Kılıçdaroğlu Çorum'da "manşet"e cevap verdi

Kılıçdaroğlu, Çorum'un Eskiören köyünde düzenlenen Dedesli Ovası Türkmen Şenlikleri'nde, Türkmenlerin köklü bir tarihi olduğunu, acıları ve gözyaşlarını yaşayan Türkmenlerin bugün ülkenin çimentosu haline geldiğini söyledi.

Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

''Bir siyasetçimiz diyor ki, yani Recep Bey diyor ki 'manşetle gelen, manşetle gider'... Vallahi ben onu bunu bilmem, ama benim bildiğim, Dedesli Ovası biraz sonra bir manşet yazacak. Ve diyecek ki 'halkın iktidarı' geliyor. Çünkü siyaset kurumu, iyi sınav vermedi. Sizin etnik kimliğinizi, inançlarınızı sömürdüler, sizin yoksulluklarınızı sömürdüler. Sömüre, sömüre kendileri palazlandılar. Biz doğru neyse, halkın çıkarı neyse onu yapacağız. Halkla yola çıkacağız, halkla beraber yürüyeceğiz.''

Şenlik alanında bulunanların ''Başbakan Kemal'' şeklinde slogan atmaları üzerine kimin başbakan olacağını yalnızca halkın belirleyeceğini ifade eden şunları kaydetti:

''Başbakanlığa karar verecek olan sizsiniz. Yarın seçim sandığı gelecek. Süleyman sizsiniz, mühür sizin elinizde. Mührü Süleyman'ın adaletine uygun olarak kullanmaya, halkın çıkarlarını savunanlar için kullanmaya, mührü bu ülkede yatağa aç girmeyecek tek bir çocuk inancıyla kullanmaya, bu ülkede haramilerin iktidarını al aşağı etmek için kullanmaya söz veriyor musunuz? O zaman Recep Bey, doğal olarak korkacak tabii. Ezberi bozulacak.''

''ONLAR SİZİN YARATTIĞINIZ RANTLARA TALİP OLDULAR''

CHP'nin, halkın sorunlarını çözmeye talip olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, ''Onlar sizin yarattığınız rantlara talip oldular. Ranttan yana mı halktan yana mı politika izleyeceğiz? Asıl sorun burada'' dedi.

Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

''Sizin sorunlarınıza kilitlenmek bizim kaderimiz olacak, ama Zonguldak'ta maden işçileri için kader söylemini biçenlerden de hesap soracağız. Birisi gider oraya hiçbir önlem almaz, işçiler, yerin 500-600 metre dibinde çalışırlar, patlama olur; insanlar ölür maden şehididir, emektir onların yaptığı. Emeklerinin, alın terlerinin karşılığını almak istiyorlar. Onlara siz 'bu mesleğin kaderidir' derseniz; peki nasıl oluyor da Almanya'da kader değil, Fransa'da kader değil, Japonya'da kader değil? Neden Zonguldak'ta kader oluyor. Neden o işçilerimiz toprağın altında? Onun bir başka bakanı daha var, O da 'güzel ölmüşler' diyor. Eğer güzel ölmüşlerse sen in bakalım aşağı, seni bir görelim orada.''

''KISIKLI'DAKİ VİLLALARI MEDYAYA AÇIN BAKALIM''

CHP'nin, alın terine ve alın teriyle kazanılanlara her zaman saygı duyduğunu aktaran Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Biz 'havuzlu villa' deyince, alın teriyle kazanıp, üretip, istihdam yaratıp gerçekten de alın teriyle kazandığı parayla havuzlu villada oturanlar, sakın alınganlık göstermesin. Onlara bir sözümüz yok. Bizim sözümüz yırtık ayakkabıyla politikaya atılıp da politikada havuzlu villada oturanlaradır. Recep Bey'den bir isteğim var, Dedesli Ovası'ndaki bütün yurttaşlarımın bir isteği var, Kısıklı'daki villaları medyaya açın bakalım ne oluyor orada. Neden o villaların etrafı çift duvarlarla örülü? Öyle ya siz halk demiyor muydunuz? Fakir fukara, garip gureba demiyor muydunuz? Açın şu garip gureba görsün bakalım bunların fayansları İtalya'dan mı geldi. Armatürleri nereden geldi? Hani sen halktan yanaydın, hani halkla beraberdin. Hani 'durmak yok yola devam edelim' diyordun? Hiç meraklanmayın refahı tabana yaymak, işsizliği yenmek, Türkiye'yi yeniden üretim yapan bir ülke haline getirmek bizim görevimiz olacaktır. 2023 yılında Türkiye'yi dünyanın en büyük 10 ülkesinden birisi haline getirmek bizim görevimiz olacaktır. Türkiye'nin her şeyi var, eksik olan helvayı yapacak adam. Helvayı yapmaya da hazırız biz.''

CHP'nin, hiç kimseyi etnik kimliği ve inancı nedeniyle sorgulamayacağını dile getiren Kılıçdaroğlu, herkesin etnik kimliğinin ve inancının başlarının üzerinde yeri olduğunu anlattı.

Kılıçdaroğlu, ''Biz olaya şöyle bakıyoruz; o etnik kimliğiyle, inancıyla, düşüncesiyle bir insandır ve Allah'ın yarattığı en değerli varlıktır. O insanı kucaklayacağız'' dedi.

4C ve taşeron uygulamasına son vereceklerini aktaran Kılıçdaroğlu, anayasa değişikliğini de eleştirerek, şunları belirtti:

''Anayasa oylaması önünüze gelebilir, bilmiyoruz yüce mahkeme nasıl karar verirse. Şunun sözünü veriyoruz, bu ülkeye demokrasiyi getiren, sendikalaşmayı getiren, grevi, toplu sözleşmeyi getiren CHP'dir. Dolayısıyla güçler ayrılığı ilkesini güçlendirecek, yargı bağımsızlığını güçlendirecek, yürütmeyi, yasamayı güçlendirecek, ama birbirini denetler konuma getirecek, tam bağımsız, müdahale edilemez bir medya yaratacak olan yine CHP olacaktır'' diye konuştu.

''BUNLAR ÖNCE MAĞDUR OLDULAR, ŞİMDİ ZALİM OLMAYA BAŞLADILAR''

AK Parti'nin, mağdur edebiyatı yaptığını ileri süren Kılıçdaroğlu,''Bunlar bir mağdur edebiyatıdır yapıyorlar, gidiyor. Bunlar mağdur değil, bunlar mazlum da değil. Bunlar önce mağdur oldular, şimdi zalim olmaya başladılar. Şimdi halkı, sizi ezmeye başladılar'' dedi.

Kılıçdaroğlu, şöyle dedi:

''Bizi bölmeye çalışanlara, bizi ayıranlara, bizim en temiz duygularımızı sömürenlere asla ve asla inanmayın. Onlar ayırım yaparlar, sizin oylarınızı alır sonra size sırtlarını dönerler. Biz ayrım yapmayacağız. Bize oy veren, vermeyen herkese hizmet etmeyi de namuslu bir görev kabul edeceğiz. Bu ülkenin aydınlık günlere ihtiyacı var. Bu ülkede barış rüzgarları esmeli, hep beraber kardeşçe kucaklaşmalıyız.''

Konuşmaların ardından Kılıçdaroğlu'na, Genel Sekreter Önder Sav'a ve Genel Başkan Yardımcısı Hakkı Suha Okay'a şenlik tertip komitesi tarafından plaket verildi.

Öte yandan CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, yol boyunca konvoya gösterilen ilgiden dolayı Dedesli Ovası'na da iki saat geç geldi. Kılıçdaroğlu'nun konvoyunun Çorum merkezindeki Baha Bey Caddesi'nden geçişi sırasında çok sayıda partili, araçları durdurdu. Gruptakiler, ''Başbakan Kemal'' sloganı atarak, ellerindeki Türk bayrakları ve parti flamalarını salladı.

Parti otobüsünden vatandaşları selamlayan Kılıçdaroğlu, yalana, yolsuzluğa, talana karşı mücadele edeceklerini söyledi.

Seçimlerde mührün halkın elinde olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, toplanan kalabalığa ''Seçimlerde mührü doğru kullanmaya hazır mısınız?'' diye sordu. Kılıçdaroğlu, sorusuna ''Hazırız'' yanıtı alması üzerine, ''O zaman Recep Bey'e geçmiş olsun'' dedi.