Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem "Aşırı güç kullanımını ben de gözlemledim"

        HABERTÜRK TV Ankara Temsilcisi Ünsal Ünlü'ye konuşan Bülent Arınç önemli açıklamalar yaptı.

        “Polis İstanbul’da öğrencilere aşırı güç kullandı. Bebeğini düşüren kızımız için hem tazmin hem de Ceza Hukuku açısından takip gerekiyor”

        “Eski ABD Büyükelçisi Jeffrey’e bana söylediği lafı(Başbakan Erdoğan’ın Buldog’u) aynen iade ediyorum.1 Mart Tezkeresi’ndeki tutumuma bakarak benim için (sorun yumağındaki insan)demesi çok doğal. Demek ki onlara fazla ümit vermemişim. Oysa veda ederken bile hakkımda övgüler düzüyordu. ABD kendisine yönelik nefreti iyi tahlil etmeli”

        “Vecdi Gönül’ün Ahmet Davutoğlu için (tehlikeli) diyebileceğine inanmıyorum”

        “CHP, hakimlerin tazminat ödemesi yolunu kapatan düzenlemeyi Anayasa Mahkemesi’ne götürebilir ama Mahkemenin yapısı değişti.9’a 2 çetele tutanlar artık iki kez düşünmeli”

        "BEBEĞİNİ DÜŞÜREN GENÇ KIZ İÇİN CEZA DAVASI AÇILABİLİR"

        “Kadıncağız, bir genç kız arkadaşımız bu eyleme katılması sırasında aşırı fiziki şiddet görmesi sonucunda evladını kaybettiyse bu suç teşkil eder ve buna katılanların sorumlularının mutlaka bilinmesi gerekiyor.

        (Madem çocuk taşıyordun ne işin vardı bu gösterinin içinde) denilebilir ama bu gösteriye katılanların masum amaç taşıdığını peşinen kabul etmeliyiz. Bunun aksine eylem olsaydı yani ellerinde silahlar olsaydı (hamile halinle bu çocuğu düşünmen gerekiyor) diyenler de çıkabilirdi. Ama fotoğraftan gördüğümüz manzara şudur:

        Ellerinde silah taşımayanlara karşı bir aşırı güç kullanımı oldu. Polis niye aşırı güç kullanılmıştır, bunun bir izah edilmesi gerekiyor ve bu gösteri sırasında aşırı şiddet kullanımı karşı tarafa zarar vermişse hem tazmin, hem ceza hukuk açısından takip edilmesi gerekiyor.

        Kanuna uygun gösteri ve toplantı yürüyüşlerine her türlü müsamaha sağlanmalı ama bunun dışına çıkanların, kanun dışına çıkanlara karşı şiddet kullanmadan bu proteste eylemini belki engellemeye çalışmalıdır”

        WIKILEAKS BELGELERİNE ARINÇ’TAN TEPKİ

        “ABD Büyükelçisi’nin1 Mart tezkeresinde benim tutumuma bakarak (sorunların yumağındaki insan bu) demesini olağan buluyorum, başka bir şey söyleyemezdi. Ben Türk halkının vicdanına göre tavrımı muhafaza ettim ama bunu (sorunların yumağı) olarak göstermek bir Dışişleri mensubunun işi midir?Bu fevkalade yanlıştır.ABD'nin niçin bazı ülkelerce sevilmediğini,nefretin giderek büyüdüğünü tahlil etmesi lazım.Bu yanlış politikalar nedeniyle olaylar ABD'ye mal edilmekte ve nefret büyümekte.(Arınç Başbakan Erdoğan’ın Buldog’udur) cümlesini Büyükelçi’ye aynen iade ederim.Bizim MYK ve MKYK'da tartışılmıştır.Belgeler üzerinde incelemeler yapılıyor,hem siyasi parti olarak,hem Başbakan olarak,hem şahsi olarak araştırılıyor.

        Şu an için yapacak bir şey yok gibi görünüyor ama sonuna kadar kullanacağız. Benim için (Tayyip’in bilmem nesi) ifadesi bana bir şey kaybettirmez. Demek ki benimle yemek yerken, otururken onlara fazla ümit vermemişim. Demek ki benden fazla hoşlanmamışlar. Oysa veda ederken bizim için Türkiye için övgülerle konuşan büyükelçinin bazı olayları bahane ederek arkasından çıkanları terbiyelerine iade ediyorum. ABD kendisine yönelik nefreti iyi tahlil etmeli”

        "VECDİ GÖNÜL’ÜN DAVUTOĞLU İÇİN ÇOK TEHLİKELİ DEDİĞİNE İNANMIYORUM"

        “Bu yeni birşey değil ki Anayasa Mahkemesi’ne her zaman gidiyorlar ama Anayasa Mahkemesi’nin yapısı değişti. Belki giderken iki kere düşünecekler. Eskiden 11 üye varken 9'a 2 çetele tutanlar,artık sanıyorum 17 üye olunca belki başka türlü düşünmek zorunda kalacaklardır.Çünkü taban genişlemiş farklı fikirlerin anayasa mahkemesinde temsili mümkün hale gelmiştir.Unutmayalım bizim seçtiğimiz yani Meclis’in seçtiği kişiler de oradalar.Sayın Haberal kendisi hakkında tutuklama kararı verenlerle ilgili olarak tazminat davası açtı çok garip bir şekilde mahkeme tazminat kararını benimsedi,Yargıtay onadı.Şimdi bu hakimleri görevlerini yapamaz hale getirdiler.Bunu önlemek için kurum hakkında tazminat davası açılabilmesine dönüştüren bir yasa teklifi geldi”

        “SOKAKTAN GEÇEN ADAM” POLEMİĞİNE DE AÇIKLIK GETİRDİ

        “Geçmişten bu yana sayın Bahçeli'ye saygı duyan bir insanım. Hatta parti içinde bu bilinir. Bunun birinci sebebi, ben evladımı kaybettiğimde evime geldi bunu unutamam. Kişilerin özel hayatına girmez, konuşurken önünü ilikleyen, ayağa kalkan herkese saygı gösteren bir insan, keşke onun üslubu partisindeki herkese nasip olsa diye geçiririm içimden.

        Sanırım Hatay’da yaptığı konuşmada kızmış (Bülent Arınç denen şahsın tehditiyle olmuşsa kınıyorum) diyor. Arınç denen şahıs benim. Eski Meclis Başkanı, Başbakan yardımcısıyım. Ben hayatımda Kamer Genç dahil sayın demeden bir siyasetçi hakkında konuşmadım. Sayın Bahçeli'nin böyle hitap etmesi beni fevkalade rencide etti.Ben sokaktan geçen bir şahıs değilim,bu nezaketsizliği uygun görmüyorum.

        O da dedi ki (sade vatandaş değil misin)O zaman buna karşılık benim şunu demem lazım (Devlet Bahçeli denen şahıs)Ben istesem de "Devlet Bahçeli" diyemem, ne dün yaptım ne bugün yapabilirim.Benim için "sayın Devlet Bahçeli’dir,sayın genel başkandır.Sokakta ( hey sen) der gibi (Bülent Arınç denen şahıs) denmesi,Oktay Vural söyleyebilir ama sayın Bahçeli'nin söylemesi garip geldi”

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ