Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Güvenlik M.Fatih Çıtlak: Ne zaman ağız tadıyla bayram yapacağız?

        KARDEŞLERİM! Dünyanın dört bir tarafında, Suriye’de, Filistin’de, Arakan’da din kardeşlerimiz zulüm altında inim inim inlerken, Kurban Bayramı’nın sadece adı bayram olacak.

        Hamdolsun Cenâb-ı Hakk’a bir bayramı daha idrak ediyoruz. İdrak ediyoruz da, özellikle son yıllarda ağız tadıyla bayram edemiyoruz. Bir sene Suriye, bir sene Mısır, bir sene Filistin, bu sene de Arakan derken zalimler hem içinde bulunduğumuz mübârek hac mevsimini hem de bayramı zehir ettiler biz Müslümanlara.

        Dostlar! İnsaf ile niye bunlar başımıza geliyor diye hiç düşündük mü? Televizyonda bir iki haber seyredip, zalimlerin arkasından koca koca laflar edip, sonra dönüp orucu yiyip, namazı kılmayıp, helâli, haramı ayırmayıp Allah Teâlâ’nın emir ve yasaklarını tutmadığımız sürece “Bu başımıza gelen azdır” desek yeridir.

        REKLAM

        Efendimiz (SAS) ümmetini “bir bütün, tek bir beden” olarak tarif buyurmuştur. Bu şu demektir: Bizim burada dinimizin emir ve yasaklarını tutmayıp Allah Teâlâ’ya âsi oluşumuzun acısı bazen Filistin’den, bazen Suriye’den, bazen Arakan’dan çıkar. Bu tıpkı şuna benzer. Vücuda bir mikrop girer, en zayıf organda hastalık olarak yerleşir. Şimdi suç hastalanan organda mıdır, yoksa o mikrobun vücuda girmesine sebep olanda mı? Varın insaf ile siz verin kararını!..

        MÜ’MİNİN YAPTIĞI FİİLLER TÜM ÜMMETİ ETKİLER

        Kardeşlerim! Bizler mü’min olarak sadece kendimizden sorumlu olduğumuzu, yaptığımız veya yapmadığımız şeylerin sadece bizi ilgilendirdiğini, etkilediğini zannediyoruz. O iş Allah’a (CC) hamd olsun ki, öyle değil.

        Bugünün insanına bu mevzuyu anlatmak daha kolaydır. Kelebek etkisi deniyor mesela. Burada bir kelebekçik kanat çırpacakmış, o kanat çırpmasından oluşan hava akımı dünyanın bir tarafında rüzgâr olacakmış. Buna inanıyoruz değil mi? En azından temkinli yaklaşıp “Neden olmasın? Olabilir” diyoruz.

        Ama bizim iyilik ve kötülüklerimizin, sevap ve günahlarımızın böyle bir etkiye sebep olacağını söyleyince maalesef aklımıza yatmıyor. Oysaki; bir insanın “Allahu ekber” demesi, en zayıf hâliyle bir kelebeğin kanadından daha güçlü bir şekilde havayı harekete geçirir. Binlercesinin demesi, fırtına bile oluşturur bu mantıkla. Ama mesele kelebek, böcek meselesi değildir. Mesele kendini Müslüman olarak tanımlayanların her şeyi maddeden ibaret olarak görme hastalığı, mânâyı düşünmeme, unutma rahatsızlığıdır.

        REKLAM

        MÂNÂ OLMAZSA MADDENİN GÜCÜ ORTAYA ÇIKAMAZ

        Dostlar! Oysaki biz gayba yani görmediğimiz bir ilâha, Allah’a (CC) iman etmişiz, elhamdülillah. Yani görünenin ardında bir güç olduğuna ve o gücün isterse görünendeki şartlara bakmaksızın işleri çekip çevireceğine, şartları da O’nun (CC) yarattığına, her şeye gücünün yeteceğine iman etmişiz, etmeliyiz veya sadece ettiğimizi sanıyoruz. Sanıyoruz diyorum; çünkü sadece topla, uçakla, tüfekle, hazinedeki parayla bu iş olacakmış gibi bir hava oluşuyor; bir zalim, din kardeşimizi her inlettiğinde. Dostlar, bunlar tabii ki lâzım ama Suriye’de, Mısır’da, Filistin’de, Arakan’da bir avuç düşman, tâbir-i câizse hakkımızdan geliyor.

        Bizler de burada çaresizce ağlaşıp, lânet okuyup olanları ve olacakları seyrediyoruz. Allah (CC) aşkına kaçımız kendinde suç görüyor? “Hep bir olamadığımız için bunlar başımıza geliyor” diyoruz da kaçımız, uykusunu bölüp, tatil keyfini bölüp, yemek keyfini bölüp “Ben nasıl o ümmetle bir olurum?” diye kafa yoruyor. Bir olmaktan, “Herkes bizden olsun, bizim gibi olsun, bizim cemaatten olsun” diye anladığımız müddetçe nasıl bir olacağız, hiç sordunuz mu kendi kendinize?

        REKLAM

        Sevgili kardeşlerim! Bir olmayı, sadece protestolarda bir araya gelmek olarak algıladığımız müddetçe, bu iş olmaz. Her günahımızın bir şekilde bizleri gaflete götürdüğünü, o gafletin de din kardeşini sevememek, mü’mini, münafığı, kâfiri ayırt edememek ve sonunda birlik olamamak şeklinde zuhûr ettiğini artık fark etmemiz gerekiyor. Filistin’de, Suriye’de, Mısır’da, Doğu Türkistan’da, Arakan’da dünyanın hemen her yerinde kardeşlerimizin bizim yüzümüzden canlı canlı kesildiğini fark etmedikçe, anlamadıkça, sıfır olarak kalmaya, din kardeşimiz ağlarken burada keyifle bayram yapmaya, arada da televizyonda seyredip, “Vah!.. Vah!..” deyip, aslında bir ucu da bize dokunan beddualar okumaya devam ederiz, vesselam.

        SORDUM ÖĞRENDİM

        -Hanımlar, bayram namazı kılmakla sorumlu mudur?

        Kadınlar, cuma ve bayram namazlarıyla yükümlü değillerdir. Efendimiz (SAS) kadınları bayram namazına katılmaya teşvik etmiştir. Efendimiz (SAS) döneminde kadınların namaza katıldıkları, namaz kılamayacak durumda olanların ise musallanın kenarında durup tekbirlere iştirak ettikleri ve hutbeyi dinledikleri bilinmektedir.

        - Bayramlaşmak için Allah’ın (CC) haram ettiği şekilde bayram kutlaması yapılan bir yere gitmek câiz midir?

        Tehdit ve mecburiyet haricinde böyle bir meclise gitmek asla câiz değildir. Bu hususta akrabalık ve kul hakkı sorumluluğu oraya gitmeyene değil, o meclisi kuran ve oraya iştirak edenlere aittir. Kişi tercihini Allah’ın (CC) rızasına göre yapmalıdır.

        AYET-İ KERİME

        Kurbanlık deve ve sığırları Allah’ın (CC) size olan nişanelerinden kıldık. Sizin için onlarda hayır vardır. Ön ayaklarının biri bağlı halde keserken üzerlerine Allah’ın (CC) adını anın. Yanları yere yaslandığı vakit de onlardan yiyin, kanaat edip istemeyene de, isteyene de yedirin. Böylece onları sizin buyruğunuza verdik ki, şükredesiniz.

        REKLAM

        Elbette onların etleri ve kanları Allah’a (CC) ulaşmayacaktır. Ancak O’na (CC) sizin takvanız erecektir. Onları bu şekilde sizin buyruğunuza verdi ki, size yolunu gösterdiğinden dolayı, Allah’ı (CC) tekbir ile yüceltesiniz. Vazifelerini güzelce yapan, iyilik sevenleri müjdele.

        Hacc 36-37

        HADİS-İ ŞERİF

        “Maddi imkânı olup da kurban kesmeyen namazgâhımıza sakın yaklaşmasın.”

        Hadis-i Şerifİbn-i Mâce

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ