Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Politika Temel Karamollaoğlu: Cumhurbaşkanının seslenmesinden memnun olduk

        Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Didem Arslan Yılmaz'ın Türkiye'nin Nabzı programına konuk oldu. Anayasa değişikliğine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

        CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'IN SAADET'İN 'HAYIR' DEMESİNE İLİŞKİN AÇIKLAMASINA YANIT

        "Memnun olduk seslenmesinden. En azından Saadet Partisi'ni ilk defa anmış oldu, bu bizim için duyurulması bakımından önemli. Demokrasinin en önemli özelliği toplumun farklı görüşleri anlamasına imkan verecek ortamın sağlanması lazım. Eğer bir taraf elindeki gücü sonuna kadar kullanır öbür taraflar bundan istifade edemezse demokratik proses yerine oturmaz. Bize verilen imkanlar bizi memnun ediyor."

        "Ak Parti ile biz beraberdik. Ak Parti bizi terk etti. Erbakan Hocamızı da. Taban yukarıya bakarak bir tavır belirliyor. Tabanımızım hissiyatı galeyana getiriliyor. Arkadaşlarımız milli görüş gömleğimizi çıkardık dediler. Avrupa Birliği bizim bundan sonra medeniyet projemiz, İsrail müttefikimiz dediler ve ekonomi olarak liberal ekonomiyi benimsediler. Şimdi biz bu üç noktada farklıyız. AB ile dost kalalım ama bir olamayız onların medeniyet anlayışı bizden farklı. ABD ile İsrail ile müttefik olamayız. İsrail bizim topraklarımız üzerinde emeli olan bir ülke. Biz onlarla stratejik müttefik olamayız. Türkiye gibi ülkelerin ekonomilerini üretime yönelik bir yöne geçirmesi gerekir."

        GÜÇLÜ BİR YÜRÜTME

        "14 küsür yıldır iktidarda bulunana arkadaşlarımız güçlü değiller miydi? Bugün bir kaos ortamına girdik. Avrupa ile kavgalıydık. Bunlarla barışamazsınız. Dediğimiz noktaya geldiler. Medeniyet anlayışına gelince arada ciddi farklılıklar var. Orası Yahudi ve Hristiyan medeniyeti üzerinde inşa edilmiş. Burada Avrupalıların tavrını tasvip etmiyorum. Ancak bizim onlarla verdiğimiz cevap tarzını da doğru bulmuyorum. Kavga etmek ve bu kavgayı iç politikada malzeme olarak kullanmak yanlış. Avrupa'da 'Hayır' demek bir malzeme yapmak değil mi? Hükümet tarafından iç politika malzemesi olarak kullanılıyor. Avrupa bizim kalkınmamıza destek vermez. Osmanlı varisi olduğumuz için ilerde güçlenmemizi istemiyorlar."

        "Sosyolojik ortamı siyasilerin söylemleri belirler. Siyasette kendi politikalarınızı ayrışma vesilesi ile söylerseniz bu tabanı etkiler. Sizin taraftarlarınız, sizin politikanızı benimsemeyenleri düşman beller. Hayır diyen hain, evet diyen vatanperver. El insaf. Bu çok yanlış bir şey. Yarın hayır çıksa. Hainler Türkiye'nin başına mı geçmiş olacak?"

        SAADET PARTİSİ TABANI

        "Bizim partimiz en disiplinli parti. Ak Partinin içinde Ak partili olup hayır diyecek yüzlerce insan sayarım. Bize gelen anketlerde kararsızlar yüzde 17'ye çıkmış görünüyor. Bu çoğunlukla evet diyecekken ya ben yanlış mı yapıyorum diyenler. Bu bilgiler bize gelen bilgiler. Biz anket yaptırmadık. Anket yapanlarla görüşüyoruz aldığımız bilgiler böyle. Bizim hayır dememizi başkalarının hayır demesi ile karıştırmamak lazım. Biz prensip olarak Başkanlık Sistemine karşı değiliz. Ama bu getirilen metne karşıyız. Kuvvetler ayrımı yok."

        "KİMSEYİ KIRMAMAK İÇİN BÖYLE BİR METNE DESTEK VEREMEYİZ" SÖZLERİ

        "Bu benim söylediğim söz bir buçuk ay önce söylemiştim. Ben mektup yazdım. Bu meclisten geçirilen metnin eksiklikleri var dedik. Siz bu kadar istiyorsanız bu hayır demektir. Nezaket göstererek kavga olmasın diye başlangıçta hayır demedim. kimseyi kırmak istemiyorum. Cumhurbaşkanını da, Başbakanı da, Kılıçdaroğlu'nu da, Bahçeli'yi de kırmak istemiyorum. Kendi içimizde müzakere etmemiz gerekir."

        "CUMHURBAŞKANI İLE BİZZAT GÖRÜŞTÜM"

        "Bu konu meclise gelince Cumhurbaşkanı ile bizzat görüştüm. Bazı noktalarda endişelerini dile getirdi. Mesela şöyle bir konu gündeme gelmişti eğer başkanlık sistemi gündeme gelirse barajın ortadan kalkması ya da düşürülmesi gerekir demiştim o da bazı endişelerini dile getirmişti. Mektuptan önce görüştük. Bu meclise gelmeden komisyonda iken görüştük. Bu böyle giderse evet diyemeyiz dedik. Mecliste bulunan grup başkanvekillerine de ilettik. Bu şekilde giderse hayır dedik. CHP Başkanlık Sistemine karşı biz değiliz. Gerekirse bir meclisin ve senatonun olması kontrollü bir mekanizma getiriyor. Biz bunu denedik 1960'da ama olmadı. Bir konunun iki kere görüşülmesi mantıklı. Bakın diyelim ki benim bir evim var yanında arsa var biri gelip inşaat yapmak istedi ben karşı çıktım, komşum karşı çıktı. Ben diyorum bu bina hiç yapılmasın. Bizim karşı çıkış sebeplerimiz farklı aynı kefeye koymamalıyız bu doğru değildir."

        ÖZAL'IN BAŞKANLIK SİSTEMİNE BAKIŞI

        "Siyasetin içinde Başbakan iken cumhurbaşkanlığına çıkan herkes Başkanlık Sisteminin gelmesini istedi. Çünkü otoritenin elinden gittiğini görüyor. Özal da istedi, Demirel de istedi. Özal'ın farklı bir özelliği vardır. Her cumartesi günü kendisi ile her konuda ciddi münakaşalar ederdik. Bu konu hiç gündeme gelmezdi. Ama hiçbir zaman bizi siz bu işten anlamıyorsunuz demezdi. Turgut Bey'in ekonomi poltikalarını tasvip etmezdim. Kendisi gibi düşünmeyenleri düşmanca görüyorlar. Bu doğru değil. Cumhurbaşkanımız evet diyen de hayır diyen de bu memleketin evladıdır dedi.Ama bugün çıkıp tam tersinisöyleyince hangisi doğru diyorum. Bazıları bunu itikadi bir mesele gibi takdim ediyor. Bu çok yanlış bir yaklaşım. Bizim tabanımızdan bir tereddüdümüz yok. Aldığımız bilgilere göre bizim tabanımızın etki alanı çok geniş. Sahada bir kampanya yürütmeyeceğiz dedik. Bu kamplaşmaya sebep oluyor. Biz şöyle dedik. Bizim yazdığımız bir belge var. Anayasa değişikliği ne getiriyor ne götürüyor bunu anlatıyor. Eskisi ne yenisi ne. Buna ihtiyaç var. Hazırladığımız broşürde evet hayır geçmiyor."

        CEVİZLİBAĞ'DA İL BAŞKANLIĞINA EVET PANKARTI ASILMASI

        "Gülelim mi ağlayalım mı şaşırdım. Çok çirkin. Başka bir partiye gidip partini binasını üzerine böyle bir pankart asmak ayıp. Bizimkiler toplantı yapıyormuş.Yoldan geçen bir arkadaş vinci görünce hemen çıkıyor haber veriyor ve önlüyorlar. Bunu asıp fotoğraf çekip basına servis edecekler. Ak Partililer ile görüşmedik. Bunu yapan firma Ak Partinin broşürleri ile ilgilenen firma. Yazılarak nereye asılacağı belirtilmiş. Bu beni üzdü ve daha çok güldürdü. İnsan bu kadar çaresiz olur mu? Biz bunu yapsaydık vatan haini ilan edilirdik."

        BASKI VAR MI?

        "Türkiye'de baskı var. Toplumun rahatsız olduğunu görüyoruz. Genelde konferanslar veriyorum. Nasıl bir dünyada yaşıyoruz diye. Evet hayır diye bir şey yok. Buraya insanlar davet ediliyor. Öyle bir baskı var ki birçok insan ben gelemeyeceğim gelirsem sıkıntıya düşerim diyor. Adam korktuğu için böyle söylüyor. Ben o adamın ismi nasıl deşifre edeyim. Türkiye'de bir korku imaparatorluğu var. Hayır çıkarsa oturup doğru olanı planlarız."

        DEVLET BAHÇELİ'NİN "FİİLİ BİR DURUM VAR FİİLİ DURUMU BİR ÇERÇEVEYE OTURTMAK GEREKİYOR" SÖZLERİNE YANIT

        "Burada çelişkili bir ifade var. Şuana kadar AK Parti hem Cumhurbaşkanı Abdulalh Gül'den itibaren hem de parlamentoda bulundurduğu çoğunluğu bulundurduğu için yapmak isteyipte yapamadığı ne var diye soruyoruz. Hangi kararı almak istiyorlarsa aldılar. 1 MartTezkeresi hariç. Eğer deniyorsa fiili bir durum var bu fiili durumu anayasaya uydurmak için ben bilerek anayasa ihlal ediyorum bir kere anasayı ihlal ederseniz bu doğru olmaz. Şuanda her istediklerini yapıyorlar. Cumhurbaşkanı ile Başbakan aynı partiden ise gidenler kararlarını alırlar bir uyum var. Burda ne olacak belki istedikleri bir şey olmayınca yenilgiye benzer bir tat alacaklar hoşlarına gitmeyen o."

        ÇİFTBAŞLILIK MESELESİ

        "Bu farklı bir şey ucu diktaya gider. Diktadakiler bütün kararın ne parlamentoda ne toplumda tartışılmasını ister.Meclisin cumhurbaşkanını denetlemeyetkisi o kadar kısıtlanmış ki. Bakın denetleme dediğiniz safha safhadır. Erkler ayrımı kamil manada mükemmel olarak meydana gelmezse Cumhurbaşkanı bütün kanunların üzerinde olur. Bu doğru olmaz. Yarın başka biri gelse ne olur?"

        ERKEN SEÇİM OLUR MU?

        "Ben şahsen görmüyorum. Burada şu önemli hükümetin parlamentoda kendi tabanı ile bir problemi varsa bir soru işaret oluşturur. FETÖ soruşturmasına siyasiayağa gelinmedi deniyor. Bakın halk siyasilere bakarak tavır belirler öyle bir dönem yaşadık ki 2011'lerden önce yaşadığımız şuydu siz hükümette bir kişiyi yerleştirmek isterseniz mutlaka iktidarda etkili olacak birine gitmelisiniz herkes onlara gitti bu ortamı hükümet sağladı. Sayın Cumhurbaşkanı dedi ki "Milletimden özür diliyorum" dedi. Çok güzel bir şey. Ona bakarak tavır alanlarda ben de özür dilerim derse onun hakkı olamaz mı? Böyle ortamlarda OHAL ilan edilmesi tabidir. Ama OHAL olağan hale gelmemeli."

        "Bizim programlarımız üniversitelerde engelleniyor. Memurlar, işadamları, esnaf korkuyor. Bunu ciddi bir kanaat olarak söylüyorum. Bundan iki hafta sonra oylama yapılacak. Vatandaşlarımız düşünerek karar versinler. İster Evet ister Hayır versinler. Hükümetten istirham ediyorum lütfen vatandaşı evetçi hayırcı olarak ilan etmesinler."

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ