Küskün askerin türküsü
Radikal Gazetesi'nden Yıldırım Türker'in yazısı...
Paşaların kafalarımıza muhtıra dayayıp bizi kanı bozuk ilan edeceklerine istifa etmiş olmaları son derece hayırlıdır. Umalım, bu hayırlı gelişme barışa vesile olsun.
Türkiye Cumhuriyeti’nin Genelkurmay Başkanı ve bilumum kuvvet komutanı istifa etti.
Orgeneral, istifa mesajında aczini itiraf ederek ‘işgal ettiği’ yüce makamı boynu bükük olarak terk etti.
Bu cümleler, bu memlekette büyümüş, yaşlanmış, sinir hastası olmuş bir insan olarak benim kulağıma bir mucize fısıltısı gibi geliyor.
Kabul etmek zorundayız. AKP, TC tarihinde hiçbir hükümetin kâbusuna bile giremeyen bir gelişmeyi göze almış ve başarmıştır.
Orgeneral, “TSK’nın sürekli gündemde tutularak kamuoyunda bir suç teşkilatı olduğu izleniminin yaratılmaya çalışıldığı”ndan dem vuruyor.
Hiçbir mercie hesap vermeye yanaşmayan, burnundan kıl aldırmayan Türk askerinin, TSK’yı bir suç örgütüymüş gibi kapalı kapılar ardında bin bir desiseye gönül indirerek yönetmeye alışmış olduğunu biliyoruz. Müstafilerin ardından bu toplumda çok teneke çalınacaktır.
Son şahin
Küskün asker Koşaner giderayak hâlâ aynı türküyü söylüyor. İkbali kısa sürdü ama daha bir yıl önce selefi Başbuğ Efendi yürek kaldıran konuşmalarından birinde Cizre bölgesi eski JİTEM komutanlarından anlı şanlı Cemal Temizöz’e sahip çıkmış; yörede çoluk çocuğun kâbusu olmuş bu silah arkadaşının haksız yere suçlandığını, bundan büyük üzüntü duyduğunu ilan etmişti.
Evet, Başbuğ gerek AİHM kararlarında gerek TBMM raporlarında adı geçen askeri görevlileri ve subayları açıkça korumakta bir beis görmüyordu.
Başbuğ, yıpratılmaya çalışılıyor, asimetrik taarruza uğruyor ve benzeri yakınmalarla korumaya çalıştığı kurumunun daha düne kadar JİTEM’in varlığını bile reddettiğinin farkında değil miydi dersiniz?
Yıldırım Türker'in yazısının devamını okumak için TIKLAYINIZ!