Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Sivil iktidarın artan sorumluluğu

        'Ordu elimizi tutuyor', 'Ordu ne der?', 'Ordu böyle istiyor' türünden gerekçelerin artık hiçbir geçerliği kalmadı.

        Türkiye siyasal tarihinde 29 Temmuz büyük bir iz bırakmayacak. Daha önce fiilen sona ermiş olan askeri vesayet rejiminin ve ona bağlı olan darbe tehdidinin etkisini yitirmesinin doğal bir sonucu olmaktan başka bir anlamı olmayacak. Yaşananın şu anda ve bu ülkede anlamı büyük olduğu için 29 Temmuz'u bir milat veya büyük bir dönüm noktası olarak tanımlamak, gerekçeleri anlaşılır bir abartıdır. Esas dönüm noktası, hükümetin 27 Nisan e-muhtırasına karşı şapkasını alıp gitmeyip, Genelkurmay Başkanlığı'na hak ettiği yanıtı verdiği 28 Nisan 2007 günüdür. Onu izleyen gelişmeler, ilmek ilmek TSK'nın dokunulmazlığının sökülmesine yol açtı. Genelkurmay Başkanı istifa gerekçesinde çaresizliğini ifade ederek sonuçta oyunu terk ediyor. İstifa onurlu bir davranıştır ve bu nedenle emekliliklerini erken isteyen orgenerallere diyecek bir söz olamaz. Buna karşılık istifaların herhangi bir rejim krizine dönüşmemesi, toplumda sözü edilmeye değer herhangi bir endişe yaratmaması, siyasal alanda ordunun olağanüstü konumunun bundan önce büyük ölçüde ortadan kalkmış olduğunu açıkça gösteriyor. 2010 YAŞ toplantısı sırasında yaşanan krizin bir yıl sonraki sonucu, sivil yönetimin komuta kademesi seviyesindeki atamalarda asli söz sahibi olmasını pekiştirmesi oldu. Bu da demokratik rejimde olması gereken bir durumdur.

        Ahmet İnsel'in yazısının devamını okumak için TIKLAYINIZ!

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ