Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam Fatih Altaylı yazdı...

        AÇILIM ne büyük umutlarla başlamıştı.Halktan bile inanılmayacak ölçüde destek vardı.

        Terör bitecekti.Ardından yavaş yavaş huzur gelecek,iş gelecek, aş gelecekti.

        Öyle umuyordu herkes.

        Ama "umutlu" olanların hesaba katmadığı birşey vardı.

        DTP-PKK açılım falan istemiyordu.

        Onların derdi başkaydı.

        Sudan bahenelerle açılımın önünü kestiler.Hükümetin zaten net bir planı yoktu.

        Herşey iyiye gideceğine eskisinden beter oldu.

        Açılım ele yüze bulaştı ve Türkiye çok tehlikeli bir noktaya doğru sürükleniyor.

        Bu sürüklenişin en büyük sorumlusu ise kendini terörden soyutlamayı

        beceremeyen DTP-PKK. Ahmet Türk dün, “Bu olaylar partinize olan inancı

        zedelemiyor mu?” sorusuna,

        “Demokratik tepkimizi göstermediğimiz zaman da eleştiriliyoruz” yanıtını verdi.

        Ahmet Türk’ün demokratik tepki dediğinin ne olduğunu görüyorsunuz değil mi!

        İstanbul’da otobüsle seyahat etmekten başka bir günahı olmayan 17 yaşındaki Serap, DTP-PKK molotofuyla yakılarak öldürülüyor, İdil’de öğretmenevi ve öğretmenler taşlanıyor.

        Diğer olan biteni zaten biliyorsunuz.

        Bunun adı “demokratik tepki”.

        İzmirliler taş atınca “faşizm” oluyor, DTP PKK’lılar atınca “demokratik tepki”.

        Dün dediğim gibi, tam anlamıyla bir “toplumsal şuur kaybı”.

        Kimse 17 yaşındaki Serap’ın ölümünün ne anlama geldiğinin farkında değil. Kimse “gerçek demokratik tepkinin” ne olduğunu düşünmüyor bile.

        Ben size bir şey söyleyeyim mi? Gerçek bir demokraside, halkın akıl tutulmasına maruz kalmadığı bir ülkede, Serap gibi bir kayıp yaşandığı zaman ne olur biliyor musunuz?

        Türkiye’nin dört bir yanında, her ilde binler, milyonlar sokaklara dökülür, terörü lanetler. Serap “kanlı teröre karşı aklıselimin simgesi olur”.

        Ama nerede?

        Gerçek demokrasilerde, gerçek milletlerde.

        Demokratik tepki budur. Türkiye’de ise devlet düşmanlığının, ülke düşmanlığının adı “demokratlık” zannedildiği için kimse gerçek bir demokratik tepki göstermez.

        Meydan taş atanlara kalır, molotofla çoluk çocuğu yakanlara kalır.

        İkiyüzlü, dandik demokraside aynı eylemi yapanların bir kısmına faşist denir, bir kısmına demokrat.

        Ve Ahmet Türk’ü, molotoflu terörün kurbanı o kızın fotoğrafını parti binalarına astırıp, düşünmeye çağırıyorum. Elini vicdanına koysun ‘demokratik tepki’sini bir kez daha gözden geçirsin...

        faltayli@htgazete.com.tr

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ