Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Diyanet FETÖ Raporu: Mesih'in İneceği Topluluk

        MESİH’İN İNECEĞİ TOPLULUK (!)

        Prizma 1 adlı kitabında Gülen, Mesih’in nüzulü ile ilgili olarak şu ifadelere yer vermektedir:

        “Hz. Mesih, âhir zamanda, âhiretin en ücra köşesinde de olsa o

        önemli misyonu eda etmek için mutlaka nüzûl edecektir. Nüzûl

        edecektir ama içinizde şahs-ı manevînin muhtevî bulunduğu

        mânâ ve ruha nüzûl edecektir. Evet o, bu mânâya ve bu ruha kalıp

        olmak için inecektir. Eğer o ruh yoksa ceset olarak gelmesinin bir

        mânâsı da olmaz zannediyorum. Öyleyse geleceği kucaklamayı

        plânlayanlar, oturup O’nu bekleyeceğine, kendilerini ona asker

        olarak yetiştirme gayreti içine girmelidirler. Tâ ki geldiğinde hazır

        olan askerinin başına geçebilsin; geçebilsin de yeniden asker

        yetiştirme zahmetine katlanmasın. Zaten o, başkalarının ekstradan

        beklediği icraatı da ancak o zaman yapabilir. Bir başka ifadeyle,

        o Şam’da ak minareden indiği gün ak atına binsin, gelip Sultan

        Ahmed’in şadırvan avlusuna girsin, her kılıç sallayışında birkaç

        puthaneyi yerle bir etsin; sonra da Sultan Ahmed’in minarelerinin

        arasındaki ipe tıpkı bir mahya gibi getirip kılıcını assın... İnsanlar

        da, kıyamete kadar bu muhteşem zafer sembolü mahyayı

        seyretsin..!”

        REKLAM

        Gülen’in yukarıda yer verilen ifadelerinden, takipçilerinde Mesih beklentisini iyice arttırmaya

        ve Mesih’in, seçilmiş insanlar olarak tarif ettiği kendi cemaatine ineceğine inandırmaya

        çalıştığı anlaşılmaktadır. Herhangi bir cemaatin, Mesih’in ineceği topluluk olarak

        tanımlanması, İslam itikadı açısından dayanaktan yoksun bir yaklaşımdır.

        Kıyamete yakın cereyan edecek olaylar hakkında hadis kitaplarında mevcut olan, hadis

        âlimlerinin sahih kabul ettikleri ancak “âhâd haber” kategorisinde yer alan bazı rivayetler

        bulunmaktadır. (Taftazânî, Şerhu’l-Makâsıd, V, 312). Bunların mahiyeti ise çeşitli şekillerde

        anlaşılmaya ve yorumlanmaya müsait olduğu için, ulema bu haberler hakkında

        farklı değerlendirmelerde bulunmuştur. (Taftazânî, Şerhu’l-Makâsıd, V, 317). Durum böyleyken

        bu tür rivayetleri kendi ‘cemaatinin’ seçilmişliği tarzında yorumlamak, tarihte benzerleri

        çok görülmüş açık bir istismar örneğidir. Ayrıca bu gibi rivayetleri değerlendirirken

        âhâd haberlerin ‘zan’ ifade ettiğini, sahih dahi olsa salt bu tür rivayetlere dayanarak bir

        inanç esası kabul edilemeyeceğini öngören kelâm ve usûl ilkesi de (Taftazânî, Şerhu’l-Akâid,

        nşr. M. Adnan Dervîş, s. 214) gözden uzak tutulmamalıdır.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ