Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Yargı Merasim Sokak saldırısının sanığından PKK itirafı

        Ankara Merasim Sokak'ta 29 kişinin hayatını kaybettiği bombalı araçlı terör saldırısına ilişkin PKK'nın sözde üst düzey yöneticilerinin de aralarında bulunduğu 16'sı tutuklu 68 kişinin yargılandığı davanın beşinci celsesi başladı.

        Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nce görülen davaya tutuklu sanıklar, müştekiler ve taraf avukatları katıldı. Salı günü başlayan ve üçüncü gününde olan davada 2 sanık haricinde tüm sanıkların savunmaları dinlenildi. Sanıkların savunmalarının ardından müştekilerin ifadelerine geçildi. Saldırıda hayatını kaybeden bazı askerlerin eşleri olay tarihinde yaşadıklarını anlatırken gözyaşlarına hakim olamadı. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı İsmail Ademoğlu sanıklara dönerek "Ne kadar ocak sönmüş görüyor musunuz? Tanıyor musunuz bu insanları" diyerek tepki gösterdi.

        REKLAM

        ÖRGÜT İLE BAĞLANTISINI İTİRAF ETTİ

        Bomba yapımında kullanılan gübre, cıva gibi malzemeleri Lice'den Ankara'ya getiren tutuklu sanık Ahmet Karaman'ın savunmasını Kürtçe yapmak istemesi üzerine salonda bulunan tercüman aracılığıyla sanığın savunması alındı. Emniyette ilk verdiği ifadesini kabul etmeyen Karaman, yeni ifade vermek istediğini söyledi. Karaman, PKK terör örgütü ile 2013 tarihinde tanıştığını anlatarak, Diyarbakır'da yaşadığını ve köye gittiği zamanlarda örgüt ile konuştuğunu ifade etti.

        BOMBA YAPIMINDA KULLANILAN GÜBREYİ ADANA'DAN ALMIŞ

        Bomba yapımında kullanılan gübreyi Ankara'ya götürme sürecini anlatan Karaman, "Porsipi" kod adlı örgüt üyesinin davanın diğer sanıklarından Kutbettin Onur'a bir miktar gübre götürmesini istediğini aktardı. Karaman, Adana'nın Ceyhan ilçesinde örgütün istediği gübreyi hazırladığını belirterek, daha sonra bu gübreyi bir arkadaşının evinde muhafaza ettiğini söyledi.

        REKLAM

        Davanın diğer sanıklarından Muharrem Canikli'ye Ankara'ya gitmek istediğini söylediğini belirten Karaman, "Muharreme Ankara'ya geçeceğimi ancak yolu bilmediğimi söyledim. Onun ailesi de Ankara'da yaşıyordu onları da görebileceğini söyledim. Muharrem de beni sevdiği için kırmadı ve benimle geldi. Ankara'ya ilkinde boş gittik. Porsipi, bana 'sen bunları götür, Kutbettin ile irtibata geç, ona malzemeler göndereceğiz' dedi. Benle Muharrem bir kahvehanede oturduk, sonra Kutbettin'i çağırdım. Kutbettin gelince de Muharrem'e 'sen git burada işin yok' dedim. Muharrem gittikten sonra benle Kutbettin şantiyeye gittik. Orada 15-20 dakika kaldık ve ardından Diyarbakır'a geri döndüm" diye konuştu.

        "DİYARBAKIR'A GERİ DÖNDÜK"

        Karaman, Lice'deki köyüne geri dönerek örgüt mensuplarına sanıklardan Kutbettin Onur ile görüştüğü bilgisini verdiğini aktardı. Gübrenin Ankara'ya ne için gittiğini bilmediğini iddia eden Karaman, "Madem gübre ile patlatılıyor bu neden ulu orta satılıyor? Kötü bir şey için kullanılacağını düşünmedim. Gübreleri arabaya yükledikten sonra Ankara'ya yola çıktık ve Kutbettin'e tekrardan telefon açtım. Kutbettin'in arabasına bindim. Muharremin örgütle bir bağlantımın olduğunu bilmesini istemedim. Şantiyeye gittik, oraya gübreleri indirdik ancak Muharrem aşağıya inmedi direksiyonun başındaydı. Gübreleri indirdikten sonra oradan ayrıldık, Muharrem'in babasının evine gittik. O akşam orada yattık. Sabahın erken saatlerinde de Diyarbakır'a geri döndük" şeklinde konuştu.

        REKLAM

        ANKARA'YA ÜÇÜNCÜ GİDİŞİNDE CIVAYI TESLİM ETMİŞ

        Gübreyi Ankara'ya bırakmasından 15 gün sonra örgüt ile tekrar bağlantı kurduğunu anlatan Karaman, malzemeleri sanıklardan Kutbettin Onur'a bıraktığını söylemesinin ardından örgütün kendisine 1 ay sonrasına randevu verdiğini söyledi. Karaman, 1 ay sonra tekrar örgütle bağlantı kurduğunu belirterek şunları kaydetti:

        "Bana bir paket verdiler. Paketi sorduğumda da içinde cıva olduğunu söylediler. Bunun ne işe yaradığını bilmiyordum. Bana 'arabanın arkasına erzak al, kutuyu da içine at. Yakalarlarsa da sana bir şey yapmazlar' dediler. Muharrem'e tekrar Ankara'ya gidelim dedim. Muharrem 'biz Ankara'ya gittikten sonra çok erken dönüyoruz, ailemi göremiyorum' dedi. Ben de bu sefer daha uzun kalacağımızı söyledim. Şantiyeye gidip Kutbettin'e 'bu malzemeleri de, bu paketi de sana şu şahıs yolladı' dedim. Paketi bıraktıktan sonra Diyarbakır'a geri gittim. 3-4 gün sonra örgüt ile irtibat kurmaya çalıştım göremedim ve ardından işime devam etmeye başladım. Birkaç gün sonra da patlama oldu. Anlattığım şeyler 40 gün içinde oldu. Bu patlama hiçbir şekilde aklıma gelmedi. Bu olayın meydana geleceğini bilseydim beni öldürselerdi bile kabul etmezdim."

        Öğle arasının ardından mahkeme heyetinin ara kararını açıklaması bekleniyor.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ