'a suikast girişimi davasında onuncu duruşma

        Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Marmaris'te kaldığı otele, 15 Temmuz darbe girişimi gecesi saldırı düzenleyen 1'i firari 37 darbeci askerin aralarında bulunduğu 47 sanığın yargılandığı Muğla 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davaya bugün 11'inci celse ile devam edildi. Duruşma salonu önünde toplananlar sanıklara tepki gösterdi.

        Duruşmanın yapıldığı Muğla Ticaret ve Sanayi Odası (MUTSO) Salonu önünde yağan yağmura rağmen dün (salı) olduğu gibi bugün de ellerinde Türk bayrakları ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan posterleri ile gelip toplanan bir grup, darbeci askerleri protesto etti. Saat 08.45'te duruşmanın yapılacağı salona getirilen 44 tutuklu sanığı, kalabalık, 'Şizofren Fetoş'un Uşakları', 'Vatan bölünmez, ezan susmaz', 'Ne olursa olsun dünya karşısında olsa bile arkanda koşmaktan vazgeçmeyeceğiz Başkan Recep Tayyip Erdoğan', 'İdam istiyoruz' yazılı dövizlerle karşıladı. Kalabalıktan sık sık "İdam istiyoruz idam" sloganı yükseldi. Tutuklu sanıklardan bazılarının tepkilere gülümseyerek karşılık verdikleri görüldü.

        Kalabalıktaki evli ve 3 çocuk annesi, 56 yaşındaki Gülizar Toptan, "Biz bu vatan hainlerine mi evlatlarımızı ve vatanı teslim ettik? Bunlar mı yetiştirdiler çocuklarımızı? Assınlar bunları, assınlar! Vatan hainleri, utanın! Bu vatanın yediğiniz ekmeği haram olsun" diyerek, darbeci askerlere bağırdı.

        MAHKEME BAŞKANI UYARDI

        Duruşmanın bugünkü oturumu tutuklu askerlerden helikopter teknisyeni Astsubay Üstçavuş Aydın Özsıcak'ın ifadesinin alınmasıyla başladı. Özsıcak, ifade vermeye başladıktan kısa bir süre sonra subayların ellerindeki kağıt kalemlerle kendi aralarında yazıştıklarını gören Mahkeme Başkanı Emirşah Baştoğ, "Size kağıt, kalemi savunma yapın diye verdik. Aranızda yazışın, haberleşin diye değil. Kağıt, kalemleri toplayacağımız gibi hakkınızda gerekli işlemi yaparız" diyerek uyarıda bulundu.

        "OLAYIN NERESİNDE OLDUĞUMUZU BİLMİYORDUK"

        Daha sonra ifadesinin alınmasına başlanan Astsubay Üstçavuş Aydın Özsıcak, helikoptere binerken telefonlarını kapattıklarını, kimsenin kendilerine Marmaris'teki görev ile ilgili bilgi vermediğini söyledi. Özsıcak, "Bütün mal varlığıma el konulduğu için avukat tutamadım. Helikopterde silahlı askerleri görünce yine bir şeyden şüphelenmedim ve görev için orada bulunduğumu düşündüm. Marmaris üzerine gittiğimizde bir el silah sesi duydum. 15-20 dakika Marmaris üzerinde uçtuktan sonra uzaklaştık. Çünkü yakıt sıkıntısı yaşamaya başladık. Gün içinde uçuş yaptıktan sonra bir de gece görevinde sabaha kadar çalıştık ve çok yorgunduk. Gaziemir'e geldik, teslim olduk. Ancak, hala olayın ne olduğunu, olayın neresinde olduğumuzu bilmiyorduk. Hala da neler olup bittiğini kavrayabilmiş değilim. Sonra Cumhurbaşkanı'na yönelik bir operasyon içinde olduğumuzu öğrenince şoke oldum. Ben, sadece VIP görev olduğunu biliyordum. Ancak yaralı olduğunu öğrenince kafam karıştı. Ben bakımcıyım, verilen görev gereği oradaydım. Biz kendi çapımızda helikopterin arızası ile uğraştık. FETÖ üyesi değilim" dedi.

        "PARÇA SÖKMEDİM, İNCELEME YAPARKEN GÖRÜNTÜLENDİM"

        Mahkeme Başkanı Baştoğ'un Muhsin Yazıcıoğlu'nun helikopterinin düşmesiyle ilgili sorusu üzerine Özsıcak, "Muhsin Yazıcıoğlu'nun helikopterinden parça sökmedim. Sadece bir parçayı incelerken görüntüledim. O olayla ilgili de hakkımda takipsizlik kararı verildi" dedi.

        Duruşma, tutuklu sanıklardan Astsubay Üstçavuş Murat Gösterit'in ifadesinin alınmasıyla sürüyor.

        SANIK ALBAY: 14 TEMMUZ'DA SÖNMEZATEŞ VE SEYMEN'LE GÖRÜŞMEDİM

        Habertürk Haber Merkezi'nden Kadir Tamer'in haberine göre, Muğla 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada, Cumhurbaşkanı'na suikastinin azmettiricisi, planlayıcısı ve FETÖ/PDY üyesi olmak suçlamasıyla yargılanan ayrıca Yurtta Sulh Konseyi üyesi olduğu iddia edilen Albay Osman Kılıç ifade verdi. Suçlamaları kabul etmeyen Kılıç, Gökhan Sönmezateş ve Şükrü Seymen'le 14 Temmuz tarihinde özel bir toplantı yapmadığını da ileri sürdü.

        Marmaris'te 15 Temmuz gecesi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kaldığı otele baskın düzenlenmesine ilişkin davaya devam edildi. Muğla 2. Ağır Ceza Mahkmesi'ndeki duruşmada helikopter teknisyeni astsubaylar Aydın Özsıcak ve Murat Gösterit savunma yaptı.

        TEDİRGİN OLMUŞ

        Sanık Astsubay Murat Gösterit de göreve çıktığı gece tedirginlik yaşadığını, bunun üzerine Tuğgeneral Gökhan Şahin Sönmezateş'e anormal biri durum var mı diye sorduğunu belirterek, "Sönmezateş 'rahat ol bir problem yok' dedi. Bir problemin olduğunu hissediyordum, ancak bu olayın darbe girişimi olabileceğini rüyamda görsem bile inanmazdım. Kayınpederim ve dayım da 15 Temmuz gazisi" şeklinde savunma yaptı.

        Duruşmada daha sonra Cumhurbaşkanı'na suikastinin azmettiricisi, planlayıcısı ve FETÖ/PDY üyesi olmak suçlamasıyla yargılanan ayrıca Yurtta Sulh Konseyi üyesi olduğu iddia edilen ve 15 Temmuz gecesi Akıncı üssünde bulunan Albay Osman Kılıç savunma yaptı. Hakkındaki suçlamaları kabul etmeyen Kılıç, "15 Temmuz'da Genelkurmay Başkanlığı Özel Kalme Müdürlüğü'nde görev yaparken bu görevi devrettim. İddianamede tarafıma atılı tüm suçlamaları reddediyorum. FETÖ terör örgütüyle veya ona ihtisatlı bir kurumla bağlantım bulunmamaktadır. Okullarına gitmedim, yurlarında kalmadım, bankalarında hesabım yok, gazetelerine aboneliğim yok, telefonumda ByLock yok" dedi.

        "SÖNMEZATEŞ VE SEYMEN'LE BULUŞMADIM"

        İddianamede yer alan Gökhan Sönmezateş ve Şükrü Seymen'le 14 Temmuz tarihinde özel bir toplantı yaptığı iddialarınıda kabul etmeyen Kılıç, "Sönmezateş ve Seymen ile hiçbir şekilde buluşmadım, toplantı yapmadım. Bu konuyla ilgili cep telefonu kayıtları arabama ait MOBESE kayıtlarının incelenmesini istiyorum. Gökhan Sönmezateş'i sadece ismen tanırım. Şükrü Seymen ile silah arkadaşlığının yanında kader birliğimiz var. Uzun yıllar birlikte görev yaptım. Ancak olay günü ve olay haftasında Şükrü Seymen ile kayınvalidem hasta olmasından ayrıca tezimle ilgili çıktı alması ve izin evraklarımla ilgili görüştüm. 14 Temmuz'da bu kişilerle kesinlikle görüşmedim" şeklinde kontu.

        HERKES ONU ARAMIŞ

        Genelkurmay Başkanlığı Özel Kalem Müdürlüğü'nde görev yaptığını ancak daha sonra Özel Kuvvetler Komutanlığı'nda göreve getirildiğini kaydeden Osman Kılıç, "O gün akşam (15 Temmuz gecesi) sivil, asker herkes Genelkurmay Başkanı'nın durumu için sürekli beni aradı. Arayanlara durumu izah etmeye çalışıyordum. Komuta harekat merkezinden uçuşların iptali ilgili bilgi aldım. Şükrü Seymen de bu kapsamda beni birkaç defa aradı. Genelkurmay Başkanı'nın durumunu sordu. Şükrü Seymen bir kısım görevler aldıklarını ve bilgilerinin olup olmadığını sordu. Ben de bilgim olmadığını söyledim. Bana ne görevi aldığını söylemedi. O akşam nerde oldukları ile ilgili herhangi bir bilgi almadım. Kendisine de herhangi bir emir verilmedi. O akşam Akıncı Üssü'nde Cumhurbaşkanı'nın televizyonlarda basın açıklaması yapılacağı söylentisi duyulunca telefonlarımızın hepsi toplandı. Ben telefonumu açık bir şekilde ismini bilmediğim bir havacı albaya teslim ettim. Sabah ailelerimizle görüşmek istediğimizde bize geri verdiler" dedi.

        "AZMETTİRİCİ DEĞİLİM"

        Cumhurbaşkanı'nın Marmaris'te kaldığı otele yapılan baskınla ilgili olarak hiçbir bağlantısı bulunmadığını savunan Osman Kılıç şöyle devam etti:

        "Faaliyeti yönettiği düşünülen general burada. Ancak kendisiyle ne olay öncesi ne olay sonrası herhangi bir görüşmem olmadı. Sanıkları ilk defa burada gördüm. Hiçbiriyle bağlantım yok. Bu nedenle azmettirircilik suçunu kabul etmiyorum. Yapılan faliyetin hiçbir hazırlık ve planlama faaliyetine katılmadım. Ne yaptıklarını nasıl gittiklerini bile bilmiyorum. Bu nedenle benim burada azmettirici olmamdan bahsedilemez. Bu kadar önemli görevde böyle bir plan olamaz, böyle bir operasyon olamaz, olsa olsa bir kumpas yada saçmalıktan başka birşey olamaz. Planlayıcılık yada azmettiricilikle ilgili tarafıma atılan tüm suçlamaları reddediyorum. Şükrü Seymen ve Gökhan Şahin Sönmezateş'i ben göndermedim. Yaptıkları faaliyetten hiçbir şekilde bilgim yok. Genelkurmay Başkanı'nın 11 civarında Akıncı Üssü'ne geldiğini duydum ama kendisini görmedim. Akıncı Üssü'ne akşam 19.30 da gittim. Fethullah Gülen'e karşı herhangi bir sevgim veya sempatim yoktur. Olay günü Özel Kuvvetler Kurmay Başkanlığı'na atandım. Cumhurbaşkanının Marmaris'te olduğunu da basından öğrendim."

        "KONSEY ÜYESİ DEĞİLİM"

        15 Temmuz Darbe Girişimini yöneten ‘Yurtta Sulh Konseyi' üyesi olmadığını belirten Osman Kılıç, "Yurtta Sulh Konseyi'nin ismini 15 Temmuz tarihinden sonra öğrendim. Üyesi değilim. Listede ismi bulunanlarının bir kısmını daha önceden mesleki ilişkilerimden tanıyorum. Konseyin verdiği herhangi bir faaliyete katılmadım" diyerek kendisini savundu.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ