Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Yenisini aldın, bari sağlamını alsaydın

        Sabah Gazeresi yazarı Metehan Demir'in köşe yazısı... Erdoğan'ın tavsiyesi: Yenisini aldın, bari sağlamını alsaydın AKP'nin 22 Temmuz seçimlerine giderken başlattığı vitrin yenileme girişiminin bir yansıması da, 5 yıldan beri parti için Meclis'te mücadele veren ancak bu seçim listelerine giremeyen milletvekillerine oldu. 100'den fazla vekil yeni dönemde TBMM'de olmayacak. Bu nedenle, Başbakan geçen hafta bu küskünlerin gönlünü almak için bir toplantı düzenlendi. Toplantıda Başbakan Erdoğan yaptığı esprilerle de havayı yumuşatmayı başardı. Ancak, Gümüşhane Milletvekili Sabri Varan'a öyle bir espri yaptı ki, duyanları gülmekten kırdı geçirdi. Bundan sonrasını, Sabri Varan'ın bu diyalogu bizzat anlattığı bir gazeteci arkadaşımızın aktardıklarından verelim: "Hatırlarsınız, Sabri Varan yakın bir zamanda eşinden ayrılarak ikinci evliliğini yapmıştı. Varan, toplantıda Başbakan'ın yanına gelerek, "Özür dilerim efendim ama benim erken kaçmam gerek. Eşim hasta'' dedi. Erdoğan da sordu: "Hangisi, yenisi mi, eskisi mi?'' Sabri Varan da, "Yeni olan'' deyince, Erdoğan da şu yanıtı verdi: "Yenisini aldın, bari sağlamını alsaydın'' Sürpriz karar devrede: ABD ile diplomat takası

        Tanrı bakışlı şehit çocukları

        Bundan bir yıl önceydi. Ankara Kocatepe'de Güneydoğu'da şehit olan bir askerin cenazesinde sessiz sedasız bir köşeye çekilip acılı aileyi izlemiştim. Hep çok zor olmuştu bu törenleri gazeteci olarak izlemek. Habere gidip, sonra da dünyanın en masum ifadesi ile biraz sonra babalarını son yolculuğuna uğurlayacak şehit çocuklarıyla karşılaşmak. O yüzden, bu cenazelere doyasıya ağlamak için vatandaş olarak giderim. Şehit Yarbay Alim Yılmaz'ın eşi Firdevs Yılmaz'ın ağlamaması için söz verdirdiği oğlunun gözyaşlarını tutamamasını, 'Yeni ayakkabısı ayağını sıkıyor da, ondan ağlıyor' diye açıklamaya çalışmasına ağlamak için. En acısı ve zoru da, hiçbir şeyden haberi olmayan ama gözleri ile size hayatınızda duyamayacağınız derinlikte şeyler söyleyen o küçücük çocuklarla göz göze gelmektir. Sorular sorar. Çünkü onlar, bir yazarın dediği gibi, o an artık 'tanrı bakışlı çocuklar' olmuşlardır. Tıpkı geçen cuma mayın patlaması ile kaybettiğimiz Binbaşı Murat Özyalçın'ın İstanbul'daki cenazesinde, 4 yaşındaki oğlu Utku'nun annesine sorusu gibi: "Babam neden gelmedi?" Buna kim yanıt verebildi? Başka bir şehit cenazesinde 3 yaşında bir çocuk yanağını babasının bayrağa sarılı tabutu üzerinde yaslamış, naaşın üzerine elindeki oyuncak arabasını sürüyordu. Annesine, "Babam, bu arabanın yenisinden alacağına söz vermişti. Ne zaman gelecek?" diye soruyordu. Bu cenazelerde kalabalığa iyi bakın. Çünkü şehitler o kalabalığın içindedir. Aralarına yeni katılan arkadaşlarını almaya gelmişlerdir. Sonra usulca sıyrılıp, tabutun hemen yanındaki o küçücük çocukların ellerini tutar, başlarını okşarlar. Çocukların bu çok zor sorularına kulaklarına eğilip bir tek onlar yanıt verir. Tıpkı bir masal gibi değil mi? Doğrudur, bazı gerçek hayat hikâyeleri peri masalı gibidir. Bu da Türkiye'nin kanla yazılan peri masalıdır. Kanla yazılan ve bu ülkenin hiç de bunları hak etmemiş küçücük çocuklarına okunan.

        Dikkat noktası

        - LONDRA HÂLÂ BOŞ: Hükümet ile Köşk arasında MGK'nın başına atanacak yeni isim krizi yüzünden mevcut Genel Sekreter Yiğit Alpogan, Londra'ya atanmasına rağmen hâlâ bu görevde. Türkiye için en önemli başkentlerden biri Londra Büyükelçiliği bu yüzden boş.

        - SİTEDE MARŞ: Gündem değiştiren açıklamalarıyla çok popüler olan Genelkurmay web sitesi yeniden düzenlendi. En ilgi çeken yenilik ise fonda askeri marşların çalması.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ