Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Diyanet FETÖ Raporu: Gayb Âlemini Sınırsız Bilme ve Gayb-ı Mutlaka Ulaşma

        GAYB ALEMİNİ SINIRSIZ BİLME VE GAYB-I MUTLAKA ULAŞMA

        Bir önceki başlıkta Levh-i Mahfûzdaki bilgilere ulaşılabileceği iddiasında bulunan Gü-

        len, gayba muttali olmanın önündeki tüm sınırları kaldırarak “mutlak gayb”a da ulaşı-

        labileceğini ileri sürmektedir:

        “Allah’la münasebette derinleşmiş kimseler herhangi bir sınır kaydı

        olmaksızın gayp âlemine muttali olabilir, meleklerle, cinlerle, Mesih

        ve Hızır (a.s.) ile rahatlıkla görüşebilir.”

        “Şimdi siz bütün bu meratibi katederek Allah’ın izni ve

        inayetiyle belli bir noktaya ulaşabilirsiniz. Fenafillah, bekabillah,

        maallah makamına erip, bir şuhud ve vahdet mülahazasına

        sahip olabilirsiniz. Gayb-i mutlaka, hakikatü’l-hakaika ulaşma

        mülahazaları içinizde belirebilir…”

        REKLAM

        Bu ifadelerle Gülen, Allah ile bağını ve ilişkisini güçlü bir şekilde tutan kimselerin, gayb

        âlemine dair bilgi sahibi olabileceğini, meleklerle, cinlerle hatta Mesih ve Hızır (as.) ile

        rahatlıkla görüşebileceğini ileri sürmektedir. Gülen, bir başka eserinde de kişinin, gö-

        zünü haramdan çevirmesi karşısında Cenâb-ı Hakk’ı müşahede gibi mühim bir neticeye

        ulaşacağını hatta bu müşahedenin ötede olabileceği gibi bu dünyada da olabileceğini

        söylemektedir.

        Gülen’in Allah ile münasebeti derinleşmiş kimselerin sınır kaydı olmaksızın gayba dair

        bilgilere muttali olabileceği söylemini kabul etmek mümkün değildir. Bu görüş, Yüce

        Kitabımız Kur’an’ın bize öğrettiği ilkelere aykırıdır. Âyetlerde Yüce Rabbimiz, gaybı bilenin

        yalnızca kendisi olduğunu, (Haşr, 59/22; Sebe, 34/48) gaybın anahtarlarının kendi yanında

        bulunduğunu (En’am, 6/59) ve “Allâmu’l-guyûb” sıfatının tek sahibinin kendi zatı

        olduğunu bildirmektedir.

        Gülen, tasavvufî kavramları da istismar ederek bağlılarına belirli gayret ve çaba sonucunda

        mutlak gayba ve ‘hakîkatü’l-hakâik’a ulaşabileceklerini telkin etmektedir. Oysaki

        bu iddialar gerçeği yansıtmadığı gibi vehim ve yanılgıdan öteye geçemeyen hezeyanlardan

        ibarettir. Nitekim Yüce Allah, Kur’an-ı Kerim’de Hz. Nuh’un, kendi kavmine şöyle

        seslendiğini bildirmektedir: “Size ben, “Allah’ın hazineleri yanımdadır”, demiyorum;

        gaybı da bilmem. “Ben bir meleğim” de demiyorum. Sizin hor gördüğünüz kimseler

        için, “Allah, onlara asla hiçbir hayır vermez” de diyemem.

        REKLAM

        Allah, onların içlerindekini daha iyi bilir. Böyle bir şey söylersem, o zaman ben gerçekten zâlimlerden olurum” (Hud, 11/31) Yine Kur’an-ı Kerim’de Hz. Muhammed’in (s.a.s.) de “De ki: Ben

        size, Allah’ın hazineleri benim yanımdadır, demiyorum. Ben gaybı da bilmem. Size,

        ben bir meleğim de demiyorum. Ben, sadece bana vahyolunana uyarım. De ki: Kör

        ile gören hiç bir olur mu? Hiç düşünmez misiniz?” (Enam, 6/50) demesi emredilmektedir.

        Bu âyetlerden anlaşılacağı üzere gaybı sadece Allah bilir. Peygamberlerin gaybı

        bilmesi ise Allah’ın bildirdiği kadardır. (Âl-i İmran, 3/179; Cin, 72/26-28) Gayb konusunda genel

        ilke böyle olmasına rağmen Gülen’in mutlak gayba ulaşılabileceği iddiası, söylediği

        her şeyin mutlak dini bilgi olarak kabul edilmesine yönelik bir çabadır.

        Netice itibariyle Hz. Peygamber, kendisinin mutlak manada gaybı bildiğini ileri sürenleri,

        bizzat ikaz etmişken (Buhârî, Megâzi, 12) Allah’ın bildirmediği gaybî hususları, nüfuz

        edilebilecek bir alan gibi sunmak İslam’ın itikâd esaslarına aykırıdır.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ