Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem İşte yasaksız ilk nüfus sayımının sonuçları

        Yasaksız sayımın ilk sonuçları açıklandı. "Dağdakiler"in bile sayıldığı sayıma göre nüfusun 35 milyon 376 bin 533'ü erkek, 35 milyon 209 bin 723'ü kadın. Yüzde 70.5'i kentlerde, yüzde 29.5'i köylerde yaşıyor Türkiye'nin en kalabalık ili olan İstanbul'un nüfusu 12 milyon 573 bin 836 kişiye ulaştı. Yaklaşık her beş kişiden biri İstanbul'da oturuyor. En az nüfusa sahip il ise 76 bin 609 kişi ile Bayburt. ..

        Sokağa çıkma yasağı" uygulanmadan yapılan ilk nüfus sayımı sonuçları açıklandı. Yıllardan beri 76 milyon, 73 milyon gibi rakamlar söylenirken Türkiye'nin gerçek nüfusu, 31 Aralık 2007 tarihi itibariyle toplam 70 milyon 586 bin 256 kişi çıktı. "Dağdakiler"in bile sayıldığı sonuçlarla Türkiye'nin kentleştiği, köylerde yaşayanların azaldığı net olarak görüldü. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından kurulup, İçişleri Bakanlığı bünyesinde oluşturulan Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü'ne devredilen Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) kapsamında gerçekleştirilen nüfus sayımı sonuçlandı. Devlet Bakanı Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay'ın katıldığı bir basın toplantısı ile açıklanan sonuçlar ilginç bilgiler içeriyor:

        ERKEK NÜFUS DAHA FAZLA

        Türkiye'de 70 milyon 586 bin 256 kişi yaşıyor. Nüfusun 35 milyon 376 bin 533'ünü erkek, 35 milyon 209 bin 723'ünü ise kadınlar oluşturuyor.

        TÜRKİYE ŞEHİRLEŞTİ

        Nüfusun yüzde 70.5'i il ve ilçe merkezleri olmak üzere kentlerde, yüzde 29.5'i, bucak, köy veya mezra gibi kırsal kesimde yaşıyor. Şehir nüfusu 49 milyon 747 bin 859'a ulaştı, "köy nüfusu" ise 20 milyon 838 bin 397'e düştü. Şehirlerde yaşayan nüfus oranının en yüksek olduğu il yüzde 92.7 ile Ankara, en düşük olduğu il ise yüzde 31.8 ile Ardahan.

        5 KİŞİDEN BİRİ İSTANBUL'DA: Türkiye'nin en kalabalık ili olan İstanbul'un nüfusu 12 milyon 573 bin 836 kişi. Nüfusun yüzde 17.8'i İstanbul'da...

        EN AZ BAYBURT'TA

        Nüfusu en az olan beş il ise sırasıyla; Bayburt, Tunceli, Ardahan, Kilis ve Gümüşhane. En az nüfusa sahip il konumundaki Bayburt'ta ikamet eden kişi sayısı 76 bin 609 kişi.

        NÜFUSUN YARISI 28 YAŞ ALTI

        Ortanca yaş 28.3. Nüfus yaşı; ortanca yaş erkeklerde 27.7, kadınlarda ise 28.8 olarak belirlendi. Şehirlerde ikamet edenlerin ortanca yaşı 28.4, köylerde ise 27.9 düzeyinde. 15-64 yaş grubunda bulunan çalışma çağındaki nüfus, toplam nüfusun yüzde 66.5'ini oluşturuyor. Nüfusun yüzde 26.4'ü 0-14 yaş grubunda, yüzde 7.1'i ise 65 ve daha yukarı yaş grubunda.

        KİLOMETREKAREYE 92 KİŞİ

        'Nüfus yoğunluğu' olarak ifade edilen bir kilometrekareye düşen kişi sayısı Türkiye genelinde 92 olurken, illere göre 11 ile 2 bin 420 kişi arasında değişiyor. İstanbul 2 bin 420 kişi ile nüfus yoğunluğunun en yüksek olduğu il. Bunu sırasıyla; 398 kişi ile Kocaeli, 311 kişi ile İzmir, 238 kişi ile Hatay ve 234 kişi ile Bursa izliyor. Nüfus yoğunluğunun en az olduğu il ise 11 kişi ile Tunceli. Yüzölçümü büyüklüğüne göre, ilk sırada yer alan Konya ilindeki nüfus yoğunluğu 50, yüzölçümü en küçük olan Yalova ilindeki nüfus yoğunluğu ise 215 kişi.

        YABANCILARIN TERCİHİ İSTANBUL

        Türkiye'de ikamet eden nüfusun yüzde 0.14'ü yabancı uyruklu. Yabancı uyrukluların en fazla bulunduğu ilk beş il; 42 bin 228 kişi ile İstanbul, 11 bin 495 kişiyle Bursa, 7 bin 166 kişiyle Ankara, 6 bin 707 kişiyle İzmir ve 6 bin 343 kişiyle Antalya. Türkiye'de, sonuncusu 2000'de olmak üzere bugüne kadar 14 Genel Nüfus Sayımı yapıldı. Sokağa çıkma yasağı uygulanarak bir günde yapılan bu sayımlarda, kişiler sayım günü bulundukları yerde sayıldı.

        3.5 milyon seçmen mükerrer çıktı, silindi

        İÇİŞLERİ Bakanı Beşir Atalay, uluslararası standardlarda adres kayıt sisteminin çıkarıldığını belirterek, TÜİK'nin, bu çalışma ile adresin nüfus ile irtibatını sağladığını söyledi. Vatandaşlık numarasına dayanan MERNİS sisteminin 2003'te devreye alındığını, MERNİS'in mükerrerlikleri ortadan kaldırması ile 3.5 milyon seçmenin silindiğini anımsatan Atalay, bundan sonra yalnızca vatandaşlık numarası değil adres için de aynı durumun söz konusu olduğunu anlattı. Çalışma ile bütün adres sistemi, numara ve levhaların yenilendiğini bildiren Atalay, mükerrerliklerin giderildiğine dikkat çekti. Devlet Bakanı Nazım Ekren, 2000'deki sayımdan sonra kalite kontrol yapıldığı, bu çalışmalar sırasında 3.5 milyon civarında fazla seçmen kaydı yapıldığının ortaya çıktığı ve bunun giderildiğini açıklarken, "Bu sistemle, sayım günlerinin ortaya çıkardığı yapay nüfus hareketliliği de kendiliğinden ortadan kalkmış olacaktır" dedi. Ekren, 2000'de nüfusun 67 milyon 803 bin 927 olduğunu, 2007 sonuna kadar yüzde 4.10'luk artış yaşandığını kaydetti. İçişleri Bakanı Atalay da yurtdışında yaşayan Türkiye yurttaşlarının sayısının 3 milyon 700 bin olduğunu bildirdi.

        Yeni rakamlar tüm göstergeleri etkiler

        STRATEJİK Araştırmalar Enstitüsü Başkanı Dr. Can Fuat Gürsel, yeni Türkiye nüfusunun, baştan aşağı tüm ekonomik ve sosyal göstergeleri, kararları etkileyeceğini söyledi. Gürsel, "Kişi başına milli gelir rakamından tutun da kişi başına sağlık harcamalarına kadar her türlü veriler değişecek'' dedi. TÜİK'nin, daha önceki projeksiyonlara göre 3.5-4 milyon daha az çıkan nüfustaki azalmanın nereden kaynaklandığını, şüphe uyandırmayacak biçimde ortaya koyması gerektiğini vurgulayan Dr. Gürsel, başta 2000 yılı sayımı olmak üzere, ekonomik verilerdeki diğer düzeltmelerin de yapılması gerektiğini vurguladı. Dr. Gürsel, nüfus ve demografi ile uğraşanlar için en önemli göstergenin nüfus artış hızı olduğuna işaret ederken, şimdiye kadar yüzde 1.28 olarak kabul edilen bu göstergenin, yeni veri ile binde 85'e düştüğüne dikkati çekti. Gürsel, şöyle devam etti: "2007 yıl ortası için 73.9 milyon, yıl sonu için de 74.1-74.2 diye nüfus verisi kullanıyorduk. Fakat TÜİK'nin yaptığı açıklamada 3.5 milyon farklılık var. Nereden kaynaklandığını görmemiz gerekiyor. Şimdi doğal olarak Türkiye'nin bütün nüfus göstergelerine ilişkin öngörüleri değiştirmemiz gerekecek."

        Çalışma çağındaki nüfus hızla artıyor

        15 YAŞ ALTI, ÇALIŞMA ÇAĞINA GELMEMİŞ NÜFUS: Oran 2000'de yüzde 29.8 iken bugün toplam nüfus içindeki payı yüzde 26.4'e indi. Yeni katılımların azalması 'uzun vade'de çalışma çağına katılımları azaltacak, uzun vade parantezini açarak işsizlik oranını düşürebilecektir.

        * 15-24 YAŞ ARASI GENÇ NÜ- FUS: 2000 yılında yüzde 20.5 iken oran yüzde 17.6'ya düştü. Bu gerileme de uzun dönemde işsizlik oranının düşmesini sağlayacak.

        * ÇALIŞMA ÇAĞINDAKİ: Nüfusun en geniş kesimi 15-64 yaş arası olarak tanımlanabilecek kesim ise hızla genişliyor. Verilere göre 2000 yılında toplam nüfus içindeki payı yüzde 64.5 olan çalışabilecek nüfusun oranı 2007'ye gelindiğinde 2 puan artarak yüzde 66.5'e yükseldi. Bu da kısa vadede işgücüne yeni katılımlar ve yaratılması gereken iş sahalarının artması anlamına geliyor. Ayrıca, kendi ayakları üzerinde durmaya başlayan bu kesimin konut yanında tüketiminin artması kaçınılmaz.

        * 65 YAŞ VE ÜZERİ NÜFUS: Yüzde 5.7'den yüzde 7.1'e yükseldi. 7 yıl içinde 1.4 puan artan yaşlı nüfus huzurevi ihtiyaçlarını artırabilir. Ayrıca, eğilimin artış yönünde devam edeceğini gösteren veriler ilerleyen dönemde sadece yaşlı nüfusa yönelik stüdyo ve küçük konut yapımını artırabilir.

        Dağdakiler sayıldı ama açıklanmadı

        TÜRKİYE İstatistik Kurumu (TÜİK), nüfus sayımı sırasında dağdaki teröristleri de saydı. TC kimlik numarası bulunmasına rağmen, hiçbir adreste bulunamayan "kayıp" kişilerin sayımında ailenin beyanı esas alındı. "Kayıp" ya da "dağda" bulunan kişilerin sayısı ise açıklanmadı. TÜİK, hiçbir adreste görünmeyen vatandaşlarının sayısını "gizli" olduğu gerekçesiyle basına vermedi. Yetkililer, "Hiçbir adreste görünmeyen kişiler, acaba dağdaki teröristler midir? Kayıpların sayısını niye açıklamıyorsunuz?" sorusuna, "Evinde bulunmayan kişileri, dağa çıkmış terörist olarak nitelemek hiç doğru değil. Kayıpların sayısı derlemiş değiliz. Teröristlerle ilgili rakamımız saptamamız yok. Bizim açıkladığımız rakam, Türkiye sınırları içinde yaşayan Türk vatandaşları ile 6 ay ve daha uzun süreli Türkiye'de ikamet eden yabancıların sayısıdır" yanıtını verdi.

        Türkiye asla 100 milyon olmayacak

        Nüfus artışı duracak * Doç. Dr. İsmet Koç (Hacettepe Nüfus Araştırmaları Enstitüsü): "Bu nüfus sayımının sonuçlarına baktığımızda 2000 yılında yapılan nüfus sayımının verileri hakkında ciddi şüpheler ortaya çıkıyor. 2000 yılı verilerini doğru kabul edersek Türkiye nüfusu sadece 2,5 milyon artarak 70 milyona ulaşmış. Oysa beklentiler 74 milyon olacağı konusundaydı. 2000 rakamları yanlış dahi olsa trendler beklenen ölçüde gelişiyor. Genç nüfusun oranı azalırken yaşlıların oranında artma var. Aynı şekilde şehirleşme de yükselerek devam ediyor. Türkiye'de 7.1 milyon insan 65 yaş üstü. Bu da Avrupa'da kimi ülkelerin nüfusundan daha fazla yaşlı nüfusumuz olduğunu gösteriyor. İleriki yıllarda sosyal güvenlik sisteminde zaaflar olabilir. Yeni nüfus sayımı gösteriyor ki, bizim daha öncede öngördüğümüz gibi Türkiye nüfusu hiçbir zaman 100 milyon olmayacak. Doğurganlığın düşmesine paralel olarak Türkiye nüfusu 2050 yılında 90-95 milyon aralığında duracak. Bu tarihten sonra nüfus artışı sona erecek." Artık huzurevi gerekecek

        * Prof. Bahattin Akşit (Maltepe Üniversitesi) : "2000 yılının nüfus verileri üzerinde ciddi şüpheler olmakla birlikte nüfus artış oranının düşmesi ve yaşlanma trendi beklenildiği gibi devam ediyor. Diğer sanayileşmiş ülkelerde olduğu gibi yaş piramidi dikdörtgene dönüyor. Yani piramidin tepesindeki yaşlı nüfus genişliyor, tabanı oluşturan genç nüfus daralıyor. Bu zamana kadar sürekli yeni okullar yapalım diyorduk. İleriki dönemde genç nüfusun azalması yaşlıların oranının artmasıyla yeni huzurevleri yapalım denmeye başlayacak. Yaşlıların sayısının artmasıyla beraber onların sorunlarıyla ilgilenecek ve onlara hizmet edecek yeni meslek dalları önem kazanacak. Sonuç olarak Türkiye nüfusu hiçbir zaman 100 milyon olamayacak. Türkiye'deki yabancı nüfusa gelince; Sürekli 'ülkemizi yabancılar işgal ediyor, geliyorlar mülk alıyorlar' gibi bir söylem var. Oysa Türkiye'de yaşayan yabancı sayısı sadece 98 bin 64. Bu Türkiye'nin toplam nüfusunun binde 14'üne karşılık geliyor. Oysa sadece Almanya'da yaşayan Türk sayısı 2.5 milyon." Sosyal güvenlik sorunu

        * Prof. Dr. Üstün Ergüder (Sabancı Üniversitesi) : "Adrese dayalı nüfus araştırmasının sonuçlarının iki temel sonucu var. Birincisi olumlu. 0-14 yaş arasındaki nüfus yoğunluğunun toplam nüfus oranı içinde azalması genç nüfusun eğitimi açısından önemli fırsatlar sunuyor. Önümüzdeki yıl içinde eğitim sisteminin önündeki nüfus baskısı azalacak, gençlere daha kaliteli eğitim sunmanın olanakları artacak. Nüfus yapısının değişmesinin olumsuz yanına gelince, 15-64 yaş arası çalışma yaşında olan nüfusun oranı artıyor. Türkiye yakın bir gelecekte yaşlılık ve buna bağlı sorunlarla karşı karşıya gelecek. Özellikle bu sosyal güvenlik sistemi üzerine ek bir yük getirecek."

        Güneydoğu'da göç sürüyor

        * Doç. Dr. Rüstem Erkan (Dicle Üniv. Sosyoloji Bölüm Başkanı): "Doğal doğurganlık oranlarına baktığımız zaman. Güneydoğu'nun dokuz kentinden özellikle G.Antep'e doğru bir göç hareketi var. Üç kentin nüfus ortalaması birbirine yakın. Yani Diyarbakır, Urfa ve G.Antep. Bu süre içinde Antep'te doğurganlık hızının daha düşük olmasına rağmen nüfusun bu kadar artmış olması bölge içinde çekim merkezi olma hızını sürdürdüğünü gösteriyor. Bunun dışında Güneydoğu Anadolu bölgesinin bölge dışına da yoğun bir göç verdiğini görüyoruz.

        75 milyon çıksa sürprizdi * Prof. Dr. Burhan Şenatalar (Bilgi Üniversitesi Ekonomi Bölümü): "Nüfus artış hızının yavaşlamasını zaten bekliyorduk. Ekonomik ve sosyal yapı değiştikçe kentleşmeyle birlikte aileler daha az sayıda çocuk sahibi oluyorlar. Aynı zamanda ailelerin tıbbi konulardaki bilgilerinin artması da bu sonucu doğurdu. Nüfusun 71 milyona yakın olması ekonomi üzerinde çok büyük bir etki yaratmayacaktır. Nüfus 75 milyon çıksaydı o sürpriz olurdu."

        Nüfus artış hızı düşük

        * Prof. Dr. Çağlar Keyder (Boğaziçi Üniversitesi Sosyoloji Bölümü): "Oran, Türkiye'deki 2.1 olan doğurganlık düzeyinin altında. 2'nin altına düşünce, nüfus sıfıra, belki de eksilere gidecek. Beklediğimizden daha çabuk ortaya çıkan bir sonuç oldu. Bu nüfus yerleşecek demek. Genç nüfus sorunundan, yaşlı nüfus sorununa gideceğiz demek. Yaşlı nüfus, şu an Avrupa'nın yaşadığı sorun. Maliyeti olan bir sorun. Ayrıca, büyük kentlere göre, daha orta boy kentlerde nüfus artışı beklemek mümkün. Göç bölgesel olarak devam ediyor."

        En Kalabalık Ülke Ve Kentler

        City Mayors adlı internet sitesinde nüfusu 9 milyon olarak gösterilen İstanbul 21. oldu. Ancak son açıklanan verilere göre 12.5 milyon nüfusla 13. sıraya yükseliyor

        1. Çin................ 1.323.353.000 2. Hindistan ......1.128.000.000 3. ABD................. 303.232.774 4. Endonezya.......231.627.000 5. Brezilya ............186.029.000 6. Pakistan...........162.295.500 7. Bangladeş .......158.665.000 8. Nijerya..............148.093.000 9. Rusya ...............141.849.000 10. Japonya.........127.790.000

        1. Tokyo (Japonya) .............................33.200.000 2. New York (ABD)..............................17.800.000 3. Sao Paulo (Brezilya).......................17.700.000 4. Seul (Güney Kore)......................... 17.500.000 5. Meksika (Meksika)......................... 17.400.000 6. Osaka (Japonya)............................ 16.425.000 7. Manila (Filipinler) ........................... 14.750.000 8. Mumbai (Hindistan) ........................14.350.000 9. Delhi (Hindistan) ............................ 14.300.000 10.Jakarta (Endonezya)......................14.250.000 11. Lagos (Nijerya)............................. 13.400.000 12.Kolkata (Hindistan .........................12.700.000 13. Kahire (Mısır)................................ 12.200.000 14. Los Angeles (ABD ........................11.789.000 15. Buenos Aires (Arjantin)................11.200.000 16. Rio De Janeiro( Brezilya).............10.800.000 17.Moskova (Rusya)...........................10.500.000 21. İstanbul (Türkiye)...........................9. 000.000

        Emeklilik yaşı ötelenmesin

        * Yrd. Doç. Dr. Ayfer Karayel (Galatasaray Üniversitesi): "Nüfus verilerine baktığımız zaman Türkiye nüfusu 2020 yılından itibaren yaşlanma süreciyle karşı karşıya kalacak. Hükümetin sosyal güvenlik sistemini ve emeklilik yaşını daha ileriki yıllara öteleme isteği de bu veriden hareketle ortaya çıkıyor. Şu an çalışarak sosyal güvenlik sistemine dahil olanların ileriki dönemde hak kaybına uğramaması için emeklilik yaşının ileriki yaşlara ötelenmesi gerekiyor."

        Sabah

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ