Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem "Niye yüzde 60 almadık?"

        Hükümet Sözcüsü, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek "Parlamenter sistemde yüzde 50'yi bulmak kolay bir şey değildir ama ucu açıktır. Biz niye 55, 60 almadık diye çalışırız. Siyasette kifayet olmaz." dedi.

        Başbakan Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki 60. Hükümetin son Bakanlar Kurulu toplantısı sona erdi. Çiçek, toplantıya ilişkin açıklamalarda bulundu.

        Başbakanlık Merkez Bina'daki toplantı saat 11.35'te başladı ve yaklaşık 5 saat sürdü. Seçim bölgelerinden Ankara'ya dönen bakanlar, Başbakanlık binasına gelişlerinde gazetecilere el salladı.

        Seçim Kanunu nedeniyle atanan Adalet Bakanı Ahmet Kahraman, İçişleri Bakanı Osman Güneş ve Ulaştırma Bakanı Habib Soluk ile milletvekili adayı olmayan Selma Aliye Kavaf ve Mehmet Aydın da son kez Bakanlar Kurulu toplantısında yer aldı.

        Veda niteliğindeki Bakanlar Kurulu toplantısı öncesinde, Başbakan Erdoğan, tek tek bakanlarla tokalaştı.

        Hükümet Sözcüsü Çiçek, Bakanlar Kurulu toplantısının ardından açıklamalarda bulundu.

        Çiçek, bugünkü Bakanlar Kurulu toplantısının 60. Hükümetin son toplantısı olduğunu belirterek, bakanların yeni hükümet oluşuncaya kadar görevlerine devam edeceklerini söyledi.

        Toplantıda seçim sonuçlarının ele alındığını bildiren Cemil Çiçek, bakanların hem Türkiye genelindeki hem de seçim bölgelerindeki değerlendirmelerini aktardıklarını ifade etti.

        Genel seçim sonuçlarını değerlendiren Cemil Çiçek, vatandaşların seçime katılım oranının oldukça yüksek olduğunu söyledi. Vatandaşların yüzde 87 gibi bir oranla seçime katıldığını belirten Çiçek, bu rakamın, parlamenter sistemle idare edilen ülkelerde her türlü takdire değer bir katılım olduğunu dile getirdi.

        Hükümet Sözcüsü Çiçek, şöyle konuştu:

        ''Bu şunu gösteriyor; vatandaşımız demokrasiyi benimsemiştir, demokrasiyi özümsemiştir ve görevini yerine getirme noktasında da büyük bir sorumluluk ve görev şuuru içerisinde sandık başına gitmiş, kararını vermiştir.

        Aynı zamanda, bu seçim sonucunda yüksek temsil oranına da ulaşılmıştır. Geçmiş dönemlerde, parlamentodaki temsil konusu hep tartışma ve müzakere konusu olmuştu. 2002'de yüzde 79'dur vatandaşımızın katılımı. 2007'de yüzde 84'tür. 2011'de de yüzde 87'dir. Geçen dönem, parlamentonun temsil oranı yüzde 85'ti. Bu defa son duruma göre de yüzde 95'e varan, hatta birazcık da aşan, parlamentoda milletimizin temsil imkanı var. Bu fevkalade önemlidir. 24. Dönem parlamentosu, Türkiye'nin sorunlarını çözme noktasında hem büyük bir sorumlulukla karşı karşıyadır hem de milletimizin çok önemli bir kısmı, neredeyse tamamına yakını parlamentoda temsil edilmiş olmakla varılacak sonuçların arkasında çok büyük bir millet çoğunluğunun olduğunu da ortaya koymaktadır.''

        TÜRKİYE'NİN ÖZGÜL AĞIRLIĞI ARTTI

        Hükümet Sözcüsü Çiçek, şunları söyledi:

        ''Kimsenin artık Türkiye'de 'ekseni kayıyordu, kaymıyordu, şöyle olacak, böyle olacak' diye korku ve endişe pompalamasına gerek yoktur. Herkes bu sonuçları yeni baştan değerlendirmelidir ve milletimizin mesajlarını da hep beraber doğru okumalıyız.

        Yine bu seçim sonuçları Türkiye'nin marka bir ülke haline geldiğini de göstermiştir. Türkiye'nin özgül ağırlığı da artmıştır. Sorunlarını demokrasi içerisinde, demokratik kanallar kullanmak suretiyle ve parlamentosunda çözebilecek güce, katılıma ve temsile de ulaşmıştır.''

        SURİYE'DEKİ GELİŞMELER

        Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad ile yaptığı görüşmeye ilişkin soru üzerine Çiçek, bu konuda Başbakan Erdoğan'ın, Dışişleri Bakanlığının ve zaman zaman yeri geldiğinde kendisinin de açıklamalarda bulunduğuna işaret etti.

        Başbakan Erdoğan'a bazı liderlerden tebrik telefonları geldiğini, bu arada gündemdeki konuların da konuşulduğunu anlatan Çiçek, şöyle konuştu:

        ''Başbakanımıza gelen telefonların bir kısmı tebrik maksatlıdır ama bu arada gündemdeki konular da hiç şüphesiz konuşuluyor. Suriye konusu, bizim üzerinde hassasiyetle durduğumuz bir konudur. Elbette bir komşu ülkede meydana gelen olaydır ama ülkeler, özellikle Suriye ile biz bitişik nizam iki bina gibiyiz. Yandaki binada meydana gelen her türlü olumsuzluk ister istemez komşu olarak bizi doğrudan etkilemektedir. Türkiye olarak bizim hedefimiz, beklentimiz ve temennimiz; Suriye'nin, istikrarı, halkın esenliği ve refahını temin etmesidir. Meydana gelen olayları da yakından takip ediyoruz, endişeyle takip ettiğimiz zamanlar oluyor. Herkesin biraz daha bu konularda teenni ile hareket etmesi, orantısız ve aşırı güç kullanmaması, bundan kaçınması, reform konusunun süratle gerçekleşmesidir. Çünkü bu işin zamana bırakılmış olması beraberinde pek çok sorunu da getirmektedir ve toplumsal barışın tesisini de zorlaştırmaktadır.

        Türkiye reformlar konusunda Suriye'ye her türlü katkıyı vermeye hazırdır. Bunu müteaddit defalar ve kanallardan kendilerine aktarmışızdır ama bütün bunlara rağmen meydana gelen gelişmeler sebebiyle de Türkiye'ye komşu yerleşim merkezlerinden sığınmacılar gelmektedir. Şu ana kadar 8 bin 538 kişi Türkiye'ye gelmiştir. Bunlardan bin 740'ı erkek, 2 bin 247'si kadın, 4 bin 551'i de çocuktur. 64'ü de hastanede olmak üzere 8 bin 538 kişidir. Bunlar Türkiye'nin imkanları çerçevesinde Hatay ilinin muhtelif bölgelerinde Kızılay kanalıyla kurulan çadırlarda ikamet etmektedirler. Her türlü sağlık, iaşe konuları da dahil olmak üzere elden gelen çabayı gösteriyoruz. Kardeşliğin ve komşu olmanın gereği olarak ama tekrar ifade edelim ki, bizim arzumuz, oradaki gelişmelerin bir an evvel sonlanması, barışın, huzurun ve istikrarın bir an evvel tesis edilmesidir. Bunun da şartları bellidir; toplumun beklentilerini olabildiğince zamana yaymadan süratle karşılamaktır. Biz de ülke olarak bunu destekleriz, bu yöndeki çabaları.''

        Bakan Çiçek, bu konudaki bir başka soruyu yanıtlarken de Türkiye'nin Suriye'den gelenlerin ihtiyaçlarını kendi imkanlarıyla karşıladığını belirtti.

        Bu konunun daha ileri boyutlara ulaşmadan kendi içinde çözülmesi beklentisinde olduklarını söyleyen Çiçek, ''Beklentimiz; uluslararası camianın ve Suriye halkının beklentilerinin süratle karşılanmasıdır, orantısız gücün kullanılmaması, daha soğukkanlı, daha kuşatıcı ve kapsayıcı bir yaklaşımla konuların ele alınmasıdır... Bizim beklentimiz bu rakamların daha ileriye gitmemesi... '' dedi.

        "MAKAM TOTO OYNANIYOR"

        Bakan Çiçek, cumhurbaşkanı seçimine yönelik soruyu yanıtlarken, bu konuyu ''bugün itibarıyla konuşmayı çok doğru bulmadığını'' söyledi. 60. hükümetin istifa ettiğini, şu an en öncelikli meselenin, ''24. dönem parlamentosunun çalışır duruma gelmesi ve yeni hükümetin kurulması'' olduğunu belirten Çiçek, ''Bu süreç tabii YSK'nın ilan edeceği takvime bağlı olarak yürüyecek. Vakti gelmeden bazı işlerin konuşulması bence farklı boyutlara taşır tartışmaları ya da gündemi...'' diye konuştu.

        Bu konunun Bakanlar Kurulu'nda da konuşulmadığını belirten Bakan çiçek, ''Demokrasilerde basamaklar birer birer çıkılıyor; şimdi seçim yapıldı, arkasından parlamento toplanacak yemin edecek, arkasından Meclis başkanı ve başkanlık divanı oluşacak. Hükümet programı, güven oylaması... Seçim sonuçlarının önümüze koyduğu yasal ve anayasal gündem budur...'' dedi.

        Çiçek, yeni anayasa konusuna ilişkin soru üzerine, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, öncelikli konular arasında bu anayasa meselesini gündeme getirdiğini anımsattı.

        ''Anayasa bir hükümet konusu değil, hep ifade etmeye çalıştık, Türkiye'nin konusudur, parlamentonun konusudur, ümit ederim siyasi partilerimiz bu yeni dönemde yepyeni bir anayasayı milletimize armağan eder'' diyen Erdoğan, ''Bu bizim yükümlülüğümüzdür, siyaset kurumu olarak yükümlülüğünüzdür. Burada her partiye sorumluluk düşüyor, her milletvekiline sorumluluk düşüyor. Az önce söylediğim takvim işlemeye başladığında bu konu da bir şekilde zaten gündeme gelecektir'' diye konuştu.

        Meclis Başkanlığı konusunda isminin geçtiğinin hatırlatılması üzerine de Çiçek, şu değerlendirmeyi yaptı:

        ''30 seneye yakın siyasetin içinde bir insan olarak, belli dönemlerde böyle bir seçim toto oynanıyor, şimdi makam toto oynanmaya başlanıyor. Belli isimler sayılır, 'bu meclis başkanlığı, bu bakanlık içindir' diye. Ben totoya hiç girmedim bugüne kadar. Türkiye'de bu tip görevler telkinlerle olacak değildir, doğru olan ne ise Anayasa, İç Tüzük neyi gösteriyorsa o çerçevede yapılacak görevlendirmeler olur. Onun için totonun konusu da olmak istemem, bu türlü telkinlerin konusu da olmak istemem.

        Daha evvel bunu söyledim; ben özel hayatımda dolmuşa çok bindim ama siyaseten dolmuşa hiç binmedim. Bu da benim olaylara bakış tarzım, yaklaşım tarzım.''

        BAKAN YARDIMCILIĞI GÖREVİ

        Bakan yardımcılığına yönelik olarak, bir gazetecinin, ''Bunlar nasıl seçilecek? Siz kabinede yer alırsanız kendi yardımcınızı kendiniz mi seçeceksiniz'' sorusunu da Çiçek, şöyle yanıtladı:

        ''Bakan yardımcılığı da totoya dahil olacak mı, olmayacak mı ona bir bakalım. Prensip olarak ben doğru bulurum, bunun altında bizim imzamız da var. Bu bir ihtiyaçtan kaynaklanıyor. Parlamenter sistemde, bakan yardımcılığı müessesesi vardır; birçok Avrupa ülkesinde, bir kısım Asya ülkesinde... Yunanistan'da var bildiğim kadarıyla, Fransa'da, İngiltere'de, Pakistan'da var. Yani birçok ülkede var. Bu bir ihtiyaçtan kaynaklanıyor. Bir manada siyasi müsteşarlıktır bu... Çünkü her konunun bir teknik boyutu var, bir de siyasi boyutu var. Teknik boyutunu düşünüyoruz ki, o kurumun içinden gelen veya o alanda hakimiyeti olmuş, belli bir hizmet süresini gerçekleştirmiş, belli müktesebatı olan insanlar müsteşar oluyor ama her konunun, neticede biz siyaset yapıyoruz, bir siyasi boyutu var. Bu siyasi kısmında bakan adına, bakanın verdiği yetkiler çerçevesinde ona yardımcı olmak üzere böyle bir görevlendirmenin yapılmasında, işlerin daha hızlı yürüyeceği, bir kısım işlerin daha yakından takip imkanı olacaktır. Bu bir ihtiyaçtır.

        Bazı konularda biz talimat veriyoruz ama arazide yerine geliyor mu, gelmiyor mu? Atladığımız konular oluyor yoğunluktan. Bakan yardımcılığı, siyaseten bu manada işlerin daha etkin, verimli, süratli ve takibe bağlı olarak yapılabilmesi açısından faydalı olur diye düşünüyoruz...''

        ÇOK ÖNEMLİ BİR SONUÇ

        Bu seçim sonuçlarını da en ince ayrıntısına kadar bilimsel ölçekte AK Parti'nin değerlendireceğini belirten Çiçek, ''Bu sonuçları biz herhalükarda bir değerlendirmeye tabi tutarız. Bu aldığımız sonuç gerçekten çok önemli bir sonuçtur. Parlamenter sistemde yüzde 50'yi bulmak kolay bir şey değildir ama ucu açıktır. Biz niye 55, 60 almadık diye çalışırız. Siyasette kifayet olmaz. Bu da son söz sizin için. Yani, 'bu bize kafidir' demeyiz. Siyasette kifayet olmaz'' dedi.

        Bu arada Bakanlar Kurulu toplantısının ardından tüm kabine üyeleri, Başbakan Erdoğan ile Başbakanlık merdivenlerinde fotoğraf çektirdi.

        ALNINDAKİ YARA

        Çiçek, bir soru üzerine alnındaki dikişlerin seçimin ardından sağlık sorunları nedeniyle yapılan bir müdahaleden kaynaklandığını söyledi.

        AA

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ